Kim doğru yolu bulursa ancak kendisi için bulmuştur ve kim doğru yoldan sapmışsa kendisini sapıtmıştır ve kimse, bir başkasının yükünü yüklenmez ve biz, peygamber göndermedikçe hiçbir topluluğu azaplandırmayız.
(İsra 15)
Kim doğru yolu bulursa, ancak kendisi için bulmuştur ve kim de doğru yoldan sapmışsa, kendisi sapmıştır ve kimse bir başkasının yükünü yüklenmez. Ve biz bir peygamber göndermedikçe, hiçbir topluluğa azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim hakikate ererse sadece kendinedir bu doğru yolu bulmuş oluşu; kim de saparsa (hakikatten) yalnızca kendi nefsi aleyhine sapmış olur! Hiç kimse, bir başkasının yaptığı yanlışların yükünü taşımaz! Biz bir Rasul oluşturup (ba's edip) onunla uyarmadıkça azap yaşatmayız!. .
(İsra 15)
Kim hür iradesiyle hidayeti tercih eder, İslâm'da sebat ederse, sadece kendi iyiliği, kurtuluşu için hak yola girmiş, İslâmî hayatı yaşamış olur. Kim de başına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşır, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederse, yalnızca kendi felâketini hazırlamış, kendisi zarara, ziyana uğramış olur. Hiçbir günahkâr, günah yüklü, suçlu bir kişi, başkasının günahının suçunun cezasını çekmez. Biz, tebliğ ile görevli, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir Rasul göndermedikçe kimseye azap edecek değiliz.*
(İsra 15)
Kim hidayete ererse kendi nefsi için hidayete erer. Kim de sapıtırsa yalnız kendi aleyhine sapıtır. Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü taşımaz. Biz peygamber göndermedikçe azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiç bir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiç bir topluluğa) azab edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim doğru yolda giderse ancak kendisi için doğru yolda bulunur (Sevab kendisinedir). Kim de sapıklık ederse, yalnız kendi aleyhine sapıklık eder (cezasını çeker). Hiç bir günâhkâr da başkasının günahını taşımaz. Bir de biz, bir Peygamber göndermedikçe azab etmeyiz.
(İsra 15)
Artık, kim doğru yolu bulursa, yalnızca kendisi için doğru yolu bulmuş olur. Kim de saparsa, yalnızca kendi yitimine yönelik sapmış olur. Hiç kimse bir başkasının yükünü taşımaz. Zaten bir elçi göndermedikçe cezalandırmayız.
(İsra 15)
Kim doğru yolu seçerse ancak kendi lehine seçmiş olur; kim de sapar giderse, ancak kendi aleyhine olarak sapıp gitmiştir. Kimse bir başkasının suç (ve günah) yükünü çekmez ve onunla yargılanmaz. Biz, önceden (uyarıcı olarak) bir rasûl göndermeden (günahları sebebiyle hiçbir kimseye ve hiçbir topluma) azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim doğru yolu bulursa, o kendisi için doğru yolu bulmuştur. Kim de saparsa, o kendi aleyhine sapmıştır. Hiç kimse, kimsenin yükünü (günahını) yüklenmez. Ve Biz, elçi göndermeden azap edici değiliz.
(İsra 15)
Her kim doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi iyiliği için yapmış olacaktır. Her kim de yoldan saparsa, bu kendi kötülüğüne olacaktır; kimse kimsenin suçunu taşıyacak değildir. Ayrıca, biz bir peygamber göndermedikçe azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim dogru yola gelirse ancak kendi lehine yola gelmis ve kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmistir. Kimse kimsenin gunahini cekmez. Biz peygamber gondermedikce kimseye azabetmeyiz.
(İsra 15)
Doğru yola giden, kendisi için gitmiştir; sapıtan da kendisiyçin sapıtır; birinin yükünü, öbürü almaz, Peygamber göndermedikçe, biz azap eylemeyiz
(İsra 15)
Kim doğru yolu bulup seçerse, onu ancak kendi lehine bulup seçer. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur. Hiçbir günahkâr diğer bir günahkârın günahını yüklenmez. Ve biz bir peygamber göndermedikçe azâb ediciler de değiliz.
(İsra 15)
Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa yine kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Biz, peygamber göndermedikçe hiç kimseye azap etmeyiz. *
(İsra 15)
Kim doğru yola gelirse ancak kendi lehine yola gelmiş ve kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmıştır. Kimse kimsenin günahını çekmez. Biz peygamber göndermedikçe kimseye azabetmeyiz.
(İsra 15)
Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkar, başka bir günahkarın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz.
(İsra 15)
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim doğru yola gelirse kendisi için yola gelmiş bulunur. Kim saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçkimse başkasının yükünü çekmez. Biz bir elçi göndermeden hiç kimseyi cezalandırmayız
(İsra 15)
Kim doğru giderse sırf kendi lehine gider, kim de sapıklık ederse ancak aleyhine eder ve hiç bir vizir çeken diğerinin vizrini çekmez, biz bir Resul göndericiye kadar ta'zib de etmeyiz
(İsra 15)
Kim doğru yola giderse, sırf kendi iyiliği için gider; kim de sapıklık ederse, ancak kendi aleyhine eder; Hiçbir günahkar başkasının günahını yüklenmez! Biz bir peygamber göndermedikçe azap da etmeyiz.
(İsra 15)
Kim doğru yolda olursa, ancak kendi iyiliği için doğru yolda olur. Kim de saparsa ancak kendi kötülüğü için sapmış olur. Ve hiçbir yük taşıyıcı, başkasının yükünü yüklenmez.[1] Ve Biz, bir rasul göndermedikçe azap edecek değiliz.
1)Her kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görecek, her kim zerre miktarı bir şer işlerse onu görecek. (99/Zilzal, 7-8)
(İsra 15)
Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer, kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiç bir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiç bir topluma) azab edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim, kılavuzlanan doğru yolu bulursa, sırf kendi iyiliği için kılavuzlanan doğru yolu bulmuştur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur. Ve hiçbir yük taşıyıcı başkasının yükünü çekmez. Ve Biz, bir peygamber göndermedikçe, azap ediciler olmadık.
(İsra 15)
Kim hidayet bulursa, kendi lehine hidayeti bulmuş olur. Kim de sapıtırsa, kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günah sahibi başkasının günahını yüklenmez. Biz, peygamber yollamadan azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim doğru yolu bulursa, o doğru yolu ancak kendi faidesine bulmuş olur. Kim de sapıklık ederse o da yalınız kendi aleyhine sapmış olur. Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz bir resul gönderinceye kadar (hiç bir kimseye ve kavme) azab ediciler değiliz.
(İsra 15)
Kim hidâyete ererse, artık ancak kendisi için hidâyete ermiş olur. Kim de dalâlete düşerse, o takdirde ancak kendi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Hem hiçbir günahkâr, başkasının günâhını yüklenmez. (Biz) bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azâb ediciler değiliz.(2)*
(İsra 15)
Kim yolu bulduysa sadece kendi canı için yolu buldu; kim yolu kaybettiyse sadece kendi aleyhine yolu kaybetti. Herhangi yüklenici [günahkar], başkasının yükünü yüklenmez. Biz, herhangi bir elçi yönlendirinceye kadar azap edecek değildik.
(İsra 15)
Kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur. Ve kim de saparsa, ancak kendi zararına sapmış olur. Ve sorumlu olan başkasının sorumluluğunu çekmez. Ve elçi göndermedikçe azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim, hidayete ererse; kendi nefsi için hidayete ermiş olur. Kim de dalalete düşerse; kendi nefsi aleyhine dalalete düşmüş olur. Hiç kimse başkasının yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azab ediciler değiliz.
(İsra 15)
Kim doğru yola girmişse, kendisi için girmiş olur. Kimde sapıklık yolunu tercih ederse, sapkınlığı yalnızca kendisine aittir. Hiçbir günahkar bir başka günahkarın yükünü yüklenmez. Biz bir topluma elçi göndermeden o topluma azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim hidayete erdiyse, sadece kendi nefsi için (nefsini tezkiye ettiği için) hidayete erer. Öyleyse kim dalâlette ise sorumluluğu sadece kendi üzerinde olarak dalâlette kalır. Yük taşıyan (günahı yüklenen) bir kimse, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez. Ve Biz, bir resûl göndermedikçe azap edici olmadık.
(İsra 15)
Herkim doğru yolu tutarsa kendi için tutmuş olur. Herkim de iğri yola saparsa yine kendine karşı sapmış olur. Hiçbir günahlı başkasının günahını yüklenmez. Biz önce bir elçi göndermedikçe de azaba uğratıcı değilizdir.
(İsra 15)
Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiç bir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber gönderinceye kadar (hiç bir topluma) azap edecek değiliz.
(İsra 15)
Her kim iyiliği, güzelliği tercih ederek doğru yola yönelirse, ancak kendi iyiliği için yönelmiş olur ve her kim de kötülüğü, çirkinliği tercih ederek doğru yoldan saparsa, o da ancak kendi zararına sapmış olur.Dolayısıyla, hiç kimse bir başkasının günahını taşımayacaktır. Ve biz,iyinin-kötünün ne olduğunu açıkça ortaya koyan bir Peygamber veya onun görevini aynen yüklenen bir dâvetçi göndermedikçe, insanlara azap edecek değiliz!
Elçi gönderir göndermez de, öyle alelacele helâk etmeyiz.
(İsra 15)
Kim hak yola gelirse, ancak kendi lehine hak yola gelir ve kim de sapıtırsa ancak kendi aleyhine sapıtır. Hiçbir günâhkâr bir başkasının günâhını yüklenemez.1 Biz, bir Peygamber göndermedikçe de kimseye azap etmeyiz.2*
(İsra 15)
Kim hidayete ererse, ancak kendisi için hidayeti bulmuş olur. Kim (doğru yoldan) saparsa, ancak kendi aleyhine (sapmış olur.) Yük taşıyan bir can, başkasının yükünü taşımayacaktır. Biz bir peygamber göndermedikçe, (insanlara) asla azap vermeyiz.
(İsra 15)
Her kim ki doğru yolu izlemeyi seçerse, bunu kendi iyiliği için yapmış olacaktır. Ve her kim ki yoldan saparsa, bu kendi kötülüğüne olacaktır; kimse kimsenin yükünü taşıyacak değildir. Ayrıca, Biz, (kendilerine) bir elçi göndermeden (yaptığı haksızlıklardan ötürü hiçbir topluma) azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim doğru yola gelirse ancak kendisi için gelmiş ve kim de saparsa yalnızca kendi zararına sapmış olur. Kimse kimsenin günahını çekmez. Biz bir elçi göndermedikçe kimseyi cezalandırmayız.
(İsra 15)
Doğru yolu tercih eden kişi, ancak kendisi için doğru yola girmiştir. Sapan kimse de kendi aleyhine sapmış olur.
(1) Zira hiç bir sorumlu bir başkasının sorumluluğunu taşımaz.
(2) Çünkü biz elçi göndererek uyarmadıkça hiç bir toplumu cezalandırmayız.
(3)
Bknz: 1(6/125) - (10/108) - (27/92) - (45/15) - 2(6/164) - (14/51) - (35/18) - 3(13/7) - (28/59) - (35/24) - (39/71)
(İsra 15)
Her kim Allah’ın daveti olan hayat nizamını seçer de, onu yaşamak uğrunda elinden gelen çabayı gösterirse, bunu kendi iyiliği için yapmış olur. Kim de Allah’ın davetinden yüz çevirirse kendisine en büyük kötülüğü yapmış olur. Hiç kimse bir başkasının günah yükünü çekecek, cezasını ortadan kaldıracak değildir. Allah, peygamber göndermedikçe de bir topluma azap etmez.
(İsra 15)
Kim doğru yola yönelirse, iyi bilsin ki o sadece kendisi lehine yönelmiş olacaktır; kim de saparsa, unutmasın ki o da yalnızca kendi aleyhine sapmış olacaktır: zira hiç kimse bir başkasının sorumluluğunu taşımaz; üstelik Biz, bir elçi gönderinceye kadar asla (bir toplumu) azaba sürüklememişizdir.
(İsra 15)
Kim hidayete yönelirse, kendi nefsi için hidayete yönelir; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiç kimse, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir kavme) azab edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim doğru yola giderse ancak kendisi için doğru yola gitmiş olur ve her kim sapıtırsa ancak kendi aleyhine olarak sapıtmış bulunur. Ve bir günkar kimse başkasının günahını yüklenmez ve Biz bir resûl gönderinceye kadar azap ediciler olmadık.
(İsra 15)
Kim yola gelirse kendi iyiliği için yola gelmiş olur. Kim de doğruluktan saparsa kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz bir peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim doğru yola erişirse, kendisi için erişir. Kim sapıtırsa, kendi zararına sapıtır. Hiç kimse başkasının yükünü yüklenmez. Biz, bir topluma elçi göndermedikçe azap etmeyiz.
(İsra 15)
KİM doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur! Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü taşımaz! Ve Biz, bir elçi göndermedikçe azap ediciler değiliz!
(İsra 15)
Kim doğru yolu izlerse kendisi için izler. Kim doğru yoldan saparsa kendi zararına sapıtmış olur. Hiç kimse bir başkasının günah yükünü taşımaz. Bir peygamber göndermedikçe hiç kimseyi azaba çarptırmayız.
(İsra 15)
Kim doğru yolu seçerse, kendisi için seçmiş olur; kim de doğru yoldan saparsa, kendi aleyhinde sapmış olur. Hiçbir kimse başkasının günah yükünü taşımaz. Biz peygamber göndermediğimiz hiçbir halkı cezalandırmayız.
(İsra 15)
Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur, kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü taşımaz. Biz elçi göndermedikçe azab edecek değiliz.
(İsra 15)
Kim yola gelirse kendi yararına gelir, kim de yoldan çıkarsa kendi zararına çıkar. Kimse kimsenin yükünü çekmez. Biz elçi göndermeden azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim doğru yola gelirse kendi iyiliği için gelmiş olur, kim de saparsa kendi kötülüğünedir. Kimse başkasının günahını çekmez. Biz elçi göndermedikçe hiçbir topluma azap etmeyiz.
(İsra 15)
Doğru yola giren kimse ancak kendisi için girmiş olur. Sapan kimsenin de sapıklığı ancak kendi aleyhinedir. Hiç bir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Biz, elçi göndermedikçe azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim hak yola girerse kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Hiçbir günahkâr başkasının günâhını çekmez. Biz bir peygamber göndermedikçe (hiçbir kavme) azab etmeyiz.
(İsra 15)
Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiç bir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber gönderinceye kadar (hiç bir topluma) azab edecek değiliz.
(İsra 15)
Doğru yolu bulan, kendisi için bulmuştur. Yoldan sapan da kendi aleyhine sapar. Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Ve Biz peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz.
(İsra 15)
Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur. Sapıtan da kendi aleyhine sapıtmış olur. Hiçbir günahkar, bir başka günahkarın yükünü taşımaz. Ve biz, bir resul göndermedikçe azap edici değiliz.
(İsra 15)