54. Kamer Suresi / 12.ayet

Yerden de sular fışkırttık. Nihayet sular takdir olunan işi gerçekleştirmek üzere birleşip tufana dönüştü.

Bknz: (7/59)»(7/64)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 12 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve yerden de sular fışkırttık, derken sular, mukadder bir emre göre birleşti.

(Kamer 12)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yerdeki (suları) da coşkun kaynaklar halinde fışkırttık. Böylece sular, takdir edilmiş bir işe (Nuh kavminin helakine) karşı birleşip (her tarafı kaplamıştı).

(Kamer 12)

Abdullah Parlıyan Meali:

ve yeryüzünün pınarlar halinde fışkırmasını sağladık, göğün ve yerin suları takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.

(Kamer 12)

Adem Uğur Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. (Her iki) su, takdir edilmiş bir işin olması için birleşmişti.

(Kamer 12)

Ahmet Hulusi Meali:

Arzı da kaynaklarıyla fışkırttık da takdir edilmiş hükümle sular (birbirine) kavuştu!

(Kamer 12)

Ahmet Tekin Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. Her iki su, takdir edilmiş bir planın icrası için birleşmişti.

(Kamer 12)

Ahmet Varol Meali

Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık. Böylece su(lar) takdir edilmiş bir iş için birleşti.

(Kamer 12)

Ali Bulaç Meali:

Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.

(Kamer 12)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Böylece arzı da kaynaklar halinde coşturduk. Nihayet iki su (yerin ve göğün suları, Nûh kavmini helâk edecek) muayyen bir ölçü üzerinde birleşiverdi. (Böylece mukadder olan helâk husule geldi.)

(Kamer 12)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve yeryüzünü kaynaklar biçiminde fışkırttık. Ardından, belirlenmiş bir olgu için sular birleşti.

(Kamer 12)

Ali Ünal Meali:

Yeri de göz göz yarıp, suları fışkırttık. Nihayet, (gökten boşalan, yerden fışkıran) sular, takdir buyurulan işin yerine gelmesi için yükselmesi gereken noktaya kadar yükseldi.

(Kamer 12)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yerden de (suyu) kaynaklar halinde fışkırttık. Takdir edilmiş bir miktar üzere su birleşti.

(Kamer 12)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yerden kaynaklar fışkırttık. Her iki su, karar verilmiş bir işin gerçekleşmesi için birleşmişti.

(Kamer 12)

Bekir Sadak Meali:

Yeryuzunde kaynaklar fiskirttik; her iki su, takdir edilen bir olcuye gore birlesti.

(Kamer 12)

Besim Atalay Meali:

Yeryüzünde çok pınarlar akıttık, ölçümlenen bir iş için hemen sular kavuştu

(Kamer 12)

Celal Yıldırım Meali:

Yerden de göz göz sular fışkırttık. Böylece sular, mukadder olan bir hükmün gerçekleşmesi üzerine birleşti.

(Kamer 12)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve toprağın pınarlar halinde fışkırmasını sağladık ki her iki su kütlesi önceden belirlenmiş bir amaca hizmet etsin! *

(Kamer 12)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşti.

(Kamer 12)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.

(Kamer 12)

Diyanet Vakfı Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. (Her iki) su, takdir edilmiş bir işin olması için birleşmişti.  *

(Kamer 12)

Edip Yüksel Meali:

Yerden de pınarlar fışkırttık. Nihayet sular, daha önce belirlenmiş seviyeye ulaştılar.

(Kamer 12)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yeri de fışkırtık kaynaklar halinde, derken su birleşti bir emr üzerine ki olmuştu öyle mukadder

(Kamer 12)

Elmalılı Yeni Meali:

Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular önceden takdir edilmiş bir iş için birleşti.

(Kamer 12)

Erhan Aktaş Meali:

Yeryüzünde de kaynakları fışkırttık. Böylece sular kararlaştırılan amaç için birleşti.

(Kamer 12)

Gültekin Onan Meali:

Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık (feccerne). Derken su, takdir edilmiş bir buyruğa karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.

(Kamer 12)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yeri de kaynaklar hâlinde fışkırttık; derken sular ayarlanmış bir iş üzerine birbirine kavuştu.

(Kamer 12)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yerden de kaynakları fışkırttık. (Gök ve yerin suyu) takdir edilmiş bir iş üzere birleştiler.

(Kamer 12)

Harun Yıldırım Meali:

Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık da su, önceden takdir edilmiş bir emir üzere birbirine kavuştu.

(Kamer 12)

Hasan Basri Çantay:

Yeri de kaynaklar haalinde (tamamen) fışkırtdık da (Her iki) su (ezelde) takdir edilmiş bir emr üzerinde birleşiverdi.

(Kamer 12)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yeri de kaynaklar hâlinde fışkırttık; derken o su(lar), takdîr edilmiş bir iş (olan tûfan âfeti) için birleşiverdi.

(Kamer 12)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yeri, gözler [pınarlar] halinde fışkırttık. Böylece, belirlenmiş bir emir üzerine Su[lar], karşılaştı [bir araya geldi].

(Kamer 12)

Hüseyin Atay Meali:

10-12 O da "Ben yenildim, bana yardım et" diye Rabbine yalvarmıştı. Biz de bunun üzerine göğün kapılarını boşanan sularla açtık. Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, belirtilen bir ölçüde birleşti.

(Kamer 12)

İbni Kesir Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık da su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşiverdi.

(Kamer 12)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yerden su kaynaklarını fışkırttık ve su Rabbinin emri ile planlandığı şekilde her tarafı kaplamıştı.

(Kamer 12)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve yeryüzünü pınarlar halinde fışkırttık. Böylece sular, taktir edilmiş olan emir üzerine birleşti.

(Kamer 12)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yeri yarıp yerden pınarlar fışkırttık. Derken yasanan işin olması için her iki su biribirine karıştı.

(Kamer 12)

Kadri Çelik Meali:

Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir iş üzere (hükmümüzü gerçekleştirmek amacıyla) birleşti.

(Kamer 12)

Mahmut Kısa Meali:

Ve yeraltındaki göllerin, ırmakların, derelerin sel gibi coşkun pınarlar hâlinde fışkırmasını sağladık. Böylece yerdeki ve gökteki su kütleleri, daha önce takdir edilmiş belirlenmiş bir işi gerçekleştirmek üzere toplandı.

(Kamer 12)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kaynak halinde yerden de su fışkırttık. Göğün ve yerin suları takdir için birleşmiştir.

(Kamer 12)

Mehmet Türk Meali:

Yeryüzünü de kaynaklar halinde fışkırttık. Derken (her iki) su, önceden belirlenmiş bir iş için1 birleşti.*

(Kamer 12)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz yerden (de) pınarlar fışkırttık. Böylece (her iki) su, önceden kararlaştırılmış bir iş için birikip (birleştiler.)

(Kamer 12)

Muhammed Esed Meali:

ve toprağın pınarlar halinde fışkırmasını sağladık ki sular önceden belirlenmiş bir amaca hizmet etsin

(Kamer 12)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yerden de pınarlar fışkırttık. Böylece sular belirlenen bir iş için birleşti.

(Kamer 12)

Mustafa Çavdar Meali:

Yerden de sular fışkırttık. Nihayet sular takdir olunan işi gerçekleştirmek üzere birleşip tufana dönüştü.

Bknz: (7/59)»(7/64)

(Kamer 12)

Mustafa Çevik Meali:

11-12 Bunun üzerine Biz de göğün kapılarını açarak bardaktan boşalırcasına suyu boşalttık, yerden de sular fışkırttık. Böylece bir tufan oluşturup, Allah’ın ilahlığından yüz çevirenleri hak ettikleri azaba uğratıp, suda boğarak helak ettik.

(Kamer 12)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ve toprağı fışkıran pınarlara çevirdik; ve kararlaştırılmış bir görevi gerçekleştirmek üzere su(lar) birleşti.

(Kamer 12)

Osman Okur Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık; her iki su, takdir edilen bir ölçüye göre birleşti.

(Kamer 12)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve yeri de pınarlar halinde fışkırttık. Artık su, takdir edilmiş bir emre binaen birbirine kavuşuverdi.

(Kamer 12)

Ömer Öngüt Meali:

Yeryüzünde de göz göz sular fışkırttık. Böylece sular, takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.

(Kamer 12)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yerden de kaynaklar hâlinde sular fışkırttık. Sular bir emir üzerine belli bir yazgıya göre birleştiler.

(Kamer 12)

Sadık Türkmen Meali:

Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. Kesin ölçülerle plânlanmış bir işin olması için sular birleşti.

(Kamer 12)

Seyyid Kutub Meali:

Yeri de coşkun kaynaklar halinde fışkırttık. Her iki yönden gelen su belirlenen bir görevi yerine getirmek üzere birleşti.

(Kamer 12)

Suat Yıldırım Meali:

Yeri pınar pınar fışkırttık. Öyle ki her iki su kütlesi, takdir edilen o işin olması için birleşti.

(Kamer 12)

Süleyman Ateş Meali:

Yeri kaynaklar halinde fışkırttık, (göğün ve yerin) su(ları) takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.

(Kamer 12)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yerden de pınarlar fışkırttık, kararlaştırılan işin olması için sular birbiriyle buluştu.

(Kamer 12)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yerden de sular fışkırttık. Kararlaştırılan işi gerçekleştirmek üzere her yeri su kapladı.

(Kamer 12)

Şaban Piriş Meali:

Yerden de pınarlar fışkırttık. Böylece sular takdir edilen bir iş için birleşti.

(Kamer 12)

Talat Koçyiğit Meali:

11-12 Bunun üzerine biz de göğün kapılarını boşalan bir su ile açmış, yerin pınarlarını da fışkırtmıştık. Böylece (yere ve göğe âit) sular, takdir olunan bir iş için birleşmişti.

(Kamer 12)

Tefhimul Kuran Meali:

Yeri de 'coşkun kaynaklar' halinde fışkırttık. Derken su, takdir edilmiş bir işe karşı (hükmümüzü gerçekleştirmek üzere) birleşti.

(Kamer 12)

Ümit Şimşek Meali:

Yerden de pınarlar açtık. Her ikisi, belirlenen iş için buluştu.

(Kamer 12)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve yardık/fışkırttık yeryüzünü pınar pınar. Sonunda kesin ölçülere bağlanmış bir oluş üzere birleşti sular.

(Kamer 12)