54. Kamer Suresi / 14.ayet

Gemi de bizim gözetimimiz altında yüzdü durdu. Bu, kendisine nankörlük edilen Nuh’a verilmiş bir ödüldü.

Bknz: (37/75)»(37/80)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gözümüzün önünde akıp giderdi; bir mükafattı nankörlük görene.

(Kamer 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Nuh’un Gemisi) Gözlerimiz önünde (bilgimiz ve takdirimiz dahilinde) akıp-gitmekteydi. (Kendisi ve tebliği) İnkâr ve nankörlük edilmiş olan (Nuh) a bir mükâfat olmak üzere (selamet sahiline ulaşmıştı).

(Kamer 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kendisine karşı nankörlük edilen kulumuz Nuh'a, bizden bir mükafat olmak üzere gemi, gözetimimiz ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu.

(Kamer 14)

Adem Uğur Meali:

İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Ahmet Hulusi Meali:

(Tekne) gözetimimizde akıp gidiyordu. Nankörlük edilene (Nuh'a) bir ceza olmak üzere!

(Kamer 14)

Ahmet Tekin Meali:

İnkâr edilen, nankörlük edilen Nûh'a bir mükâfat olmak üzere, gemiler gözlerimizin önünde, himayemizde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Ahmet Varol Meali

O (gemi) inkar edilen kişiye bir mükafat olarak gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Ali Bulaç Meali:

Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) İnkar edilmiş/nankörlük edilmiş olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere.

(Kamer 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Öyle ki, muhafazamız altında akıb gidiyordu. Bunu, (peygamberlik nimeti) inkâr edilen Nuh'a, bir mükâfat olarak yaptık.

(Kamer 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nankörlük edilene bir ödül olarak, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Ali Ünal Meali:

Ki o (Gemi), kadri bilinmemiş, inkâr ve hakarete uğramış o değerli insana mükâfat olarak inayetimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnayet ve gözetimimizde yüzüyordu. Kendisi inkâr edilen (kulumuza) bir mükâfat olarak böyle yaptık.

(Kamer 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar edilmiş Nuh'a bir ödül olmak üzere, gemi gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Bekir Sadak Meali:

(13-14) Onu, tahtadan yapilmis, mihla cakilmis bir gemiye bindirdik; inkar edilmis olan Nuh'a mukafat olarak verdigimiz gemi nezaretimiz altinda yuzuyordu.

(Kamer 14)

Besim Atalay Meali:

İnanmadıkları Nuh'a ödül olmak üzere, gözlerimiz önünde gemi akıp giderdi!

(Kamer 14)

Celal Yıldırım Meali:

Nankörlük ve inkâr edilen kimseye (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözetim ve denetimimiz altında yüzüp yol alıyordu.

(Kamer 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Mesajı inkâr edilen kulumuz (Nuh)'a ödül olarak yaptırılan bu gemi, gözetimimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

13,14. Onu, tahtadan yapılmış, mıhla çakılmış bir gemiye bindirdik; inkar edilmiş olan Nuh'a mükafat olarak verdiğimiz gemi nezaretimiz altında yüzüyordu.

(Kamer 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Gemi, inkar edilen kimseye (Nuh'a) bir mükafat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.

(Kamer 14)

Diyanet Vakfı Meali:

İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.  *

(Kamer 14)

Edip Yüksel Meali:

Reddedilmiş olan kişiye bir ödül olarak gözetimimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

Nezaretimizle giderdi o nankörlük edilen zata bir mükafat olarak

(Kamer 14)

Elmalılı Yeni Meali:

gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere.

(Kamer 14)

Erhan Aktaş Meali:

Yalanlanan kimseye bir ödül olarak, gözetimimiz altında yüzüp gidiyordu.

(Kamer 14)

Gültekin Onan Meali:

Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) küfredilmiş olan (Nuh)'a bir mükafaat olmak üzere.

(Kamer 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

13-14 Nûh'u da, iyilikbilmezlik edilen kişiye bir ödül olmak üzere, korumamız/ gözetimimiz altında akıp giden levhaları; tahtaları ve çivileri/urganları olan filika/ küçük gemi üzerinde taşıdık.

(Kamer 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Gözlerimizin önünde akıp gitmekteydi. (Bu, kendisine) nankörlük edilmiş (olan Nuh’a) bir mükâfattı.

(Kamer 14)

Harun Yıldırım Meali:

Gözlerimiz önünde akıpgitmekteydi. İnkarnankörlük edilmiş olana bir mükafat olmak üzere.

(Kamer 14)

Hasan Basri Çantay:

ki (o gemi; hakkında) nankörlük edilmiş bulunan (o zat) e bir mükafat olmak üzere, bizim gözlerimiz önünde akıb gidiyordu.

(Kamer 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O gemi) bizim nezâretimizde akıp gidiyordu. İnkâr edilmiş olan (Nûh)'a bir mükâfât olarak (böyle yaptık).

(Kamer 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendisi göz ardı edilmiş olan kimseye bir karşılık olarak, gözetimimizle [korumamız altında] akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Hüseyin Atay Meali:

13-17 Nankörlüğe uğramış olana karşılık olsun diye, onu gözcülüğümüzün altında, yüzen kalaslardan yapılmış ve tahta mıhlarla mıhlanmış olana bindirdik. Andolsun, Biz onu bir belge olarak bıraktık, bir hatırlayıp anlayan var mıdır? Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık; hatırlayıp anlayan var mıdır?

(Kamer 14)

İbni Kesir Meali:

Küfredilmiş olana mükafat olmak üzere Bizim gözetimimizle yüzüyordu.

(Kamer 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

Toplumları tarafından inkar edilmiş olanlara mükafat olarak, gemi bizim gözetimimizde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

İskender Ali Mihr Meali:

(Gemi) gözlerimizin önünde yüzerek akıp gidiyordu, inkâr edilmiş olana (Hz. Nuh’a) bir mükâfat olarak.

(Kamer 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gemi gözlerimizin önünde yüzüyordu. Kendisine nankörlük edilen Nuh'a karşılık olsun diye.

(Kamer 14)

Kadri Çelik Meali:

İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olarak gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi.

(Kamer 14)

Mahmut Kısa Meali:

Dev dalgalar arasında çalkalanan gemi, bizzat Bizim gözetimimiz altında akıp gidiyordu. Böylece, inkâr edilmiş olan kulumuz Nûh’a bir ödül olarak kendisini ve diğer müminleri kurtarıp selâmete erdirdik.

(Kamer 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Makamı bilinmemiş değerli insana mükafat olarak, Bizim inayetimizle akıp gitmiştir.

(Kamer 14)

Mehmet Türk Meali:

13,14. Ve Biz, kendisine nankörlük edilen Nûh’u, (tahta) levhalar ve çivilerle yapılmış ve gözetimimiz altında yol alan bir gemi1 üzerinde taşıdık;*

(Kamer 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

O, gözümüzün önünde ilerliyordu. Bu, inkâr edilen için bir karşılıktı.

(Kamer 14)

Muhammed Esed Meali:

ve (gemi), gözlerimizin önünde akıp gitti. (Bu,) nankörce reddedilmiş olan o (Nuh) için bir ödüldü.

(Kamer 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnkarla karşılaşmış kulumuza bir ödül olarak, gemi gözetimimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Mustafa Çavdar Meali:

Gemi de bizim gözetimimiz altında yüzdü durdu. Bu, kendisine nankörlük edilen Nuh’a verilmiş bir ödüldü.

Bknz: (37/75)»(37/80)

(Kamer 14)

Mustafa Çevik Meali:

13-14 Nûh’u ise tahtalar ve çivilerden yapılmış gemi ile gözetimimiz altında taşıyıp kurtardık. Bu, Nûh için bir ödül, müşrik kavmi için de dünyada hak ettikleri ceza oldu.

(Kamer 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

o (gemi) gözetimimiz altında yol aldı; (bu), nankörlüğe maruz kalan (Nuh'a) verilmiş bir ödüldü.

(Kamer 14)

Osman Okur Meali:

(Mesajı) inkâr edilen kulumuz (Nuh)'a ödül olarak yaptırılan bu gemi, gözetimimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(O gemi) Bizim nezaretimiz altında akıp gidiyordu. O tekzîp edilmiş olana (Nûh aleyhisselâm'a) bir mükâfaat olarak.

(Kamer 14)

Ömer Öngüt Meali:

İnkâr edilen (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, nezaretimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Değeri bilinmeyene bir ödüldü. Bizim gözetimimiz altında yüzüyordu.

(Kamer 14)

Sadık Türkmen Meali:

Bizim gözetimimizde akıp gidiyordu. Nankörlük edilmiş olan kimseye (Nuh’a) bir mükâfat olarak!

(Kamer 14)

Seyyid Kutub Meali:

Mesajı inkar edilen kulumuza ödül olarak bu gemi gözetimimiz altında yüzüyordu.

(Kamer 14)

Suat Yıldırım Meali:

O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükafat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Süleyman Ateş Meali:

(Kendisine karşı) Nankörlük edilen (kulumuz)a (bizden) bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Görmezlikten gelinmiş o zatın ödülü olarak gemi gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Gemi, nankörlük edilen Nuh'a bir ödül olmak üzere, korumamız altında yüzüyordu.

(Kamer 14)

Şaban Piriş Meali:

Gözlerimizin önünde akıp gitti. İnkar edilen (Nuh'a) bir ödül olarak.

(Kamer 14)

Talat Koçyiğit Meali:

13-14 Onu, tahta levhalardan çivilenip yapılmış, inkâr edilen Nuh'a mükâfat olarak verilmiş, nezaretimiz altında yüzüp giden bir gemiye bindirmiştik.

(Kamer 14)

Tefhimul Kuran Meali:

Gözlerimiz önünde akıp gitmekteydi. (Kendisine ve getirdiklerine karşı) Küfredilip nankörlük edilmiş olan (Nuh)'a bir mükafat olmak üzere.

(Kamer 14)

Ümit Şimşek Meali:

İnkârla karşılaşmış kulumuza ödül olarak, gözetimimiz altında gemi akıp gidiyordu.

(Kamer 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için.

(Kamer 14)