54. Kamer Suresi / 18.ayet

Ad kavmi de elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı. Ama bakın nasılmış benim azabım ve uyarılarım?

Bknz: (7/65)»(7/71)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Âd da yalanlamıştı, derken nasıldı azabım benim ve korkutuşlarım?

(Kamer 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ad (kavmi) de yalanladı (ve şiddetli bir belaya uğratıldı) . Şu halde Benim azabım ve uyarmam nasılmış?

(Kamer 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

Âd kavmi de gerçekleri yalanlamıştı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış bir görün bakalım.

(Kamer 18)

Adem Uğur Meali:

Ad kavmi (Peygamberleri Hûd'u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış (gördüler).

(Kamer 18)

Ahmet Hulusi Meali:

Ad da yalanladı! (Peki) benim azabım ve uyarmalarım nasıl oldu?

(Kamer 18)

Ahmet Tekin Meali:

Âd kavmi de, peygamberlerini yalanladı. Sonunda benim azâbım, sorumluluk, hesap ve ceza konusundaki uyarılarım nasılmış gördüler.

(Kamer 18)

Ahmet Varol Meali

Ad (kavmi) de yalanladı. İşte (bakın) benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

(Kamer 18)

Ali Bulaç Meali:

Ad (kavmi) de yalanladı. Şu halde Benim azabım ve uyarmam nasılmış?

(Kamer 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Âd kavmi de tekzib etti. İşte (bak, Ey Rasûlüm), nasıl oldu azabım ve tehdidlerim!...

(Kamer 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

Âd da yalanlamıştı. Sonunda, cezalandırmam ve uyarılarım nasıl oldu?

(Kamer 18)

Ali Ünal Meali:

Âd (halkı da, kendilerine gönderilen Rasûl’ü) yalanladı; fakat görün nasılmış Benim cezalandırmam ve nasıl gerçekleşirmiş tehditlerim!

(Kamer 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ad kavmi de yalanladı. Artık azabımın ve uyarılarımın nasıl olduğunu görün!...

(Kamer 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

'Ad toplumu da yalanlamıştı. Benim cezalandırmam ve uyarmam nasıl oldu?

(Kamer 18)

Bekir Sadak Meali:

Ad milleti peygamberini yalanlamisti; Benim azabim ve uyarmam nasilmis?

(Kamer 18)

Besim Atalay Meali:

Âd ulusu yalanlamıştı, nice oldu azabım, nicedir kocundurmalarım?

(Kamer 18)

Celal Yıldırım Meali:

Âd da (peygamberlerini) yalanladı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?

(Kamer 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ad (kavmi de hakikati) yalanladı, fakat azabım ve uyarılarım(ın akıbeti) nasılmış (gördüler)!

(Kamer 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ad milleti peygamberini yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmam nasılmış?

(Kamer 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ad kavmi de (Hud'u) yalanladı. Azabım ve uyarılarım nasılmış!

(Kamer 18)

Diyanet Vakfı Meali:

Âd kavmi (Peygamberleri Hûd'u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış (gördüler).

(Kamer 18)

Edip Yüksel Meali:

Ad da yalanladı. Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!

(Kamer 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

Tekzib etti de Ad nasıl oldu azabım ve inzarlarım?

(Kamer 18)

Elmalılı Yeni Meali:

Ad kavmi de yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

(Kamer 18)

Erhan Aktaş Meali:

Ad da yalanladı. Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

(Kamer 18)

Gültekin Onan Meali:

Ad (kavmi) de yalanladı. Şu halde Benim azabım ve uyarmam nasılmış?

(Kamer 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

Âd da yalanladı. Peki, Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

(Kamer 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Âd (kavmi) yalanladı. Nasılmış benim azabım ve uyarım?

(Kamer 18)

Harun Yıldırım Meali:

Ad da yalanladı. Şu halde benim azabım ve uyarmam nasılmış?

(Kamer 18)

Hasan Basri Çantay:

Aad (kavmi, peygamberleri Hud'ü) tekzib etdi. İşte benim azabım (ve bundan evvel) tehdidlerim nice imiş (düşünün).

(Kamer 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

Âd (kavmi) de (peygamberleri Hûd'u) yalanladı; artık (bak onlara) benim azâbım ve korkutmalarım nasılmış?

(Kamer 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ad [milleti] yalanladı. Artık, azabım ve uyarıcılarım nasıl olmuş?

(Kamer 18)

Hüseyin Atay Meali:

18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?

(Kamer 18)

İbni Kesir Meali:

Ad kavmi de tekzib etti. Benim azabım ve tehdidim nasılmış?

(Kamer 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ad kavmi de yalanlamıştı. (Bakın bakalım) Azabım ve uyarılarım nasıl olmuş?

(Kamer 18)

İskender Ali Mihr Meali:

Ad (kavmi) de yalanladı. Öyleyse inzarım (uyarılarım) ve azabım nasıl oldu?

(Kamer 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ad ulusu bütün uyarıcıları yalan saydı. Benim azabım, Benim uyarmalarım nasıl olurmuş görsünler.

(Kamer 18)

Kadri Çelik Meali:

Ad (kavmi) de yalanladı. O halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış, ha?

(Kamer 18)

Mahmut Kısa Meali:

Bakın, güç ve zenginliğiyle dillere destan olan Âd kavmi de ayetlerimi yalanlamıştı fakat Benim uyarılarım ve uyarıları hiçe sayan zâlimleri cezalandırmam nasıl olurmuş, gördüler:

(Kamer 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ad kavmi de Resulü yalanladı. Nasılmış benim tehdit ve cezalarım bakalım görsünler!

(Kamer 18)

Mehmet Türk Meali:

Âd (toplumu) da yalanlamıştı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış? (Bir görün bakalım!)

(Kamer 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

Âd kavmi (de peygamberlerini) yalanlamıştı. Neticede Benim azabım ve korkutmam ne kadar (çetin) idi?

(Kamer 18)

Muhammed Esed Meali:

Ad (kavmi de) hakikati yalanlamıştı ve uyarılarım gözardı edildiğinde verdiğim azap ne şiddetliydi!

(Kamer 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ad halkı da yalanlamıştı. Ama azabım ve uyarılarım nasılmış gördüler.

(Kamer 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Ad kavmi de elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı. Ama bakın nasılmış benim azabım ve uyarılarım?

Bknz: (7/65)»(7/71)

(Kamer 18)

Mustafa Çevik Meali:

18-21 Âd kavmi de peygamberlerinin Allah adına yaptığı daveti yalan sayıp, uyarılarına kulak tıkayıp azabı hak ettiler ve Allah’ın azabının nasıl olduğunu onlar da gördüler. Üzerlerine kapkara bir günde şiddetli bir kasırga gönderip, onları kökünden sökülmüş ağaçlar gibi yere serdik. İşte Allah’ın uyarılarını dikkate almayıp, peygamberlerini yalanlayanların akıbetleri böyle hüsran oldu.

(Kamer 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

'Ad (kavmi) de yalanlamıştı: fakat uyarımın (dinlenilmemesi) halinde azabım nasıl olurmuş, (gördüler).

(Kamer 18)

Osman Okur Meali:

Ad (kavmi de hakikati) yalanladı, fakat azabım ve uyarılarım(ın akıbeti) nasılmış (gördüler)!

(Kamer 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Âd tekzîp etti, artık azabım ve tehdidlerim nâsıl oldu?

(Kamer 18)

Ömer Öngüt Meali:

Âd kavmi de yalanlamıştı. Amma azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

(Kamer 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Âd halkı da ‘peygamberlerini’ yalanlamıştı. Nasılmış azabım ve uyarılarım!

(Kamer 18)

Sadık Türkmen Meali:

AD KAVMİ de yalanladı. Azabım ve uyarılarım nasılmış?!

(Kamer 18)

Seyyid Kutub Meali:

Adoğulları da peygamberlerini yalanladılar. Ama benim azabım ve uyarmam nasılmış?

(Kamer 18)

Suat Yıldırım Meali:

Ad kavmi de Peygamberlerini yalancı saydı. Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!

(Kamer 18)

Süleyman Ateş Meali:

'Ad da yalanladı, ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

(Kamer 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ad toplumu da yalana sarılmıştı. Yapılan uyarılar ve ardından gelen azabım nasılmış!

(Kamer 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Âd kavmi de hakikati yalanladı. Uyanlarım dikkate alınmadığında ettiğim azap ne korkunçtu!

(Kamer 18)

Şaban Piriş Meali:

Ad da yalanlanmıştı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?

(Kamer 18)

Talat Koçyiğit Meali:

Âd kavmi de yalanlamıştı; azabım ve uyarmam nasılmış, şimdi görün.

(Kamer 18)

Tefhimul Kuran Meali:

Ad (kavmi) de yalanladı. Şu halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?

(Kamer 18)

Ümit Şimşek Meali:

Âd kavmi de yalanlamıştı. Nasıl oluyormuş uyarılarım ve azabım?

(Kamer 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ad da yalanlamıştı. Ama nasıl oldu azabım ve uyarılarım!

(Kamer 18)