54. Kamer Suresi / 35.ayet

Katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri biz işte böyle ödüllendiririz.

Bknz: (10/103)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 35 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Katımızdan bir nimet olarak; işte böyle mükafatlandırırız şükredeni.

(Kamer 35)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Mü’min ve müstakim kullarımıza ve elçilikle görevli kıldıklarımıza) Tarafımızdan bir nimet olarak (böyle yapmıştık) . İşte Biz, şükredenleri böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Abdullah Parlıyan Meali:

katımızdan bir nimet olarak. İşte biz şükredenleri böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

Adem Uğur Meali:

Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Ahmet Hulusi Meali:

İndimizden bir nimet olmak üzere... Şükredeni işte böyle cezalandırırız!

(Kamer 35)

Ahmet Tekin Meali:

Tarafımızdan bir lütuf olarak kurtardık. Şükredenleri biz böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Ahmet Varol Meali

Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte şükredeni böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

Ali Bulaç Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte (iman ve itaat etmek suretiyle nimetimize) şükür edeni, böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bizim katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri, işte böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Ali Ünal Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak. Kim şükrederse, onu işte böyle kurtarırız.

(Kamer 35)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kendi katımızdan bir nimet olarak onları kurtardık. İşte Biz, şükredenleri böylece mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Lut ailesi hariç, biz de onların üzerine taş yağdırdık. Katımızdan bir nimet olarak, Lut ailesini seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Bekir Sadak Meali:

(34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz.

(Kamer 35)

Besim Atalay Meali:

34,35. Taş yağdırdık başlarına, katımızdan nimet olmak üzere, bir tan vakti Lût'un ailesini kurtardık, şükreyleyen kimseyi, işte böyle ödülleriz

(Kamer 35)

Celal Yıldırım Meali:

(34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Cemal Külünkoğlu Meali:

34,35. Biz de hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût'un ailesini (iki kızını) katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Diyanet İşleri Eski Meali:

34,35. Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.

(Kamer 35)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lut'un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

Diyanet Vakfı Meali:

34, 35. Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Edip Yüksel Meali:

Katımızdan bir iyilik olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Elmalılı Orjinal Meali:

Tarafımızdan bir ni'met olarak, işte şükredeni böyle karşılarız

(Kamer 35)

Elmalılı Yeni Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak! İşte şükredeni böyle karşılarız.

(Kamer 35)

Erhan Aktaş Meali:

İşte şükredenleri katımızdan bir nimet olarak böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Gültekin Onan Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Hakkı Yılmaz Meali:

34-35 Biz onların üzerine ufak taş yağdıran bir fırtına gönderdik. Lût'un ailesi bundan ayrı tutuldu. Onları katımızdan bir nimet olarak seher vaktinde kurtardık; Biz kendisine verilen nimetlerin karşılığını ödeyen kimseyi böyle mükâfâtlandırırız.

(Kamer 35)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Katımızdan bir nimet olarak... Şükreden kimseyi de aynı şekilde mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Harun Yıldırım Meali:

Tarafımızdan bir nimet olmak üzere. İşte biz, şükredenleri böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

Hasan Basri Çantay:

Tarafımızdan bir ni'met olarak. İşte şükredenleri biz böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

Hayrat Neşriyat Meali:

34,35. Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş yağdıran) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni'met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız!

(Kamer 35)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(34-35) Gerçekten biz, taş fırlatan bir fırtınayı¹ onların üzerine gönderdik. Ancak, Lut'un ailesi/halkı hariç. Katımızdan bir rahmet olarak, onları seherde kurtardık. İşte, teşekkür eden kimse[ler'e] bunun gibi karşılığını veririz.

(Kamer 35)

Hüseyin Atay Meali:

33-37 Lut ulusu uyarmaları yalanladı. Doğrusu, Biz de üzerlerine taş yağdırdık. Ancak Lut un taraftarlarını katımızdan bir nimet olarak sabaha karşı kurtardık. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz. Andolsun ki, Bizim onları kuvvetle yakalayacağımızla uyarmıştı, ama onlar uyarmaları inatla tartıştılar. Andolsun, onlar onun konuklarını isteklenmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın!

(Kamer 35)

İbni Kesir Meali:

Katımızdan bir nimet olarak. İşte Biz; şükredeni böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bu bizden bir lütuftu. İşte biz, şükredenleri böyle mükafaatlandırırız.

(Kamer 35)

İskender Ali Mihr Meali:

Katımızdan bir ni’met olarak, şükreden kimseyi işte Biz, böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bu, Bizim katımızdan bir iyilik olarak yapılmıştı. Biz iyilik bilenlerin karşılığını işte böyle veririz.

(Kamer 35)

Kadri Çelik Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak (kurtardık). İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Mahmut Kısa Meali:

Fedâkâr kulumuza, tarafımızdan bir lütuf ve nîmet olarak… İşte Biz, nîmetlerimize şükredenleri böyle ödüllendiririz. O kavmi helâk etmeden önce, yaşanan olaylara bir bakın:

(Kamer 35)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ancak tarafımızdan nimet olarak veririz. İşte böyle mükafatlar şükredenler içindir.

(Kamer 35)

Mehmet Türk Meali:

34,35. Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. (Bu azaptan) sadece Lût’un ailesini katımızdan bir nîmet olarak, seher vakti kurtardık. İşte Biz şükreden kimseyi böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Bu,) Katımızdan bir nimetti. Biz, şükredene böyle karşılık veririz.

(Kamer 35)

Muhammed Esed Meali:

katımızdan bir nimet olarak; işte biz şükredenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Katımızdan bir iyilik olarak şükredenleri işte biz böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Mustafa Çavdar Meali:

Katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri biz işte böyle ödüllendiririz.

Bknz: (10/103)

(Kamer 35)

Mustafa Çevik Meali:

33-35 Lût halkı da uyarılara rağmen daveti yalan saydı, kulak asmayıp göz ardı etti. Biz de onları bir bela fırtınası ile seher vaktinde yerle bir ettik, daveti kabul edenleri ise Lût ile birlikte kurtardık.

(Kamer 35)

Mustafa İslamoğlu Meali:

katımızdan bir nimet olarak: şükredenleri Biz işte böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Osman Okur Meali:

Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bizim tarafımızdan bir nîmet olarak, işte şükredeni öylece mükâfaatlandırırız.

(Kamer 35)

Ömer Öngüt Meali:

Katımızdan bir rahmet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Ömer Sevinçgül Meali:

Katımızdan bir rahmet olarak! Şükredene işte böyle ödül veririz!

(Kamer 35)

Sadık Türkmen Meali:

Katımızdan bir nimet olarak, şükreden kimseyi işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Seyyid Kutub Meali:

Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak. Biz şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Suat Yıldırım Meali:

(34-35) Biz de Lut'un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Süleyman Ateş Meali:

Katımızdan bir ni'met olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

(Kamer 35)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bu, katımızdan yapılan bir iyilikti. İyilik bilenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(34-35) Biz de üzerlerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik. Ama Lût'un taraftarlarını, katımızdan bir lütuf olarak seher vakti kurtardık. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Şaban Piriş Meali:

Katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Talat Koçyiğit Meali:

34-35 Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgâr göndermiş, fakat Lût ailesini, katımızdan bir nimet olmak üzere seher vakti kurtarmıştık. Şükreden kimseyi, biz işte böyle mükâfatlandırırız.

(Kamer 35)

Tefhimul Kuran Meali:

Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Ümit Şimşek Meali:

Bu ise katımızdan bir nimet idi. Şükredeni Biz böyle ödüllendiririz.

(Kamer 35)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Katımızdan bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz.

(Kamer 35)