28. Kasas Suresi / 13.ayet

İşte böylece onu annesine kavuşturduk ki gözü aydın olsun, gönlü ferah olsun daha fazla üzülmesin ve Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu anlasın. Gel gör ki insanların çoğu bunu bilmez.

Bknz: (28/7)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 13 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken, gözü aydın olsun, ışıklansın ve mahzun olmasın ve Allah'ın vaadettiği şeyin, şüphesiz gerçek olduğunu bilsin diye tekrar anasına verdik onu, fakat insanların çoğu bilmez.

(Kasas 13)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylelikle gözünün aydın olması (ferahlanıp sevinmesi), üzülmemesi ve gerçekten Allah'ın va'adinin Hakk olduğunu bilmesi için, onu (Musa’yı) annesine geri vermiş (ve ikisini bir araya getirmiştik) . Ancak onların (inkârcıların ve akılsızların) çoğu (bu hikmetleri ve mucizeleri) bilmeyen (gafiller ve cahillerdi.)

(Kasas 13)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte böylece, O'nu annesine kavuşturduk ki, gözü gönlü aydınlansın, artık üzülmesin ve insanlardan çoğu bu gerçeği bilmeseler bile, O Allah'ın verdiği sözün, mutlaka gerçekleşeceğini bilsin.

(Kasas 13)

Adem Uğur Meali:

Böylelikle biz onu, anasına, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vâdinin gerçek olduğunu bilsin diye geriverdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.

(Kasas 13)

Ahmet Hulusi Meali:

Nihayet Onu anasına geri döndürdük ki, gözü aydın olsun, mahzun olmasın ve bilsin ki, Allah'ın vaadi Hak'tır... Fakat onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Ahmet Tekin Meali:

Böylelikle biz onu, gözü aydın olsun, mutlu olsun, hüzünlenmesin, Allah'ın va'dinin doğru, gerçek olduğunu bilsin diye annesine geri verdik. Fakat yine de onların pek çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Ahmet Varol Meali

Böylece onu, gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin diye annesine geri çevirdik. Ancak onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Ali Bulaç Meali:

Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İşte böylece onu annesine geri verdik ki, gözü aydın olsun, kederlenmesin ve Allah'ın vaadinin şüphe götürmez hak olduğunu bilsin. Fakat (Mısır halkının) çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onu, annesine geri verdik. Gözü aydın olsun ve üzülmesin; Allah'ın verdiği sözün kesinlikle gerçek olduğunu da bilsin diye. Fakat onların çoğu bilmez.

(Kasas 13)

Ali Ünal Meali:

Böylece Musa’yı annesiyle buluşturduk ki, annesinin gözü ve gönlü aydın olsun, artık üzülmesin ve tam manâsıyla bilsin ki, Allah’ın va’di haktır, mutlaka yerine gelir. Ne var ki, insanların çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Böylece onu annesine geri çevirdik. Ki annesinin gözü dinsin, üzülmesin ve insanların çoğunun bilmemesine rağmen, Allah’ın va’dinin hak ve doğru olduğunu bilsin (görsün.)

(Kasas 13)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Böylece biz onu, anasına "Gözü aydın olsun, gam çekmesin, Allah'ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin" diye, geri verdik. Fakat onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Bekir Sadak Meali:

Boylece onu, annesinin gozu aydin olsun, uzulmesin, Allah'in verdigi sozun gercek oldugunu bilsin diye, ona geri cevirdik. Fakat cogu bilmezler. *

(Kasas 13)

Besim Atalay Meali:

«Anasının gözü aydın olsun, kaygılanmasın, Allahın sözü hak olduğun anlasın» diye, onu geri verdik biz anasına, birçokları bilmezler!

(Kasas 13)

Celal Yıldırım Meali:

Böylece onu, tekrar anasına döndürdük ki gözü aydınlık olsun, üzülmesin ve Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilsin. Ne var ki onların çoğu bunu (bu gerçeği ve taşıdığı hikmeti) bilmezler.

(Kasas 13)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Böylece) onu annesine kavuşturduk ki gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah'ın vadinin gerçek olduğunu, fakat insanların çoğunun bunu anlamadığını öğrensin.

(Kasas 13)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun, üzülmesin, Allah'ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin diye, ona geri çevirdik. Fakat çoğu bilmezler.*

(Kasas 13)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Böylece biz, anasının gözü aydın olsun ve üzülmesin, Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilsin diye onu anasına geri döndürdük. Fakat onların pek çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Diyanet Vakfı Meali:

Böylelikle biz onu, anasına, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vâdinin gerçek olduğunu bilsin diye geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.  *

(Kasas 13)

Edip Yüksel Meali:

Böylece onu annesine döndürdük ki gözü aydınlansın, üzülmesin ve ALLAH'ın sözünün gerçek olduğunu bilsin. Ne var ki çokları bilmez.

(Kasas 13)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bu suretle onu anasına iade eyledik ki gözü aydın olsun da huzünlenmesin ve bilsin ki Allahın va'di muhakkak haktır ve lakin çokları bilmezler

(Kasas 13)

Elmalılı Yeni Meali:

Böylece Biz, Musa'yı annesine geri verdik ki, annesinin gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın va'dinin kesinlikle gerçek olduğunu bilsin diye; fakat çokları bilmezler.

(Kasas 13)

Erhan Aktaş Meali:

Derken onu; gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın sözünün gerçek olduğunu bilsin diye annesine geri verdik. Ne var ki onların çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Gültekin Onan Meali:

Böylelikle, gözünün aydın olması, üzülmemesi ve gerçekten Tanrı'nın vaadinin hak olduğunu bilmesi için onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Hakkı Yılmaz Meali:

Böylelikle Biz o'nu, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin diye annesine geri verdik. –Velâkin onların pek çoğu bilmezler.–

(Kasas 13)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Gözü aydın/içi ferah olsun, üzülmesin ve Allah’ın vaadinin hak olduğunu bilsin diye (Musa’yı) annesine geri çevirdik. Fakat onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Harun Yıldırım Meali:

Böylelikle biz onu, anasına, gözü aydın olsun, gam çekmesin ve Allah'ın vâdinin gerçek olduğunu bilsin diye geri verdik. Fakat yine de pek çoğu (bunu) bilmezler.

(Kasas 13)

Hasan Basri Çantay:

İşte (böylece) onu anasına iaade etdik. Taki gözü aydın olsun, tasalanmasın, Allahın va'dinin şübhesiz bir hak olduğunu bilsin. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.

(Kasas 13)

Hayrat Neşriyat Meali:

Böylece onu annesine geri verdik ki, gözü aydın olsun, üzülmesin ve şübhesiz, Allah'ın va'dinin gerçek olduğunu bilsin! Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.

(Kasas 13)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Böylece onu [Musa'yı] annesine geri getirdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın verdiği sözünün Hak [gerçek] olduğunu bilsin. Fakat, onların çoğunluğu bilmiyor.

(Kasas 13)

Hüseyin Atay Meali:

Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun, üzülmesin, doğrusu Allah’ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin diye ona geri çevirdik. Ancak onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

İbni Kesir Meali:

Böylece onun gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah'ın vaadinin mutlak gerçek olduğunu bilsin diye, annesine geri verdik. Ama onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa'nın annesi sevinsin, üzülmesin diye ve sizinde Allah'ın vaadini mutlaka yerine getireceğini bilmeniz için, o bebeği annesine geri iade ettik. Fakat insanların çoğu bunları bilmiyor.

(Kasas 13)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece onu annesine geri verdik, gözü aydın olsun ve mahzun olmasın ve Allah’ın vaadinin hak olduğunu bilsin diye. Ve lâkin onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Böylece onu anasına döndürdük. Gözü aydın olsun, kaygılanmasın, Allah'ın verdiği sözün doğru olduğunu bilsin diye. Ancak onların pek çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Kadri Çelik Meali:

Böylelikle gözünün aydın olması, hüzne kapılmaması ve gerçekten Allah'ın vaadinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece onu yeniden annesine kavuşturduk ki, kadıncağızın yüreği sevinçle dolsun, çektiği üzüntülerden kurtulsun ve Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu görsün. Evet, elbette Allah verdiği sözü yerine getirecekti, ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez.

(Kasas 13)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Keyfiyetiyle, gözünün aydın olması, kederlenmemesi için o öz annesine çevrilmiştir. Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin o. Fakat insanların çoğu bunu bu şekilde bilmezler.

(Kasas 13)

Mehmet Türk Meali:

Böylece Biz onu anasına, gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah’ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin diye, geri verdik. Fakat (insanların) çoğu, bunu hâlâ bilmiyorlar.

(Kasas 13)

Muhammed Celal Şems Meali:

Böylece Biz, gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu anlasın diye, onu annesine geri verdik. Ancak (inkârcıların) çoğu (bu gerçeği) bilmezler.

(Kasas 13)

Muhammed Esed Meali:

İşte böylece, o'nu annesine kavuşturduk ki gözü gönlü aydınlansın, artık üzülmesin ve onların çoğu bunu bilmeseler bile o, Allah'ın verdiği sözün mutlaka gerçekleşeceğini bilsin!

(Kasas 13)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonunda Musa'yı öz anasına kavuşturduk ki, o ananın gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah'ın sözünün gerçek olduğunu bilsin. Oysa çokları bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte böylece onu annesine kavuşturduk ki gözü aydın olsun, gönlü ferah olsun daha fazla üzülmesin ve Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu anlasın. Gel gör ki insanların çoğu bunu bilmez.

Bknz: (28/7)

(Kasas 13)

Mustafa Çevik Meali:

Böylece de Musa’yı tekrar annesine kavuşturduk, annesinin gözü aydın olsun ve üzülmesin, Allah’ın verdiği sözün mutlaka yerine geldiğini görsün, bilsin diye fakat insanların çoğu Allah’ın sözünün mutlaka yerine geleceğine inanmazlar.

(Kasas 13)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve sonunda onu annesine döndürdük kü, gözü aydın olsun ve üzülmesin diye... Dahası insanların çoğu bunu bilmese de, kendisi Allah'ın vaadinin kesin bir gerçek olduğunu bilsin diye...

(Kasas 13)

Osman Okur Meali:

(Böylece) onu annesine kavuşturduk ki gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah'ın vadinin gerçek olduğunu, fakat insanların çoğunun bunu anlamadığını öğrensin.

(Kasas 13)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık O'nu validesine döndürdük ki, gözü aydın olsun ve mahzun olmasın ve bilmiş olsun ki, Allah'ın vaadi şüphe yok ki haktır, velâkin onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Ömer Öngüt Meali:

Böylece biz onu annesine geri verdik ki, gözü aydın olsun da üzülmesin ve Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin. Fakat çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz onu bu yolla, annesine geri verdik. Gözü aydın olsun, tasalanmasın, Allah’ın sözünün gerçek olduğunu bilsin istedik. Onların çoğu bilmez!

(Kasas 13)

Sadık Türkmen Meali:

Böylelikle onu annesine geri verdik; (annesinin) gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah‘ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin! Fakat onların birçoğu bilmiyorlar.

(Kasas 13)

Seyyid Kutub Meali:

Böylece biz onu annesine geri verdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin. Fakat çoğu bunu bilmez.

(Kasas 13)

Suat Yıldırım Meali:

Böylece onu annesine kavuşturduk ki gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah'ın vadinin gerçek olduğunu, fakat insanların çoğunun bunu anlamadıklarını öğrensin.

(Kasas 13)

Süleyman Ateş Meali:

Böylece biz onu, annesine geri verdik ki gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın va'dinin gerçek olduğunu bilsin. Fakat çokları bilmezler.

(Kasas 13)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Böylece onu anasına geri getirdik ki, gözü aydın olsun ve üzülmesin . Bir de bilsin ki Allah'ın verdiği söz yerine getirilir. Ancak onların çoğu bunu bilmezler.

(Kasas 13)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

'Gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın verdiği sözün yerine geldiğini görsün' diye onu anasına geri kavuşturduk. Ama çoğu bunu anlamaz.

(Kasas 13)

Şaban Piriş Meali:

Böylece onu; gözü aydın olsun, üzülmesin ve Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin diye annesine geri verdik. Fakat, onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Talat Koçyiğit Meali:

Böylece, ferahlasın, üzülmesin ve Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilsin diye Musa'yı annesine geri verdik. Fakat onların çoğu bilmez

(Kasas 13)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylelikle, gözünün aydın olması, hüzne kapılmaması ve gerçekten Allah'ın va'dinin hak olduğunu bilmesi için, onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler.

(Kasas 13)

Ümit Şimşek Meali:

Onu annesine böylece kavuşturduk—tâ ki annesinin gözü aydın olsun, tasalanmasın ve bilsin ki Allah'ın vaadi haktır; lâkin insanların çoğu bunu bilmez.

(Kasas 13)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nihayet Musa'yı öz anasına geri çevirdik ki, o ananın gözü aydın olsun, kederlenmesin ve Allah'ın vaadinin hak olduğunu bilsin. Fakat çokları bunu bilmezler.

(Kasas 13)