18. Kehf Suresi / 34.ayet

Üstelik onun başka gelir kaynakları da vardı, arkadaşıyla konuşurken “Benim servetim seninkinden çok ve nüfus olarak da senden üstünüm” dedi.

Bknz: (34/35)»(34/37)(72/24)

Mustafa Çavdar Meali

Kehf 34 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Daha başka da gelirleri vardı da konuşurken arkadaşına dedi ki: Ben malca da senden üstünüm, evlat ve ayalce de.

(Kehf 34)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(O iki şahıstan) Birinin başka ürün (veren yer) leri de vardı (ve şımarıp böbürlenmeye başlamıştı. Bir gün) onunla konuşurken arkadaşına: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm" deyip (böbürlenmişti).

(Kehf 34)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu bahçelerin sahibinin daha başka gelirleri de vardı. Konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben malca da senden üstünüm, çoluk çocuk, hizmetçi, işçi bakımından da senden daha güçlü ve ilerdeyim.”

(Kehf 34)

Adem Uğur Meali:

Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."

(Kehf 34)

Ahmet Hulusi Meali:

(Bu adamın) başka geliri de vardı... Bu nedenle arkadaşıyla (misaldeki diğer adamla) tartıştığı bir sırada ona şöyle dedi: "Ben malca senden daha zengin ve nüfus olarak da daha kalabalığım. "

(Kehf 34)

Ahmet Tekin Meali:

Bu adamın gelir getiren, mahsul veren başka malları da vardı. Arkadaşıyla konuşurken, ona: “Benim senden daha çok servetim var. Adamlarımla da, senden daha güçlüyüm.” dedi.

(Kehf 34)

Ahmet Varol Meali

Onun başka ürünleri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: "Ben malca senden daha zengin, adam bakımından da daha güçlüyüm."

(Kehf 34)

Ali Bulaç Meali:

(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."

(Kehf 34)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bu adamın başkaca geliri de var. Bundan dolayı (Bu kâfir dönerek mümin) arkadaşına şöyle dedi: “- Ben, malca senden daha zenginim, toplulukça da senden daha kuvvetliyim.”

(Kehf 34)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onun varlığı da vardı. Bu yüzden, arkadaşıyla konuşurken, ona, şöyle dedi: "Benim malım daha çok; adamlarım da daha güçlü!"

(Kehf 34)

Ali Ünal Meali:

Bağ sahibi için ürünler eksiksiz hazırdı. Arkadaşıyla konuşma esnasında ona, “Ben” dedi, “servetçe senden daha ilerideyim; maiyyet, çolukçocuk bakımından da senden daha güçlüyüm.”

(Kehf 34)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O bahçeler sahibinin bol malı vardı. Arkadaşına gösteriş yaparak ona dedi ki: “Ben servetçe, senden daha zenginim. Ve insan sayısınca da, senden daha güçlü ve şerefliyim.”

(Kehf 34)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşı ile konuşurken ona şöyle dedi: "Ben servetçe senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."

(Kehf 34)

Bekir Sadak Meali:

Onun gelirleri de vardi. Bu yuzden, arkadasiyle konusurken: «Ben malca senden zegin, nufusca da senden daha itibarliyim» dedi.

(Kehf 34)

Besim Atalay Meali:

Yemişleri var idi, konuşurken dedi arkadaşına: «Malım senden daha çok, doludur çoluk çocuk!»

(Kehf 34)

Celal Yıldırım Meali:

O adamın ayrıca geliri de var. O sebeple arkadaşıyla yüzyüze konuşurken ona dedi ki: Doğrusu ben hem malca senden zenginim, hem de aile fertleri bakımından senden daha aziz ve şerefliyim.

(Kehf 34)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Bu adamın ayrıca) başka geliri de vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşıyla münakaşa ederken: “Ben malca senden daha zengin ve insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve üstünüm” dedi.

(Kehf 34)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onun gelirleri de vardı. Bu yüzden, arkadaşiyle konuşurken: "Ben malca senden zengin, nüfusça da senden daha itibarlıyım" dedi.

(Kehf 34)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Derken onun büyük bir serveti oldu. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: "Benim malım seninkinden daha çok. Adamlardan yana da senden daha üstünüm."

(Kehf 34)

Diyanet Vakfı Meali:

Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: «Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm.»  *

(Kehf 34)

Edip Yüksel Meali:

Artık bir ürüne sahipti! Nitekim, sohbet ettiği arkadaşına, 'Ben senden daha zenginim ve daha fazla adama sahibim,' dedi.

(Kehf 34)

Elmalılı Orjinal Meali:

Başkaca da bir geliri var, bundan dolayı bu adam arkadaşına muhavere ederek: ben senden malca daha servetli, cem'ıyyetçe daha ızzetliyim dedi

(Kehf 34)

Elmalılı Yeni Meali:

Başka geliri de vardı; bu yüzden bu adam arkadaşıyla konuşurken: "Ben senden malca daha zengin, taraftarca daha güçlüyüm." dedi.

(Kehf 34)

Erhan Aktaş Meali:

Ve onun serveti oldu. Arkadaşı ile konuşurken: "Ben malca senden daha zenginim, insan sayısınca da senden daha güçlüyüm." dedi.

(Kehf 34)

Gültekin Onan Meali:

(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."

(Kehf 34)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bu iki bağın sahibi için ayrıca başka gelir de vardı. Bundan dolayı bu adam arkadaşına konuşarak: “Ben, malca senden daha çok, insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm” dedi.

(Kehf 34)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onun ayrıca (ek gelir getiren) malları vardı. Arkadaşıyla konuşurken demişti ki: “Benim malım senden daha fazla ve ben sayı/nüfus olarak da senden daha güçlüyüm.”

(Kehf 34)

Harun Yıldırım Meali:

Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken ona şöyle dedi: "Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayısı bakımından da senden daha güçlüyüm."

(Kehf 34)

Hasan Basri Çantay:

O (adamın) başkaca geliri de vardı. Derken o, arkadaşına, (böbürlenerek), onunla konuşurken, dedi ki: "Ben malca senden zenginim. Cem'iyyetce de senden kuvvetli (ve şerefli) yim".

(Kehf 34)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bunun (o bağ sâhibinin başka) geliri de vardı. Bundan dolayı arkadaşıyla konuşurken ona: “Ben malca senden daha zenginim; nüfusça da daha i'tibarlıyım” dedi.

(Kehf 34)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onun [o iki adamdan birinin] bir ürünü vardı. Dostuna, onunla kendisi sohbet halindeyken "Mal bakımından senden daha çoğum ve sayıca¹ daha üstünüm." dedi.

(Kehf 34)

Hüseyin Atay Meali:

Ve adamın ayrıca ürünleri de vardı. Adam arkadaşıyla konuşurken. "Ben malca senden zenginim ve insan sayısı bakımından da senden güçlüyüm" dedi.

(Kehf 34)

İbni Kesir Meali:

Başkaca onun meyvesi de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: Ben, malca senden daha zengin, nüfuzca da senden üstünüm, derdi.

(Kehf 34)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ve birde tek meyve bahçesi olan biri vardı. İki bahçesi olan, diğer bahçe sahibine karşılıklı laf atarak “Ben mal çokluğu olarak senden daha fazla ve evlat sayısı olarak da daha güçlüyüm” demişti.

(Kehf 34)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve onun serveti (de) vardı. Bu sebeple arkadaşı ile konuşurken ona: “Benim senden daha çok malım var ve (ailemdeki) fertler bakımından senden daha üstünüm.” dedi.

(Kehf 34)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Adam birçok ürün topladı. Bir gün arkadaşıyla konuşuyordu. Dedi ki: «Benim malım seninkinden çok. Çoluk çocukça da senden ileriyim.»

(Kehf 34)

Kadri Çelik Meali:

(İki adamdan) Birinin başka ürünleri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.”

(Kehf 34)

Mahmut Kısa Meali:

Üstelik onun, bundan başka daha pek çok gelir kaynakları da vardı. İşte bu adam, yoksul, fakat son derece dürüst olan bir arkadaşıyla konuşurken, kibirli kibirli, “Ben senden daha zenginim ve çoluk çocuğum, kalabalık kabîlem, güçlü kuvvetli adamlarımla nüfûs olarak da daha güçlüyüm!” dedi. Derken, böyle konuşarak bahçelerine vardılar.

(Kehf 34)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hal böyleyken bunun başka gelirleri de vardı. Arkadaşlarıyla konuşurken: “ Fevkaladeden daha zengin" der ve "nüfus olarak da çok üstündür sizden."

(Kehf 34)

Mehmet Türk Meali:

Ve o adamın başka geliri de vardı. (İşte bu adam) kendi aralarında konuşurlarken arkadaşına: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısınca da senden daha güçlüyüm.” demişti.

(Kehf 34)

Muhammed Celal Şems Meali:

O (kimse) bolca meyve elde ederdi. Onun için arkadaşıyla konuşurken (büyüklük taslayıp) ona, “Ben malca senden daha varlıklı ve adam olarak (da) senden daha güçlüyüm,” derdi.

(Kehf 34)

Muhammed Esed Meali:

Böylece (bu bahçenin sahibi) bolluk içinde ürün kaldırıyordu. Ama (bir gün) bu adam komşusuyla tartışırken söz arasında ona: "Benim malım mülküm senden çok; nüfusça da senden daha güçlü, daha ilerdeyim!" dedi.

(Kehf 34)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O kimsenin başka bir geliri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona; "Ben varsıllık bakımından senden üstün, nüfusça da senden güçlüyüm," derdi.

(Kehf 34)

Mustafa Çavdar Meali:

Üstelik onun başka gelir kaynakları da vardı, arkadaşıyla konuşurken “Benim servetim seninkinden çok ve nüfus olarak da senden üstünüm” dedi.

Bknz: (34/35)»(34/37) - (72/24)

(Kehf 34)

Mustafa Çevik Meali:

32-41 Ey Peygamber! Allah’ın davetinden yüz çevirenlere, şu iki adamın dersler çıkarılması gereken kıssasını anlat, onlardan birine iki üzüm bağı vermiş, bağlarının etrafını hurma ağaçlarıyla donatmış ve iki bağın arasında da ekinler yetiştirmiştik. Her iki bağda eksiksiz ürün veriyordu. Ayrıca bu iki bağın arasından bir de dere akıtmıştık. Dolayısıyla bahçelerinden bol bol ürün kaldırıp, bolluk içinde de yaşıyordu, derken bir gün komşusu olan arkadaşıyla konuşurken ona: “Benim malım mülküm seninkinden çok fazla, üstelik nüfuz ve itibar bakımından da, senden üstünüm.” diyerek gururlanıp, böbürlendi. Böyle düşünüp konuşarak kendine yazık eden bu adam, sonra da dönüp bahçesine bakarak arkadaşına, “Bu bahçemin, bağımın, bir gün kuruyup yok olacağına hiç ihtimal vermiyorum, Kıyamet denilen günün de gelip çatacağına inanmıyorum. Şayet böyle bir şey gerçek olur da yeniden diriltilip Rabbimin huzuruna çıkarılırsam, orada da bana bundan daha iyisinin verileceğinden eminim.” dedi. Bunun üzerine arkadaşı da ona: “Sen böyle konuşmakla, seni önce topraktan sonra da bir damla sudan yaratıp şeklini veren ve rızıklandıran Allah’a nankörlük etmiş olmuyor musun?” dedikten sonra da sözlerine şöyle devam etti: “Hâlbuki ben çok iyi biliyor ve inanıyorum ki senin de, benim de sahibi olduğumuzu söylediğimiz şeylerin gerçek sahibi Allah’tır. Yarattığı nimetlerin nasıl kullanılması gerektiğini bildiren O’dur ve O’ndan başka gerçek ilah yoktur. Sana kibrinden, nankörlüğünden dolayı da yazıklar olsun. Keşke bahçene girip çıkarken böbürlenip küstahlaşmak yerine, “Maşallah, Allah ne güzel yaratmış ve bana lütfetmiş, inşallah ben de O’nun razı olacağı gibi kullanıp, şükredenlerden olurum deseydin ve beni mal, mülk, evlat bakımından küçümsemeseydin daha iyi olurdu. Rabbim dilerse bana, senin bağından bahçenden daha hayırlısını verebileceği gibi dilerse senin bağına bahçene bir afet gönderip yerle bir de edebilir. Yahut bir daha asla bulup çıkaramayacağın biçimde bahçenin suyunu yerin dibine çekebilir.”

(Kehf 34)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu minval üzre (sahibi bol bol) ürün devşiriyordu. Derken, (bir gün) arkadaşıyla söyleşirken şöyle bir laf etti: "Benim malım seninkinden çok, dahası nüfusça da senden üstünüm."

(Kehf 34)

Osman Okur Meali:

(İkisinden) Birinin başka ürünleri/başka geliri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.”

(Kehf 34)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onun için başka bir nevi mal da vardı. Sonra o arkadaşına, onunla konuşarak dedi ki: «Ben malca senden daha ziyâdeyim ve cemaatce de senden daha kuvvetliyim.»

(Kehf 34)

Ömer Öngüt Meali:

Bu adamın başka geliri de vardı. Bu yüzden arkadaşıyla konuşurken: “Ben malca senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da senden daha güçlü ve itibarlıyım. ” dedi.

(Kehf 34)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sahibi için gelir getiriyordu. Bahçelerin sahibi, arkadaşıyla konuşurken, “Ben senden malca daha zengin, nüfus bakamından daha üstünüm” derdi.

(Kehf 34)

Sadık Türkmen Meali:

Onun bir geliri vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona dedi ki: “Ben senden malca daha zengin, adamca daha güçlüyüm”.

(Kehf 34)

Seyyid Kutub Meali:

Adamın bol serveti vardı. Bu yüzden tartışma sırasında arkadaşına dedi ki «Ben senden daha varlıklıyım ve tayfam da seninkinden daha kalabalıktır.

(Kehf 34)

Suat Yıldırım Meali:

O şahsın başka serveti de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona:"Benim," dedi, "malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maiyyet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerideyim."

(Kehf 34)

Süleyman Ateş Meali:

O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşiyle konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi.

(Kehf 34)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Adam güzel bir gelir sağlamış; arkadaşıyla konuşurken şöyle diyor: "Benim malım seninkinden çok, adamlarım da daha güçlü."

(Kehf 34)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(34-35) O adam bahçelerinden bol ürün alıyordu. Bir gün komşusuyla tartışırken ona: "Benim malım seninkinden çok, adamlarım da daha fazla ve daha güçlü" dedi.

(Kehf 34)

Şaban Piriş Meali:

Onun başka ürünleri de vardı. İşte böyle bir halde arkadaşıyla konuşurken: -Benim malım senden daha çok, nüfus olarak da senden üstünüm, dedi.

(Kehf 34)

Talat Koçyiğit Meali:

Bahçe sahibinin başka gelirleri de vardır. Bir gün arkadaşıyla konuşurken ona şöyle der: "Mal yönünden senden daha zenginim; adam yönünden de üstünüm.

(Kehf 34)

Tefhimul Kuran Meali:

(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer) leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: «Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.»

(Kehf 34)

Ümit Şimşek Meali:

O kimsenin başka geliri de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona “Ben servetçe senden üstün, nüfusça senden güçlüyüm” derdi.

(Kehf 34)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Adamın başka bir geliri de vardı. Bu yüzden, arkadaşlarıyla konuştuğu bir sırada ona şöyle demişti: "Ben, malca senden zengin, insan unsuru bakımından da güçlü ve onurluyum."

(Kehf 34)