18. Kehf Suresi / 80.ayet
Kehf 80 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Çocuğa gelince: Anası, babası inanmış kimseler. Bu çocuğun, onları azgınlığa ve kafirliğe sevketmesinden korktuk da öldürdük.
(Kehf 80)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
“(O öldürdüğüm) Oğlan çocuğuna gelince: Anne ve babası mü’min (ve hayırlı) kimselerdi. Bu çocuğun ileride bunları azdırması ve küfre kaydırması (yolundaki İlahi ikaz ve işaretle) duyduğum haşyet ve endişe (üzerine, onu öldürüverdik.) ”
(Kehf 80)Abdullah Parlıyan Meali:
Öldürdüğüm çocuğa gelince, onun anası ve babası inanmış kimselerdi. Bu çocuğun onları azgınlığa ve kâfirliğe sevketmesinden korktuk da, onu öldürmüş olduk.
(Kehf 80)Adem Uğur Meali:
Erkek çocuğa gelince, onun ana babası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk.
(Kehf 80)Ahmet Hulusi Meali:
"O küçük erkek çocuğa gelince: Onun ana-babası iki iman eden idi... (Büyüyünce, bürüneceği kişilikle çocuğun) onları taşkınlık ve küfre düşürmesinden ürktük!"
(Kehf 80)Ahmet Tekin Meali:
“Delikanlıya gelince, onun annesi ve babası mü'min kimselerdi. Delikanlının, annesini babasını, aşırı sevgileri sebebiyle kendisi gibi azgınlığa, eşkıyalığa, inkâra ve küfre sürüklemesinden içimiz titreyerek korktuk.” dedi.
(Kehf 80)Ahmet Varol Meali
Çocuğa gelince: Onun anne babası mü'min kimselerdi. Biz onun onları taşkınlığa ve küfre sürükleyeceğinden korktuk.
(Kehf 80)Ali Bulaç Meali:
"Çocuğa gelince, onun anne ve babası mü'min kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve inkar zorunu kullanmasından endişe edip korktuk."
(Kehf 80)Ali Fikri Yavuz Meali:
Oğlana gelince; onun ebeveyni mümin kimselerdi. Bunun için oğlanın bunları azgınlık ve küfür ile sarmasından sakındık da,
(Kehf 80)Ali Rıza Sefa Meali:
"Delikanlıya gelince; onun anne-babası inanmış kişilerdi. Onları, azgınlığa ve nankörlük etmeye sürüklemesinden korktuk!"
(Kehf 80)Ali Ünal Meali:
“Öldürdüğüm delikanlıya gelince: Onun ebeveyni mü’min insanlardı. Fakat o çocuğun ileride onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)Bahaeddin Sağlam Meali:
Amma o genç ise, onun ana-babası imanlı idiler. Ana-babasını azgınlık ve küfre boğacağından ürktük.
(Kehf 80)Bayraktar Bayraklı Meali:
"O çocuk ise, onun anne ve babası inanmış kimselerdi. Eğer çocuk yaşarsa onları azdırmasından ve inkara sürüklemesinden korktuk."
(Kehf 80)Bekir Sadak Meali:
«Oglana gelince; onun ana babasi inanmis kimselerdi. çocugun onlari azdirmasindan ve inkara suruklemesinden korkmustuk»
(Kehf 80)Besim Atalay Meali:
O çocuğa gelince; anası, babası inanlı kimselerdir, onları azgınlığa, küfre götürmesinden çekinerek öldürdüm !
(Kehf 80)Celal Yıldırım Meali:
Oğlana gelince, onun ana-babası ikisi de mü'min kişilerdi, çocuğun onları azgınlığa ve küfre itmesinden endişe ettik.
(Kehf 80)Cemal Külünkoğlu Meali:
80,81. “Oğlan çocuğa gelince; onun anne ve babası mü'min kimselerdi. (Bu çocuğun) onları ileride azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk. Ve böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.”
(Kehf 80)Diyanet İşleri Eski Meali:
"Oğlana gelince; onun ana babası inanmış kimselerdi. Çocuğun onları azdırmasından ve inkara sürüklemesinden korkmuştuk.
(Kehf 80)Diyanet İşleri Yeni Meali:
"Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk."
(Kehf 80)Diyanet Vakfı Meali:
«Erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk.» *
(Kehf 80)Edip Yüksel Meali:
'Çocuğa gelince, ana babası iki inanan kişi idi. Taşkınlık ve nankörlük ile o ikisine yük olmasından endişelendik.'
(Kehf 80)Elmalılı Orjinal Meali:
Oğlana gelince: ebeveyni mü'minlerdi, onun için bunları tuğyan ve küfrile sarmasından sakındık da
(Kehf 80)Elmalılı Yeni Meali:
Oğlana gelince, anne babası mümin kimselerdi. Onun bunları azgınlık ve küfür ile sarmasından korktuk.
(Kehf 80)Erhan Aktaş Meali:
"Delikanlıya gelince, anne ve babası inanan kimselerdi. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden huşu ediyoruz."[1]
1)Zor kullanarak, baskı yaparak onları azgınlığa ve küfre sürüklediğini içtenlikle, yakinen biliyoruz. Haşiye sözcüğüne "korktuk" şeklinde anlam verilmesi yanlıştır. Zira Haşiye, yani huşu; içtenlik, samimiyet demektir. Anlaşılan odur ki; söz konusu alim kul o yörede yaşayan ve yaşadığı toplumda olup bitenlere yakından tanık olan birisidir. Çocuğu ve çocuğun ailesini de çok iyi tanımakta, çocuğun anne babasına nasıl zulmettiğini yakinen bilmektedir. Çocuğun onları azgınlığa ve küfre sürüklediğinden emin birisidir. Ayetteki huşu sözcüğü, alim kulun olup bitenleri çok iyi bildiğinden ve bilgisinden emin olduğu anlamındadır. Gelecekte olacak olan bir şeyden değil olmuş olan; olmakta olan bir durumdan söz edilmektedir. Ayete gelecekte olacak bir şeymiş gibi anlam verilmesi yanlıştır. Yanlışlığın temel nedeni haşiye sözcüğüne korkma anlamının verilmesidir.
Gültekin Onan Meali:
"Çocuğa gelince, onun anne ve babası inançlı kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve küfür zorunu kullanmasından endişe edip korktuk."
(Kehf 80)Hakkı Yılmaz Meali:
(78-82) Âlim ve rahmete mazhar kul: “İşte bu, aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o, üzerine sabretmeye güç yetiremediğin şeylerin birinci anlamlarını haber vereyim: “Gemi olayına gelince; o, denizde çalışan birtakım miskinlerindi. İşte o nedenle ben onu kusurlu hâle getirmek istedim. Ötelerinde de bütün gemileri gasp edip alan bir kral vardı. Delikanlıya da gelince; onun anne-babası mü’min kimselerdi. İşte o nedenle biz, onun, anne-babasını azdırmasından ve küfre; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye sürüklemesinden korktuk. Sonra da ‘Rableri onun yerine kendilerine temizlikçe daha hayırlı ve merhamet bakımından daha yakınını versin’ istedik. Duvara da gelince; o, şehirdeki iki yetim oğlanındı ve onun altında onlar için bir define vardı. Babaları da iyi bir zat idi. İşte onun için, –Rabbinden bir rahmet olmak üzere– Rabbin onların erginlik çağına ermelerini, definelerini çıkarmalarını diledi. Ve ben onu [duvar doğrultma işini] kendi görüşümle yapmadım. İşte senin, üzerine sabretmeye takat getiremediğin şeylerin ilk plândaki anlamı!”
(Kehf 80)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Çocuğa gelince, onun anne babası mümin kimselerdi. (Çocuğun sevgisinin) onları azgınlığa ve küfre sevk etmesinden çekindik.”
(Kehf 80)Harun Yıldırım Meali:
"Erkek çocuğa gelince, onun anababası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk."
(Kehf 80)Hasan Basri Çantay:
"Oğlana gelince: Onun anası da, babası da iman etmiş kimselerdi. Bunun için onları bir azgınlık ve kafirlik bürümesinden endişe etdik de",
(Kehf 80)Hayrat Neşriyat Meali:
“Ve o çocuğa gelince (o büluğ çağına ulaşmış bir isyankâr idi); hâlbuki ana-babası mü'min kimselerdi; onları da azgınlığa ve küfre bürümesinden (sürüklemesinden) korktuk.”
(Kehf 80)Hubeyb Öndeş Meali: /
Oğlana gelince: Onun anne-babası inançlı iki kişiydi. Ardından onları baskı yaparak taşkınlığa ve küfre [gerçeği örtmeye] zorlamasından çekindik.¹
(Kehf 80)Hüseyin Atay Meali:
Ve delikanlıya gelince, onun ana babası inanmış kimselerdi ve onları azgınlığa ve inkâra sürüklemesini uygun görmedik.
(Kehf 80)İbni Kesir Meali:
Oğlana gelince; onun anası babası inanmış kimselerdi. Çocuğun onları azdırıp küfre sürüklemesinden korkmuştuk.
(Kehf 80)İlyas Yorulmaz Meali:
“Çocuğa gelince, o çocuğun anası babası inanan kimselerdi. Ana babasına isyan ve inkar ederek zarar vermesinden endişelendik.”
(Kehf 80)İskender Ali Mihr Meali:
Fakat çocuğa (çocuk meselesine) gelince, onun anne ve babası mü’minlerdi. Onları azgınlık ve küfre (inkâra) sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O oğlana gelince, onun da anası babası inanan kimselerdi. Onun için, onları azgınlığa, Allah'ı tanımazlığa sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)Kadri Çelik Meali:
“Çocuğa gelince, onun anne ve babası mümin kimselerdi. Dolayısıyla çocuğun onları azgınlık ve küfre sürüklemesinden korktuk.”
(Kehf 80)Mahmut Kısa Meali:
Öldürdüğüm o çocuğa gelince; onun anası. babası tertemiz birer mümindi. Biz bu evladın sonunda onları azgınlık ve inkâra sürükleyeceğini biliyorduk, onlara rahmetimizden dolayı, işte o yüzden onu öldürdük;
(Kehf 80)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Küçük çocuğa gelince onun anne babası iman eden kimselerdi Ehlini azgınlığa ve inkara sevk etmesi korkusu olduğu içindi
(Kehf 80)Mehmet Türk Meali:
“O erkek çocuğa gelince, onun anne ve babası Müslüman kimselerdi. (Allah),1 ‘Biz o (çocuğun) onları azdırmasını ve inkâra sürüklemesini hoş görmedik’2*
(Kehf 80)Muhammed Celal Şems Meali:
“Erkek çocuğa gelince. Onun anne ve babası mümin kimselerdi. Onları isyankârlık ve kâfirlik ile suçlamasından korktuk.”
(Kehf 80)Muhammed Esed Meali:
O genç adam da, -ki anası babası mümin kimselerdi- taşkınlıkları ve inkarcı eğilimleriyle onlara çok derin acılar vereceği yolunda kaygı verici belirtiler görmüştük;
(Kehf 80)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
"O çocuğa gelince, onun ana babası inançlı kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkara sürüklemesinden kaygı duyduk."
(Kehf 80)Mustafa Çavdar Meali:
– Öldürdüğüm çocuğa gelince; onun ana babası mümin kimseler idi. Çocuğun, ana babasını azgınlık ve küfre sürüklemesinden endişe ettik.Bknz: (29/8) - (31/14) - (46/15)»(46/17)
(Kehf 80)Mustafa Çevik Meali:
79-82 “Gemi olayından başlayalım... O gemi, geçimlerini denizden sağlayan bir kısım yoksul kimselere aitti. Onu özellikle hasarlı hale getirdim, şayet yollarına devam etselerdi, önlerinde her sağlam gemiye el koyan bir hükümdarın adamları bekliyordu. Öldürdüğüm gence gelince, onun anne ve babası yalnız Allah’ı Rab ve ilah edinmiş, O’nun davetine iman etmiş mü’min kimselerdi. O gencin azgınlık, taşkınlık ve zulümleri sebebiyle anne ve babasına derin acılar yaşattığı, o sebepten öldürülmesi gerektiği bilgisi bana ulaştırılmıştı. Rableri olan Allah, onlara bu çocuk yerine hayırlı ve merhametli bir evlat nasip etsin. Yıkılmak üzere olan duvarı onarıp tamir etmemin sebebi ise o duvar orada yaşayan iki öksüz çocuğun evlerinin duvarı idi, duvarın altında da o çocuklara ait bir hazine vardı. Onların babaları yalnız Allah’ı Rab ve ilah edinip O’na iman etmiş bir mü’min olarak vefat etmişti. Bu yüzden de Rabbin, onlar erişkin birer insan olunca, hazinelerine kavuşsunlar diye, onlara bir lütuf ve rahmet olarak böyle diledi, dolayısıyla bütün bu işleri kendi irademle de yapmadım. İşte senin sabredemeyip katlanamadığın işlerin iç yüzü budur.”
(Kehf 80)Mustafa İslamoğlu Meali:
"Gelelim delikanlıya: Onun ebeveyni imanlı kimselerdi; fakat biz onun azgınlık ve sapkınlıkla (ebeveynini) derin acılara boğacağına dair kaygı verici bir bilgiye sahiptik.
(Kehf 80)Osman Okur Meali:
Delikanlıya gelince, onun, anne ve babası mümin idi. Delikanlının onları azdırıp, küfre sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
«Oğlana gelince onun anası ile babası iki mü'min kimselerdir. İmdi onları bir azgınlığa, bir küfre bürümesinden korktuk.»
(Kehf 80)Ömer Öngüt Meali:
“Çocuğa gelince, onun ana ve babası mümin insanlardı. Çocuğun onları azdırmasından ve inkâra sürüklemesinden korkmuştuk. ”
(Kehf 80)Ömer Sevinçgül Meali:
“Oğlana gelince... Onun ana babası inanan kimselerdi. Oğlanın onları azdırıp inkâra sürüklemesinden kaygı duyduk.
(Kehf 80)Sadık Türkmen Meali:
Gence gelince onun anası ve babası Mü’min insanlardı. Bunun onlara azgınlık ve küfür nedeni olması sözkonusu idi.
(Kehf 80)Seyyid Kutub Meali:
O delikanlıya gelince, onun ana babası mü'min kimselerdi. Onları azgınlığa ve kâfirliğe sürüklemesinden çekindik.
(Kehf 80)Suat Yıldırım Meali:
Oğlan çocuğuna gelince: Onun ebeveyni mümin insanlar idi. Bu çocuğun onları ileride azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)Süleyman Ateş Meali:
"Oğlana gelince: Onun anası babası mü'min insanlardı. Bunun, onlara azgınlık ve küfür sarmasından korktuk."
(Kehf 80)Süleymaniye Vakfı Meali:
Oğlan çocuğuna gelince, anası babası inanıp güvenmiş (mümin) kimselerdi. Onları azgınlığa ve nankörlüğe sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
"O çocuğun ana-babası iman etmiş kimselerdi. Çocuğun azarak ve nankörlük ederek onlara zulmedeceğinden korktuk."
(Kehf 80)Şaban Piriş Meali:
Gence gelince, onun, anne ve babası mümin idi. Gencin onları azdırıp, küfre sürüklemesinden korktuk.
(Kehf 80)Talat Koçyiğit Meali:
Çocuğa gelince, "anası babası mü'min kişiydiler. Çocuğun onları isyana ve küfre sürüklemesinden korktuk".
(Kehf 80)Tefhimul Kuran Meali:
Çocuğa gelince, onun anne ve babası mü'min kimselerdi. Bundan dolayı, onun kendilerine azgınlık ve küfür zorunu kullanmasından endişe edip korktuk.»
(Kehf 80)Ümit Şimşek Meali:
“Çocuğun ise anne ve babası mü'min kimselerdi; ileride çocuğun onları inkâr ve azgınlığa sürüklemesinden endişe ettik.
(Kehf 80)Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Oğlan çocuğa gelince: Onun anası babası inanmış kişilerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkara sürüklemesinden korktuk."
(Kehf 80)