Allah, vaktiyle İsrailoğullarından kesin misak/söz almıştı. Onlardan, on iki temsilci görevlendirdik ve Allah dedi ki: “Ben sizinle beraberim; şayet namazı hakkıyla kılar, zekâtı verir, elçilerime inanır ve onları desteklerseniz ve Allah’ın hoşnutluğu için mallarınızı onun yolunda harcarsanız, kesinlikle sizin kötülüklerinizi örter ve sizi tabanından ırmakların çağladığı cennetlere koyarım. Bundan sonra da sizden kim bu vaadini çiğnerse, dosdoğru yoldan sapmış olur.”
5. Maide Suresi / 12.ayet
Maide 12 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve Allah İsrailoğullarından kuvvetli söz almıştı ve onlardan on iki emin adam göndermiştik ve Allah demişti ki: Ben, sizinleyim, namaz kılarsanız, zekat verirseniz, peygamberlerime inanır, onlara yardım edip ulularsanız ve Allah'a borç verircesine onun yolunda yoksulları doyurur, iyilik eder, para harcarsanız mutlaka kusurlarınızı örter ve mutlaka sizi, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Fakat bundan sonra içinizden kafir olan, şüphe yok ki doğru yoldan sapmıştır artık.
(Maide 12)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Andolsun, Allah İsrailoğullarından kesin söz (misak) almış (ve denemişti) . Onlardan on iki güvenilir-gözetleyici (başkan seçip) göndermiştik. Ve Allah onlara şöyle demişti: "Gerçekten Ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekâtı verir, elçilerime inanır, onları savunup-desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz (ahiret yatırımı olarak hayır hasenata yönelirseniz), şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Artık bundan sonra sizden kim inkâr ederse, o kesinlikle dümdüz bir yoldan sapmıştır."
(Maide 12)Abdullah Parlıyan Meali:
Gerçek şu ki, Allah İsrailoğulları denilen Yahudilerden kesin söz almıştı. Onlardan on iki kişiyi görevlendirip göndermiştik. Allah onlara “Ben sizinle beraberim” eğer, namazlarınızda dikkatli ve daim olur, karşılıksız yardım olan zekâtı verirseniz, benim peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, kusur ve günahlarınızı elbette silerim ve sizi içinden ırmakların aktığı cennetlere koyarım. Ama bundan sonra kim Allah'tan gelen gerçekleri örtbas ederse, doğru yoldan kesinlikle sapmış olacaktır.
(Maide 12)Adem Uğur Meali:
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. (Kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel borç verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası için faizsiz borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa doğru yoldan sapmış olur.
(Maide 12)Ahmet Hulusi Meali:
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarının sözünü aldı... Onlardan on iki temsilci ba'settik... Allah şöyle buyurmuştu: "Ben muhakkak sizinleyim... Salatı ikame ettiğiniz, zekatı verdiğiniz, Rasullerime iman edip onlara yardımcı olduğunuz; Allah'a karz-ı hasen ile borç verdiğiniz takdirde, kötülüklerinizi sizden silerim; elbette sizi altlarından nehirler akan cennetlere koyarım... Bundan sonra sizden kim hakikati inkar ederse, gerçekten yolun ortasından sapmıştır. "
(Maide 12)Ahmet Tekin Meali:
Andolsun ki, Allah İsrâiloğulları'nın, kesin sözünü, taahhüdünü almıştı. İçlerinden on iki dinî lider görevlendirmiştik. Allah onlara: "- Ben sizlerle beraberim. Namazları erkanına, şartlarına, vaktine riayet ederek âşikâre kılarsa-nız, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verirseniz, Rasullerime iman ederseniz, saygı duyarak onları desteklersiniz, Allah'a karz-ı hasen olarak borç verirseniz, mâli mükellefiyetlerin dışında, Allah rızası için, Allah yolunda cihad edenlerin masraflarını karşılarsanız, Allah'ın kullarına güzel ödünç verirseniz, sizin kusurlarınızı silerim, bağışlarım. Sizi altlarından ırmaklar akan cennet konaklarına koyarım. Sizden kim bu taahhütten sonra inkârda ısrar ederse, doğru, dengeli bir yoldan uzaklaşır, başına buyruk hareket ederek, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih etmiş olur." buyurdu.
(Maide 12)Ahmet Varol Meali
Andolsun ki, Allah İsrailoğullarından kesin söz almıştı ve içlerinden oniki gözetleyici (nakib, kefil) göndermiştik. Allah: "Ben sizinleyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, peygamberlerime iman eder, onlara destek olur ve Allah'a güzel bir ödünç verirseniz [3] şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim küfre düşerse doğru yoldan sapmış olur" demişti.*
(Maide 12)Ali Bulaç Meali:
Andolsun, Allah İsrailoğullarından kesin söz (misak) almıştı. Onlardan oniki güvenilir- gözetleyici göndermiştik. Ve Allah onlara: "Gerçekten ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, şüphesiz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır."
(Maide 12)Ali Fikri Yavuz Meali:
Andolsun ki, Allah, İsrâiloğullarından misak (ahd ve söz ) almıştı. İçlerinden on iki nazır (kavimlerinin hallerini bildirecek kulağı delik kimseler) bulundurmuştuk. Allah onlara şöyle demişti: “- Muhakkak ben sizinle beraberim. And olsun ki, eğer namazı kılar, zekâtı verir, Peygamberlerime iman eder, kendilerine kuvvetle yardım eder, Allah yolunda güzel nafaka verirseniz mutlaka sizden, günahlarınızı örterim. Gerçekten sizi, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyarım. Artık bundan sonra da içinizden kim nankörlük eder, kâfir olursa o, muhakkak dosdoğru yolun ortasından sapmıştır.”
(Maide 12)Ali Rıza Sefa Meali:
Zaten gerçek şu ki, Allah, İsrailoğullarından kesin söz almıştı. Onların arasından, on iki lider göndermiştik. Ve Allah, şöyle demişti: "Kuşkusuz, sizinle birlikteyim. Namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, Onları destekler ve Allah'a güzel bir borç verirseniz; kötülüklerinizi kesinlikle siler ve altlarından ırmaklar akan cennetlere sizi yerleştiririm. Bundan sonra, aranızdan kim nankörlük ederse, gerçeğin yolundan artık sapmıştır!"[97]
97)İsrailoğullarının on iki lideri, Tevrat, Çölde Sayım 13:1-3 ayetlerinde, şöyle yazılıdır: "Rab, Musa'ya, şöyle dedi: ‘İsrailoğullarına vereceğim Kenan ülkesini araştırmak için adamlar gönder; ataların her oymağından bir önder gönder.' Musa, Rabbin buyruğu uyarınca, Paran Çölü'nden adamları gönderdi. Hepsi, İsrailoğullarının önderlerindendi."
Ali Ünal Meali:
Şurası bir gerçek ki Allah, İsrail Oğulları’ndan da sağlam söz almıştı. İçlerinde (oniki boyun her birinden bir tane olmak üzere) oniki vekil ve temsilci tayın etmiştik. Allah buyurdu ki: “Hiç şüphesiz Ben, sizinle beraberim. Eğer namazı bütün şartlarına riayet ederek vaktinde ve aksatmadan kılar, zekâtı verir ve istisnasız bütün rasûllerime iman eder, onlara sahip çıkar ve Allah rızası için, karşılığını sadece O’ndan bekleyerek malınızdan O’nun yolunda harcamak suretiyle Allah’a en güzel tarzda ödünç verirseniz elbette kusurlarınızı örter, günahlarınızı siler ve sizi (ağaçlarının arasından ve köşklerinin) altından ırmaklar akan cennetlere koyarım. Artık bundan sonra içinizde kim de nankörlük edip küfre saparsa, hiç şüphesiz o, düz yolun ortasında sapıp gitmiş olur.”
(Maide 12)Bahaeddin Sağlam Meali:
Andolsun ki, Allah İsrailoğullarından söz aldı: -Biz onlardan on iki başkan seçmiştik- Allah onlara dedi ki: “Ben sizinle beraberim. Eğer namaz kılar, zekât verir, elçilerime inanır, onlara destek olursanız, Allah için güzel bir şekilde borç verirseniz, sizin günahlarınızı sizden sileceğiz ve sizi altlarında nehirler akan Cennetlere koyacağız. Artık bu sözleşmeden sonra kim küfe girerse, o doğru yoldan tamamıyla sapmış demektir.
(Maide 12)Bayraktar Bayraklı Meali:
Andolsun ki Allah, İsrailoğulları'ndan söz almıştı. İçlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: "Ben sizinle beraberim. Namazı kılarsanız, zekatı verirseniz, peygamberime inanır ve onları desteklerseniz, Allah'a güzel bir borç verirseniz, elbette kötülüklerinizi örteceğim ve sizi içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Artık bundan sonra kim inkar ederse, doğru yoldan sapmış olur."
(Maide 12)Bekir Sadak Meali:
And olsun ki, Allah, Israilogullarindan soz almisti. Onlardan oniki reis sectik. Allah: «Ben suphesiz sizinleyim, namaz kilarsaniz, zekat verirseniz, peygamberlerime inanir ve onlara yardim ederseniz, Allah ugrunda guzel bir takdimede bulunursaniz, and olsun ki kotuluklerinizi orterim. And olsun ki, sizi iclerinden irmaklar akan cennetlere koyarim. Bundan sonra sizden kim inkar ederse suphesiz dogru yoldan sapmis olur» dedi.
(Maide 12)Besim Atalay Meali:
Allah, İsrail oğullarından ahdalmıştı, onlardan on iki başkan çıkardık, Allah buyurdu ki: «Eğer siz namaz kılar, zekât verir, peygamberlerime inanırsanız, onlara yardım eder, Allah için iyi, güzel sadaka verirseniz, sizinle ben bileyim, bağışlayıp sizin günahlarınızı, altından ırmaklar akan cennetlere koyarız sizi, bundan sonra kim küfrederse doğru yoldan sapmıştır o»
(Maide 12)Celal Yıldırım Meali:
And olsun ki Allah İsrail oğullarından kesin bir söz almıştı; onlardan oniki tane ileri gelen söz sahiplerini görevlendirip göndermiştik. Allah onlara, «eğer namaz kılar, zekât verir, Peygamberlerime inanır da kendilerine yeterince yardım ederseniz ve Allah'a faizsiz güzel bir ödünç verirseniz, and olsun ki kusur ve günahlarınızı elbette bağışlarım ve altlarından ırmaklar akan Cennetlere sizi yerleştiririm» demişti. Bu kesin sözden sonra sizden kim nankörlük edip inkâra saparsa, gerçekten o düz ve doğru yoldan sapmış olur.
(Maide 12)Cemal Külünkoğlu Meali:
Andolsun ki, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan (kavimlerinin hallerini bilen güvenilir) on iki temsilci seçip (Kenan diyarına) göndermiştik. Allah, şöyle buyurmuştu: “(Ey İsrailoğulları!) Ben sizinle beraberim. Andolsun ki, eğer namazı kılar, zekâtı verir ve peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz (Allah yolunda harcama yaparsanız) elbette sizin kötülüklerinizi örterim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkâr ederse, mutlaka o, dosdoğru (hak) yoldan sapmıştır.” *
(Maide 12)Diyanet İşleri Eski Meali:
And olsun ki, Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. Onlardan oniki reis seçtik. Allah: "Ben şüphesiz sizinleyim, namaz kılarsanız, zekat verirseniz, peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz, Allah uğrunda güzel bir takdimede bulunursanız, and olsun ki kötülüklerinizi örterim. And olsun ki, sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse şüphesiz doğru yoldan sapmış olur" dedi.
(Maide 12)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Andolsun, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan on iki temsilci -başkan- seçmiştik. Allah, şöyle demişti: "Sizinle beraberim. Andolsun eğer namazı kılar, zekatı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz, (fakirlere gönülden yardımda bulunarak) Allah'a güzel bir borç verirseniz, elbette sizin kötülüklerinizi örterim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkar ederse, mutlaka o, dümdüz yoldan sapmıştır."
(Maide 12)Diyanet Vakfı Meali:
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı. (Kefil olarak) içlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: Ben sizinle beraberim. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel borç verirseniz (ihtiyacı olanlara Allah rızası için faizsiz borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve sizi, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa doğru yoldan sapmış olur. *
(Maide 12)Edip Yüksel Meali:
ALLAH, İsrail oğullarından söz almıştı ve içlerinden on iki başkan göndermiştik. ALLAH demişti ki: 'Namazı gözetirseniz, zekatı verirseniz, elçilerime inanıp onlara saygılı olursanız ve (erdemli bir yaşam sürmek suretiyle) ALLAH'a güzel bir borç verirseniz sizinle beraberim. Günahlarınızı örter, içlerinden ırmaklar akan bahçelerde ağırlarım. Artık sizden kim bundan sonra inkar ederse doğru yolu sapıtmış olur.'
(Maide 12)Elmalılı Orjinal Meali:
Celali hakkı için ki Allah Beni İsrailden misak almıştı ve içlerinden on iki nakıb göndermiştik ve Allah buyurmuştu: haberiniz olsun ben sizinle beraberim, celalim hakkı için eğer siz namazı kılar, zekatı verir ve Rasullerime inanır, kendilerine kuvvetle yardım eder ve Allaha karzı hasenle ıkraz muamelesi yaparsanız elbette tarafınızdan kabahatlarınızı keffaretlerim ve mutlak sizi altından nehirler akar Cennetlere korum, bundan sonra da içinizden her kim nankörlük eder küfre saparsa artık düz yolun ortasında sapmış, kendini zayi' etmiş olur
(Maide 12)Elmalılı Yeni Meali:
Andolsun ki, Allah, İsrail oğullarından söz almıştı, içlerinden on iki kefil de göndermiştik ve Allah: "Haberiniz olsun Ben sizinle beraberim. Andolsun ki, eğer siz namazı kılar, zekatı verir, peygamberime inanır, kendilerine kuvvetle yardım eder ve Allah'a gönülden ödünç verirseniz, kesinlikle günahlarınızı silerim ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra içinizden her kim nankörlük edip küfre saparsa, artık düz yolun ortasından sapmış, kendini zayi etmiş olur." diye buyurmuştu.
(Maide 12)Erhan Aktaş Meali:
Doğrusu Allah, İsrailoğulları'ndan kesin söz aldı. Onlardan on iki temsilci gönderdik. Ve Allah, "Sizinle beraberim." dedi. Ant olsun eğer salatı ikame eder, zekatı verir[1], rasullerime iman eder ve onlara yardımcı olur, böylece Allah'a iyi bir ödünç verirseniz, o zaman elbette kötülüklerinizi örterim, muhakkak içinden ırmaklar akan Cennetlere koyarım. Bundan sonra, sizden kim gerçeği yalanlayarak nankörlük ederse, düz yoldan sapmış olur.
1)Bu terkip, ibadete layık yegane ilah olarak Allah'a inanmak; kulluğu, Allah'a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle; arınmış, arı duru hale gelmiş bir benlikle yapmak; mali yardımlaşmayı, destek olmayı canlı ve diri tutmak demektir.
Gültekin Onan Meali:
Andolsun, Tanrı İsrailoğullarından misak almıştı. Onlardan on iki güvenilir gözetleyici göndermiştik. Ve Tanrı onlara: "Gerçekten ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır, onları savunup desteklerseniz ve Tanrı'ya güzel bir borç verirseniz, kuşkusuz sizin kötülüklerinizi örter (keffirenne) ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim küfrederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır."
(Maide 12)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve andolsun ki Allah, İsrâîloğulları'nın sağlam sözünü almıştı. Ve Biz, kendilerinden on iki müfettiş/başkan göndermiştik. Ve Allah demişti ki: “Ben, kesinlikle sizinle beraberim. Salâtı ikame eder [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturur, ayakta tutar], zekâtı/verginizi verir, elçilerime iman eder, onları destekler ve Allah'a güzelce ödünç verirseniz, andolsun ki sizden kötülüklerinizi örteceğim ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere girdireceğim. İşte sizden her kim de, bundan sonra küfrederse; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddederse, artık kesinlikle yolun doğrusunu kaybetmiş olur.”
(Maide 12)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Andolsun ki Allah, İsrailoğullarından söz almıştı ve onların arasından on iki temsilci tayin etmiştik. Allah demişti ki: “Şüphesiz ki ben, sizinle beraberim. Şayet namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, resûllerime iman eder, onları destekler ve Allah’a güzel bir borç verirseniz sizin kusurlarınızı örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Sizden her kim bundan sonra küfre girerse elbette, dosdoğru yoldan sapmış olur.”
(Maide 12)Harun Yıldırım Meali:
Andolsun ki Allah muhakkak İsrailoğullarından kesin söz almıştı. Biz içlerinden on iki nakib göndermiştik. Allah buyurdu ki: “Muhakkak ben sizinle beraberim, andolsun ki namazı dosdoğru kılar ve zekâtı verir, rasullerime iman eder, onları destekler ve güzel bir ödünçle Allah’a borç verirseniz andolsun ki sizden günahlarınızı örterim ve sizi altlarından nehirler akan cennetlere koyarım. Artık sizden her kim bundan sonra küfre girerse muhakkak doğru yoldan sapmıştır.”
(Maide 12)Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki Allah İsrail oğullarından sapasağlam söz almışdı. Biz içlerinden (ve nakıyblerinden) on iki de kefil dikmişdik. Allah (onlara) demişdi ki: "Ben muhakkak sizinle beraberim. Celalim hakkı için eğer namazı kılar, zekatı verir, peygamberlerime inanır, onlara kuvvetle yardım eder, Allaha güzel bir ödüne ile ikraz ederseniz elbette sizden (saadır olan) kusurları örterim. Her halde sizi altından ırmaklar akar cennetlere sokarım. Artık içinizden kim bu (misakdan) sonra nankörlük ederse o, muhakkak dümdüz bir yolun ortasından sapmışdır".
(Maide 12)Hayrat Neşriyat Meali:
Ve and olsun ki Allah, İsrâil oğullarının sağlam sözünü almıştı. (Her kabîleden birer kişi olarak) içlerinden on iki de vekil ta'yîn etmiştik. Ve Allah (onla ra) şöyle buyurmuştu: “Şübhesiz ki ben sizinle berâberim. Eğer gerçekten, namazı hak kıyla edâ eder seniz, zekâtı verirseniz, peygamber lerime îmân edip onlara yardım ederseniz ve Allah'a karz-ı hasen (güzel bir borç) verirseniz (yolunda harcamayaparsanız), mutlakā kötülüklerinizi sizden örteceğim ve şübhesiz sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağım. O hâlde bundan (bu ahid den) sonra içinizden kim inkâr ederse, artık (dosdoğru) yol ortasında açıkça sapıtmış olur.”*
(Maide 12)Hubeyb Öndeş Meali: /
Elbetteki Allah, israil'in oğullarının pekiştirilmiş anlaşmalarını almış ve kendilerinden on iki başkan yönlendirmişti. Allah "Kesinlikle ben, sizinle birlikteyim. Eğer, namazı devamlı olarak gereğince kılar, zekâtı verir, elçilerime inanır, onlara yüceltme ile birlikte yardım eder¹ ve Allah'a güzel bir ödünç olarak ödünç verirseniz sizin hakkınızda çirkinlerinizi [kötülüklerinizi] tamamen örtüp kaybederim ve alt taraflarından ırmaklar akan cennetlere sizi mutlaka girdiririm. Bundan sonra, sizden kim gerçeği örtüp göz ardı ettiyse, [bilsin ki] yolun ortasını kaybetmiştir.
(Maide 12)Hüseyin Atay Meali:
Andolsun ki, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Biz onlardan on iki önder gönderdik. Ve Allah "Doğrusu, Ben sizinleyim. Namaz kılarsanız, zekat verirseniz, elçilerime inanırsanız, onları desteklerseniz, Allaha güzel ödünç verirseniz, sizin kötülüklerinizi örteceğim, andolsun, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. Artık, bundan sonra sizden kim inkâr ederse, düz yolda şaşırmış olur."
(Maide 12)İbni Kesir Meali:
And olsun ki, Allah İsrailoğullarından söz almıştı. Biz, onlardan oniki temsilci seçtik. Allah demişti ki: Muhakkak ki Ben, sizinleyim; namaz kılar, zekat verir, peygamberlerime inanır, onlara yardım ederseniz, Allah'a güzel bir borç verirseniz; andolsun ki sizin kötülüklerinizi örterim. Ve andolsun ki sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden her kim de küfrederse; şüphesiz doğru yoldan sapmış olur.
(Maide 12)İlyas Yorulmaz Meali:
Allah İsrail oğullarından da söz almıştı ve onlardan on iki kişiyi (Allah'ın vaat ettiği yerleri) araştırmak üzere göndermiş ve onlara “Namazı kılar, zekatı verirseniz, elçilerime inanır, yardım yaparsanız ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, yaptığınız hataları silerim ve altlarından ırmakların aktığı cennetlere koyarım. Bu sözleşmelerden sonra sizden kim gerçekleri inkar ederse, çok kötü bir yola sapmıştır” dedi.
(Maide 12)İskender Ali Mihr Meali:
Ve andolsun ki Allah, İsrailoğulları’ndan misak almıştı. Ve onlardan on iki nâzır görevlendirdik. Ve Allahû Teâla: “Eğer namazı mutlaka ikâme ederseniz, zekât verirseniz ve resûllerime îmân edip onlara yardım ederseniz ve Allah’a (Allah için) güzel bir borç verirseniz, muhakkak ki ben sizinle beraberim ve de mutlaka sizin günahlarınızı örterim ve sizi, mutlaka altından ırmaklar akan cennetlere koyarım.” dedi. Artık, bundan sonra sizden kim inkâr ederse mutlaka sevvâ edilmiş (Allah’a ulaştırmak üzere dizayn edilmiş) yoldan sapmış olur.
(Maide 12)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Doğrusu Allah îsrailoğullanndan söz aldı. Biz içlerinden on iki kişiyi baş yaptık. Allah onlara şöyle buyurdu: «Gerçekten Ben sizinle birlikteyim, eğer yalvarıya durur, zekât verir, elçilerime inanır, onlara yardım eder, onların gücünü artırır, Allah için iyilik işlerseniz Ben de sizin kötülüklerinizi örterim, kesenkes sizi içinden ırmaklar akan Cennet'e sokarım. Artık bundan sonra içinizden herkim Beni tanımazlık edecek olursa işte o kimse doğru yoldan sapmış olur.»
(Maide 12)Kadri Çelik Meali:
Hiç şüphesiz Allah İsrail oğullarından söz almıştı. İçlerinden on iki de başkan göndermiştik. Allah onlara şöyle demişti: “Ben sizlerle beraberim. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime iman eder, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden kim küfre saparsa, şüphesiz doğru yoldan sapmış olur.”*
(Maide 12)Mahmut Kısa Meali:
Andolsun ki Allah, İsrail Oğulları arasından on iki önder seçmiş ve onlardan şöyle söz almıştı: “Gerçek şu ki, Ben tüm kudret ve azametimle zâlimlerin karşısında, sizin yanınızdayım! Fakat bunun için yapmanız gereken şeyler var: Eğer namazı güzelce kılar, zekâtı verirseniz; bütün elçilerime iman eder, görevlerinde onlara yardımcı olur ve mükâfâtını âhirette almak üzere malınızdan, canınızdan fedâkârlık ederek Allah’a güzel bir borç verirseniz, bireysel ve toplumsal hayatınızda her türlü zulmü, haksızlığı, kötülüğü yok ederek günahlarınızı silecek ve âhirette sizleri, içinden ırmaklar çağıldayan cennet bahçelerine yerleştireceğim!” “Artık içinizden her kim, bütün bunlardan sonra nankörce davranıp inkâr edecek olursa, kurtuluşa erme fırsatını yakalamışken, göz göre göre doğru yoldan sapmış demektir!”
(Maide 12)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Elbette Allah İsraioğlullarından söz almıştı. Onlardan on iki güvenilir Muhkem adam göndermiştik. Allah onlara: "Ben sizinle beraberim eğer sizler, Artık namaz kılar, zekat verir, peygamberime inanır, onları savunur, destekler, İyilik ederek Allah'a borç verirseniz, Şüphesiz O, sizin kötülüklerinizi örter, (Doğrudan) sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Kim inkar eder Eğri yola saparsa bundan sonra, hakikaten dümdüz yoldan sapmış olur.”
(Maide 12)Mehmet Türk Meali:
Allah (tıpkı sizin gibi) İsrâil oğullarından da (şöylece) bağlayıcı söz, almıştı. Biz onların kendi aralarından on iki güvenilir kimse gönderdik.1 Allah, onlara; “Ben namazı dosdoğru ve devamlı kıldığınız, zekâtı verdiğiniz, Peygamberlerime îman ettiğiniz, onlara yardımda bulunduğunuz ve (dünyada karşılığını beklemeksizin) Allah’a güzel bir borç verdiğiniz sürece, sizinle beraberim, sizin kötülüklerinizi kesinlikle örteceğim ve sizi zemîninden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. Fakat bundan sonra içinizden kim de kâfir olursa dosdoğru yolun ortasında, sapıtmış olur.” (buyurdu.)*
(Maide 12)Muhammed Celal Şems Meali:
Şüphesiz Allah, İsrâiloğulların’dan sağlam bir söz almıştı. Onlar arasından on iki başkan tayin ettik. (Ayet-i kerimede zikredilen “on iki başkan” kelimelerinden Hz. Musa’dan (a.s.) sonra İsrailoğulları’na gönderilen peygamberlere işaret edilmiştir. Bazı bilginlere göre bu kelimelerden Hz. Musa’nın (a.s.) tayin ettiği on iki prens kastedilir. Hz. Musa’nın İsrailoğullarına tayin ettiği on iki prens yahut başkanın adları için bkz: Kitab-ı Mukaddes; Sayılar; 1:5-16) Allah dedi ki: “Şüphesiz ben sizden yanayım. Eğer namazı dosdoğru kılar, zekât verir, peygamberlerime inanır ve onlara yardım eder, (malınızdan da) Allah’a iyi bir şekilde borç verirseniz, muhakkak tüm kötülüklerinizi yok eder (ve sizi) içinden ırmaklar akan bahçelere alırım. Ancak bundan sonra (da) aranızdan inkâr eden olursa, o şüphesiz doğru yoldan sapmıştır.”
(Maide 12)Muhammed Esed Meali:
Ve gerçek şu ki, liderlerinden on ikisini (casus olarak Kenana) gönderdiğimiz zaman, Allah İsariloğullarından (benzer) bir kesin taahhüt almıştı. Ve Allah demişti: "Bilin ki sizinle beraber olacağım! Eğer namazlarınızda dikkatli ve daim olur ve karşılıksız yardımda bulunursanız; Benim Peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz ve Allaha büyük bir borç verirseniz kötü fiillerinizi mutlaka silerim ve sizi içinden ırmakların aktığı hasbahçelere koyarım. Ama bundan sonra içinizden kim, hakikati inkar ederse, doğru yoldan kesinlikle sapmış olacaktır!"
(Maide 12)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Andolsun ki, Allah, İsrail oğullarından bir söz almıştı. Onlardan on iki başkan seçmiştik. Allah onlara şöyle demişti; "Ben kuşkusuz sizinleyim, içtenlikle yakarır, yoksulun hakkı olanı verirseniz, elçilerime inanır ve onlara yardım ederseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, elbette ki, kötülüklerinizi örterim. Andolsun ki, sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Bundan sonra sizden kim inkar ederse elbette ki o, doğru yoldan sapmış olur."
(Maide 12)Mustafa Çavdar Meali:
Allah, vaktiyle İsrailoğullarından kesin misak/söz almıştı. Onlardan, on iki temsilci görevlendirdik ve Allah dedi ki: “Ben sizinle beraberim; şayet namazı hakkıyla kılar, zekâtı verir, elçilerime inanır ve onları desteklerseniz ve Allah’ın hoşnutluğu için mallarınızı onun yolunda harcarsanız, kesinlikle sizin kötülüklerinizi örter ve sizi tabanından ırmakların çağladığı cennetlere koyarım. Bundan sonra da sizden kim bu vaadini çiğnerse, dosdoğru yoldan sapmış olur.”Bknz: (3/52)»(3/53)»(3/54) - (5/70) - (61/14)
(Maide 12)Mustafa Çevik Meali:
12-13 Allah, İsrailoğullarından vaktiyle yalnız kendisini Rab ve ilah edineceklerine dair söz almıştı. Onlar da, sözlerinde durmalarını sağlayacak, on iki kabilenin başında bulunan on iki kişi seçmişlerdi. Ardından da Allah, İsrailoğullarına şöyle buyurmuştu: “Şayet Peygamber’e uyar ve ona yardım eder, destek olur, namazı titizlikle kılar, zekâtı severek verir, mallarınızdan Allah’ın daveti yaratılış sebebiniz olan hayat nizamını yaşamak uğrunda harcarsanız, Ben de sizin günahlarınızı bağışlar, içlerinden ırmaklar akan cennetlere yerleştiririm.” O İsrailoğulları buna uyacaklarına dair Allah’a söz vermelerine rağmen, sözlerinden caydılar, bunun üzerine Allah da onları lanetleyip, kalplerini katılaştırdı. Onlar kelimelerin anlamlarını da bozup, gerçek manalarından koparıp çarpıtıyor, kendilerine gönderilen kitabın içindeki âyetlerin çoğunu çıkarıp, kendi uydurduklarını kitabın içine katıyorlardı. Kitabın içinde kalan çok az da olsa gerçekleri umursamıyor, gereklerini yerine getirmiyorlardı. İşte bu yüzden onların çoğu nankör, hain ve zalimdiler. Onlardan her zaman ihanet görürsün fakat sen onlara aldırış etme, davetine devam et, Allah doğru yolda sebat edenleri sever.
(Maide 12)Mustafa İslamoğlu Meali:
İşte onlar arasından her deliğe girecek on iki kişiyi gönderdiğimiz zaman, Allah İsrailoğulları'ndan da kesin taahhüd almış ve buyurmuştu ki: Kuşkusuz Ben sizinleyin: Eğer salat'ı doğru-dürüst eda eder, arınmak için karşılıksız yardımda bulunur, düşmanlarını engelleyerek elçilerimi desteklerseniz; Allah'a da (güveninizi isbat etmek için) gönüllü olarak borç verirseniz, kesinlikle kötülüklerinizi örterim ve sizi zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere koyarım. İçinizden her kim de bundan sonra inkar ederse, kesinlikle o doğru yoldan sapmış olur.
(Maide 12)Osman Okur Meali:
Andolsun, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan on iki temsilci seçmiştik. Allah, şöyle demişti: “Sizinle beraberim. Andolsun eğer namazı kılar, zekâtı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz, (fakirlere gönülden yardımda bulunarak) Allah’a güzel bir borç verirseniz, elbette sizin kötülüklerinizi örterim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkâr ederse, mutlaka o, dümdüz yoldan sapmıştır.”
(Maide 12)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve kasem olsun ki, Allah Teâlâ İsrailoğullarının ahdini almıştı ve onlardan oniki müfettiş göndermiştik. Ve Allah Teâlâ buyurmuştu ki: «Ben sizinle beraberim. Eğer namazı ikame eder ve zekâtı verir ve peygamberlere inanır ve onlara kuvvetle yardımda bulunursanız ve Allah Teâlâ'ya güzel bir ödünç verirseniz elbette sizden kusurlarınızı örterim ve sizi mutlaka altlarından ırmaklar akar cennetlere girdiririm. Fakat bundan sonra her kim kâfir olursa muhakkak ki, dümdüz yol ortasında sapıtmış olur.»
(Maide 12)Ömer Öngüt Meali:
Andolsun ki Allah, İsrâiloğullarından söz almıştı. Biz onlardan oniki tane nakib (temsilci) tayin ettik. Allah şöyle dedi: “Şüphesiz ki ben sizinle beraberim. Eğer siz namazı kılar, zekâtı verir, peygamberlerime iman eder, onlara kuvvetle yardım ederseniz ve Allah'a güzel bir borç takdiminde bulunursanız; andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve andolsun ki sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Artık bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa, gerçekten o dosdoğru yoldan sapmış olur. ”
(Maide 12)Ömer Sevinçgül Meali:
Andolsun, Allah İsrailoğullarından söz almıştı. Onlardan on iki temsilci seçtik. Allah, “Ben sizinleyim. Namazı özenle kılar, zekâtı verir, peygamberlerime inanır, onlara yardım ederseniz, Allah’a güzel bir borç verirseniz, sizin kötülüklerinizi kesinlikle örterim. Sizi altında ırmaklar akan cennetlere girdiririm. Bundan sonra sizden her kim inkâr ederse, doğru yoldan sapmış olur” demişti.
(Maide 12)Sadık Türkmen Meali:
ANDOLSUN Allah, İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan on iki temsilci -başkan- seçmiştik. Allah şöyle demişti: “Sizinle beraberim. Andolsun eğer namazı kılar, zekatı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz, (fakirlere/işsizlere iş sahası açarak) Allah’a, güzel bir borç verirseniz, elbette sizin kötülüklerinizi örterim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkâr ederse, mutlaka o, dümdüz yoldan sapmıştır.”
(Maide 12)Seyyid Kutub Meali:
Allah, İsrailoğullarından kesin söz almış başlarına kendi aralarından on iki önder göndermiştik. Allah onlara demişti ki; «Ben sizinle beraberim. Eğer namazı kılar, zekatı verir, peygamberime inanır, onların tarafını tutar ve dünyada karşılığını beklemeksizin Allah'a borç verirseniz, kesinlikle kötülüklerinizi siler, sizleri altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştiririm. Bu sözleşmeden sonra içinizden kim kâfir olursa doğru yoldan sapmış olur.
(Maide 12)Suat Yıldırım Meali:
Allah İsrail oğullarından kesin söz aldı. Biz onlardan (on iki boydan her birinden bir kefil olmak üzere) on iki de kefil tayin etmiştik. Allah buyurdu ki: "İyi bilin ki Ben sizinle beraberim. Eğer siz namazı dikkatli bir şekilde tamtamına eda eder, zekatı verir, resullerime iman eder, onlara sahip çıkar,Allah rızası için gerekli yerlere harcayarak Allah'a güzel bir tarzda ödünç verirseniz,Ben elbette sizin kusurlarınızı örter ve elbette sizi içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştiririm. Ama kim bundan sonra nankörlük edip küfre saparsa, doğru yoldan sapmış, kendini zayi etmiş olur."
(Maide 12)Süleyman Ateş Meali:
Allah, İsrail oğullarından söz almıştı ve içlerinden on iki başkan göndermiştik. Allah demişti ki: "Ben sizinle beraberim, eğer namazı kılar, zekatı verirseniz; elçilerime inanır, onlara yardım eder ve Allah'a güzel borç verirseniz, elbette sizin günahlarınızı örterim ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim nankörlük ederse, düz yoldan sapmış olur.
(Maide 12)Süleymaniye Vakfı Meali:
Allah on iki öncü göndererek İsrailoğullarından kesin söz almış ve demişti ki "Ben sizinleyim. Eğer namazı tam kılar, zekat verir, elçilerime inanıp güvenir, onları destekler, Allah'a güzel bir ödünç[1] verirseniz günahlarınızı[2] kusurlarınızı bağışlar, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra hanginiz ayetleri görmezlikten gelirse (kafirlik ederse) düz yoldan çıkmış olur.
1)Bu ödünç Allah rızası için ve onun yolundan mallardan ve canlardan yapılan harcamalardır. Bakınız (Bakara 2/245), (Hadid 57/11), (Hadid 57/18), (Tegabun 64/17), (Müzemmil 73/20)
2)(Bakara 2/217 ayetine göre GÜNAH)
(Araf 7/193 ayetine göre KÖTÜLÜK)
(Araf 7/195 ayetine göre HATA)
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Allah, liderlerinden on ikisini seçtiği zaman, İsrail Oğulları'ndan kesin bir söz almış ve demişti ki: "Eğer namazı kılar, zekatı verir, elçilerime inanır ve onları destekler, Allah'a güzel bir ödünç verirseniz, sizinle beraber olacağım. Günahlarınızı örteceğim. Sizi, içlerinden sular akan cennetlere yerleştireceğim. Bundan sonra kim inkar ederse doğru yoldan sapmış olur."
(Maide 12)Şaban Piriş Meali:
Allah İsrailoğullarından söz almıştı. Onlardan on iki temsilci seçtik. Allah: -Ben sizinleyim; namaz kılarsanız, zekat verirseniz, Peygamberlerime inanır ve onlara yardım ederseniz, Allah'a güzel bir ödünçte bulunursanız, elbette sizin kötülüklerinizi örterim. Sizi altından nehirler akan cennetlere girdiririm. Bundan sonra sizden kim küfrederse,doğru yoldan sapmış olur, dedi.
(Maide 12)Talat Koçyiğit Meali:
Allah, İsrailoğullarından da söz almıştı: içlerinden on iki kefil göndermiştik. Allah, (onlara) şöyle demişti: "Ben, muhakkak sizinle beraberim. Namazı dosdoğru kıldığınız, zekâtı verdiğiniz, peygamberlerime îman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, (malınızı) Allah yolunda güzelce sarfettiğiniz takdirde, günâhlarınızı mutlaka örter ve sizi, (ağaçları) altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Fakat sizden her kim de, bundan sonra küfrederse,dosdoğru yoldan sapmış olur.
(Maide 12)Tefhimul Kuran Meali:
Andolsun, Allah İsrailoğullarından kesin-söz almıştı. Onlardan oniki güvenilir-gözetleyici göndermiştik. Ve Allah onlara: «Gerçekten ben sizinle birlikteyim. Eğer namazı kılar, zekâtı verir, Peygamberlerime inanır, onları savunup desteklerseniz ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, herhalde sizin kötülüklerinizi örter ve sizi gerçekten, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bundan sonra sizden kim inkâr ederse, cidden dümdüz bir yoldan sapmıştır.»
(Maide 12)Ümit Şimşek Meali:
Biz İsrailoğullarından da ahit almış ve onlardan on iki temsilci seçmiştik. Allah “Ben sizinle beraberim,” buyurdu. “Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime iman edip onları destekler ve Allah'a güzel bir borç verirseniz,(6) Ben de sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştiririm. Bundan sonra hanginiz nankörlük edecek olursa, dosdoğru bir yoldan sapmış olur.”*
(Maide 12)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Yemin olsun ki, Allah İsrailoğullarının misakını almıştı da içlerinden on iki temsilci/başkan göndermiştik. Allah şöyle demişti: "Ben sizinle beraberim. Namazı kılarsanız, zekatı verirseniz, resullerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir biçimde borç verirseniz, kötülüklerinizi elbette örteceğim ve sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere elbette koyacağım. Artık bundan sonra küfre gideniniz yolun denge noktasından sapmış olur."
(Maide 12)