5. Maide Suresi / 24.ayet

Onlar da: “Ey Musa, onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin, gidip onlarla savaşın. İşte biz burada oturacağız.” demişlerdi.

Bknz: (2/190)(47/4)

Mustafa Çavdar Meali

Maide 24 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ya Musa demişlerdi, onlar orada bulundukça biz, oraya ebediyen giremeyiz. Sen, Rabbinle git, ikiniz çarpışın onlarla, biz burada oturup duracağız.

(Maide 24)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Yahudiler bütün bu uyarılara rağmen) Dediler ki: “Ey Musa, o (zorbalar) orada durduğu sürece, biz hiçbir zaman asla oraya girmeyeceğiz (böyle bir tehlikeye göğüs germeyeceğiz) . Bu nedenle, sen ve Rabbin gidiniz, ikiniz savaşıp (düşmanları bertaraf ediniz), biz burada (her türlü tehlike ve tecavüzden uzak) durup (bekleyeceğiz) .”

(Maide 24)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ama onlar yine “Ey Musa!” dediler. “Ötekiler orada oldukça, biz o topraklara asla girmeyeceğiz. Şu halde sen ve Rabbin gidin, birlikte savaşın, biz burada oturup kalacağız.”

(Maide 24)

Adem Uğur Meali:

Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde, sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız dediler.

(Maide 24)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Ya Musa, orada oldukları müddetçe biz oraya ebeden girmeyeceğiz... Git, sen ve Rabbin; ikiniz savaşın! İşte burada oturucularız. "

(Maide 24)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar ise: “Ya Mûsâ, onlar o topraklarda bulunduğu müddetçe, ebediyyen, asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlara karşı birlikte savaşın, işte biz burada oturuyoruz." dediler.

(Maide 24)

Ahmet Varol Meali

(İsrailoğulları) bu kez: "Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidip çarpışın, biz şurada oturuyoruz" dediler.

(Maide 24)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız."

(Maide 24)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İsrâiloğulları şöyle dediler: “- Ey Mûsa, o zâlimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabb'in beraber gidin de ikiniz harp edin; biz mutlaka burada oturucularız.”

(Maide 24)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Ey Musa!" dediler; "Onlar orada oldukça, oraya asla girmeyiz. Şimdi, sen ve Efendin; ikiniz gidip savaşın. Biz, burada kalacağız!"

(Maide 24)

Ali Ünal Meali:

Diğerleri, sözlerinde ısrar ettiler: “Ey Musa! O topluluk orada oldukça, biz oraya ebediyen giremeyiz. (Mutlaka gireceğiz diyorsan,) haydi sen ve Rabbin gidin savaşın; bize gelince, işte tam burada oturup bekleriz.”

(Maide 24)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar “Ey Musa! Onlar orada oldukları müddetçe, biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin onlarla savaşın; biz burada oturacağız” dedir.

(Maide 24)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey Musa! Onlar orada bulunduğu müddetçe biz oraya asla girmeyeceğiz; şu halde sen ve Rabbin gidiniz savaşınız; biz burada oturacağız" dediler.

(Maide 24)

Bekir Sadak Meali:

«Ey Musa! Onlar orada oldukca biz asla oraya girmeyecegiz. Sen ve Rabbin gidin savasin, dogrusu biz burada oturacagiz» demislerdi.

(Maide 24)

Besim Atalay Meali:

Dediler ki: «Ey Musa! Onlar orduda oldukça, bizler hiç giremeyiz, sen Tanrınla bile gidip, onlarla çarpışasın, biz burda otururuz»

(Maide 24)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar (yine) ey Musa ! dediler, o zorbalar orada oldukça biz kesinlikle oraya giremeyiz. Sen, Rabbinle git de ikiniz (onlarla) savaşın, biz burada otururuz.

(Maide 24)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İsrailoğulları şöyle dediler: “Ey Musa, o zalimler orada iken biz hiç bir zaman oraya giremeyiz. Artık sen ve Rabbin beraber gidin de ikiniz savaşın. Biz mutlaka burada oturacağız.”

(Maide 24)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu biz burada oturacağız" demişlerdi.

(Maide 24)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Dediler ki: "Ey Musa! Onlar orada bulundukça, biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin, onlarla savaşın. Biz burada oturacağız."

(Maide 24)

Diyanet Vakfı Meali:

«Ey Musa! Onlar orada bulundukları müddetçe biz oraya asla girmeyiz; şu halde sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız» dediler.

(Maide 24)

Edip Yüksel Meali:

'Musa, onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip savaşın; biz burda oturuyoruz,' dediler.

(Maide 24)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ya Musa, dediler: Onlar orada bulundukça biz oraya ebeda giremeyiz, haydi sen rabbınla git ikiniz harb edin biz işte burada otururuz

(Maide 24)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar: "Ey Musa, onlar orada bulundukça biz asla oraya girmeyiz! Haydi, sen Rabbinle git, ikiniz savaşın; biz işte burada oturacağız!" dediler.

(Maide 24)

Erhan Aktaş Meali:

Ey Musa! "Onlar, orada oldukları sürece biz oraya asla girmeyiz; haydi sen git, sen ve Rabb'in birlikte savaşın. Kuşkusuz, işte biz buradan öteye gitmeyiz." dediler.

(Maide 24)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Ey Musa, biz onlar durduğu sürece ebediyen oraya girmeyeceğiz. Sen ve rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burada duracağız."

(Maide 24)

Hakkı Yılmaz Meali:

Mûsâ'nın toplumu: “Ey Mûsâ! Şüphesiz biz, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Artık sen ve Rabbin gidin de savaşın. Şüphesiz biz, burada oturanlarız” dediler.

(Maide 24)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “Ey Musa! (O güçlü topluluk) orada olduğu müddetçe ebediyen oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidip savaşın. Biz burada bekliyor olacağız.”

(Maide 24)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: “Ey Musa! Muhakkak ki onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyiz. O halde git de sen ve Rabbin savaşın!? Elbette biz burada oturucuyuz.”

(Maide 24)

Hasan Basri Çantay:

Onlar da (şöyle) söylediler: "Ya Musa, onlar orada bulundukça biz oraya ilel'ebed giremeyiz. Artık sen Rabbinle beraber git! Bu suretle ikiniz harb edin! Biz mutlakaa oturucularız".

(Maide 24)

Hayrat Neşriyat Meali:

(İsrâiloğulları:) “Ey Mûsâ! Doğrusu biz, (onlar) orada bulundukları müddetçe, oraya ebedî olarak aslâ girmeyiz; onun için sen, Rabbinle git, artık (onlarla) ikiniz savaşın, doğrusu biz (onlarla harb etmektense) burada (bu Tih Sahrâsında) oturacak olan kimseleriz” dediler.

(Maide 24)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Ey Musa! Kesinlikle biz, orada [o yerde] onlar [bulunmaya] devam ettiği sürece asla oraya [o yere] girmeyeceğiz. O halde sen ve RAB'bin gidin de ikiniz savaşın. Kesinlikle biz, işte burada oturacağız." dediler.

(Maide 24)

Hüseyin Atay Meali:

"Ey Musa! Kuşkusuz, onlar orada oldukça, biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin, gidin savaşın. Kuşkusuz, biz burada oturacağız" dediler.

(Maide 24)

İbni Kesir Meali:

Demişlerdi ki: Ey Musa; onalr orada oldukça, ebediyyen oraya girmeyiz. Git, sen ve Rabbın savaşın. Biz, burada oturanlardanız.

(Maide 24)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar “Ey Musa! O güçlü topluluk orada olduğu müddetçe, oraya ebediyyen girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin ikiniz savaşın, biz burada oturacağız” dediler.

(Maide 24)

İskender Ali Mihr Meali:

(Onlar); “Ey Mûsâ, muhakkak ki biz onlar orada olduğu sürece ebediyen, asla oraya girmeyiz. Artık Sen ve Rabb'in gidin, böylece ikiniz savaşın, biz mutlaka burada otururuz.” dediler.

(Maide 24)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dediler: «Ey Musa! Doğrusu onlar orada bulundukça sonuna kadar biz oraya girmeyiz. Haydi, sen, çalabınla birlikte git de vuruş. Biz ne olursa olsun burada kalacağız.»

(Maide 24)

Kadri Çelik Meali:

“Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın; doğrusu biz burada oturucularız” demişlerdi.

(Maide 24)

Mahmut Kısa Meali:

Ama onlar, hâlâ direterek, “Ey Mûsâ, onlar orada bulundukları sürece, biz o şehre asla girmeyeceğiz fakat ille de istiyorsan, sen ve Rabb’in gidin veonlarla kendiniz savaşın, biz burada oturup bekleyeceğiz!” dediler.

(Maide 24)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşte onlar: "Ya Musa!" dediler. "Onlar orada durdukça biz asla oraya girmeyiz. Doğrudan sen Rabbinle git oraya, ikiniz çarpışın, biz burada oturup kalacağız."

(Maide 24)

Mehmet Türk Meali:

Toplumu Mûsa’ya: “Ey Mûsa! Onlar, orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin ve onlarla savaşın. Biz, burada oturacağız.” dediler.

(Maide 24)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar (ise) dediler ki: “Ey Musa! Onlar, o (memlekette) bulundukları sürece, biz asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin (ve onlarla) savaşın. Biz burada otururuz.”

(Maide 24)

Muhammed Esed Meali:

(Ama) onlar: "Ey Musa!" dediler, "Ötekiler orada oldukça biz o (topraklar)a asla giremeyeceğiz. O halde sen ve Rabbin gidin ve birlikte savaşın! Biz burada kalacağız!"

(Maide 24)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar yine; "Ey Musa," dediler. "Onlar orada olduğu sürece biz asla oraya girmeyiz. Sen ve rabbin gidip onlarla savaşın; biz burada duracağız."

(Maide 24)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar da: “Ey Musa, onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin, gidip onlarla savaşın. İşte biz burada oturacağız.” demişlerdi.

Bknz: (2/190) - (47/4)

(Maide 24)

Mustafa Çevik Meali:

20-26 Musa bir zamanlar kavmine şöyle demişti. “Ey kavmim! Allah’ın size verdiği nimetleri bir düşünün. Allah içinizden size peygamberler göndermiş, onların daveti nizam ve ahlaka dayalı devletler kudurmuş, içinizden hükümdarlar çıkarmıştı ve sizi yeryüzünde başka toplamlara nasip olmayan nimetlere kavuşturmuştu. Ey kavmim! Mısır’dan çıkarılmanızdan sonra, Allah’ın size yurt edinmeniz için gidip yerleşin diyerek lütfettiği mukaddes topraklara gidip yerleşin ve yaratılış sebebiniz olan nizam ve ahlak ile yaşayın. Sakın başka yollara sapmayın, yoksa dünyada da âhirette de kaybedenlerden olursunuz!” Musa’nın bu söylediklerine karşı kavmi de ona dedi ki: “Ey Musa! O topraklarda güçlü ve zorba bir halk yaşıyor, onlar orada oldukça biz asla o topraklara girmeyiz, ancak onlar oralardan çıkarlarsa biz girebiliriz.” Bu sırada İsrailoğullarından Allah’a yürekten iman etmiş, bu yüzden de Allah’ın kendilerini cesaretlendirdiği iki yiğit, kavimlerine dedi ki: “Onların üzerine cesaretle ön cepheden kapıdan yürüyelim. Cesaretimiz karşısında orada yaşayan topluluğu şaşkına çevirip mağlup edebiliriz. Gerçekten mü’min iseniz, Allah’a güvenip O’nun emirlerine uymalısınız!” Bunun üzerine İsrailoğulları Musa’ya dönüp dediler ki: “Ey Musa! Onlar orada oldukça bizler seninle oraya gitmeyeceğiz, boşuna uğraşma! Ama sen çok istiyorsan Rabbinle birlikte gidip onlarla savaş, biz bulunduğumuz bu yerden öteye bir adım bile atmayacağız.” Musa bunun üzerine “Ey Rabbim! Benim sözüm yalnızca kendim ve kardeşim Harun’a geçiyor, artık sen bu sapkın toplumla bizim yollarımız ayır” diye dua etti. Allah da Musa’ya şöyle vahyetti: “O halde İsrailoğulları o topraklardan kırk yıl mahrum kalacaklar ve çölde şaşkın şaşkın dolaşıp duracaklar. Ey Musa! Sen de böyle yoldan çıkmış, nankör, küstah ve korkak bir topluluk için üzülme.

(Maide 24)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Berikiler (ise) "Ey Musa!" dediler, "onlar orada bulundakça, biz asla oraya girmeyeceğiz. O halde sen ve Rabbin gidip savaşın, biz işte şuracıkta oturuyoruz!"

(Maide 24)

Osman Okur Meali:

Ey Musa, onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada oturacağız, demişlerdi.

(Maide 24)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dediler ki: «Ya Mûsa! Biz elbette ebedîyen girmeyeceğiz, onlar orada devam ettikçe artık sen Rabbinle git, mukatelede bulun, bizler ise burada oturucularız.»

(Maide 24)

Ömer Öngüt Meali:

Şöyle dediler: “Ey Musa! Onlar orada oldukça, biz aslâ oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada otururuz. ”

(Maide 24)

Ömer Sevinçgül Meali:

Korkaklar, “Ey Musa!” dediler, “Onlar orada durdukça biz o topraklara asla girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin birlikte savaşın! Biz burada oturacağız!”

(Maide 24)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Ey Musa! Onlar orada bulundukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin onlarla savaşın. Biz burada oturacağız.”

(Maide 24)

Seyyid Kutub Meali:

Dediler ki, «Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Git sen Rabbin ile birlikte savaş, biz burada kalıyoruz.»

(Maide 24)

Suat Yıldırım Meali:

Yine dediler ki: "Ya Musa! O zorbalar orada oldukları müddetçe biz asla giremeyiz. Haydi sen Rabbinle git, ikiniz onlarla savaşın, biz işte burada oturuyoruz."

(Maide 24)

Süleyman Ateş Meali:

Dediler ki: "Ey Musa, onlar orada olduğu sürece biz oraya asla girmeyiz. Sen ve Rabbin, gidin, savaşın, biz burada oturuyoruz!"

(Maide 24)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Musa'nın halkı) Dediler ki "Bak Musa! Onlar orada olduğu müddetçe biz asla oraya giremeyiz. Sen ve Rabbin gidin, savaşın. Biz burada oturuyoruz."

(Maide 24)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlar: "Ey Musa! Onlar orada oldukları sürece biz oraya girmeyiz. Rabbinle gidip savaşın. Biz burada kalacağız" dediler.

(Maide 24)

Şaban Piriş Meali:

-Ey Musa, onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada oturacağız, demişlerdi.

(Maide 24)

Talat Koçyiğit Meali:

Kavmi Musa'ya yine şöyle demişlerdi: "Ey Mûsâ! Onlar, o şehirde oldukları sürece, biz oraya asla giremiyeceğiz. Rabbınla birlikte sen git ve ikiniz savaşın. Biz burada kalacağız.

(Maide 24)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Ey Musa, biz, orda onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.»

(Maide 24)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar yine “Ey Musa,” dediler. “Onlar orada olduğu müddetçe biz asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip onlarla savaşın; biz burada oturacağız.”

(Maide 24)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler ki: "Ey Musa! Onlar orada oldukça biz oraya asla girmeyeceğiz. Hadi sen git, Rabbin'le birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız."

(Maide 24)