19. Meryem Suresi / 37.ayet

Buna rağmen gruplar kendi aralarında ihtilafa düştüler, her şeyin şahitlendireleceği o büyük gün vay buna inanmayan kâfirlerin haline!

Bknz: (3/158)(6/128)»(6/130)(14/48)»(14/49)(18/49)(34/31)

Mustafa Çavdar Meali

Meryem 37 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Aralarından bölükler ayrıldı, ayrılığaaykırılığa düştüler. Ulaşıp görecekleri büyük günün şiddetli azabı kafirlere.

(Meryem 37)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ardından) İçlerinden (bazı) gruplar (va’ad edilen galibiyet ve ahiret günü hakkında) ihtilafa düştüler. Artık büyük güne (Mehdiyet devrimine ve ahiret gerçeğine) şahit olacaklarından dolayı, vay inkâr edenlere!..

(Meryem 37)

Abdullah Parlıyan Meali:

Gerçekler bu şekilde ortada iken, Hıristiyan olduklarını iddia eden guruplar, yine de kendi aralarında, İsa'nın yaratılışıyla alakalı meselede çekişip duruyorlar. Öyleyse son yargı günü olan ahiretin gerçekleşeceği an, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirlerin vay haline...

(Meryem 37)

Adem Uğur Meali:

Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline!

(Meryem 37)

Ahmet Hulusi Meali:

Çeşitli anlayıştakiler (Uluhiyetin TEK'liğinden perdeliler) aralarında ayrılığa düştüler (Allah'a iftira attılar)... Yaşanacak azametli sürecin dehşetinde yazık olacak o hakikat bilgisini inkar edenlere!

(Meryem 37)

Ahmet Tekin Meali:

Ne var ki, ehl-i kitaptan, yahudiler ve hıristiyanlar Îsâ konusunda kendi aralarında farklı iddialar ileri sürdüler. Bu yüzden, büyük günde, kıyamette, herkesin delillerle, şâhitlerle hesaba çekilmesi sebebiyle, vay inkârda ısrar edenlerin, küfre saplanan ehl-i kitabın başına geleceklere!

(Meryem 37)

Ahmet Varol Meali

Aralarından birtakım gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı inkâr edenlerin vay haline!

(Meryem 37)

Ali Bulaç Meali:

İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay inkar edenlere.

(Meryem 37)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra fırkalar (Hristiyanlarla Yahudiler) kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık görülecek bir büyük günün (kıyametin) azabı, o küfredenlere olsun.

(Meryem 37)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ayrımcılar, aralarında uyuşmazlığa düştüler. Büyük bir güne tanık olacak olan nankörlük edenlerin; artık, vay başlarına gelene!

(Meryem 37)

Ali Ünal Meali:

Ne var ki, bilâhare gruplar (Yahudiler ve Hıristiyanlar) O’nun hakkında ihtilâfa düştüler. Bütün gerçeklerin meydana çıkıp, hesapların görüleceği büyük bir günün duruşmasından dolayı vay küfredenlerin başlarına geleceklere!

(Meryem 37)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ondan sonra o gruplar, kendi aralarında ihtilafa düştüler. Büyük bir günün görünümünden dolayı o kâfirlere yazıklar olsun!

(Meryem 37)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonra gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük günü görecek olduğu zamanda vay o kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Bekir Sadak Meali:

Firkalar, kendi aralarinda anlasmazliga dustuler. Vay o buyuk gunu gorecek kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Besim Atalay Meali:

Bölükler ayrıldı aralarından, ulu günde hazır olacaklarından vaydır kâfirlere

(Meryem 37)

Celal Yıldırım Meali:

(İsâ hakkında) kendi aralarında gruplaşanlar görüş ayrılığına düştüler. Artık o büyük güne şahit olacak o inkarcıların vay hâline !

(Meryem 37)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Çeşitli gruplara ayrılan insanlar, aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık gerçeğin meydana çıkacağı o mühim günün duruşmasında vay o inkârcıların başına geleceklere!

(Meryem 37)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Fırkalar, kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Diyanet Vakfı Meali:

Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline!  *

(Meryem 37)

Edip Yüksel Meali:

Mezhepler, (İsa'nın kimliği üzerinde) aralarında anlaşmazlığa düştüler. Büyük bir güne tanık olacak kafirlerin vay haline!

(Meryem 37)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra hizibler kendi aralarında ıhtilafa düştüler, artık büyük bir günün görülecek hailesinden veyl o küfredenlere

(Meryem 37)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra gruplar kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık büyük bir günün görülecek dehşetinden vay kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Erhan Aktaş Meali:

Bundan sonra gruplar kendi aralarında çekişmeye başladılar. Büyük günde bütün gerçekler ortaya çıktığı zaman, o gerçeği yalanlayan nankörlerin vay haline.

(Meryem 37)

Gültekin Onan Meali:

İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfredenlere.

(Meryem 37)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da kendi aralarından çıkan tutarsız gruplar, ihtilâfa düştüler. İşte o büyük günün tanıklığından, duruşmasından o kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kişilerin vay haline!

(Meryem 37)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Buna rağmen) gruplar/fırkalar, kendi aralarında ihtilafa düştüler. Büyük günde hazır bulunacaklarından dolayı yazıklar olsun o kâfirlere.

(Meryem 37)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline!

(Meryem 37)

Hasan Basri Çantay:

Sonra fıkralar kendi aralarında ihtilaf etdi. Artık görecekleri büyük bir günün çetin azabı o kafirlerindir.

(Meryem 37)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra (yahudi ve hristiyan) topluluklar kendi aralarında ihtilâfa düştü. Artık büyük gün(ün dehşeti) görüldüğü vakit o inkâr edenlerin vay hâline!

(Meryem 37)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onların aralarından partiler ayrılığa düştü. Çok büyük bir günün şahit oluşundan dolayı kafirler [gerçeği örtenler] için yazıklar olsun!

(Meryem 37)

Hüseyin Atay Meali:

Sonra, bölükler aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görmeyi inkâr edenlere!

(Meryem 37)

İbni Kesir Meali:

Fırkalar kendi aralarında ihtilafa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline.

(Meryem 37)

İlyas Yorulmaz Meali:

Aralarında ki bir topluluk (Meryem oğlu İsa nın doğumuyla ilgili) ihtilafa düştüler. O büyük günün şahitliğini inkar edenlerin vay haline.

(Meryem 37)

İskender Ali Mihr Meali:

Bundan sonra hizipler (gruplar) kendi aralarında ihtilâf ettiler. Büyük gün müşahede edildiği (şahit olunduğu) zaman vay o kâfirlerin haline!

(Meryem 37)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine bölüntüler İsa üzerine biribirlerine düş­tüler. O ulu günün varlığını tanımıyanların başlarına gelecek var.

(Meryem 37)

Kadri Çelik Meali:

İçlerinden (bir takım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü (kıyameti) görmekten dolayı, vay küfre sapanlara!

(Meryem 37)

Mahmut Kısa Meali:

Fakat İsa’nın hak dini tebliğ ettiği bu insanlar, zamanla tevhid inancından saparak farklı mezheplere ve hattâ düşman gruplara ayrıldılar. Yahudiler İsa’yı tamamen inkâr ederken, Hıristiyanlar onun Allah’ın oğlu hatta tanrının kendisi olduğunu iddia ettiler. O hâlde, başlarına gelecek o Büyük Günden dolayı vay o kâfirlerin hâline! Şimdi hakîkati görmezlikten, duymazlıktan geliyorlar ama;

(Meryem 37)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Muhalif oldu bir grup. Kendi aralarında diğerleriyle ihtilafa düştüler. Elbet o büyük gün görüldüğü zaman, o kafirlerin başına gelecek var.

(Meryem 37)

Mehmet Türk Meali:

Ne var ki (Yahûdî ve Hıristiyan) grupları kendi aralarında ayrılığa düştüler.1 Vay o büyük günü görecek kâfirlerin haline!*

(Meryem 37)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak çeşitli hizipler kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Onun için büyük bir günde hazır bulunmayı inkâr edenler, azaba uğrayacaklar.

(Meryem 37)

Muhammed Esed Meali:

Hal böyleyken (Kitab-ı Mukaddes'e bağlı olduklarını iddia eden) hizipler yine de aralarında (İsa'nın doğası hakkında) çekişip duruyorlar! Öyleyse, o büyük Gün bütün açıklığıyla gelip çattığı zaman vay hallerine hakkı inkar edenlerin!

(Meryem 37)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonra kendi aralarından çıkan topluluklar onun hakkında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görecek olan inkarcıların haline!

(Meryem 37)

Mustafa Çavdar Meali:

Buna rağmen gruplar kendi aralarında ihtilafa düştüler, her şeyin şahitlendireleceği o büyük gün vay buna inanmayan kâfirlerin haline!

Bknz: (3/158) - (6/128)»(6/130) - (14/48)»(14/49) - (18/49) - (34/31)

(Meryem 37)

Mustafa Çevik Meali:

37-38 İsa ile ilgili gerçek bu olmasına rağmen, bir kısım insanlar O’nun hakkında hâlâ asılsız uydurmalarla, bilgisizce tartışıp duruyorlar. Bütün gerçeklerin apaçık tekrar ortaya konulacağı Kıyamet ve Hesap Günü, İsa hakkındaki gerçekleri inkâr edenlerin vay haline. Onlar Bizim huzurumuza geldiklerinde nasıl olsa gerçekleri kabullenecek, sapıklıklarını anlayacaklar fakat iş işten geçmiş olacak.

(Meryem 37)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Buna rağmen mezhepler kendi aralarında ayrılığa düştüler. O halde, büyük bir günün sorgusunda (yaşayacaklarından) dolayı, inkarda direnen o kimselerin vay hallerine!

(Meryem 37)

Osman Okur Meali:

Çeşitli gruplara ayrılan insanlar, aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık gerçeğin meydana çıkacağı o mühim günün duruşmasında vay o inkârcıların başına geleceklere!

(Meryem 37)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık görülecek günün en şiddetli azabı, kâfir olan kimseler içindir.

(Meryem 37)

Ömer Öngüt Meali:

Fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. O büyük güne şâhit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin hâline!

(Meryem 37)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onun ardı sıra, ayrı görüşleri savunan gruplar, kendi aralarında ihtilafa düştüler. Vay hâllerine o büyük günü ‘yargı gününü’ görecek inkârcıların!

(Meryem 37)

Sadık Türkmen Meali:

Daha sonra gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Artık o inkâr eden kimselerin vay haline! Büyük bir günü görmekten dolayı...

(Meryem 37)

Seyyid Kutub Meali:

Çeşitli gruplara ayrılan insanlar, aralarında görüş ayrılığına düştüler. Vaygele kâfirlerin başına! O «büyük gün» de gözleri neler görecek.

(Meryem 37)

Suat Yıldırım Meali:

Sonra onun hakkında birtakım gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Artık gerçeğin meydana çıkacağı o mühim günün duruşmasında vay o kafirlerin başına geleceklere!

(Meryem 37)

Süleyman Ateş Meali:

Kendi aralarından hizipler, ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten ötürü vay kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İçlerinden farklı kesimler birbirlerine düştüler. Vay haline o büyük günde huzura çıkmayı göz ardı edenlerin.

(Meryem 37)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Durum böyleyken hizipler aralarında çekişip duruyorlar. O çetin Gün'de göreceklerinden dolayı vay kafirlerin haline!

(Meryem 37)

Şaban Piriş Meali:

Gruplar aralarında ayrılığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline!..

(Meryem 37)

Talat Koçyiğit Meali:

(Hıristiyan) fırkalar aralarında ihtilâl etmişlerdir. O büyük günün azabını görecek olmaları dolayısıyla vay o küfredenlerin haline.

(Meryem 37)

Tefhimul Kuran Meali:

İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfre sapanlara.

(Meryem 37)

Ümit Şimşek Meali:

Fakat çeşitli topluluklar onun hakkında anlaşmazlığa düştüler. O büyük gün görüldüğünde, kâfirlerin başına gelecek var!

(Meryem 37)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkarcıların haline!

(Meryem 37)