58. Mücadele Suresi / 17.ayet

Artık ne malları ne de evlatları onları Allah’ın azabından asla koruyamayacaktır. İşte onlar ateş ehlidir ve onlar orada kalıcıdırlar.

Bknz: (31/33)(35/18)

Mustafa Çavdar Meali

Mücadele 17 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onları, malları ve evlatları, hiçbir suretle ve kesin olarak Allah'tan kurtaramaz, onlardır cehennem ehli, orada ebedidir onlar.

(Mücadele 17)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Sakın kazandıkları dünyalıklara imrenmeye kalkışmayın) Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamayacaktır. Onlar ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onların ne malları, ne de evlatları kendilerini Allah'a karşı koruyamayacaktır. Onlar cehennemliklerdir ve orada ebedi kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Adem Uğur Meali:

Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların ne zenginlikleri ne de evlatları Allah'tan gelecek şeyden kurtarmayacaktır! Onlar ateş ehlidir! Onlar onda sonsuza dek kalırlar.

(Mücadele 17)

Ahmet Tekin Meali:

Onların servetleri de, evlatları da, Allah'tan kendilerine gelecek hiçbir şeye engel olamaz. Onlar Cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalırlar.

(Mücadele 17)

Ahmet Varol Meali

Onların malları ve çocukları Allah katında onlara bir şey sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ali Bulaç Meali:

Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mümkün değil, onları ne malları, ne evlâdları hiç bir surette Allah'dan kurtaramaz. Onlar, cehennemliktirler; onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onların malları ve çocukları, Allah'ın karşısında asla yarar sağlamaz. Ateşin yoldaşları, işte onlardır. Sürekli orada kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ali Ünal Meali:

Allah karşısında onların malları da çocukları da kendilerine asla fayda vermeyecektir. Ateş’in yoldaşlarıdır onlar. Orada sonsuzca kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah’ın (azabına) karşı, ne malları ne de evlatları hiçbir fayda vermeyecektir. İşte onlar, ateşin ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ne malları ne de çocukları Allah'a karşı bir yarar sağlar. Onlar cehennemliklerdir, orada süreli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Bekir Sadak Meali:

Mallari ve cocuklari, onlara, Allah katinda bir fayda saglamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.

(Mücadele 17)

Besim Atalay Meali:

Onların malları da, oğulları da Allahın katında hiç fayda vermez, işte bunlar cehennemlik, orda sonsuz kalırlar

(Mücadele 17)

Celal Yıldırım Meali:

Ne malları, ne de çocukları onları Allah'tan (O'nun hüküm ve azabından) hiçbir şekilde kurtaramaz. Onlar Cehennem ateşinin dost ve arkadaşlarıdır.

(Mücadele 17)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ne dünyalık servetleri ne de soy sopları onları Allah'(ın azabın)a karşı koruyamayacaktır. Onlar cehennemliktirler. Hem de orada devamlı kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onların malları da, evlatları da Allah'a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Diyanet Vakfı Meali:

Onların malları da oğulları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Edip Yüksel Meali:

Ne paraları, ne de evlatları, onları ALLAH'tan kurtaramıyacaktır. Onlar cehennem halkıdırlar ve orada ebedi kalıcıdırlar.

(Mücadele 17)

Elmalılı Orjinal Meali:

İhtimali yok onları ne malları ne evladları hiçbir suretle Allahdan kurtaramaz, onlar ashab-ı nar'dır, hep onun içinde kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Elmalılı Yeni Meali:

Olası değil, onları ne malları, ne de evlatları hiçbir şekilde Allah'tan kurtaramaz. Onlar cehennemliktirler. Hep onun içinde kacaklardır.

(Mücadele 17)

Erhan Aktaş Meali:

Onların malları ve evlatları, Allah'tan gelecek bir şeye karşı, onlara asla yarar sağlamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar. Orada sürekli kalacak olanlardır.

(Mücadele 17)

Gültekin Onan Meali:

Ne malları, ne çocukları onlara Tanrı'ya karşı hiçbir şeyle yarar sağlamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde süresiz kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onların malları ve evlatları, kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şekilde asla yararı olmaz. Onlar, Ateş'in ashâbıdırlar. Onlar, orada sürekli kalanlardır.

(Mücadele 17)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Malları ve evlatları, Allah’ın (azabına karşı) kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateşin ehlidirler ve orada ebedî kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Harun Yıldırım Meali:

Malları Allah’a karşı kendilerine hiçbir şekilde fayda sağlamaz, evlatları da. Onlar ateşin halkıdır. Orada süreklidirler.

(Mücadele 17)

Hasan Basri Çantay:

Onları ne malları, ne evladları hiçbir vech ile Allah (ın azabın) dan, kaabil değil, kurtaramaz. Onlar ateş yaranıdırlar. Onlar orada ebedidirler.

(Mücadele 17)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onların ne malları, ne de evlâdları Allah'(dan gelecek azâb)a karşı bir fayda vermeyecektir! İşte onlar Cehennem ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

(Mücadele 17)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(17-18) Allah'ın, onları topluca yönlendireceği/yeniden dirilteceği, onların da ona [Allah'a] tıpkı size yemin ettikleri gibi yemin edeceği gün¹, malları ve çocukları, onlara Allah'tan [gelecek herhangi bir şeye karşı] hiçbir açıdan asla yeterli gelmeyecek. İşte onlar, ateşin dostlarıdır. Onlar, onun [ateşin] içinde kalıcıdır. Kendilerinin herhangi bir şey üzerinde olduklarını sanıyorlar. Dikkat! Gerçekten, asıl yalancılar onlardır.

(Mücadele 17)

Hüseyin Atay Meali:

Malları ve çocukları onlara Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar ateşliklerdir, orada temelli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

İbni Kesir Meali:

Onların malları da, oğulları da Allah katında kendilerine bir fayda vermez. Onlar, cehennem ashabıdırlar ve orada ebediyyen kalacaklardır.

(Mücadele 17)

İlyas Yorulmaz Meali:

Malları ve evlatları, Allah'ın yanında onlara hiçbir yarar sağlamayacak. İşte onlar ateşe girecek olanlar olup, içinde sürekli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların malları ve evlâtları, Allah’tan bir şeye (azaba) karşı onlara asla fayda vermez. İşte onlar, ateş ehlidir, orada ebediyen kalacak olanlardır.

(Mücadele 17)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onları ne malları ne de çocukları, Allah’ın azabından biraz olsun kurtaramaz. Onlar ateşlik olanlardır. Hep orada kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Kadri Çelik Meali:

Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiç bir şeyle bir yarar sağlayamaz. Onlar ateş ehlidir, içinde ebedi olarak kalıcılardır.

(Mücadele 17)

Mahmut Kısa Meali:

Ne o övünüp durdukları ekonomik güçleri ve servetleri onları Allah’ın gazâbından kurtarabilecektir, ne de o güvendikleri orduları, güçlü kuvvetli adamları veçocukları! İşte onlar, cehennem halkıdır ve sonsuza dek orada kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Elbette onların oğulları da malları fayda vermez. Orada ebedi kalacaklardır

(Mücadele 17)

Mehmet Türk Meali:

Onların malları da çocukları da kendilerini, Allah’ın azabından asla kurtaramayacaktır. İşte (cehennemin) içerisinde sonsuz kalacak olan ateş halkı bunlardır.

(Mücadele 17)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah karşısında malları (da,) evlatları (da) kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir. Cehennemlik olanlar (da,) ancak bunlardır. Orada uzun süre kalacaklar.

(Mücadele 17)

Muhammed Esed Meali:

Ne dünyevi servetleri ne de soy sopları onları Allah'a karşı koruyamayacaktır. Onlar, kalıcı meskenleri olan cehenneme mahkum edilmişlerdir!

(Mücadele 17)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onların malları da çocukları da Allah katında onlar için hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, ateşin halkıdır ve orada sürekli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Mustafa Çavdar Meali:

Artık ne malları ne de evlatları onları Allah’ın azabından asla koruyamayacaktır. İşte onlar ateş ehlidir ve onlar orada kalıcıdırlar.

Bknz: (31/33) - (35/18)

(Mücadele 17)

Mustafa Çevik Meali:

14-20 Allah’ı gazaplandıran müşrik ve kâfirleri dost edinen, onlarla işbirliği içinde olan münafıklar, ne onlardandır ne de sizden, bir de utanmadan yalan yere yemin ederek sizden olduklarını söylüyorlar. Allah onlara bu tutumlarından dolayı çetin bir azap hazırlamıştır. Onlar yeminlerini ikiyüzlülüklerine örtü yaparak, başkalarını da Allah’ın davetinden alıkoymaya çalışırlar. Bu yüzden de alçaltıcı şiddetli bir azapla cezalandırılacaklar, malları, mülkleri, evlatları, soyları, sopları onları Allah’ın azabından kurtaramaz. Onların yerleri ebedî olarak kalacakları cehennemdir. Onlar hesap vermek üzere diriltildiklerinde, size karşı yemin ettikleri gibi, Allah’a da yemin ederek kendilerini temize çıkarmaya, cehennem azabından kurtulmaya çalışırlar. Fakat onların yeminleri orada hiçbir işe yaramaz çünkü Allah onların iç yüzlerini, yalancılıklarını çok iyi bilmektedir. Onlar şeytanın fısıltılarla yaptığı telkinlere ve şeytanlaşmış kimselerin çağırısına uyup Allah’ın davet ettiği hayat nizamından yüz çevirerek şeytanlaşmışlardı. O yüzden de hüsrana uğrayıp azabı hak etmişlerdir. Bunlar Allah’a ve elçisine başkaldırmaya kalkan en alçak, en sefil ve zillete düşmüş kimselerdir.

(Mücadele 17)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne malları ne de çocukları onları Allah'a karşı asla korumayacaktır: işte onlar ateş ehlidirler; onlar orada kalıcıdırlar.

(Mücadele 17)

Osman Okur Meali:

Malları ve çocukları, onlara, Allah katında bir fayda sağlamaz. Onlar cehennemliklerdir, orada süresiz kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onları ne malları ve ne de evlatları hiçbir şey ile Allah'tan kurtaramaz (müstağni kılamaz). Onlar ateş ashâbıdırlar, onlar o ateşte ebedîyyen kalıcılardır.

(Mücadele 17)

Ömer Öngüt Meali:

Onların malları da çocukları da Allah'a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ne malları, ne de oğulları Allah katında kendilerine bir fayda sağlamaz. Onlar ateş arkadaşlarıdırlar. Temelli orada kalacaklar!

(Mücadele 17)

Sadık Türkmen Meali:

Onların malları da evlâtları da, Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar cehennemliklerdir. Onlar orada sonsuz/ebedi kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Seyyid Kutub Meali:

Onların ne malları, ne de evlatları kendilerini Allah'a karşı koruyamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedi kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Suat Yıldırım Meali:

Allah'ın cezalandırma iradesine karşı onların ne malları, ne de evlatları asla fayda veremez. Onlar cehennemliktirler, hem de orada devamlı kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Süleyman Ateş Meali:

Onların ne malları, ne de çocukları kendilerini Allah'a karşı koruyabilir. Onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onların malları da çocukları da Allah'tan gelecek olana karşı bir fayda sağlamaz. Onlar cehennem ahalisidir. Orada ölümsüz olacaklardır.

(Mücadele 17)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Malları da, çocukları da onları Allah'a karşı koruyamaz. Çünkü onlar cehennemliktir ve orada kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Şaban Piriş Meali:

Onların malları da evlatları da Allah katında onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedidir.

(Mücadele 17)

Talat Koçyiğit Meali:

Onların ne malları ve ne de evladları, Allah'ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamayacaktır. Onlar cehennem ehlidirler; orada daimîdirler.

(Mücadele 17)

Tefhimul Kuran Meali:

Ne malları, ne çocukları onlara Allah'a karşı hiçbir şeyle bir yarar sağlayamaz. Onlar, ateşin halkıdır, içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.

(Mücadele 17)

Ümit Şimşek Meali:

Ne malları, ne de evlâtları, Allah'a karşı onlara bir fayda verecek değildir. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır.

(Mücadele 17)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onların malları da çocukları da kendilerine, Allah'a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Sürekli kalacaklardır orada.

(Mücadele 17)