Eşi hakkında seninle tartışan ve şikâyetini Allah’a ileten kadını Allah kesinlikle duymuştur. Allah, ikinizin arasındaki konuşmaları işitiyordu. Çünkü Allah, her şeyi işiten ve her şeyi görendir.
Sizden, hanımlarını annesine benzeterek boşayan kimseler iyi bilsinler ki o kadınlar asla onların anneleri olamazlar. Zira onların anneleri yalnızca kendilerini doğuran kadınlardır. Şu halde bu benzetme ile çirkin ve asılsız bir söz söylemiş oluyorlar. Ama yine de Allah çok affedici ve çok bağışlayıcıdır.
Sizden, hanımlarını annelerine benzeterek boşayan sonra da bu sözlerinden dönmek isteyenlerin cezası, hanımlarıyla ilişkiye girmeden önce bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. Zira Allah, tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Fakat kim, bu imkânı bulamazsa onun cezası da, peş peşe iki ay oruç tutmasıdır. Buna da gücü yetmeyen kimsenin cezası altmış fakiri doyurmasıdır. İşte bu hükümler Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine inanıp güvenenlerin samimiyetini test içindir. Ve işte bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır, bu sınırları ihlal edenler için acı bir azap vardır.
Hiç kuşku yok ki, biz kendilerine apaçık ayetler indirmişken Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine sınır çizip muhalefet edenler, kendilerinden öncekilerin rezil rüsva oldukları gibi rezil rüsva olacaklar. Zira bizim sınırlarımızı ihlal eden ve ayetlerimizi uygulamayanlara rezil edici bir azap vardır.
Gün gelecek Allah onların hepsini diriltecek ve onlara yaptıklarını haber verecektir. Her ne kadar onlar yaptıklarını unutsalar da, Allah onlara yaptıklarını bir bir sayıp dökecektir. Çünkü Allah her şeye şahittir.
Göklerde ve yerde olan biten her şeyden Allah’ın haberdar olduğunu görmüyor musun? Üç kişi gizli görüşme yapıyorlarsa bilsinler ki dördüncüleri Allah’tır. Veya beş kişi olsalar altıncıları mutlaka Allah’tır. Gizli görüşme yapanlar ister bundan az ister çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka Allah onlarla beraberdir. Sonra da Allah kıyamet gününde onlara yaptıklarını haber verecektir. Zira Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Aralarında kötü niyetli gizli toplantı yapmaları kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen bu yasağa uymayıp kötülük düşmanlık ve elçiye isyan maksadıyla gizli görüşme yapanları görüyorsun değil mi? Onlar seninle karşılaşınca Allah’ın seni selamlamadığı gibi selamlarlar. Üstelik kendi aralarında da “Allah bizi söylediklerimizden dolayı cezalandırsa ya!” derler. Cehennem onların hakkından gelecektir. Evet, hepsi de oraya atılacaklar, ne kötü bir son duraktır orası!
Ey iman edenler, aranızda gizli konuşmalar yaptığınızda bu konuşmaları günah, düşmanlık ve elçiye isyan amacıyla yapmayın ancak iyilik ve Allah’ın emirlerine karşı duyarlı ve bilinçli olma hususunda yapın! Huzurunda toplanıp hesap vereceğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının!
Kötü niyetli gizli konuşma ve görüşmeler inananları üzmek için şeytan tarafından tezgâhlanmaktadır. Oysa bu tür konuşmalar Allah’ın izni olmadıkça müminlere hiçbir zarar veremez. Öyleyse müminler sadece Allah’a bağlanıp güvensinler!
Ey iman edenler! Size, meclislerde yer açın denildiği zaman yer açın ki Allah da sizin yerinizi genişletsin! “Kalkın” denildiği zaman kalkıverin ki, Allah da içinizden iman edenlerin ve ilim sahiplerinin derecelerini yükseltsin. Bilin ki Allah, bütün yapıp ettiklerinizden haberdardır.
Ey iman edenler! Elçiyle özel bir görüşme talep ettiğinizde bu görüşmeden önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha nezihtir. Eğer sadaka verecek imkân bulamazsanız, bilin ki Allah yine de çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
Elçiyle özel görüşme yapmadan önce sadaka vermek zor geldi değil mi? İmkân sahibi olduğunuz halde bunu yapmamanızdan dolayı Allah bu yükümlülüğünüzü kaldırdı. O halde namazınızı kılmaya ve zekâtınızı vermeye devam edin Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine itaat edin zira Allah yapıp ettiklerinizden haberdardır.
Allah’ın gazabına uğramış topluluk ile dayanışma içine girenleri görüyorsun değil mi? Aslında onlar ne sizdendir ne de onlardan. Hal böyleyken “Biz de müminiz” diye yalan yere yemin ediyorlar.
Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Çünkü onlar öteden beri çok fena işler yapıyorlar.
Onlar bir taraftan yeminlerini kalkan olarak kullanıp kendilerini korurken diğer taraftan insanları da Allah yolundan saptırıyorlar. Bu yüzden onlar için alçaltıcı bir azap vardır.
Artık ne malları ne de evlatları onları Allah’ın azabından asla koruyamayacaktır. İşte onlar ateş ehlidir ve onlar orada kalıcıdırlar.
Gün gelecek Allah, onların hepsini diriltecek onlar şimdi size yemin ettikleri gibi bir şey elde etmenin hesabıyla Allah’a da yemin edecekler. İyi bilin ki onlar yalancılardır.
Şeytan onların üzerinde hâkimiyet kurmuş ve böylece onlara Allah’ın zikri Kuran’ı unutturmuştur. İşte onlar, şeytanın yandaşlarıdır. Şunu iyi bilin ki şeytanın yandaşları hüsrana uğramaya mahkûmdur.
Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine meydan okuyanlar var ya! İşte onlar zillet içerisinde olacaklar.
Zira Allah şöyle hükmetmiştir: – Elbet ben galip geleceğim. Ben ve mesajlarını tebliğ eden elçilerim. Çünkü Allah çok güçlüdür ve daima galiptir.
Allah’a ve ahiret gününe gerçekten iman eden bir topluluğun; kendi öz babaları, çocukları, kardeşleri veya aşiretleri dahi olsa, Allah’a ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçisine meydan okuyan kimselere karşı candan bir sevgi beslediklerini göremezsin. Çünkü Allah, onların kalplerine imanı yazmış ve onları katından bir vahiyle desteklemiştir. Allah, bunları tabanından ırmakların çağladığı cennetlere yerleştirecek ve onlar orada kalacaklardır. Zira Allah onlardan razı olmuş onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte gerçekten Allah’tan yana olanlar bunlardır. İyi bilin ki kurtuluşa erip umduklarına kavuşacak olanlar sadece Allah’tan yana olanlardır.