Onların içinden kimileri de seni dinliyormuş gibi gözükür. Fakat senin yanından ayrıldıklarında vahiy bilgisine sahip olanlara alaylı bir şekilde sorarak “Sahi az önce o ne söyledi” derler. İşte onlar Allah’ın vahyine kalplerini kapatıp arzu ve heveslerine uymuşlardır.
47. Muhammed Suresi / 16.ayet
- « Muhammed 15
- Muhammed 16
- Muhammed 17 »
Muhammed 16 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve onlardan seni dinleyenler de var, sonunda yanından çıkınca kendilerine bilgi verilenlere, demin ne söylüyordu o derler; öyle kişilerdir onlar ki Allah, gönüllerini mühürlemiştir onların; onlar, kendi havalarına, dileklerine uymaktadır.
(Muhammed 16)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Ey Nebim!) Onlardan (münafıklardan) kimi gelip seni dinler (gibi davranmaktadır) . Hatta ki yanından çıkıp gittikleri zaman, (Ehl-i Kitaptan olup kendilerine biraz) ilim verilenlere: "O (adam) biraz önce ne söyledi? Ne demek istedi?" (diye sorup alay konusu yapmaktadırlar.) İşte onlar var ya; Allah onların kalplerini mühürlemiş durumdadır ve onlar kendi hevâ ve arzularına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve onlardan seni dinler gibi görünenler de var. Sonunda yanından çıkınca, kendilerine gerçek ilim verilmiş olanlara, seni çekiştirmek ve dinlediklerini küçümsemek amacıyla, az önce O ne söyledi diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir. Çünkü onlar, her zaman sadece kendi tutku ve arzularına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Adem Uğur Meali:
Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Ahmet Hulusi Meali:
Onlardan kimi de (gelip) seni dinler... Nihayet senin yanından çıktıklarında kendilerine ilim verilmiş olanlara dediler ki: "Az önce ne dedi?" (Anlatılan, taşa yağmış yağmur misali akıp gitti. A. H. )... İşte bunlar Allah'ın kalplerini tab'ettiği (şuurlarını örttüğü - bilinçlerini kilitlediği); sonu boş arzu ve heveslerine tabi olmuş kimselerdir.
(Muhammed 16)Ahmet Tekin Meali:
Onlardan seni dinlemeye gelenler var. Senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilen, Kur'ân'ı ve sünneti bilen kimselere alay yollu: “O, demin ne anlattı?” diye sorarlar. İşte onlar, Allah'ın kalplerini, kafalarını anlayışsız hale getirdiği kimselerdir. Onlar sadece, şahsî arzu ve ihtiraslarına uyarlar.
(Muhammed 16)Ahmet Varol Meali
Onlardan seni dinleyenler vardır. Ancak senin yanından çıktıklarında kendilerine ilim verilmiş olanlara: "Az önce ne söyledi?" derler. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği ve arzularına uymuş kimselerdir.*
(Muhammed 16)Ali Bulaç Meali:
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman, ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Allah, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Ali Fikri Yavuz Meali:
O münafıklardan seni dinlemeğe gelen de var. Hatta senin yanından çıktıkları zaman, (ashabdan) kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle derler: “- O (peygamber), demin ne söyledi?” (Böylece alay ederler.) Bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalblerini mühürlemiştir de hep hevalarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Ali Rıza Sefa Meali:
Ve seni dinleyenlerden bir bölümü, senin yanından çıktıklarında, kendilerine bilgi verilmiş olanlara; "Az önce, ne söyledi?" derler. İşte onlar, Allah'ın, yüreklerine damga vurduğu ve kendi isteklerine tutsak olan kimselerdir.
(Muhammed 16)Ali Ünal Meali:
O (Medine halkının) içinde seni dinleyen bazıları var ki, yanından ayrıldıktan sonra, (mü’minler içinde) kendilerine (dinî gerçeklerin) bilgisi verilmiş olanlara (alaylı alaylı) “Ne söyledi şimdi bu?” diye soruyorlar. Onlar, kalblerini Allah’ın mühürlediği ve heva ve heveslerine tâbi olan kimselerdir.
(Muhammed 16)Bahaeddin Sağlam Meali:
Onlardan kimileri de sana kulak verirler. Nihayet senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilen(Müslüman)lere: “Biraz önce Muhammed ne söyledi?” diye sorarlar. İşte Allah, bunların kalplerini mühürledi. Çünkü onlar, heva ve heveslerine uydular.
(Muhammed 16)Bayraktar Bayraklı Meali:
Onlar arasında seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği, heva ve heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Bekir Sadak Meali:
Putperestlerin icinde seni dinleyenler vardir; sonra senin yanindan cikinca, bilgili kimselere «Az once ne demisti?» diye sorarlar. Iste bunlar, Allah'in kalblerini muhurlemis oldugu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Besim Atalay Meali:
Sakınçlara söz verilen, cennetin örneği bu, orda sasımamış sudan, tadı bozulmamış sütten, içenlere tatlı gelen şaraptan, süzülmüş baldan ırmaklar akar, orda onlara her çeşit yemişlerle, Tanrıları katından bağışlanmak var, işte bunlar ateşte sonsuz kalıp, sıcak sudan içerek bağırsakları kopan bir kimse gibi midir?
(Muhammed 16)Celal Yıldırım Meali:
Onlardan kimi sana kulak verir de senden ayrılıp dışarı çıkınca, kendilerine (az-çok) ilim verilenlere, «az önce O ne söyledi ?» diye sorarlar. İşte bunlar Allah'ın, kalblerini mühürlediği kimselerdir ve bunlar heveslerine uyanlardır.
(Muhammed 16)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Ey Muhammed!) O (müşrik)lerden seni dinlemeye gelenler de var. Sonra senin yanından çıktıkları zaman, (ashaptan) kendilerine ilim verilen kimselere alay yoluyla: “O demin ne söyledi?” diye sorarlar. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği, kendi heva ve heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onların içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca, bilgili kimselere "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, "Az önce ne söyledi?" derler. İşte bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Diyanet Vakfı Meali:
Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara «Az önce ne demişti?» diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir. *
(Muhammed 16)Edip Yüksel Meali:
Onlardan bazıları var ki seni dinlerler. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine bilgi verilmiş olanlara, 'Bu, demin ne söyledi?' diye sorarlar. İşte bunlar, ALLAH'ın kalplerini damgaladığı kimselerdir ve onlar heveslerinin ardına düşmüşlerdir.
(Muhammed 16)Elmalılı Orjinal Meali:
Onlardan seni dinlemeğe gelen de var, hatta yanından çıktıklarında kendilerine ılim verilmiş olanlara derler ki: "o, demin ne söyledi?" Bunlar öyle kimselerdir ki Allah kalblerini tab'etmiştir de hep hevaları ardına düşmektedirler
(Muhammed 16)Elmalılı Yeni Meali:
Onlardan seni dinlemeye gelen de var. Yanından çıktıkları zaman ise, kendilerine ilim verilmiş olanlara: "O, demin ne söyledi?" derler. Bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalplerini mühürlemiştir de hep heveslerinin ardına düşmektedirler.
(Muhammed 16)Erhan Aktaş Meali:
Münafıklardan kimisi de seni dinliyormuş gibi gözükür. Senin yanından ayrıldıktan sonra, kendilerine ilim verilenlere:[1] "O, biraz önce ne dedi?[2]" dediler. İşte onlar, Allah'ın kalplerini mühürledikleri ve hevalarına[3] tabi olan kimselerdir.
1)Vahiyden haberi olan kimselere.
2)Hiçbir şey anlamadık diyerek alay ederler.
3)Tutku ve kuruntularına.
Gültekin Onan Meali:
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Tanrı, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi hevalarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Hakkı Yılmaz Meali:
Onlardan sana kulak verenler de vardır. Öyle ki onlar, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine bilgi verilen kimselere: “O, demin ne dedi?” dediler. İşte onlar, Allah'ın kalplerini damgaladığı ve kendi boş-iğreti arzularına uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onlardan kimisi sana kulak verir. Yanından çıktığı zaman da kendisine ilim verilenlere: “Biraz önce ne dedi?” der. Bunlar, Allah’ın kalplerini mühürlediği ve hevalarına/arzularına uyanlardır.
(Muhammed 16)Harun Yıldırım Meali:
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıpgittikleri zaman, ilim verilenlere derler ki: “O biraz önce ne söyledi?” İşte onlar; Allah, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi hevalarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Hasan Basri Çantay:
Onlardan öyle kimseler vardır ki seni dinler (ler). Nihayet yanından çıkdıkları zaman kendilerine ilim verilmiş olanlara "O, demin ne söylediydi ha?" derler. Onlar öyle kişilerdir ki Allah kalblerinin üzerine mühür basmışdır. Onlar hevaa (ve heves) lerine uymuşlardır.
(Muhammed 16)Hayrat Neşriyat Meali:
Onlardan seni dinleyen kimseler de vardır. Fakat senin yanından ayrıldıkları zaman, kendilerine ilim verilmiş olanlara (sahâbelere, alaylı bir şekilde): “Az önce ne demişti?” derler. İşte onlar öyle kimselerdir ki, (isyanlarındaki bu ısrarları yüzünden) Allah kalblerini mühürlemiştir. Çünki (onlar nefislerinin) arzularına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Hubeyb Öndeş Meali: /
Onlardan, sana kulak veren kimse[ler] vardır. Sonunda senin katından çıktıkları zaman, kendilerine bilgi verilmiş olanlara "Biraz önce ne dedi?" dediler. İşte onlar, Allah'ın kalplerinin üzerini damgaladığı ve kendi keyiflerine uymuş olan [kişilerdir].
(Muhammed 16)Hüseyin Atay Meali:
Onların içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca kendilerine ilim verilen kimselere, "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Demek ki, bunların kalplerini Allah mühürlemiştir. Bunlar kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)İbni Kesir Meali:
Onların arasında seni dinleyenler vardır. Nihayet senin yanından çıkınca, kendilerine ilim verilmiş olanlara: Az önce ne demişti? diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu ve kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)İlyas Yorulmaz Meali:
Onlardan senin yanından çıkıncaya kadar seni dinleyenler var. Çıktıktan sonra kendilerine ilim verilenlere burun kıvırarak “Bu ne söylüyor” derler. İşte böyleleri Allah'ın kalplerini kapattıkları ve arzularına uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)İskender Ali Mihr Meali:
Ve seni dinleyenlerden bir kısmı, senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere: “Biraz önce (O) ne dedi?” dediler. İşte onlar, Allah’ın, kalplerini mühürledikleri kişilerdir ve onlar hevalarına tâbî olanlardır.
(Muhammed 16)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Onlar arasında öyleleri vardır ki önce seni dinlerler, yanından çıktıktan sonra da kendilerine bilim verilenlere: «Demin ne demişti o?» derler. İşte onlar Allah'ın yüreklerini katılaştırdığı kimselerdir. Onlar kendi dürtülerine kapılmışlardır.
(Muhammed 16)Kadri Çelik Meali:
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman kendilerine ilim verilenlere derler ki: “O biraz önce ne söyledi?” İşte bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Mahmut Kısa Meali:
İçlerinde, Kur’an okurken sana kulak verenler de var fakat hakîkate ulaşmak gibi samîmî bir niyete sahip olmadıklarından, onu gereğince anlayamazlar.Nitekim, senin yanından ayrılır ayrılmaz, kendilerine Kur’an hakkında derin ilim verilmiş olan samîmî Müslümanlara alaycı bir edayla “Bu adam demin ne söyledi? İçimizden onu anlayan oldu mu?” diye sorarlar. İşte onlar, sürekli keyiflerine göre davrandıkları ve şeytânî arzu ve heveslerini ilâh edindikleri için, Allah tarafından kalpleri mühürlenmiş olan kimselerdir!
(Muhammed 16)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Dinlemeye gelenler vardır onlardan, fakat ne zaman ki senin yanından çıkarlar, Meseleleri can kulağıyla dinleyip öğrenenlere " Sahi, az önce o, neler söyledi? derler. Umursamayanların, Allah kalplerini mühürlemiştir. Onlar da hevalarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Mehmet Türk Meali:
Onlardan kimi de seni dinler gibi yapar, senin yanından çıkınca da kendilerine ilim verilen (Müslümanlara): “O biraz önce o ne söyledi?” diyerek (seni hafife alırlar.) İşte onlar; Allah’ın, kalplerini mühürlediği ve kendi arzularının peşine düşen kimselerdir.
(Muhammed 16)Muhammed Celal Şems Meali:
Aralarından, (görünürde) sana kulak verenler (de) bulunur. Onlar senin yanından çıktıklarında, kendilerine ilim verilenlere, “Demin bu (Peygamber) ne söyledi?” derler. İşte Allah’ın kalplerini mühürledikleri, ancak bunlardır. Onlar hep kendi heveslerinin peşinde koşarlar.
(Muhammed 16)Muhammed Esed Meali:
Şimdi bu çaresiz günahkarlar arasında seni (ey Muhammed) dinliy(or görün)enler var, ama yanından ayrıldıktan sonra (senin mesajını) anlamış olanlara (küçümseyici bir edayla) "O şimdi ne anlattı bakalım?" diye sorarlar. Böyleleri, kalpleri Allah tarafından mühürlenmiş olanlardır, çünkü onlar (her zaman) sadece kendi tutku ve ihtiraslarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Onların arasında seni dinlemeye gelen de var. Yanından çıktıkları zaman ise, onlar kendilerine bilgi verilmiş olanlara; "O, demin ne söyledi?" derler. Bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalplerini damgalamıştır da hep heveslerinin peşine düşmektedirler.
(Muhammed 16)Mustafa Çavdar Meali:
Onların içinden kimileri de seni dinliyormuş gibi gözükür. Fakat senin yanından ayrıldıklarında vahiy bilgisine sahip olanlara alaylı bir şekilde sorarak “Sahi az önce o ne söyledi” derler. İşte onlar Allah’ın vahyine kalplerini kapatıp arzu ve heveslerine uymuşlardır.Bknz: (17/46)»(17/47) - (22/72)
(Muhammed 16)Mustafa Çevik Meali:
Ey Peygamber! Müşrik, kâfir ve münafıkların içinde senin söylediklerini dinliyormuş gibi görünenler de var. Bunlar senin yanından ayrılınca da rastladıkları mü’minlere seni küçümseyici bir ifade ile “Onun söylediklerinden bir şey anlamadık, sahi o ne demek istiyordu?” diye alaylı bir tavırla sorarlar. Allah da onların bu küstahlık ve azgınlıkları sebebiyle kalplerini gerçeğe karşı mühürler.
(Muhammed 16)Mustafa İslamoğlu Meali:
Onların arasından sana kulak verir (gibi) yapanlar var: nihayet senin yanından çıktıklarında, mesajı kavramış olanlara "Sahi, o demin ne dedi(!)" diye sorarlar. İşte, Allah'ın kalplerini mühürlediği ve keyiflerine göre davranan kimseler onlardır.
(Muhammed 16)Osman Okur Meali:
(Ey Muhammed!) O (müşrik)lerden seni dinlemeye gelenler de var. Sonra senin yanından çıktıkları zaman, (ashaptan) kendilerine ilim verilen kimselere (alay yoluyla): “O demin ne söyledi?” diye sorarlar. İşte bunlar, Sanki Allah kalplerini mühürledi de (hiçbir şey anlamamış gibi) arzularına uyuyorlardır.
(Muhammed 16)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve onlardan bazı kimseler vardır ki, seni dinler, sonra senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilmiş olanlara derler ki: «O biraz evvel ne söyledi?» Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onların kalbleri üzerini mühürlemiştir ve hevâlarına tâbi olmuşlardır.
(Muhammed 16)Ömer Öngüt Meali:
Resulüm! Onlardan seni dinlemeye gelenler de var. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine ilim verilen kimselere (alay yoluyla): "O demin ne demişti?" derler. İşte bunlar Allah'ın kalplerini mühürlemiş olduğu, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Ömer Sevinçgül Meali:
Onlardan seni dinleyenler de vardır. Senin yanından ayrılınca, kendilerine ilim verilenlere, ‘içtenlikten yoksun bir üslûpla’ “Biraz önce ne demişti?” diye sorarlar. Allah bunların ‘asla inanmayacaklarını sonsuz ilmiyle bildiği için’ kalplerine mühür basmıştır. Hep kendi heveslerinin peşinden koşarlar.
(Muhammed 16)Sadık Türkmen Meali:
ONLARIN içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca mesajı kavramış kimselere; “Az önce ne demişti?” diye sorarlar. İşte (inkârlarından dolayı) bunların, (kalpleri üzerinde yeni bir huy/yapı oluşmuş) kalpleri stresle/bunalımla dolmuştur. Bunlar kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Seyyid Kutub Meali:
Ey Muhammed! Onların içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca, bilgili kimselere «Az önce ne demişti?» diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
(Muhammed 16)Suat Yıldırım Meali:
Onlardan seni dinlemeye gelen de vardır. Ama ne zaman ki senin yanından çıkarlar, o vakit sana kulak verip meseleleri öğrenenlere: "Sahi, az önce o, neler söylüyordu?" diye sorarlar. İşte Allah onların kalplerini mühürlemiş ve onlar da hevalarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Süleyman Ateş Meali:
Onlardan kimi de gelip seni dinler. Fakat senin yanından çıktıkları zaman kendilerine bilgi verilmiş olanlara: "Demin ne söyledi?" derler. Onlar Allah'ın kalblerini mühürlediği, keyiflerinin ardına düşmüş kimselerdir.
(Muhammed 16)Süleymaniye Vakfı Meali:
İçlerinde seni dinleyenler var. Onlar senin yanından çıkınca, bilgili olanlarına: "Az önce ne dedi?" diye sorarlar. Sanki Allah onların kalplerini mühürlemiş de duygularına esir olmuşlardır.
(Muhammed 16)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Seni dinler gözükenler var. Yanından ayrılınca, senin söylediklerini anlayanlara: "O biraz önce ne anlattı?" derler. İşte Allah onların kaplerini mühürlemiştir; çünkü onlar, her zaman hevalarına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Şaban Piriş Meali:
İçlerinde seni dinleyenler vardır. Senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere sorarlar: -Demin ne söylemişti? Onlar, heveslerine uyduğu için Allah, onların kalblerini mühürlemiştir.
(Muhammed 16)Talat Koçyiğit Meali:
İçlerinde, seni dinleyip de yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilmiş olanlara "demincek ne söyledi?" diyenler vardır, işte bunlar, Allah'ın kalblerini mühürlediği kendi heveslerine tâbi olan kimselerdir.
(Muhammed 16)Tefhimul Kuran Meali:
Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman, kendilerine ilim verilenlere derler ki: «O biraz önce ne söyledi?» İşte onlar; Allah, onların kalplerini damgalamıştır ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır.
(Muhammed 16)Ümit Şimşek Meali:
Onlardan seni işitenler vardır. Fakat yanından çıktıklarında, bilgi sahibi olanlara “Az önce ne demişti?” derler. Onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir ki, heveslerinin peşine düşmüşlerdir.
(Muhammed 16)Yaşar Nuri Öztürk Meali
İçlerinden bir kısmı seni dinler, sonra senin yanından çıktıklarında, kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle sorarlar: "Az önce ne söyledi?" İşte bunlar, Allah'ın, kalplerine mühür bastığı kimselerdir, boş arzularının ardına düşmüşlerdir.
(Muhammed 16)