23. Muminun Suresi / 6.ayet

Ancak eşleri ve meşru olarak sahip oldukları hariç, çünkü bunlar kınanmazlar.

Bknz: (70/23)»(70/35)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 6 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ancak eşleri, ve malları olan cariyeleri müstesna ve bunda da hiç kınanmaz onlar.

(Müminun 6)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ancak eşleri (konusunda) ya da sağ ellerinin sahip olduklarına (yani sorumluluklarını üzerlerine aldıklarına veresmi ama özel mazeret ve müsaadeyle yapılan nikâh sözleşmesi caiz bulunanlara) karşı (tutumları) hariçtir, çünkü bu konuda kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ancak eşleri ve sahip olduğu cariyeler hariç, bunlarla olan ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Adem Uğur Meali:

Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Ahmet Hulusi Meali:

Eşleri veyahut sağ ellerinin malik oldukları müstesna... Çünkü onlar kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Ahmet Tekin Meali:

Ancak eşleri ve meşrû şekilde sahip oldukları, üzerlerinde meşrû hakları ve otoriteleri, kendileriyle düzgün insanî münasebetleri olan câriyeleriyle ilişkileri helâldir. Bundan dolayı onlar kınanamazlar.*

(Müminun 6)

Ahmet Varol Meali

Ancak kendi eşleri ve ellerinin altındaki (cariyeleri) hariç. Şüphesiz onlar (bunlarla ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar.

(Müminun 6)

Ali Bulaç Meali:

Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç; bu konuda kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ancak zevcelerine ve sahib oldukları cariyelerine karşı münasebetleri müstesnadır. Çünkü onlar (bu helâl olanlarda) kınanmazlar.

(Müminun 6)

Ali Rıza Sefa Meali:

Eşlerinin veya yanlarında kendilerine bağlı olanların dışında. Kuşkusuz, bu durumda kınanmazlar.[275]

275)"Yanlarında kendilerine bağlı olanlar" biçiminde yazdığımız "Meleket eymanuhum" tanımlaması, kimi Kur'an çevirilerinde, "Ellerinin altında sahip oldukları" veya "Sağ ellerinin sahip oldukları" veya "Yasal olarak sahip oldukları" veya "Yemin veya sözleşmeyle hak sahibi oldukları" veya "Özgürlükleri kendilerine bağlı olanlar" veya "Köleler ve cariyeler" biçiminde çevrilmiştir.

(Müminun 6)

Ali Ünal Meali:

Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri müstesna. Bunlarla olan münasebetlerinden dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hanımları ve elleri altındaki cariyelerine karşı müstesna. Şüphesiz onlar bu konuda kınanacak değiller.

(Müminun 6)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ancak eşleri ve ellerinin altında sahip oldukları hariç. Bunlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Bekir Sadak Meali:

(5-6) Onlar, esleri ve cariyeleri disinda, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Dogrusu bunlar yerilemezler.

(Müminun 6)

Besim Atalay Meali:

1,2,3,4,5,6. Namazlarında gönülleri titreyen; boş işlerden kaçınan; zekât veren; eşleriyle, odalıkları olmadıkça, utanç yerlerin koruyanlar; inanlılar kurtulurlar, bunlar ayıplanmazlar

(Müminun 6)

Celal Yıldırım Meali:

Ancak eşlerine veya sahip oldukları cariyelerine karşı (cinsel arzu duymalarına da) bu yüzden kınanmazlar.

(Müminun 6)

Cemal Külünkoğlu Meali:

5,6,7. Onlar, iffetlerini korurlar. Yalnız eşleri ya da akitleri aracılığıyla sahip bulundukları bunun dışındadır. (Bunlarla olan ilişkilerinden dolayı) ayıplanmaları sözkonusu değildir. Ama kim de bunun ötesine geçmek isterse, işte onlar haddi aşanlardır.*

(Müminun 6)

Diyanet İşleri Eski Meali:

5,6. Onlar, eşleri ve cariyeleri dışında, mahrem yerlerini herkesten korurlar. Doğrusu bunlar yerilemezler.

(Müminun 6)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ancak eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri bunun dışındadır. Onlarla ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Diyanet Vakfı Meali:

Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. (Bunlarla ilişkilerden dolayı) kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Edip Yüksel Meali:

Ancak eşleri veya sahip oldukları hariç. Onlar kınanmazlar.

(Müminun 6)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ancak zevcelerine ve kendilerinin milki olan cariyelerine karşı müstesna, çünkü bunlar levm olunmazlar

(Müminun 6)

Elmalılı Yeni Meali:

Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar.

(Müminun 6)

Erhan Aktaş Meali:

Eşleri veya sağ ellerinin sahip oldukları hariç kimse ile ilişkiye girmezler.[1] Bundan dolayı da kınanmazlar.[2]

1)"Ma meleket eymanuhum," "sağ ellerinizin sahip oldukları" anlamında bir deyimdir. Bu deyim; antlaşma yoluyla sahip olunanlar, sorumluluğu üstlenilenler, bakmakla yükümlü olunanlar, meşru şekilde sahip olunanlar, üzerlerinde hak sahibi olunanlar ve savaşta esir alınanlar anlamlarına gelmektedir. Bu deyimle, esas olarak kast edilen şey, bakımları ve sorumlulukları üstlenilerek, sahip olunan savaş esirleri ile ancak nikah yapılarak (evlenilerek) ilişkiye girilebilineceğidir. Kur'an; kim olursa olsun, nikah yapmaksızın ilişkiye girmeyi zina olarak tanımlamaktadır. Diğer bir deyimle "nikahsız her birliktelik" zinadır. "Sağ elin sahip olduğu" veya "antlaşma yoluyla sahip olunan" deyimi ile ifade edilen şey, elinde nikah sözleşmesini bulundurmak, nikah sözleşmesine sahip olmak demektir. Bu deyimle vurgusu yapılan husus, ilişkide nikahın şart görülmesidir.
2)Onlarla olan ilişkiden dolayı kınanmazlar. Dikkat edilirse ayette "ve" değil "veya" bağlacı kullanılmış. Bu şu anlama gelmektedir; ya eşleri ile veya sağ ellerinin sahip oldukları ile birlikte olabilirler. Hem eşi, hem de sağ elinin sahip olduğu ile aynı anda değil.

(Müminun 6)

Gültekin Onan Meali:

Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç; bu konuda kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Hakkı Yılmaz Meali:

(5-7) Ve onlar, iffetlerini koruyan kimselerdir, –eşleri veya sözleşmelerinin sahip oldukları ayrı, çünkü bundan dolayı kınanamazlar, oysa bunun ötesine gitmek isteyenler, işte onlar, sınırları aşanların ta kendileridir.–

(Müminun 6)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Eşleri veya cariyeleri müstesna. Bunlarla (beraber olmaları) nedeniyle kınanmazlar.

(Müminun 6)

Harun Yıldırım Meali:

Ancak eşleri ve ellerinin sahip olduğu (câriyeleri) hariç. kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Hasan Basri Çantay:

Şu var ki zevcelerine, yahud sağ ellerinin malik olduklarına (kendi cariyelerine) karşı (olan durumları) müstesnadır. Çünkü onlar (bu takdirde) kınanmışlar değildir.

(Müminun 6)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ancak kendi eşleri veya sâhib oldukları câriyelerine karşı (olan münâsebetleri)müstesnâ. Çünki şübhesiz onlar (bundan dolayı) kınanmış kimseler değildir.

(Müminun 6)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ancak eşleri yani¹ güçlerinin sahip olduklarına (helal yolla sahip olduklarına)² karşı [korumazlar]. Bu halde onlar kesinlikle kınanmamıştır.

(Müminun 6)

Hüseyin Atay Meali:

1-6 Yakarışlarında bilinçli, saygılı olan, boş sözden yüz çeviren, zekat veren, eşlerinin ve antlaşmış olduklarının dışındakilerden yasak yerlerini koruyan inananlar başarılı olmuşlardır. Doğrusu, onlar kınanamazlar.

(Müminun 6)

İbni Kesir Meali:

Sadece eşleri ve sağ ellerinin malik oldukları müstesnadır. Doğrusu onlar; bunun için de kınanacak değildirler.

(Müminun 6)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ancak cinsel arzularını eşleri ve meşru olarak evlendikleri cariyelerle karşılarlar ve bundan dolayı da asla kınanmazlar.

(Müminun 6)

İskender Ali Mihr Meali:

Zevcelerine veya ellerinin altında sahip olduklarına (cariyelerine karşı davranışları) hariç. O taktirde muhakkak ki onlar, levmedilmiş (kınanmış) değildirler.

(Müminun 6)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

yalnız eşleri ile kendilerinin malı olan kadınlara karşı olan durum başka, bunlardan dolayı kınanmazlar,

(Müminun 6)

Kadri Çelik Meali:

Ancak eşleri veya sağ ellerinin malik olduğu cariyeleri müstesna. Çünkü onlar, (bu durumda) kınanılmış değillerdir.

(Müminun 6)

Mahmut Kısa Meali:

Ancak, nikah sözleşmesi yoluyla sahip oldukları eşleri ya da erkeklerin, cariyelik sözleşmesi yoluyla sahip oldukları savaş esiri cariyeler hariç; çünkü onlar, hanımlarıyla veya cariyeleriyle olan ilişkilerinden dolayı asla kınanmazlar. Dolayısıyla, meşrû yollarla cinsel duyguları tatmin etmek kişiyi hiçbir zaman Allah’tan uzaklaştırmaz. Çünkü İslâm’da ruhbanlık yoktur.

(Müminun 6)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Usule uygun olan eşleri ve cariyeleri hariç kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Mehmet Türk Meali:

5,6. Ve o (mü’minler) eşleri veya cariyeleri1 dışında mahrem yerlerini (herkesten) korurlar.2 Onların (bu iki durumda da) ayıplanmaları söz konusu değildir.3*

(Müminun 6)

Muhammed Celal Şems Meali:

(5-6) Keza onlar, yalnızca hanımları ve sağ ellerinin sahip bulunduklarının dışında, edep yerlerini (de) korurlar. (Böyle davrandıkları için,) onlar hiç ayıplanmayacaklar.

(Müminun 6)

Muhammed Esed Meali:

eşleri -yani, (evlilik yoluyla) meşru olarak sahip oldukları insanlar- dışında (kimsede arzularına doyum aramazlar): çünkü onlar (eşleriyle olan ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar;

(Müminun 6)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ancak eşleri ve halayıkları bunun dışındadır. Çünkü onlar bundan dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Mustafa Çavdar Meali:

Ancak eşleri ve meşru olarak sahip oldukları hariç, çünkü bunlar kınanmazlar.

Bknz: (70/23)»(70/35)

(Müminun 6)

Mustafa Çevik Meali:

1-7 Hiç şüphesiz gerçek mü’minler, dünyada ve âhirette mutlaka kazanırlar. Onlar titizlikle ve bilinçle namazlarını kılar, Allah’ın rızasını kazanmak için ellerinde olandan infak eder, boş ve anlamsız sözlerden ve işlerden yüz çevirirler. İffetlerini korur, meşru yollarla evlenmiş oldukları eşleri dışındakilerle ilişkiye girmezler. Meşru olan eşleri ile ilişkilerinden dolayı da kınanmaz, günaha girmezler, bunların dışına çıkanlar ise haddi aşmış Allah’ın yasağını çiğnemiş kimselerdir.

(Müminun 6)

Mustafa İslamoğlu Meali:

fakat kendi eşleri, yani meşru olarak sahip oldukları müstesna; zaten onlar (meşru eşleriyle paylaştıkları cinsellikten dolayı) kınanamazlar.

(Müminun 6)

Osman Okur Meali:

(5-6) Onlar, eşleri yani sahip oldukları dışında, iffet yerlerini herkesten korurlar. (Bunlarla olan ilişkilerinden dolayı) ayıplanmaları söz konusu değildir.

(Müminun 6)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ancak zevceleri veya sağ ellerinin mâlik olduğu cariyeleri müstesna. Çünkü onlar, (bu halde) kınanılmış değildirler.

(Müminun 6)

Ömer Öngüt Meali:

Ancak eşleri ve câriyeleri hariç. Doğrusu bunlar kınanamazlar.

(Müminun 6)

Ömer Sevinçgül Meali:

Eşleri ya da ellerinin altında bulunanlar kendilerine helaldir. Bunlardan dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Sadık Türkmen Meali:

Ancak eşleri ya da (özel evlilik sözleşmesi yaptıkları), cariyeler[]/yabancı kadınlar hariç! [] Cariye: Vatandaş olmayan yabancı kadın ya da kadınlar demektir. Miras hakkı olmayan bu yabancı kadınlarla (cariyelerle) ancak özel sözleşmelerle evlilik yapılabilir. Hz. Muhammed’in (sav) Sünnet’inde, uygulamalarında görülüyor ki; Cariyeye miras düşmüyor. Hür kadına miras düşüyor. Özel sözleşmelerle yapılan işleme cariyelik deniyor. Kişi ister bu cariyeyi hizmetçi olarak çalıştırabilir, isterse cariye de kabul ederse evlilik yapabilir. Daha sonra bir adam; bu cariyeye miras hakkı tanırsa, o zaman hür kadın konumuna geçiyor. Örneğin: Bir İngiliz veya bir Fransız bayan Türkiye’ye gelse; Türkiye’deki bir vatandaşımızla kendi aralarında (resmi nikah dışında) özel sözleşme ile evlense, herhangi bir resmi evlilik olmadığı için, bu kişi vefat ettiği zaman -mevcut yasalara göre- bu İngiliz veya Fransız bayana mirastan pay verilmez. İşte bu işlemin 14 asır önceki benzerine taraflar, cariyelik diyorlardı. Bizim en son geldiğimiz nokta budur… (En doğrusunu yine de Allah bilir.) Ne zaman bu evlilik yürürlükteki yasalara göre yasal hale getirildiğinde (resmi nikah akdi yapıldığında) cariyelik sona ermiş olur ve bundan sonra artık bu kadınlar hür kadınlar statüsünde muamele görürler. Savaşta veya barışta farketmez; özel veya resmi evlilik sözleşmeleri olmadıkça hiçbir kimse kadınlara dokunamaz… Çünkü onlar, bunlardan dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Seyyid Kutub Meali:

Onlar yalnız eşleri ve cariyeleri dışında mahrem yerlerini herkesten korurlar. Bu iki durumda ayıplanmaları sözkonusu değildir.

(Müminun 6)

Suat Yıldırım Meali:

(5-7) Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar.

(Müminun 6)

Süleyman Ateş Meali:

Ancak eşleri, yahut ellerinin sahip olduğu (cariyeler) hariç. (Bunlarla ilişkilerinden dolayı da) onlar kınanmazlar.

(Müminun 6)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sadece eşlerine veya hakimiyetleri altındaki esirlere karşı kınanmazlar[1].

1)Nur

(Müminun 6)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(5-6) Namuslarını korurlar. Eşleri ve cariyeleri dışındakilerle cinsel ilişkiye girmezler. Ama onlarla olan ilişkilerinden dolayı kınanmazlar.

(Müminun 6)

Şaban Piriş Meali:

Ancak eşleri ve cariyeleri hariç, çünkü bunlar, kınanmazlar.

(Müminun 6)

Talat Koçyiğit Meali:

Ancak eşleri, yahut sahibi oldukları cariyeler bunun dışındadır ve bunlar yüzünden kötülenmezler.

(Müminun 6)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak eşleri ya da sağ ellerinin sahip olduklarına karşı (tutumları) hariç; bu konuda onlar, kınanmış değillerdir.

(Müminun 6)

Ümit Şimşek Meali:

Ancak eşlerine ve ellerinin altındakilere(3) karşı müstesna—bunlar kınanmazlar.*

(Müminun 6)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eşleri yahut akitleri aracılığıyla sahip bulundukları müstesnadır. Bu durumda kınanmış değillerdir onlar.

(Müminun 6)