23. Muminun Suresi / 96.ayet

Sen, kötülüğe en güzel şekilde karşılık ver, zira biz onların neler saçmaladıklarını çok iyi bilmekteyiz.

Bknz: (7/199)(41/34)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 96 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kötülüğü, en güzel bir huyla defet, biz, onların neler dediğini, bizi ne çeşit tavsif ettiklerini daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Şimdilik Sen) Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; (saldırgan inkârcıların ve marazlı münafıkların acı ve alçaltıcı akıbetlerini seyret) Biz, onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat onlar ne söylerlerse ve ne yaparlarsa yapsınlar, sen onların istediği kötülüğü, en iyi yol hangisi ise onunla karşılık ver. Çünkü onların bize yakıştırageldikleri şeyleri en iyi bilen biziz.

(Müminun 96)

Adem Uğur Meali:

Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Ahmet Hulusi Meali:

Kötülüğü (batılı, göreselliği) en güzel olan (Hak, sistem bilinci) ile defet! Onların (seni) tanımlamalarını biliriz.

(Müminun 96)

Ahmet Tekin Meali:

Sen, kötülüğü en güzel metodu kullanarak, anarşiyi, kargaşayı, devlet teşkilâtıyla önleyerek gider. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri iyi biliyoruz?”

(Müminun 96)

Ahmet Varol Meali

Kötülüğü en güzel olanla sav. Onların nitelendiregeldiklerini biz daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Ali Bulaç Meali:

Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; biz, onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sen, kötülüğü en güzel hasletle (sabır ve iyilikle) bertaraf et. Biz onların ne yalan ve küfür uydurduklarını daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kötülüğü en güzel biçimde uzaklaştır. Biz, onların yakıştırdıkları şeyleri biliriz.

(Müminun 96)

Ali Ünal Meali:

(Ancak onlar nasıl davranırlarsa davransınlar,) sen yine de kötülüğü en güzel tarzda sav. Biz, onların Bizim hakkımızda da senin hakkında da ne asılsız iddia ve iftiralarda bulunduklarını elbette çok iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sen, en güzel bir yol ile kötülüğe karşı koy. Biz onların ne yaptıklarını, ne dediklerini çok iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kötülüğü, en iyi olan ile sav! Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Bekir Sadak Meali:

Kotulugu en iyi ile sav. Onlarin vasiflandirmalarini Biz daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Besim Atalay Meali:

Kötülüğü iyilikle karşıla, iyi biliriz dediklerini

(Müminun 96)

Celal Yıldırım Meali:

Sen o kötülüğü en güzeli ile savıp karşılık ver. Biz onların vasfettiklerini daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Fakat yine de sen, sana yaptıkları) kötülüğü en iyi davranışla defet! Biz onların asılsız yakıştırmalarını herkesten iyi biliyoruz.*

(Müminun 96)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kötülüğü en iyi ile sav. Onların vasıflandırmalarını Biz daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kötülüğü, en güzel olan şeyle uzaklaştır. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Diyanet Vakfı Meali:

Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Edip Yüksel Meali:

Kötülüğe iyilikle karşılık ver. Biz onların iddialarını iyi biliriz.

(Müminun 96)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def'et, biz, onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz

(Müminun 96)

Elmalılı Yeni Meali:

Sen o kötülüğü en güzel bir davranışla defet; Biz onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Erhan Aktaş Meali:

Kötülüğü en iyi şekilde sav. Biz, yakıştırmakta oldukları şeyleri çok iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Gültekin Onan Meali:

Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; biz onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sen, kötülüğü en güzel bir şeyle sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri çok iyi biliriz.

(Müminun 96)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kötülüğü, en güzel olanla sav! Biz, onların yakıştırdıklarını en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Harun Yıldırım Meali:

Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Hasan Basri Çantay:

Sen kötülüğü en güzel (haslet) le defet. Biz onların neler vasf etmekde olduklarını çok iyi bileniz.

(Müminun 96)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kötülüğü, daha güzel olan bir şey ile def' et; biz, onların isnâd etmekte oldukları vasıfları en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kötülüğü en güzeliyle def et. Onların yakıştırmalarını biz daha iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Hüseyin Atay Meali:

Kötülüğü en iyi olan ile sav. Onların nitelendirmelerini Biz daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

İbni Kesir Meali:

Sen, kötülüğü en güzel ile sav. Onların nitelendirmekte olduklarını Biz, çok daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sen yinede kötülüğü en güzel bir şekilde uzaklaştır. Biz onların vasıflandırdıklarını en iyi bileniz.

(Müminun 96)

İskender Ali Mihr Meali:

Seyyiati (kötülüğü), en güzel olanla yok et. Biz, (onların) vasıflandırdıklarını en iyi biliriz.

(Müminun 96)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sen kötülüğü güzellikle savmıya bak. Biz onların neler takıp takıştırdıklarını herkesten iyi biliriz.

(Müminun 96)

Kadri Çelik Meali:

Kötülüğü, en güzel olanla uzaklaştır; biz onların nitelendirdiği şeyleri en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Mahmut Kısa Meali:

Sen kötülüğü kötülükle değil, ortaya koyduğun iyiliklerle, en güzel şekilde gider. Hiç merak etme, Biz onların müminleri incitmek için neler söylediklerini çok iyi biliyoruz ve cezasını da Biz vereceğiz.

(Müminun 96)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nahoş kötülüğü, en güzel olanla uzaklaştır. Biz onların nitelendirdiğini çok iyi biliriz.

(Müminun 96)

Mehmet Türk Meali:

(Ama sen) o kötülüğü en güzel bir davranışla sav. Çünkü Biz onların asılsız yakıştırmalarını çok iyi biliriz.

(Müminun 96)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onların kötülüklerini, en güzel (yöntem) ile sav. Biz, onların söylediklerini çok iyi biliriz.

(Müminun 96)

Muhammed Esed Meali:

(Fakat, onlar ne söylerlerse, ya da ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de onların işlediği) kötülüğü, en iyi yol hangisi ise, onunla sav: (çünkü) onların (Bize) yakıştırageldikleri şeyleri en iyi bilen Biziz.

(Müminun 96)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Mustafa Çavdar Meali:

Sen, kötülüğe en güzel şekilde karşılık ver, zira biz onların neler saçmaladıklarını çok iyi bilmekteyiz.

Bknz: (7/199) - (41/34)

(Müminun 96)

Mustafa Çevik Meali:

93-96 Ey Peygamber! Sen şöyle dua et: “Rabbim! Davetinden yüz çevirenlere vadettiğin azap geldiğinde, beni bunların arasında bırakma.” Şüphesiz Biz onlara vaat ettiğimiz azabın bir kısmını dünyada gerçekleştirmeyi dilersek, bunu sana göstermeye ve seni korumaya kâdiriz. Onlar ne söylerlerse söylesin ve ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de doğru olanı yapmaya davet et. Bundan dolayı saldırganlıklarına ve hakkında uydurup söylediklerine karşı en güzel şekilde karşılık ver. Biz onların neler uydurup, yakıştırdıklarını çok iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Her çirkin saldırıya karşı öyle bir savunma yap ki, en güzeli, en uygunu o olsun; Biz onların yakıp yakıştırdıklarını elbette biliriz.

(Müminun 96)

Osman Okur Meali:

Sen kötülüğü, en iyi şekilde gider/sav/defet! Biz, onların yakıştırdıkları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sen o kötülüğü en güzel olan şey ile defet. Biz onların neler ile vasfeder olduklarını daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Ömer Öngüt Meali:

Sen kötülüğü en güzel bir usûlde defet! Çünkü biz onların vasıflandırmakta oldukları şeyi çok iyi biliriz.

(Müminun 96)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sen o kötülükleri en güzeliyle sav. Onların yakıştırmalarını en iyi biz biliriz!

(Müminun 96)

Sadık Türkmen Meali:

Sen kötülüğü, en iyi şekilde gider/sav/defet! Biz, onların yakıştırdıkları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

(Müminun 96)

Seyyid Kutub Meali:

Sana yaptıkları kötülüğü en iyi davranışla karşıla. Biz onların asılsız yakıştırmalarını herkesten iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Suat Yıldırım Meali:

Fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de kötülüğü en iyi tarzda sav. Biz onların, senin hakkındaki asılsız iddialarını pek iyi biliriz.

(Müminun 96)

Süleyman Ateş Meali:

Kötülüğü en güzel şeyle sav. Biz onların (seni) nasıl vasıflandıracaklarını biliyoruz.

(Müminun 96)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sen (sana yapılan) kötülüğü en güzel biçimde sav. Onların bize neler yakıştırdıklarını iyi biliriz.

(Müminun 96)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kötülüğe iyilikle karşılık ver. Çünkü Biz onların yakıştırdıkları nitelikleri çok iyi biliyoruz.

(Müminun 96)

Şaban Piriş Meali:

Sen, kötülüğü en güzel ile sav. Onların nitelemekte olduklarını biz, çok daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Talat Koçyiğit Meali:

Sen, yine de kötülüğü en güzel ile sav. Biz, onların vasf ettiklerini çok daha iyi biliriz.

(Müminun 96)

Tefhimul Kuran Meali:

Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; biz, onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

(Müminun 96)

Ümit Şimşek Meali:

Sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. Onların yakıştırdıklarını Biz biliyoruz.

(Müminun 96)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

En güzel olan neyse onunla sav kötülüğü. Onların nasıl nitelendirme yaptıklarını biz daha iyi biliriz.

(Müminun 96)