41. Fussilet Suresi / 34.ayet

İyilik ile kötülük asla bir olmaz, sen kötülüğü en güzel şekilde sav, bak gör o zaman seninle aranda düşmanlık olan kişi çok samimi ve yakın bir dost oluvermiş.

Bknz: (7/199)(23/96)(38/28)

Mustafa Çavdar Meali

Fussilet 34 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve eşit değildir iyilikle kötülük. Kötülüğü, en güzel bir muameleyle karşıla, gider, bir de bakarsın ki aranızda düşmanlık olan kişi, sanki senin en yakın bir dostun.

(Fussilet 34)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Elbette) İyilikle kötülük asla bir olmaz. Sen (insanları Hakka davet ederken, şahsına yapılacak) kötülükleri en güzel şekilde karşıla (ve savuşturmaya çalış) . O zaman bakarsın ki aranızda düşmanlık bulunan kimse bile, sanki sıcak ve sadık bir dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Abdullah Parlıyan Meali:

iyilikle kötülük bir olamaz, sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. O vakit seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost gibi olur.

(Fussilet 34)

Adem Uğur Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.

(Fussilet 34)

Ahmet Hulusi Meali:

İyilik, kötülük ile eşdeğer olmaz! Sen en güzel olan ile (kötülüğü) uzaklaştır... O takdirde görürsün ki, seninle düşmanlığı olan kimse, sanki sımsıcak bir dosttur!

(Fussilet 34)

Ahmet Tekin Meali:

İyilikle kötülük, devletle anarşi birbirine denk olamaz. Kötülüğü, anarşiyi, en güzel metodu kullanarak, işleyen müesseseler kurarak, hukuk kurallarını işleterek, fazileti, sevabı en yüksek hükümlere öncelik vererek ortadan kaldır. O zaman seninle aranda düşmanlık olan kişinin, sanki samimi bir dost gibi davrandığını görürsün.

(Fussilet 34)

Ahmet Varol Meali

İyilikle kötülük bir olmaz. [3] Sen (kötülüğü) en güzel olan bir tarzda sav. O zaman (görürsün ki) seninle arasında düşmanlık olan adeta sıcak bir dost olmuştur.*

(Fussilet 34)

Ali Bulaç Meali:

İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hem iyilikle kötülük müsavi olmaz. Sen kötülüğü, en güzel olan iyi hareketle önle. O vakit bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan, yakın bir dost gibi olmuştur.

(Fussilet 34)

Ali Rıza Sefa Meali:

İyilik ile kötülük bir olmaz; en güzel biçimde uzaklaştır. Böyle yaptığında, seninle aranızda düşmanlık olan kimse, yakın bir dost gibi olur.

(Fussilet 34)

Ali Ünal Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen, kötülüğü en güzel karşılıkla savmaya bak. Bir de görürsün ki, seninle arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve iyilik ile kötülük bir olamazlar. Sen (düşmanını) en güzel yol ile sav! Bakarsın, senin ile arasında düşmanlık olan kişi, sanki sıcacık bir dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen, en iyi olanla karşılık ver! Bir de bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kişi sanki candan bir dostmuş gibi olur.

(Fussilet 34)

Bekir Sadak Meali:

Iyilik ve fenalik bir degildir. Ey inanan kisi: Sen, fenaligi en guzel sekilde sav; o zaman, seninle arasinda dusmanlik bulunan kisinin yakin bir dost gibi oldugunu gorursun.

(Fussilet 34)

Besim Atalay Meali:

İyilikle, kötülük bir düzeyde olamaz, kötülüğü iyilikle karşıla, eğer böyle yaparsan, aranızda anlaşmazlık bulunan kimse sana hısım gibi dost olur

(Fussilet 34)

Celal Yıldırım Meali:

İyilikle kötülük bir değildir. Sen artık (kötülüğü) en güzel şekilde sav. O vakit seninle aranızda düş manlık bulunan kimse sıcak bir dost gibi olur.

(Fussilet 34)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.*

(Fussilet 34)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.

(Fussilet 34)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Diyanet Vakfı Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.  *

(Fussilet 34)

Edip Yüksel Meali:

İyilik ile kötülük bir olmaz. Sen en iyi bir biçimde karşılık ver. O zaman, aranızda düşmanlık bulunan kişi belki en iyi dostun oluverir.

(Fussilet 34)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem hasene de müsavi olmaz seyyie de, seyyieyi en güzel olan hasene ile def'et! O vakıt bakarsın ki seninle arasında bir adavet bulunan kimse yakılgan bir hısım gibi olmuştur

(Fussilet 34)

Elmalılı Yeni Meali:

Hem hasene (güzellik, iyilik) de bir değildir kötülük de. Kötülüğü, en güzel olan hasene ile önle. O zaman bakarsın ki, seninle arasında bir düşmanlık bulunan kimse yakılgan (şefkatli) bir hısım gibi olmuş!

(Fussilet 34)

Erhan Aktaş Meali:

İyilikle kötülük bir değildir. Kötülüğü iyilikle sav.[1] Bir de bakmışsın ki seninle arasında düşmanlık olan kişi, velin[2] oluvermiş.

1)Kötülüğe, iyilikle karşılık ver. (Söz konusu kötülüğün tanımı ve sınırları iyi belirlenmelidir. Kast edilen şey, zulme sessiz kalmak değildir. Yoksa zulmedenin zulmünü iyilikle savmak demek, zulme ortak olmak demektir. Burada kast edilen kötülük: davetçinin muhatabı tarafından görebileceği kabalık ve kötü davranıştır. Bunlara, öfke, nefret, intikam duygusu ile karşılık verilmemesi istenmektedir. Keza, kişisel ilişkilerde ortaya çıkan ve daha çok davranış bozukluğu olarak tanımlanabilecek türden kötülüklerdir. Diğer bir ifade ile "Cahille cahil olma." denmektedir.)
2)Koruyucu, yardımcı, gözeten, destekleyici, yandaş.

(Fussilet 34)

Gültekin Onan Meali:

İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Hakkı Yılmaz Meali:

(33,34) Ve Allah'a çağırıp/ yakarıp sâlihi işleyen ve “Ben, Müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır? Ve güzellikle çirkinlik/ iyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel şeyle sav. O zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sımsıcak bir yakın'dır.

(Fussilet 34)

Harun Yıldırım Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz, Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.

(Fussilet 34)

Hasan Basri Çantay:

Ne (her) iyilik, ne de (her) kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel (haslet ne ise) onunla önle. O zaman (görürsün ki) seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile sanki yakın dost (un olmuş) dur.

(Fussilet 34)

Hayrat Neşriyat Meali:

Çünki iyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) en güzel olan (iyilik) ile def' et; bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost olmuştur!(2)*

(Fussilet 34)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Güzellik [iyilik] de¹ çirkinlik [kötülük] de eşit olmaz. En güzel olanla savun. Bir bakarsın ki, seninle kendisi arasında bir düşmanlık olan kişi sanki çok sıcak bir veli [olmuştur].²

(Fussilet 34)

Hüseyin Atay Meali:

İyilikler de eşit değildir, kötülükler de eşit değildir. Öyle ise, sen kötülüğü en güzel olan iyilikle sav; o zaman, seninle aranda düşmanlık bulunan kişinin sıcak bir dost gibi olduğunu görürsün.

(Fussilet 34)

İbni Kesir Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen, fenalığı en iyi şekilde sav. O zaman göreceksin ki; seninle arasında düşmanlık bulunan kişi bile yakın bir dost gibi oluvermiştir.

(Fussilet 34)

İlyas Yorulmaz Meali:

Güzel olanla, kötü olan bir değildir. Sen en güzel olanla kötülüğü uzaklaştır. Seninle onun arasında düşmanlık olan birisinin, sanki onun birden bire sana, bir yardımcı ve dost olduğunu görürsün.

(Fussilet 34)

İskender Ali Mihr Meali:

Hasene (iyilik) ve seyyie (kötülük), müsavi (eşit) değildir. (Kötülüğü) en güzel şekilde karşıla. O zaman seninle arasında düşmanlık olan kişi, samimi bir dost gibi olur.

(Fussilet 34)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü, iyilikle karşıla. Böylelikle bir de bakarsın kendisiyle aranda düşmanlık olan kimse senin yakın bir sevdiğin gibi oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Kadri Çelik Meali:

İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman (bir de görürsün ki), seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluverir.

(Fussilet 34)

Mahmut Kısa Meali:

Her insan yaratılıştan bilmeli ki, iyilik ile kötülük asla bir olmaz. O hâlde, ey Müslüman! Sana kin besleyen insanlara sen kin duyma; aksine, onlara şefkat ve merhametle yaklaş; sana kötülük yapana iyilikle karşılık ver; gönül incitmeden, rencide etmeden, tatlı dille ve yapıcı bir üslupla, yani en güzel şekilde kötülükleri bertaraf et; işte o zaman, aranızda kin ve düşmanlık bulunan kişinin sanki birdenbire sımsıcak bir dosta dönüştüğünü göreceksin.

(Fussilet 34)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Uyumlu) güzellikte kötülük olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştır. Sonra bir de bakarsın ki, seninle aranda düşmanlık olan kimse sana dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Mehmet Türk Meali:

Nasıl ki iyilikle kötülük bir değilse,1 o zaman sen de o (kötülükleri), en güzel bir biçimde uzaklaştır. İşte o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimsenin, sana sıcak bir dost oluverdiğini görürsün.

(Fussilet 34)

Muhammed Celal Şems Meali:

İyilik ve kötülük bir olamaz. Sen (kötülüğe,) en iyi (amel) ile karşılık ver. Bunun sonucu, seninle kendisi arasında düşmanlık bulunan kimse, (artık) çok samimi bir dostun olur.

(Fussilet 34)

Muhammed Esed Meali:

(Madem ki) İyilik ile kötülük bir değil, sen (kötülüğü) daha güzel olan ile sav; bak, o zaman seninle arasında düşmanlık olan kimse, (eski bir) dostun, gerçek bir arkadaşınmış gibi davranır!

(Fussilet 34)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İyilik ile kötülük bir olmaz. Sen en iyi bir şekilde karşılık ver. O zaman, aranızda düşmanlık bulunan kimse belki en iyi dostun oluverir.

(Fussilet 34)

Mustafa Çavdar Meali:

İyilik ile kötülük asla bir olmaz, sen kötülüğü en güzel şekilde sav, bak gör o zaman seninle aranda düşmanlık olan kişi çok samimi ve yakın bir dost oluvermiş.

Bknz: (7/199) - (23/96) - (38/28)

(Fussilet 34)

Mustafa Çevik Meali:

34-35 Şüphesiz iyilikle kötülük bir olmaz, sen kötülüğe iyilikle karşılık ver. Böyle yaptığında göreceksin ki sana düşman olan kimse, çok yakın bir dost olacaktır. Bu olgun meziyete ancak sıkıntılara sabreden, Allah’a güvenini kaybetmeyen, yüksek ahlak ve fazilet sahibi olanlar ulaşabilir.

(Fussilet 34)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Madem ki iyilik de bir olmaz, kötülük de; (o halde) sen tezini en güzel biçimde savun! Bak gör o zaman, seninle arasında düşmanlık olan biri bile sanki sımsıcak bir dost kesiliverir.

(Fussilet 34)

Osman Okur Meali:

İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.

(Fussilet 34)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve iyilik de kötülük de müsavî olamaz. (Kötülüğü) Bertaraf et o şey ile ki, o en güzeldir. Artık o zaman seninle kendi arasında adâvet olan kimse, sanki bir sadâkatlı dosttur.

(Fussilet 34)

Ömer Öngüt Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav, en güzel şekilde önle. O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Ömer Sevinçgül Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen, ‘sana yapılan kötülüğü’ en güzelle ‘iyilikle karşılık vererek’ savmana bak. ‘Böyle yaparsan’ sana düşman olan kimse bir de bakarsın yakın dostun oluvermiş!

(Fussilet 34)

Sadık Türkmen Meali:

İyilik ve kötülük bir olmaz. Sen, sana kötülük yapana, aynısıyla karşılık verme! (Kötülüğü, güzel bir davranış ile başından savmaya çalış). O zaman (görürsün/bakarsın ki) sana düşmanlık yapan, kendisiyle de barışık olmayan/iç huzuru olmayan kimse, sanki sıcak/samimi bir dostun oluvermiştir!

(Fussilet 34)

Seyyid Kutub Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir tavırla sav! O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Suat Yıldırım Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak. Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!

(Fussilet 34)

Süleyman Ateş Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. (Sen kötülüğü) En güzel olan şeyle sav. O zaman bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dosttur.

(Fussilet 34)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz; sen kötülüğü iyilikle karşıla. O zaman aranda düşmanlık olan kişinin can dostun olduğunu görürsün.

(Fussilet 34)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İyilikle kötülük bir değildir. Kötülüğe en güzel şekilde karşılık verirsen, sana düşman olan, bakarsın ki yakın bir dostun olur.

(Fussilet 34)

Şaban Piriş Meali:

İyilikle kötülük bir değildir. Kötülüğü en güzel şekilde sav. O zaman seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın bir dost gibi olur.

(Fussilet 34)

Talat Koçyiğit Meali:

İyilikle kötülük bir değildir; kötülüğü en güzel olanla sav; işte o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın bir dost gibi olur.

(Fussilet 34)

Tefhimul Kuran Meali:

İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.

(Fussilet 34)

Ümit Şimşek Meali:

İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver.(8) Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kişi sanki candan bir dost oluvermiştir.*

(Fussilet 34)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.

(Fussilet 34)