77. Mürselat Suresi / 32.ayet

Bilakis o hurma kütüğü gibi kıvılcımlar saçar.

Bknz: (2/24)(87/12)»(87/13)

Mustafa Çavdar Meali

Mürselat 32 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

O, köşk gibi kıvılcımlar fırlatır.

(Mürselat 32)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçekten o, sanki her biri saray (yangını gibi) olan kıvılcımlar saçacaktır.

(Mürselat 32)

Abdullah Parlıyan Meali:

O cehennem saray gibi kıvılcımlar fırlatır.

(Mürselat 32)

Adem Uğur Meali:

O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.

(Mürselat 32)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki o saray gibi büyük kıvılcımlar atar!

(Mürselat 32)

Ahmet Tekin Meali:

Cehennem, devasa kaleler gibi alevler savurarak yalanlayanları içine alır.

(Mürselat 32)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz o (ateş) saray gibi kıvılcım(lar) atar.

(Mürselat 32)

Ali Bulaç Meali:

Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

(Mürselat 32)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Zira o ateş, öyle kıvılcımlar atar ki, her biri saray gibi...

(Mürselat 32)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, kütükler gibi alevler saçar.[561]

561)"Kütükler gibi" tanımlaması, kimi Kur'an çevirilerinde, "Kocaman saray gibi" veya "Kızıl saray gibi" veya "Bina büyüklüğünde" veya "Sanki birer sarı deve; konak gibi de büyük" biçiminde çevrilmiştir.

(Mürselat 32)

Ali Ünal Meali:

O Ateş, saraylar büyüklüğünde kıvılcımlar atar,

(Mürselat 32)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O öyle bir ateştir ki saraylar büyüklüğünde şerareler saçar.

(Mürselat 32)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Yalan sayageldiğiniz şeye doğru gidiniz! Üç boyutlu azaba, ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidiniz. O saray gibi kocaman bir kıvılcım saçar. Her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir.

(Mürselat 32)

Bekir Sadak Meali:

(32-33) O golgenin sactigi herbir kivilcim sanki birer sari devedir, konak gibi de buyuktur.

(Mürselat 32)

Besim Atalay Meali:

Köşkler gibi kıvılcımlar atar o

(Mürselat 32)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki, o, saray gibi (büyüklük ve yükseklikte) kıvılcım atar.

(Mürselat 32)

Cemal Külünkoğlu Meali:

32,33. Şüphesiz o (cehennem), tomruk/saray gibi kocaman kıvılcımlar saçar. Sanki o kıvılcımın her biri sarı renkte birer halattır.*

(Mürselat 32)

Diyanet İşleri Eski Meali:

32,33. O gölgenin saçtığı her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir, konak gibi de büyüktür.

(Mürselat 32)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz cehennem, her biri saray büyüklüğünde kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

Diyanet Vakfı Meali:

O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar.

(Mürselat 32)

Edip Yüksel Meali:

Kıvılcımlar saçar, saraylar gibi...

(Mürselat 32)

Elmalılı Orjinal Meali:

çünkü o, öyle şerareler atacaktır ki her biri bir saray gibi

(Mürselat 32)

Elmalılı Yeni Meali:

Çünkü o öyle kıvılcımlar atar ki, her biri bir saray gibi.

(Mürselat 32)

Erhan Aktaş Meali:

O, kocaman kütükler gibi kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

Gültekin Onan Meali:

Gerçekten o sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

(Mürselat 32)

Hakkı Yılmaz Meali:

Gerçekten o, saray gibi kıvılcımlar atar/yağdırır;

(Mürselat 32)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki o, her biri saray kadar (büyük) kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

Harun Yıldırım Meali:

Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

(Mürselat 32)

Hasan Basri Çantay:

Çünkü o (ateş) öyle kıvılcım atar ki herbiri sanki bir saraydır.

(Mürselat 32)

Hayrat Neşriyat Meali:

Çünki o (Cehennem), saray gibi (büyük) kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten o [alev], saraylar¹ gibi kıvılcım atıyor.

(Mürselat 32)

Hüseyin Atay Meali:

32-33 Doğrusu o, sanki bakır halatlar gibi büyük parçalar halinde kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

İbni Kesir Meali:

O; her biri bir saray gibi kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

İlyas Yorulmaz Meali:

O ateş ki, koca saraylar kadar kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki o, saray gibi (büyük) kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çünkü o öyle ateş parçaları saçar ki her biri kocaman bir köşk gibidir.

(Mürselat 32)

Kadri Çelik Meali:

Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.*

(Mürselat 32)

Mahmut Kısa Meali:

“Ve yanan ateş, etrafa devasa kıvılcımlar saçar, her biri bir saray büyüklüğünde kıvılcımlar!”

(Mürselat 32)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Üzerine kıvılcımlar saçan kütükten saray gibidir.

(Mürselat 32)

Mehmet Türk Meali:

Gerçekten o, (anda cehennem) her biri saraylar kadar büyük olan kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz O, kale gibi (yüksek) alevler saçar.

(Mürselat 32)

Muhammed Esed Meali:

(yanan) kütükler gibi (ateşten) kıvılcımlar saçan,

(Mürselat 32)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerçekten o, köşk gibi kocaman kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

Mustafa Çavdar Meali:

Bilakis o hurma kütüğü gibi kıvılcımlar saçar.

Bknz: (2/24) - (87/12)»(87/13)

(Mürselat 32)

Mustafa Çevik Meali:

31-34 Ateşten koruyacak hiçbir gölgeliği olmayan ve hurma kütükleri gibi kor haline gelmiş kıvılcımlar saçan cehennemle uyarılmış olmalarına rağmen aklını kullanmamış olanların O Gün vay haline.

(Mürselat 32)

Mustafa İslamoğlu Meali:

O (alevin ateşi) dev yapılar gibi kıvılcımlar saçar;

(Mürselat 32)

Osman Okur Meali:

(32-33) Şüphesiz o (cehennem), tomruk/saray gibi kocaman kıvılcımlar saçar. Sanki o kıvılcımın her biri sarı renkte birer halattır.

(Mürselat 32)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki, o köşk gibi kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

Ömer Öngüt Meali:

O ateş öyle kıvılcımlar atar ki, her biri bir saray gibidir.

(Mürselat 32)

Ömer Sevinçgül Meali:

Her biri saray gibi koca kıvılcımlar atar

(Mürselat 32)

Sadık Türkmen Meali:

O cehennem, ağaç gövdesi gibi kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

Seyyid Kutub Meali:

O saray gibi kocaman kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)

Suat Yıldırım Meali:

O, birer saray gibi kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

Süleyman Ateş Meali:

O, kütük gibi kıvılcım(lar) saçar.

(Mürselat 32)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Orası kalaslar gibi[1] kıvılcımlar saçar.

1)تفسير الكشاف مع الحواشى موافقا للمطبوع - (4 / 680) بشرار كَالْقَصْرِ أى كل شررة كالقصر من القصور في عظمها. وقيل : هو الغليظ من الشجر ، الواحدة قصرة ، نحو : جمرة وجمر. وقرئ : كالقصر ، بفتحتين : وهي أعناق الإبل ، أو أعناق النخل ، نحو شجرة وشجر. وقرأ ابن مسعود : كالقصر بمعنى القصور ، كرهن ورهن. وقرأ سعيد ابن جبير : كالقصر في جمع قصرة ، كحاجة وحوج جِمالَتٌ جمع جمال. أو جمالة جمع جمل ، شبهت بالقصور ، ثم بالجمال لبيان التشبيه. ألا تراهم يشبهون الإبل بالأفدان والمجادل «1». وقرئ : جمالات ، بالضم : وهي قلوس الجسور. وقيل : قلوس سفن البحر ، الواحدة جمالة.

(Mürselat 32)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(29-33) "Öyleyse, yalanladığınız azaba, üç katlı gölgeye gidin. Hiçbir serinliği olmayan, ateşten korumayan gölgeye... Yanan kütükler gibi, sarı halatlara benzeyen kıvılcımlar saçan alevlerin gölgesine..."

(Mürselat 32)

Şaban Piriş Meali:

Kütük büyüklüğünde kıvılcımlar atar.

(Mürselat 32)

Talat Koçyiğit Meali:

30-33 "Gölge yapmayan, saray gibi büyük, sanki develer gibi sapsarı kıvılcımlar saçan cehennem alevlerinden korunmayan üç kollu duman gölgeliğe gidin."

(Mürselat 32)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kıvılcım saçar.

(Mürselat 32)

Ümit Şimşek Meali:

Bina büyüklüğünde kıvılcımlar çıkarır.

(Mürselat 32)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gerçekten o, köşke benzer kıvılcımlar saçar.

(Mürselat 32)