Yazıklar olsun ölçü ve tartıda hile yapanlara!
Bknz: (7/85)
Yazıklar olsun ölçü ve tartıda hile yapanlara!
Bknz: (7/85)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ölçüde ve tartıda hile ve haksızlık yapanların (imalat ve inşaat işlerinde eksik malzeme kullananların, insanların hak ve hukuklarını çalanların ve ülkede sistem kurarken Kur’ani ve Nebevi prensipleri esas almayanların) vay haline! (Nasıl da gerçeği çarpıtıp saptırırlar ve kul hakkını hiçe sayarlar?)
(Mutaffifin 1)Ölçü-tartı birimlerini, aletlerini noksanlaştıranların vay haline!
(Mutaffifin 1)(1-3) Insanlardan, kendileri bir seyi olcerek aldiklari zaman tam alan; ama onlara bir seyi olcup tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!
(Mutaffifin 1)1,2,3. İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!
(Mutaffifin 1)1, 2, 3. İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
(Mutaffifin 1)Hile[1] yapanların vay haline!
1)Ölçüde, tartıda, hesapta, paylaşmada vs.
(1-3) Yazıklar olsun, insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçen, kendileri ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçen hilebazlara!
(Mutaffifin 1)1-3 İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam, ama onlara bir şeyi ölçüp veya tartıp verdiklerinde eksik yapan kimselerin vay haline!
(Mutaffifin 1)Gerek ticari hayatta, gerekse diğer toplumsal ilişkilerde ölçü ve tartıyı eksik tutanların vay hâline!*
(Mutaffifin 1)1-17 Yazıklar olsun ölçüp tartarken hile yapanlara!... Onlar insanlardan bir şey alırken tam olarak ölçüp tartılmasını isterler fakat kendileri başkaları için ölçüp tartarken hile yaparak eksik ölçüp tartarlar. Onlara yeniden diriltildiklerinde yaptıklarının hesabının sorulacağı bildirilmesine rağmen, buna yürekten inanmamakta, yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını sanmaktalar. Gerçek hiç de onların sandığı gibi değil, yaptıklarının kayıtları Siccin’de tutulmaktadır. Bugüne kadar sana ne olduğunu bildirmediğimiz Siccin’in ne olduğunu elbette ki bilemezdin. O, Allah’ın âyetleri ile yapılan uyarıları umursamayıp inanmayan ve ona göre davranmayanların, yaptıkları her şeyin eksiksiz kayıt altına alındığı, silinmez, yok olmaz defterlerinin adıdır. İnanmadıkları Hesap Günü gelip de, kayıtlarının tutulduğu defterleri önlerine konulanların o gün vay hallerine. Allah’ı layıkıyla tanımak istemeyenler Hesap Günü’nün gerçekleşeceğine inanmazlar. Onlara Allah’ın âyetleri ne zaman tebliğ edilip de doğru olana davet edilseler, “Bunlar hep eskilerin masalları” derler. Gerçekleri kabul etmemekte inatla direnmeleri sebebi ile onların vicdanları körelmiş, kalpleri katılaşıp kararmış, pas tutmuştur. Elbette ki böyleleri, Rablerinin şefkat ve merhametinden yoksun kalacak, yaptıklarının karşılığı olarak azap ile cezalandırılmak üzere ateşe girecekler ve kendilerine, “İşte dünyada uyarılmanıza rağmen inanmadığınız cehennem burasıdır.” denilecek.
(Mutaffifin 1)(1-3) İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!
(Mutaffifin 1)1-3 İnsanlardan ölçüyle bir şey aldıkları zaman tam alan, fakat onlara ölçüyle, yahut tartıyla verdikleri zaman da ölçüyü ve tartıyı eksilten o hilekârların vay haline!
(Mutaffifin 1)