16. Nahl Suresi / 120.ayet

Hiç kuşku yok ki İbrahim, Allah’a yürekten bağlı; tek başına ümmet idi. Ve o asla ortak koşan müşriklerden olmadı.

Bknz: (2/135)(3/95)(4/125)(16/123)(22/78)(60/4)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 120 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki İbrahim, tek başına bir ümmetti, Allah'a itaat ederdi daima, doğruydu ve müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçek şu ki: İbrahim (AS. tek başına) bir ümmetti; Allah’a bütünüyle ve gönülden yönelip itaat eden (Ganit= Halis, teslimiyetli ve hizmet ehli) bir Hanif’ti (muvahhid ve önder bir mü’mindi, mevcut bâtıl düşünce ve düzeni muhafaza etmezdi), müşriklerden değildi. (Zalim düzenlere ve yöneticilere tenezzül etmemişti.)

(Nahl 120)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şüphe yok ki, İbrahim tek başına bir ümmetti. Allah'a itaat ederdi, daima doğruydu, Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıran kimselerden de değildi.

(Nahl 120)

Adem Uğur Meali:

İbrahim, gerçekten Hakk'a yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi; Allah'a ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki İbrahim bir ümmet idi... Allah'a itaatkardı... Hanif'ti (Allah yanı sıra tanrı kabul etmeyen)... (O), müşriklerden (Allah'a ortak koşanlardan) olmadı.

(Nahl 120)

Ahmet Tekin Meali:

İbrâhim gerçekten Hakka ve tevhide yönelen, Allah'a boyun eğip itaat eden, uzun uzun kıyamda durarak namaz kılan, sorumluluk şuuruyla görevini yerine getiren saygılı, tutkun, teşkilatlı, yetişmiş, uzman cemaatlere, uzman müesseselere bedel, hayrı öğreten, benimsenecek eşsiz bir önderdi. Hiçbir zaman, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah'a ortak koşan, gizli şirki yaşayan, başka otoriteler de kabul eden müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

Ahmet Varol Meali

Doğrusu İbrahim Allah'a boyun eğmiş, dosdoğru çizgideki bir ümmetti. Müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Ali Bulaç Meali:

Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Gerçekten İbrahîm hak dinine yönelen, Allah'a itaat üzere bulunan, bütün hayırlı hasletleri kendisinde toplayan bir imâmdı (önderdi); ve hiç bir zaman müşriklerden olmamıştı.

(Nahl 120)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, İbrahim, içtenlikle Allah'a yönelen, gerçeğe aykırı şeylerden uzak olan bir birleştiriciydi. Çünkü O, ortaklar koşanlar arasında değildi.

(Nahl 120)

Ali Ünal Meali:

Gerçekten İbrahim, selim bir kalb, dupduru bir Tevhid inancıyla Allah’a boyun eğmiş bulunan tek başına bir ümmet idi. O, hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İbrahim, gerçekten Allah’ı birleyen, O’na itaat eden bir önder idi. O asla müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Gerçek şu ki, İbrahim, Hakk'a yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi. Allah'a ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

Bekir Sadak Meali:

Ibrahim, suphesiz Allah'a boyun egen ve O'na yonelen bir onderdi; puta tapanlardan degildi.

(Nahl 120)

Besim Atalay Meali:

İbrahim, içten Allaha başeğen bir ümmet idi, eş koşanlardan olmadı

(Nahl 120)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki İbrahim, Allah'a itaat (havası) içinde boyun eğen ve O'na dosdoğru yönelen, kendi başına bir ümmet idi. O, müşriklerden (Allah'a ortak koşanlardan) değildi.

(Nahl 120)

Cemal Külünkoğlu Meali:

120,121. Hiç kuşkusuz İbrahim, yalan ve sahtelik taşıyan her şeyden yüz çevirerek Allah'ı birleyen ve O'na yürekten bağlanan bir ümmetti (Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayan bir önderdi). O, hiçbir zaman müşriklerden olmadı. O, kendisini (peygamber) seçip dosdoğru bir yola yönelten (Allah'ın) nimetlerine şükreden bir kuldu.

(Nahl 120)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İbrahim, şüphesiz Allah'a boyun eğen ve O'na yönelen bir önderdi; puta tapanlardan değildi.

(Nahl 120)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz İbrahim, Allah'a itaat eden, hakka yönelen bir önder idi. Allah'a ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

Diyanet Vakfı Meali:

İbrahim, gerçekten Hakk'a yönelen, Allah'a itaat eden bir önder idi; Allah'a ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

Edip Yüksel Meali:

İbrahim, ALLAH'a boyun eğen, monoteist bir öncü idi. Hiç bir vakit ortak koşmadı.

(Nahl 120)

Elmalılı Orjinal Meali:

Muhakkak ki İbrahim başlı başına bir ümmet idi, tek bir hanif olarak Allaha itaat için kıyam etmişti ve hiç bir zaman müşriklerden olmadı

(Nahl 120)

Elmalılı Yeni Meali:

Muhakkak ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi, tevhid inancına sahip olarak Allah'a itaat için kıyam etmişti ve asla Allah'a ortak koşanlardan olmadı.

(Nahl 120)

Erhan Aktaş Meali:

İbrahim, hanif[1] olarak Allah'a yönelen bir ümmetti.[2] Ve müşriklerden değildi.

1)Birleyici, şirk koşmaksızın tevhide yönelen.
2)Bir önderdi/imamdı.

(Nahl 120)

Gültekin Onan Meali:

Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Tanrı'ya gönülden yönelip itaat eden bir muvahiddi ve o müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Hakkı Yılmaz Meali:

(120,121) Şüphesiz İbrâhîm içtenlikle Allah'a boyun eğen, ortak koşma inancından dönmüş, Allah'ın nimetlerine karşılık ödeyen başlı başına bir ümmet idi. Ve o, ortak koşanlardan olmadı. Ve Allah, o'nu seçti ve dosdoğru yola kılavuzladı.

(Nahl 120)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hiç kuşkusuz İbrahim, tek başına bir ümmetti. Gönülden Allah’a kulluk yapan, (şirki terk edip dini Allah’a halis kılan bir) hanifti. Müşriklerden de değildi/olmadı.

(Nahl 120)

Harun Yıldırım Meali:

Gerçekten İbrahim bir ümmetti. Allah’a itaatkârdı. Hanifdi. Müşriklerden de değildi.

(Nahl 120)

Hasan Basri Çantay:

Hakıykaten İbrahim (başlı başına) bir ümmetdi; Allaha itaatkardı, (baatıl dinlerden uzak ve) müvahhid bir müslümandı. O, (hiçbir zaman) müşriklerden olmamışdır.

(Nahl 120)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhe yok ki İbrâhîm, Allah'a itâat eden, Hanîf (hakka yönelmiş) olan (başlıca)bir ümmet (her hususda kendisine tâbi' olunan bir rehber) idi. Ve (o, kâfirler gibi)müşriklerden olmadı!

(Nahl 120)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(120-121) Gerçekten, İbrahim Hanif [doğruya yönelmiş] olarak, Allah'a gönülden boyun eğen bir topluluktu. Hiç müşriklerden [Allah'a ortak kabul edenlerden] olmamıştı. Onun [Allah'ın] nimetlerine çokça teşekkür edendi. [Allah] onu [İbrahim'i] seçti ve onu en dosdoğru bir yola iletti.

(Nahl 120)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, İbrahim Allah’a yönelen, O’na boyun eğen bir önderdi. Allah’a ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

İbni Kesir Meali:

Muhakkak ki İbrahim; başlı başına bir ümmetti. Allah'a itaat ederdi ve bir Hanif idi. Hiç bir zaman müşriklerden olmamıştır.

(Nahl 120)

İlyas Yorulmaz Meali:

İbrahim, Allah'a gönülden kulluk eden, O na hiçbir şeyi ortak koşmayan tek bir ümmetti. Aynı zamanda İbrahim hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki İbrâhîm (a.s), Allah’a hanif (tek Allah’a inanan) olarak kanitin olan (yönelen) bir ümmet idi. Ve o, müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten İbrahim tek başına bir topluluktu. Allah'a boyun eğici idi. Allah'ı birleyici idi, Allah'a eş koşanlardan da değildi.

(Nahl 120)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz İbrahim (tek başına) bir ümmetti; o Allah'a itaat eden, O'na yönelen bir muvahhitti ve o müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Mahmut Kısa Meali:

Gerçekten de İbrâhim, Allah’a yürekten boyun eğen, her türlü bâtıl inançtan, tüm eğri yollardan uzaklaşarak tek Tanrı inancına yönelen bir mümin, insanların haktan yüz çevirdiği bir dönemde, tevhid sancağını tek başına omuzlayan bir önder, müminde bulunması gereken bütün erdemleri kendisinde toplayan örnek bir şahsiyet, âdetâ tek başına bir ümmetti. Onun izinden gittiğini iddia eden Yahudi ve Hıristiyanların birtakım Peygamberleri, hahamları, azizleri, melekleri yüceltip ilâhlaştırmasına karşılık, o hiçbir zaman Allah’a ortak koşmamış ve Allah’ın hiçbir kitabını veya elçisini yalanlamamıştı.

(Nahl 120)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Layıkıyla Allah'a gönülden yönelen İbrahim tek başına bir ümmettir. Nitekim o gerçekten Allah'a itaat eden bir muvahiddi ve müşriklerden değildir.

(Nahl 120)

Mehmet Türk Meali:

Şüphesiz İbrahim, sadece Allah’a yönelerek küfre savaş açan (başlı başına) bir ümmetti ve o, kesinlikle müşriklerden1 değildi. *

(Nahl 120)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz İbrahim (kendi zatında) bir ümmet olan, daima Allah’a itaat eden ve (hep) O’na eğilen bir kimseydi. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

Muhammed Esed Meali:

Gerçek şu ki, İbrahim insana yakışan bütün erdemleri kendinde toplamasını bilen, yalan ve sahtelik taşıyan her şeyden yüz çevirerek Allah'ın iradesine yürekten bağlanıp boyun eğen biriydi; Allah'tan başkalarına tanrılık yakıştıran kimselerden değildi:

(Nahl 120)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gerçek şu ki, İbrahim Allah'ın birliğine inanan ve ona boyun eğen başlı başına bir önder idi. O asla ortak koşanlardan olmadı.

(Nahl 120)

Mustafa Çavdar Meali:

Hiç kuşku yok ki İbrahim, Allah’a yürekten bağlı; tek başına ümmet idi. Ve o asla ortak koşan müşriklerden olmadı.

Bknz: (2/135) - (3/95) - (4/125) - (16/123) - (22/78) - (60/4)

(Nahl 120)

Mustafa Çevik Meali:

120-122 Ey müşrikler! Kendisiyle övünüp de atamız dediğiniz İbrahim, yalnızca Allah’ı ilah edinmiş, O’nun daveti olan hayat nizamına iman etmiş, onu yaşamak ve yaşatmak uğrunda bütün gücüyle cihat eden, âdeta tek başına bir ümmetti ve asla müşriklerden olmadı. İbrahim, kendisine doğru yolu gösteren ve bunca nimeti bahşeden Rabbine karşı daima şükreder, sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırdı. Biz de İbrahim’e dünyada güzellikler nasip ettik. O, âhirette de Allah’ın seçkin kulları arasında olacaktır.

(Nahl 120)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hiç şüphe yok ki İbrahim tüm güzellikleri kendinde toplamış başlı başına örnek bir önder, her türlü kötülükten yüz çevirip bütün varlığıyla Allah'a adanmış biriydi; fakat o, asla başkalarına ilahlık yakıştıran bir müşrik olmadı.

(Nahl 120)

Osman Okur Meali:

Hiç kuşkusuz İbrahim Allah'ın buyruğuna titizlikle uyan, muvahhit tek Allah'a inanmış bir önderdi, O Allah'a ortak koşanlardan değildir.

(Nahl 120)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Muhakkak ki, İbrahim (başlıca) bir ümmet idi, Allah'a muti idi, bâtıldan müteberri idi ve müşriklerden olmuş değildi.

(Nahl 120)

Ömer Öngüt Meali:

İbrahim gerçekten Allah'a boyun eğen ve O'na yönelen bir ümmet idi. Müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Ömer Sevinçgül Meali:

İbrahim tek başına bir ümmetti! Batıldan sıyrılarak yalnız hakka yönelirdi. Sadece Allah’a kulluk ederdi. Yapay tanrılara tapanlardan değildi.

(Nahl 120)

Sadık Türkmen Meali:

GERÇEK ŞU Kİ, İbrahim birleyerek gönülden Allah’a boyun eğen bir toplumdu. Ve asla Allah’a ortak koşanlardan değildi!

(Nahl 120)

Seyyid Kutub Meali:

Hiç kuşkusuz İbrahim Allah'ın buyruğuna titizlikle uyan, tek Allah'a inanmış bir önderdi, O Allah'a ortak koşanlardan değildir.

(Nahl 120)

Suat Yıldırım Meali:

Gerçekten İbrahim, hak dine yönelen, Allah'a itaat üzere bulunan tek başına bir ümmet, bütün hayırlı halleri kendinde toplayan bir önder idi. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

Süleyman Ateş Meali:

İbrahim Allah'ı birleyerek O'na ita'at eden bir ümmet (her iyiliği kendinde toplayan bir önder) idi, ortak koşanlardan değildi.

(Nahl 120)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İbrahim tek başına bir toplumdu (ümmetti)[1]. Allah'a boyun eğerdi, hep doğruya yönelirdi ve müşriklerden (Allah'ı ikinci sıraya koyanlardan) olmamıştı.

1)Ümmet: Toplum, Bir lideri olan ve hedefleri uğruna(örneğin din uğruna) o lider etrafında hür iradesi ile toplananlardır. İbrahim(a.s.) başlangıçta kimsenin inanmadığı bir nebi resuldü. Onu izleyen kimse olmamasına rağmen mücadelesine devam etti. Kelimenin bu ayette kullanılmasından anlaşılacağı üzere bir hedef uğrunda, en az bir liderden oluşan ve onun etrafında kendi iradeleri ile bir araya gelip hareket edenler ümmettir. Bu topluluk bir arada olma bilinciyle hareket ettiğinden artık topluluk(halk) olma durumundan toplum(millet) olma durumuna geçerler. Bu nedenle Türkçe Mealde ümmet geçen ayetlere TOPLUM , kavim geçen ayetlere TOPLULUK veya HALK manası tercih edilmiştir. Kur'anda ümmet ve kavim kelimelerinin aynı cümle içinde kullanıldığı ayet olan Araf 5/159 bu iki kelimenin farklılığını algılamak açısından önemlidir.  

(Nahl 120)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Doğrusu İbrahim, Allah'a boyun eğen, her türlü bâtıldan yüz çevirerek Allah'a yönelen örnek bir kimseydi. Allah'a ortak koşan biri değildi.

(Nahl 120)

Şaban Piriş Meali:

İbrahim, Allah'a itaatkar hanif bir önderdir. Asla müşriklerden değildir.

(Nahl 120)

Talat Koçyiğit Meali:

Şüphesiz İbrahim, Allah'a itaatkar, hak dîne yönelmiş ve asla müşriklerden olmamış (başlı başına) bir ümmetti.

(Nahl 120)

Tefhimul Kuran Meali:

Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi.

(Nahl 120)

Ümit Şimşek Meali:

İbrahim, Allah'a itaat eden ve bâtıl inanışlardan yüzünü çevirip Allah'a yönelen başlı başına bir ümmet idi. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

(Nahl 120)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlı başına bir ümmet idi; bir hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu, müşriklerden değildi.

(Nahl 120)