16. Nahl Suresi / 44.ayet

Onları hakikatin apaçık belgeleri ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni beyan edesin diye sana da bu Kuran’ı indirdik. Bunu belki derinlemesine düşünürler.

Bknz: (5/67)(9/70)(11/57)(13/40)(29/18)(35/25)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 44 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onları, delillerle, kitaplarla gönderdik ve sana da, onlara ne indirildiğini açıkça anlatman, düşünmelerini sağlaman için Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Nebiler ve zikir ehli) Apaçık deliller, (nakli ve akli hikmetlerin yazıldığı) kitaplar(daki hakikatlerle cevap verirler. Ey Resulüm!) Sana da bu Zikri (Kur’an’ı) indirdik ki, kendilerine gönderilen (ayetleri) insanlara açıklayasın, ta ki tefekkür etsinler. (Düşünüp gerçeği görsünler.) *

(Nahl 44)

Abdullah Parlıyan Meali:

O peygamberler, apaçık delillerle ve kitaplarla gönderildiler. Ey peygamber! Biz sana da bu uyarıcı kitabı indirdik ki, insanlara başından beri indirilegelen mesajın aslını, olanca açıklığıyla anlatasın diye, onlar da böylece belki düşünürler.

(Nahl 44)

Adem Uğur Meali:

Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Ahmet Hulusi Meali:

Apaçık deliller, mucizeler ve Zeburlar (hikmet bilgileri) ile (irsal ettik)... Sana da Zikri (hatırlatıcıyı) inzal ettik ki, insanlara kendilerine indirileni açıklayasın ve onlar da tefekkür etsinler.

(Nahl 44)

Ahmet Tekin Meali:

Peygamberleri, apaçık mûcizeler ve kitaplarla gönderdik. Sonra da, bütün insanların haklarının korunmasına, iyiliğine, kurtuluşuna vesile olsun diye, ana hatları vahyedilen konuları (mücmelleri) ayrıntılı açıklaman için, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân'ı, bölüm bölüm sana indirdik. Umulur ki, düşünmelerine, incelemelerine vesile olur.*

(Nahl 44)

Ahmet Varol Meali

Apaçık delillerle ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendilerine indirileni açıklayasın ve olur ki düşünürler.

(Nahl 44)

Ali Bulaç Meali:

(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye.

(Nahl 44)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, o Peygamberleri mûcizelerle ve kitaplarla gönderdik. Ey Rasûlüm, sana da Kur'an'ı indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara anlatasın olur ki; iyice düşünürler.

(Nahl 44)

Ali Rıza Sefa Meali:

Açık kanıtlarla ve kitaplarla. İnsanlara indirileni onlara açıklaman için, sana da bu öğretiyi indirdik; belki düşünürler diye.

(Nahl 44)

Ali Ünal Meali:

Apaçık mucizeler, daha başka deliller ve kitaplarla gönderdik o peygamberleri. (Ey rasûlüm,) sana da bu Zikr’i (Kur’ân’ı) indirdik ki, (senin vasıtanla o Kur’ân’da) kendilerine indirilmekte olan (gerçekleri, kaide ve hükümleri, va’d ve tehditleri) insanlara apaçık anlatasın. Umulur ki, ciddî ve sistemli olarak düşünürler.

(Nahl 44)

Bahaeddin Sağlam Meali:

43, 44. Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz, mucizeler ve kitaplarla teyid ettiğimiz bazı erlerden (melekler değil) başka göndermedik. Eğer siz bilmiyorsanız, ehl-i zikirden (ilim ve keşif ehlinden) sorun. Seninle de, insanlara açıklamak üzere ve düşünmeleri için onlara inen Kur’anı gönderdik.

(Nahl 44)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Apaçık mucizelerle ve kitaplarla gönderildiler. Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için ve düşünsünler diye, sana da bu Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Bekir Sadak Meali:

(43-44) Dogrusu senden once de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettigimiz bir takim adamlar gonderdik. Bilmiyorsaniz kitablilara sorun. Sana da, insanlara gonderileni aciklayasin diye Kuran'i indirdik. Belki dusunurler.

(Nahl 44)

Besim Atalay Meali:

Onları belgelerle, kitaplarla gönderdik, insanlara indirileni, bildirmençin, sana öğüt indirdik, ola ki düşüneler

(Nahl 44)

Celal Yıldırım Meali:

(43-44) Senden önce de ancak kendilerine vahiy ettiğimiz adamları birçok belge, mu'cize ve kitâblarla gönderdik. Eğer (bu konulan) bilmiyorsanız ilim ehlinden sorun. Sonra da kendilerine parça parça (halinde) indirileni insanlara açıklayasın diye Kur'ân'ı indirdik; ola ki düşünürsünüz.

(Nahl 44)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(O Peygamberleri) apaçık mucizelerle ve kitaplarla (gönderdik). Ve biz sana da bu uyarıcı kitabı indirdik ki, insanlara, başından beri indirilen mesajın aslını olanca açıklığıyla ulaştırasın.  Olur ki iyice düşünürler!*

(Nahl 44)

Diyanet İşleri Eski Meali:

43,44. Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun. Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler.

(Nahl 44)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Diyanet Vakfı Meali:

Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Edip Yüksel Meali:

Belgeler ve kitaplarla... Sana bu mesajı indirdik ki, kendilerine indirileni halka açıklayasın (bildiresin) ve onlar da düşünsünler.

(Nahl 44)

Elmalılı Orjinal Meali:

Beyyinelerle ve kitablarla; sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nasa anlatasın ve gerek ki tefekkür edeler

(Nahl 44)

Elmalılı Yeni Meali:

Onları açık mucizelerle ve kitaplarla göndermiştik. Sana da bu Kur'an'ı indirdik, insanlara kendilerine indirileni anlatasın diye. Belki düşünürler.

(Nahl 44)

Erhan Aktaş Meali:

Onları[1] beyyinelerle[2] kitaplarla gönderdik. Sana da zikri[3] indirdik. İnsanlara, kendilerine indirileni beyan edesin.[4] Ki böylece düşünüp öğüt alırlar.

1)Senden önce elçi olarak gönderilenleri.
2)Kanıt içeren; açıklayıcı, açığa çıkarıcı bilgiyle.
3)Öğüt.
4)Bir şeyin kanıtlarıyla ortaya konması, ilan edilmesi.

(Nahl 44)

Gültekin Onan Meali:

(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kuran'ı) indirdik ki insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da düşünsünler (yetefekkerun).

(Nahl 44)

Hakkı Yılmaz Meali:

(43,44) Ve Biz, senden önce de, sadece kendilerine vahyettiğimiz olgun insanları açık kanıtlarla ve yazılı belgelerle elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, haydiyin Tevrât ve İncîl'i bilen bilginlere sorun. Biz sana da o öğüdü/Kur’ân'ı, kendilerine indirilmiş olanı ortaya koyman için, onların da iyiden iyiye düşünmeleri için indirdik.

(Nahl 44)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Peygamberleri) apaçık deliller ve Kitaplarla (yolladık). Sana da bu zikri/Kur’ân’ı indirdik ki, insanlara indirileni onlara açıklayasın. Umulur ki düşünürler.

(Nahl 44)

Harun Yıldırım Meali:

Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Hasan Basri Çantay:

(O peygamberler) apaçık bürhanlarla (mu'cizelerle) ve kitablarla (gönderildiler. Habibim) biz sana da Kur'anı indirdik. Taki insanlara, kendilerine ne indirildiğini açıkça anlatasın ve taki onlar da iyice fikirlerini kullansınlar.

(Nahl 44)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O peygamberleri) mu'cizelerle ve kitablarla (gönderdik). Sana da, kendilerine indirileni (helâl ve harâmı) insanlara açıklayasın diye Zikr'i (Kur'ân'ı) indirdik; tâ ki düşünsünler.

(Nahl 44)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Açık kanıtlar ve zubur[kutsal metinler] ile [gönderdik]. Kendilerine kısım kısım indirileni insanlara açıklaman için hatırlatmayı (zikri) sana indirdik. Onların kavramaya çalışmaları beklenir.

(Nahl 44)

Hüseyin Atay Meali:

43-44 Ve senden önce de kendilerine kitaplar ve açık belgelerle vahyettiğimiz birtakım adamlar göndermiştik. Eğer bilmiyorsanız ilim adamlarına sorun. Onlara gönderileni insanlara açıklaman için sana hatırlatıcıyı gönderdik. Belki düşünürler.

(Nahl 44)

İbni Kesir Meali:

Kitablar ve apaçık delillerle. Sana da insanlara indirileni açıklayasın diye bu zikri indirdik. Belki düşünürler.

(Nahl 44)

İlyas Yorulmaz Meali:

(O adamlar toplumlarına) Açık deliller ve vahy den oluşan sayfalarla gönderildiler. Sana da, öğütlerle dolu kitabı, onlara indirilenleri açıkça bildirmen için indirdik ki, belki üşünürler.

(Nahl 44)

İskender Ali Mihr Meali:

Beyyinelerle (ispat vasıtaları ile) ve semavî kitaplarla (resûller gönderdik) onlara indirilenleri, insanlara beyan etmen (açıklaman) için sana da zikri (Kur’ân-ı Kerim’i) indirdik. Umulur ki böylece onlar, tefekkür ederler.

(Nahl 44)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bu elçiler açıklayıcı belgelerle, kitaplarla geldiler. Sana da Kur'an'ı bildirdik. Kendilerine gönderilenin ne olduğunu insanlara açıkça anlatasın, onlar da düşünsünler diye.

(Nahl 44)

Kadri Çelik Meali:

(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik). Sana da zikri (Kur'an'ı) insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler diye indirdik.

(Nahl 44)

Mahmut Kısa Meali:

Allah, her devirde insanlar arasından elçiler seçmiş ve onları, hakîkati gözler önüne seren apaçıkdelillerle ve hikmet dolu kitaplarla insanlığı aydınlatmak üzere göndermiştir. Ve işte ey Muhammed, sana da hikmet, uyarı ve öğütlerle dolu bu Zikri gönderdik ki, kendilerine indirilen bu son ilâhî vahyi, —onun pratik hayata uygulanmasının bireysel ve toplumsal bir modelini de ortaya koyarak— tüm insanlığa açıkça bildiresin ve böylece onlar, Allah’ın ayetlerini düşünüp ibret alabilsinler. Fakat yine de, Kur’an’ın ortaya koyduğu hayat programından yüz çevirenler olacak:

(Nahl 44)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Apaçık deliller ve kitaplarla gönderildi onlar. Bu sana zikri indirmişizdir. Hakkıyla onu insanlara açık seçik bildir; ta ki iyice düşünebilsinler.

(Nahl 44)

Mehmet Türk Meali:

(O Peygamberleri) açık mûcizeler ve yazılmış kitaplarla (gönderdik).1 Sana da insanlara indirilen (emir ve yasakları) belki düşünürler diye açıklaman için Kur’an’ı indirdik.*

(Nahl 44)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Onları) apaçık deliller ve (İlâhi) yazılarla (gönderdik.) Bütün insanlara, kendilerine (senin vasıtanla) indirileni açıklaman ve onların (da) düşünmeleri için, sana zikri indirdik.

(Nahl 44)

Muhammed Esed Meali:

(Onlar size, kendilerini) apaçık delillerle ve hikmet dolu ilahi kitaplarla (desteklediğimiz peygamberlerin ölümlü adamlardan başka kimseler olmadığını söyleyeceklerdir). Ve biz sana da bu uyarıcı kitabı indirdik ki, insanlara, başından beri indirilegelen mesajın aslını olanca açıklığıyla ulaştırasın ve onlar da böylece belki düşünürler.

(Nahl 44)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onları apaçık kanıtlar ve kitaplarla gönderdik. Sana da, kendilerine indirilmiş olanı insanlara açıklaman için bu uyarıyı indirdik. Ta ki iyice düşünsünler.

(Nahl 44)

Mustafa Çavdar Meali:

Onları hakikatin apaçık belgeleri ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni beyan edesin diye sana da bu Kuran’ı indirdik. Bunu belki derinlemesine düşünürler.

Bknz: (5/67) - (9/70) - (11/57) - (13/40) - (29/18) - (35/25)

(Nahl 44)

Mustafa Çevik Meali:

43-44 Ey Peygamber! Senden önce kendilerine vahyedip âyetlerimizi ulaştırdıklarımız da melek değil, onlar da senin gibi birer insandı. Sabırla, sebatla, zalimlere boyun eğmeden görevlerini yerine getirerek, insanları doğru olanı yaşamaya davet ettiler. Bunun böyle olduğunu, kendilerine daha önce peygamber gönderip kitap verdiklerimizin neslinden gelenler kitaplarında kalan gerçeklerden bilirler. Biz o peygamberleri de kitaplar ve apaçık delillerle gönderdik. Şimdi sen de indirmekte olduğumuz Kur’an’ı açıklayıp ona uymaya insanları davet et, böylece kendileri için doğru olanı öğrenip kavrasınlar. Ola ki düşünüp doğruya yönelirler.

(Nahl 44)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Biz onları) hakikatin açık belgeleri ve hikmet yüklü sayfalarla (göndermiştik). İşte sana da bu uyarıcı vahyi indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın ve belki onlar da bu sayede düşünürler.

(Nahl 44)

Osman Okur Meali:

(Elçiler) apaçık deliller ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman (yani duyurman) için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu zikri (Kur'anı) indirdik.

(Nahl 44)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(O peygamberleri) Açık mûcizeler ile ve kitaplar ile (gönderdik) ve sana da Kur'an'ı indirdik ki, kendilerine indirilmiş oldukları(emir ve nehyi) nâsa açıkça anlatasın ve gerek ki onlar da tefekkür edeler.

(Nahl 44)

Ömer Öngüt Meali:

O peygamberleri açık delillerle ve kitaplarla gönderdik. Resulüm! Biz sana bu Zikr'i (Kur'an'ı) indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın. Umulur ki düşünürler!

(Nahl 44)

Ömer Sevinçgül Meali:

Daha önceki peygamberleri de kitaplarla ve apaçık delillerle göndermişizdir. Kendileri için indirileni insanlara açıklayasın diye sana da bu uyarıcı, hatırlatıcı, öğüt verici kitabı indirdik. Belki düşünürler!

(Nahl 44)

Sadık Türkmen Meali:

Apaçık delilleri ve yazılı belgeleri!.. Sana da Zikri/Kur’an’ı indirdik ki; kendilerine indirileni insanlara bildiresin! Umulur ki, iyice düşünürler.

(Nahl 44)

Seyyid Kutub Meali:

O peygamberleri açık deliller ile ve kitaplar ile göndermiştik. Sana da, insanlara indirilen ilahi mesajı açıklayasın da ola ki, düşünürler diye Kur'an'ı indirdik.

(Nahl 44)

Suat Yıldırım Meali:

Evet, belgeler, mucizeler ve kitaplarla gönderdik onları. Sana da ey Resulüm bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni insanlara açıklayasın. Umulur ki düşünüp anlarlar.

(Nahl 44)

Süleyman Ateş Meali:

Açık kanıtları ve Kitapları. Sana da o Zikr'i indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara açıklayasın, ta ki düşünüp öğüt alsınlar.

(Nahl 44)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onları mucizelerle ve hikmet dolu sayfalarla[1] gönderdik. O Zikri (Kitabı) sana da indirdik ki kendilerine gönderilenin ne olduğunu o insanlara açık açık anlatasın[2], belki düşünürler.

1)Ali- imran 3/81 ayete göre nebiler kitap ve hikmet ile geldiği için bu ayetteki zübür ‘hikmet dolu sayfalar' anlamında olmalıdır.
2) Burada Nebimize Kur'an'ı açıklama yetkisi değil, tebliği görevi verilmiştir. Bunu şu ayetten daha açık olarak anlarız.(وَإِذَ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ ) Allah, kendilerine kitap verilenlerden kesin söz aldı;  "Bu Kitabı insanlara açık açık anlatacaksınız, asla gizlemeyeceksiniz!"dedi. (Al-i İmran 3/187)  

(Nahl 44)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onları apaçık delil ve Kitaplarla gönderdik. Sana da kendilerine indirileni insanlara duyurasın diye bu Kur'an'ı indirdik. Belki üzerinde düşünürler.

(Nahl 44)

Şaban Piriş Meali:

Onları açıklanmış belgeler ve kitaplarla (gönderdik.) Sana da "zikri" indirdik. Kendilerine indirileni insanlara açıklaman için. Umulur ki onlar da düşünürler.

(Nahl 44)

Talat Koçyiğit Meali:

Onları apaçık deliller ve kitaplarla gönderdik. Sana da, insanlara, kendilerine indirileni açıklayasın diye Kur'an'ı indirdik. Belki onlar da düşünürler.

(Nahl 44)

Tefhimul Kuran Meali:

(Onları) Apaçık deliller ve kitaplarla (gönderdik) . Sana da zikri (Kur'an'ı) indirdik ki, insanlara kendileri için indirileni açıklayasın ve onlar da iyice düşünsünler, diye.

(Nahl 44)

Ümit Şimşek Meali:

Onları apaçık deliller ve kitaplarla gönderdik. Sana da, kendilerine indirilmiş olanı insanlara açıklaman için Kur'ân'ı indirdik—tâ ki iyice düşünsünler.(7)*

(Nahl 44)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Açık delillerle, kitaplarla gönderdik. Sana da bu zikiri / Kur'an'ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler.

(Nahl 44)