16. Nahl Suresi / 43.ayet

Senden önce kendilerine vahyederek elçi olarak gönderdiklerimiz de senin gibi adamlardan başkası değildi. Eğer bilmiyorsanız önceki vahiylerin mensuplarına sorun.

Bknz: (12/109)(21/7)(39/71)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 43 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Andolsun ki senden önce de gönderdiğimiz ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler, insandı. Sorun bilmiyorsanız bilenlere.

(Nahl 43)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz senden evvel de; kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (dişilerden, cinnlerden, meleklerden peygamberler) göndermedik. Eğer (bir konuyu) bilmiyorsanız zikir (ilim, irfan ve Kur’an) ehline sorun (ki cevabını söylesinler).

(Nahl 43)

Abdullah Parlıyan Meali:

Andolsun ki, senden önce de gönderdiğimiz ve kendilerine vahyettiğimiz kimseler erkeklerdendi. Bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz, sorun önceki vahyi bilenlere.

(Nahl 43)

Adem Uğur Meali:

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.

(Nahl 43)

Ahmet Hulusi Meali:

Senden önce, kendilerine erkeklerden başkasını, vahiy ile irsal etmedik... Eğer bilmiyorsanız, geçmiş hakkında bilgi sahibi kişilere sorun.

(Nahl 43)

Ahmet Tekin Meali:

Senden önce de, kesinlikle kendilerine vahiy gönderdiğimiz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, liyâkatli, güvenilir erkekleri peygamber olarak görevlendirdik. Eğer bilmiyorsanız, Allah'ın kutsal kitaplarda vahyettiği bilgilere vakıf olanlara sorun.

(Nahl 43)

Ahmet Varol Meali

Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkalarını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline [1] sorun.*

(Nahl 43)

Ali Bulaç Meali:

Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun.

(Nahl 43)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını Peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, Tevrat ve İncil âlimlerine sorun.

(Nahl 43)

Ali Rıza Sefa Meali:

Senden önce de kendilerine bildirdiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Bilmiyorsanız, öğretiyi anlayanlara sorun.[200]

200)"Öğretiyi anlayanlar" olarak yazdığımız "Ehle ez zikri" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Bilgi sahipleri" veya "Önceki kitaplara bağlı olanlar" veya "Tevrat ve İncil bilginleri" veya "Kur'an ehli" veya "Zikr ehli" veya "Allah'ı ananlar" biçiminde çevrilmiştir.

(Nahl 43)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm! O müşriklerin senin peygamberliğine bir insan olduğun için karşı çıkmaları manâsız ve temelsizdir.) Biz, senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz peygamberleri ancak birer erkek olarak gönderdik. (Ey müşrikler ve daha başkaları,) eğer bu konuda bilginiz yoksa, (Ehli Kitap âlimleri başta olmak üzere) ilim ehline, (bilhassa vahye dayalı bilgiye sahip olanlara) sorun.

(Nahl 43)

Bahaeddin Sağlam Meali:

43, 44. Senden önce, kendilerine vahyettiğimiz, mucizeler ve kitaplarla teyid ettiğimiz bazı erlerden (melekler değil) başka göndermedik. Eğer siz bilmiyorsanız, ehl-i zikirden (ilim ve keşif ehlinden) sorun. Seninle de, insanlara açıklamak üzere ve düşünmeleri için onlara inen Kur’anı gönderdik.

(Nahl 43)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, Kur'an'ı bilenlere sorunuz!

(Nahl 43)

Bekir Sadak Meali:

(43-44) Dogrusu senden once de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettigimiz bir takim adamlar gonderdik. Bilmiyorsaniz kitablilara sorun. Sana da, insanlara gonderileni aciklayasin diye Kuran'i indirdik. Belki dusunurler.

(Nahl 43)

Besim Atalay Meali:

Senden önce ancak kendilerine vahyetmiş olduğumuz birtakım adamlar göndermiş idik, eğer bilmiyorsanız, bilenlerden sorasınız

(Nahl 43)

Celal Yıldırım Meali:

(43-44) Senden önce de ancak kendilerine vahiy ettiğimiz adamları birçok belge, mu'cize ve kitâblarla gönderdik. Eğer (bu konulan) bilmiyorsanız ilim ehlinden sorun. Sonra da kendilerine parça parça (halinde) indirileni insanlara açıklayasın diye Kur'ân'ı indirdik; ola ki düşünürsünüz.

(Nahl 43)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Resulüm!) Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, ilim sahiplerine sorun. *

(Nahl 43)

Diyanet İşleri Eski Meali:

43,44. Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun. Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler.

(Nahl 43)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Senden önce de ancak, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.

(Nahl 43)

Diyanet Vakfı Meali:

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.

(Nahl 43)

Edip Yüksel Meali:

Senden önce, adamlardan/iki ayak üzerinde yürüyenlerden başkasını elçi olarak göndermedik; onlara vahyettik. Bilmiyorsanız uzmanlara sorun.

(Nahl 43)

Elmalılı Orjinal Meali:

Senden evvel de Resul olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehli zikre sorun bilmiyorsanız

(Nahl 43)

Elmalılı Yeni Meali:

Senden önce de peygamberler olarak yalnızca kendilerine vahy vermekte olduğumuz erkekler gönderdik. Bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.

(Nahl 43)

Erhan Aktaş Meali:

Senden önce de, vahyimizi iletmede elçi olarak insandan[1] başkasını görevlendirmedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline[2] sorun.

1)"İnsandan" anlamı verdiğimiz "ricalen" sözcüğü, sözcük olarak erkekler, adamlar demektir. Ayetin bağlamı dikkate alındığında, müşriklerin "neden melek değil de insan bir nebi" itirazlarına cevap verildiği görülmektedir. Dolayısı ile ayette yer alan "adamlar," sözcüğü "insan" anlamındadır.
2)Allah'ın öğütlerinden haberdar olan, Kitap Ehli'nin bilginlerine sorun.

(Nahl 43)

Gültekin Onan Meali:

Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehline sorun.

(Nahl 43)

Hakkı Yılmaz Meali:

(43,44) Ve Biz, senden önce de, sadece kendilerine vahyettiğimiz olgun insanları açık kanıtlarla ve yazılı belgelerle elçi olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, haydiyin Tevrât ve İncîl'i bilen bilginlere sorun. Biz sana da o öğüdü/Kur’ân'ı, kendilerine indirilmiş olanı ortaya koyman için, onların da iyiden iyiye düşünmeleri için indirdik.

(Nahl 43)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz, senden önce kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını (resûl olarak) göndermedik. Şayet bilmiyorsanız, (vahiy bilgisine sahip) zikir ehline sorun.

(Nahl 43)

Harun Yıldırım Meali:

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.

(Nahl 43)

Hasan Basri Çantay:

Senden evvel kendilerine vahy eder olduğumuz erkeklerden başkasını biz peygamber göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir erbabına sorun.

(Nahl 43)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) Senden önce de, kendilerine vahyeder olduğumuz erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (Ve siz ey müşrikler!) Eğer bilmiyorsanız o hâlde ehl-i zikre (iyi bilenlere) sorun!

(Nahl 43)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Senden önce ne gönderdiysek ancak kendilerine vahiy ettiğimiz kişileri¹ gönderdik. Eğer bilmiyorsanız, hatırlatma halkına (zikir halkına) sorun.

(Nahl 43)

Hüseyin Atay Meali:

43-44 Ve senden önce de kendilerine kitaplar ve açık belgelerle vahyettiğimiz birtakım adamlar göndermiştik. Eğer bilmiyorsanız ilim adamlarına sorun. Onlara gönderileni insanlara açıklaman için sana hatırlatıcıyı gönderdik. Belki düşünürler.

(Nahl 43)

İbni Kesir Meali:

Senden önce de ancak kendilerine vahyeder olduğumuz adamlar gönderdik. Öyleyse bilmiyorsanız zikir ehline sorun.

(Nahl 43)

İlyas Yorulmaz Meali:

Senden öncede birtakım adamlara vahyederek, onları da (kendi toplumlarına) göndermiştik. Eğer (bu konuları) bilmiyorsanız zikir ehline (vahiy kültüründen haberdar olanlara) sorun.

(Nahl 43)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Biz, senden önce, kendilerine vahyettiğimiz ricalden (erkeklerden) başkasını (resûl olarak) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o taktirde zikir ehline (daimi zikir sahiplerine) sorun!

(Nahl 43)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Senden önce gönüllerini bilgilendirdiğimiz elçiler hep er kişilerdi. Eğer siz bunu bilmiyorsanız ellerinde tanrı buyruğu olanlara sorunuz.

(Nahl 43)

Kadri Çelik Meali:

Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını (melekleri) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.*

(Nahl 43)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! İnkârcılar, senin diğer insanlar gibi fâni bir insan olmanı gerekçe göstererek Peygamberliğine itiraz ediyorlar. Oysa Biz senden önce de, kendilerini vahiyle desteklediğimiz ölümlü adamlardan başkasını elçi olarak göndermedik. Zira onlar, bütün hal ve hareketleriyle müminlere önder ve örnek olacaklardı. Ey insanlar! Eğer bu gerçeği bilmiyorsanız, Allah’ın ayetlerini iyi bilen dürüst ve güvenilir insanlara, yani zikir ehline sorun. Onlar da şâhitlik edeceklerdir ki:

(Nahl 43)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Lütfedip gönderdiğimiz senden önceki vahyedilenler de erkektir. Nasıl olduğunu bilmiyorsanız zikir ehline (devrin alimlerine) soruver.

(Nahl 43)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak (senin gibi) kendilerine vahyettiğimiz erkek (kimse)leri,1 elçi olarak gönderdik. (Ey kâfirler!) Eğer bunu bilmiyorsanız, bilenlere2 sorun.*

(Nahl 43)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz senden önce (de,) ancak kendilerine vahyettiğimiz erkekleri peygamber olarak gönderdik. (Ey inkârcılar!) Eğer bu (gerçeği) bilmiyorsanız, Allah’ın (gönderdiği) zikre inananlara sorun.

(Nahl 43)

Muhammed Esed Meali:

(Ey Muhammed,) Biz senden önceki çağlarda da, kendilerine vahyettiğimiz (ölümlü) adamlardan başka kimseyi (elçi olarak) göndermedik; bu konuda yeterli bilgiye sahip değilseniz, vahyedilmiş önceki kitaplara bağlı kimselere sorun,

(Nahl 43)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine bildirimde bulunduğumuz adamlardan başka bir şey değildiler. Eğer bilmiyorsanız, önceki kitapları bilenlere sorun.

(Nahl 43)

Mustafa Çavdar Meali:

Senden önce kendilerine vahyederek elçi olarak gönderdiklerimiz de senin gibi adamlardan başkası değildi. Eğer bilmiyorsanız önceki vahiylerin mensuplarına sorun.

Bknz: (12/109) - (21/7) - (39/71)

(Nahl 43)

Mustafa Çevik Meali:

43-44 Ey Peygamber! Senden önce kendilerine vahyedip âyetlerimizi ulaştırdıklarımız da melek değil, onlar da senin gibi birer insandı. Sabırla, sebatla, zalimlere boyun eğmeden görevlerini yerine getirerek, insanları doğru olanı yaşamaya davet ettiler. Bunun böyle olduğunu, kendilerine daha önce peygamber gönderip kitap verdiklerimizin neslinden gelenler kitaplarında kalan gerçeklerden bilirler. Biz o peygamberleri de kitaplar ve apaçık delillerle gönderdik. Şimdi sen de indirmekte olduğumuz Kur’an’ı açıklayıp ona uymaya insanları davet et, böylece kendileri için doğru olanı öğrenip kavrasınlar. Ola ki düşünüp doğruya yönelirler.

(Nahl 43)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Ey Peygamber!) Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz (Ademoğullarına mensup) adamlardan başkası değildi -eğer bilmiyorsanız (önceki) vahiylerin mensuplarına sorabilirsiniz:

(Nahl 43)

Osman Okur Meali:

Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun (tevrat ve incil okuyan bilginlere sorun).

(Nahl 43)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve senden evvel de resûl olarak göndermedik, ancak kendilerine vahyeder olduğumuz erkekleri gönderdik. İmdi, ehl-i zikrden sorunuz eğer siz bilmiyor iseniz.

(Nahl 43)

Ömer Öngüt Meali:

Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız dini müşkillerinizi ehl-i zikirden sual edersiniz.

(Nahl 43)

Ömer Sevinçgül Meali:

Senden önce de, kendilerine ilahi gerçekleri bildirdiğimiz bir takım adamlardan başkasını peygamber göndermedik. Bilmiyorsanız zikir ehline ‘Kur’an âlimlerine’ sorun.

(Nahl 43)

Sadık Türkmen Meali:

BİZ senden önceki çağlarda, kendilerine vahyettiğimiz başka adamları da gönderdik. Eğer bilmiyor iseniz, zikir ehline (daha önce kitap verilenlere) sorun:

(Nahl 43)

Seyyid Kutub Meali:

Senden önceki peygamberlerimiz de kendilerine vahiy indirdiğimiz birer insandı. Eğer bilmiyorsanız, daha önce kendilerine kitap verilenlere sorunuz.

(Nahl 43)

Suat Yıldırım Meali:

Senden önce de, gönderdiğimiz elçiler, kendilerine vahyettiğimiz bir kısım adamlardan başka bir varlık değildiler. Eğer bu konuları bilmiyorsanız ilim adamlarına sorunuz.

(Nahl 43)

Süleyman Ateş Meali:

Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Sorun, Zikir ehline; eğer bilmiyorsanız:

(Nahl 43)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Senden önce elçi gönderdiklerimiz, sadece kendilerine vahyettiğimiz erkeklerdi. Bilmiyorsanız o Zikri bilenlere[1] sorun.

1)Ayetin metninde geçen Zikir, Allah'ın indirdiği kitap ehl-i zikir de o kitapta uzmanlaşmış kişi demektir.

(Nahl 43)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Senden önce gönderdiğimiz elçiler de, kendilerine vahyettiğimiz kimselerdi. Bilmiyorsanız bilenlere sorun.

(Nahl 43)

Şaban Piriş Meali:

-Senden önce de kendilerine vahiy ilettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız kitap ehline sorun.

(Nahl 43)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başkasını (peygamber olarak) göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız kitap ehline sorun.

(Nahl 43)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz senden evvel kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başka (peygamberler) göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline sorun.

(Nahl 43)

Ümit Şimşek Meali:

Senden önce gönderdiklerimiz de kendilerine vahyettiğimiz adamlardan başka birşey değildi. Bilmiyorsanız ilim ehline sorun.

(Nahl 43)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir/Kur'an ehline sorun.

(Nahl 43)