16. Nahl Suresi / 64.ayet

Biz sana bu kitabı/Kuran’ı, yalnızca hakkında anlaşmazlığa düştükleri konuların çözümünü onlara beyan etmen ve inanıp güvenen bir topluma bir rehber ve rahmet olsun diye indirdik.

Bknz: (2/213)(5/48)»(5/49)(42/10)(42/13)»(42/14)(98/1)»(98/8)

Mustafa Çavdar Meali

Nahl 64 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Biz sana kitabı, ancak hakkında ayrılığa düştükleri nesneleri onlara apaçık bildirmen için indirdik ve inanan topluluğa da hidayettir ve rahmettir.

(Nahl 64)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz Sana Kitabı indirdik ki; hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara beyan edip (açıklayasın, zira bu Kitap) inanan bir topluluk için hidayet ve rahmettir.

(Nahl 64)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz sana bu Kur'ân'ı ancak, hakkında ayrılığa düştükleri şeyleri, onlara apaçık bildirmen için indirdik. Bu kitap, iman edenler için hidayet ve rahmettir.

(Nahl 64)

Adem Uğur Meali:

Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz sana bu BİLGİyi (Kitabı) karşı çıktıkları şeyi (hakikati) kendilerine açıklayasın diye ve iman eden bir topluma da hidayet (hakikat bilgisi) ve rahmet olarak inzal ettik.

(Nahl 64)

Ahmet Tekin Meali:

Biz, bu kitabı, sana kesinlikle sorumluluklarını tevdi etmek üzere indirdik. İnsanlara, kasıtlı ihtilâf çıkardıkları, çarpıttıkları, imandan uzaklaştıkları dini konuları mutlaka açıklayasın, öğretesin, iman eden bir kavme de, hidayet kaynağı-hidayet rehberi ve rahmet olsun istedik.

(Nahl 64)

Ahmet Varol Meali

Sana Kitab'ı ancak, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluluğa bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Ali Bulaç Meali:

Biz Kitab'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.

(Nahl 64)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Rasûlüm, bu Kur'an'ı sana ancak insanların ayrılığa düştükleri din işlerini beyan etmek için ve iman edecek kimselere bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Ali Rıza Sefa Meali:

Oysa Kitap'ı, uyuşmazlığa düştükleri şeyleri onlara açıklamandan başka bir amaç için sana indirmiş değiliz. İnanan bir toplum için de yol gösteren ve rahmettir.

(Nahl 64)

Ali Ünal Meali:

Sana Kitabı (Kur’ân) ancak, farklı farklı yollar tuttukları (inanç ve davranış) konularında müşriklere gerçeği bütün açıklığıyla anlatasın diye, bir de inanmaya açık ve imanda derinleşecek bir topluluk için dupduru bir hidayet kaynağı ve rahmet olarak indiriyoruz.

(Nahl 64)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz sana kitabı, ancak, insanların ihtilaf ettikleri konuları açıklaman için, inanan bir topluma hidayet ve rahmet olarak gönderdik.

(Nahl 64)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz bu kitabı sana sadece, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da rehber ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Bekir Sadak Meali:

Sana kitap'i, ayriliga duskukleri seyleri onlara aciklaman icin, inanan kimselere de dogru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.

(Nahl 64)

Besim Atalay Meali:

Sana ancak ayrıştıkları şeyi açıklamançin kitap indirdik; inanmış olanlara kılavuzluktur, rahmettir bu

(Nahl 64)

Celal Yıldırım Meali:

Biz kitabı (Kur'ân'ı) sana ancak, onlara, hakkında ayrılığa düştükleri hususu açıklayasın ve onu imân eden bir millete doğru yolu gösterici, rahmet sunucu olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz sana bu kitabı, insanlara anlaşmazlığa düştükleri meseleleri açıklayasın, inananlara ise yol gösterici ve rahmet kaynağı olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sana Kitap'ı, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için, inanan kimselere de doğru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.

(Nahl 64)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik.

(Nahl 64)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Edip Yüksel Meali:

Sana bu kitabı indirdik ki, anlaşmazlığa düştükleri konuları kendilerine bildiresin. Bu kitap, inanan bir topluluk için bir yol göstericidir, bir rahmettir.

(Nahl 64)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sana bu kitabı indirmemiz de ancak şunun içindir ki onlara hakkında ıhtilaf ettikleri şey'i beyan edesin ve iyman edeceklere bir hidayet, bir rahmet olsun

(Nahl 64)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz, sana bu kitabı, yalnızca onlara ihtilaf ettikleri şeyi açıklayasın ve iman edeceklere bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, sana Kitap'ı, hakkında ayrılığa düştükleri şeyleri, kendilerine beyan[1] etmen ve iman eden bir toplum için yol gösterici ve rahmet olmasından başka bir şey için indirmedik.

1)Bir şeyin kanıtlarıyla ortaya konması, ilan edilmesi.

(Nahl 64)

Gültekin Onan Meali:

Biz Kitabı ancak hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.

(Nahl 64)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, sana Kur’ân'ı sırf hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyleri onlar için açığa koyasın diye ve iman edecek bir topluma bir kılavuz, bir rahmet olarak indirdik.

(Nahl 64)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hakkında anlaşmazlığa düştükleri hususları onlara açıklaman, iman eden bir topluluğa hidayet ve rahmet olması için bu Kitab’ı sana indirdik.

(Nahl 64)

Harun Yıldırım Meali:

Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Hasan Basri Çantay:

(Bu) kitabı sana (başka bir hikmetle değil) ancak hakkında ihtilaf etdikleri şeydir açıkça anlatman için ve iman edecek her hangi bir kavme bir hidayet ve rahmet olarak gönderdik.

(Nahl 64)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki (biz) sana bu Kitâb'ı ancak (insanların), hakkında ihtilâfa düştükleri şeyleri kendilerine açıklayasın ve îmân edecek bir topluluğa bir hidâyet ve bir rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kitabı sana ancak hakkında ayrılığa düştükleri [şeyi] kendilerine açıklaman için; bir de inanan bir millete bir doğru yol rehberi ve bir rahmet olarak indirdik.

(Nahl 64)

Hüseyin Atay Meali:

Sana kitabı, ancak, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve inanan ulusa da doğruluk göstergesi ve acıma olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

İbni Kesir Meali:

Sana kitabı; sırf ihtilafa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve inananlar topluluğuna hidayet ve rahmet olmak üzere indirdik.

(Nahl 64)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kitabı sana, ihtilaf içerisinde olanların ayrılığa düştükleri konuları açıklaman için indirdik. O kitabın içeriğinde, inanan bir toplum için doğru yolu gösteren ve onlar için rahmet dolu ayetler vardır.

(Nahl 64)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Kitab’ı sana, “hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi” onlara beyan etmenden (açıklamandan) ve âmenû olan (Allah’a ulaşmayı dileyerek mü’min olan) bir kavme hidayet ve rahmet olmasından başka bir şey için indirmedik.

(Nahl 64)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz sana bu Kitap'ı ancak onların üzerinde çekiştikleri nesneleri açıkça anlatasın, inananlar takımına da yol gösteresin, acıma olsun diye bildirdik.

(Nahl 64)

Kadri Çelik Meali:

Biz kitabı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.

(Nahl 64)

Mahmut Kısa Meali:

Biz bu Kitabı sana, ne dediğini anlamadan, öylesine okuyup geçesin diye değil, ancak ve ancak, Allah’ın gönderdiği vahye teslim olan gerçek Müslümanlardan başka bütün insanların yüzyıllardan beri tüm insanlığın mutluluğa ulaştırılması iddialarıylaüzerinde tartışıp durdukları konularda mutlak hakîkati ortaya koyarak insanlığı aydınlatman için ve iman edecek bir topluma, doğru yolu gösteren bir rahmet kaynağı olmak üzeregönderdik. Bu neye benzer, bilir misiniz?

(Nahl 64)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Lütfedilip verilen kitabı, Biz sana ancak hakkında ihtilafa düştükleri konular, Nasıldır diye apaçık açıklaman için indirdik. Bu, inanlara bir rahmet ve hidayettir

(Nahl 64)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Biz, bu Kitab’ı, sadece hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman ve inananlara rahmet ve hidâyet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz sana Kitab’ı, ihtilâfa düştüklerini açıklaman için (ve) inanan bir kavime hidayet ve rahmet vesilesi olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Muhammed Esed Meali:

Sana bu ilahi kelamı yalnızca, üzerinde çekişip durdukları (dini) sorunları onlara açıklayasın ve inanmaya eğilimli olan kimselere de onu doğru yol bilgisi ve rahmet olarak (ulaştırasın) diye indirdik.

(Nahl 64)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz, sana bu kitabı, yalnızca, ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklaman için, inanan bir topluluğa da bir doğruluk ve bir rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz sana bu kitabı/Kuran’ı, yalnızca hakkında anlaşmazlığa düştükleri konuların çözümünü onlara beyan etmen ve inanıp güvenen bir topluma bir rehber ve rahmet olsun diye indirdik.

Bknz: (2/213) - (5/48)»(5/49) - (42/10) - (42/13)»(42/14) - (98/1)»(98/8)

(Nahl 64)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Biz bu Kur’an’ı, insanlara yaratılış sebeplerini ve ona uygun olan hayat nizamını açıklayasın diye sana indirmekteyiz. Bu Kur’an insanların çekişip durdukları sorunlarının en doğru çözümlerini sunmakta olan rahmet kaynağı bir rehberdir. Ancak doğruyu arayanlar bundan yararlanır.

(Nahl 64)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Biz sana ilahi mesajı, sadece üzerinde anlaşmazlığa düştükleri (inançla ilgili) meselelerin çözümlerini kendilerine sunası, inanıp güvenecek bir topluluk için de bir yol haritası ve bir rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Osman Okur Meali:

Biz kitabı (Kur'ân'ı) sana ancak, onlara, hakkında ayrılığa düştükleri hususu açıklayasın (yani duyurasın) ve onu imân eden bir kavme doğru yolu gösterici, rahmet sunucu olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve sana bu kitabı indirmedik, ancak onlara kendisinde ihtilâf ettikleri şeyi açıkça bildirmen için ve imân edecekler olan bir kavim için bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere indirdik.

(Nahl 64)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Biz bu Kitab'ı sana, sırf anlaşmazlığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman ve iman eden bir topluluğa da hidayet ve rahmet olması için indirdik.

(Nahl 64)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bu Kitabı sana, üzerinde tartıştıkları konuları onlara açıklaman için, inanan kimselere de bir rehber, bir rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Sadık Türkmen Meali:

Biz bu kitabı sana; yalnız onların hakkında ihtilâf ettikleri şeyi onlara açıklayasın ve inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Seyyid Kutub Meali:

Biz sana bu kitabı, insanlara anlaşmazlığa düştükleri meseleleri açıklayasın, mü'minlere ise yol gösterici ve rahmet kaynağı olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Resulüm, sana bu kitabı indirmemiz, sırf onların, hakkında ihtilaf ettikleri gerçekleri açıklaman ve sırf iman edecek kimselere hidayet ve rahmet olması içindir.

(Nahl 64)

Süleyman Ateş Meali:

Biz sana Kitabı indirdik ki, hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklayasın ve (o Kitap), inanan bir kavim için yol gösterici ve rahmet olsun.

(Nahl 64)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sana bu Kitabı, anlaşmazlığa düştükleri konuları açık açık anlatasın bir de inanıp güvenen bir topluluğa yol gösterici ve ikram olsun diye indirdik.

(Nahl 64)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sana bu Kitab'ı, ayrılığa düştükleri konuları insanlara bildirmen, iman edenlere de yol gösterici ve rahmet olması için indirdik.

(Nahl 64)

Şaban Piriş Meali:

Biz, kitabı ancak hakkında ihtilaf ettikleri şeyleri onlara açıklaman için, yol gösterici ve iman eden bir halka rahmet olarak sana indirdik.

(Nahl 64)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz sana Kitab'ı, hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve inanan kimselere hidayet ve rahmet olmak üzere indirdik.

(Nahl 64)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz Kitab'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.

(Nahl 64)

Ümit Şimşek Meali:

Biz sana kitabı onların anlaşmazlığa düştükleri şeyi kendilerine açıklaman için ve iman eden bir topluluğa hidayet ve rahmet olarak indirdik.

(Nahl 64)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.

(Nahl 64)