53. Necm Suresi / 16.ayet
Necm 16 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(O esnada) Sidre’yi örtüp kaplamakta olanın (orayı) kuşattığı zamandı.
(Necm 16)Ahmet Hulusi Meali:
O an ki, Sidre'yi (varlığını) bürüyen (hakikat nuru) bürüyordu (beden hissi kaybolmuş bir halde)!
(Necm 16)Ali Fikri Yavuz Meali:
O dem ki, Sidre'yi bürüyen bürüyordu, (çepçevre meleklerle kaplanmıştı)...
(Necm 16)Ali Rıza Sefa Meali:
Sedir ağacı, kaplayan bir şeyle kaplandığında.[462]
462)"Kaplayan bir şeyle kaplandığında" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Meçhul bir parlaklık çevresini sarıp kuşattığında" veya "Yaman bir şey bürüdüğünde" veya "Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatıldığında" veya "Örten örtmekteyken" biçiminde çevrilmiştir. Kimi yorumcular, hiçbir betimlemenin anlatamayacağı görkemli bir olay olarak yorumlamışlardır.
Bayraktar Bayraklı Meali:
- Kalp gördüğünü yalanlamadı. O'nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail'i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü'l-münteha yanında. O ağacın yanında Me'va cenneti vardır. Sidre'yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
(Necm 16)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
O vakit Sidre ağacını (kimsenin kelimelerle tarif edemeyeceği güzellikler) bürüyordu.
(Necm 16)Hüseyin Atay Meali:
13-17 Andolsun ki, onu görme sınırının sonunda, başka bir inişinde de görmüştü. Barınılacak bahçe onun yanındadır. O sınırı kaplayan ne ise, kaplamıştı. Gözü ne kaydı, ne de onu aştı.
(Necm 16)Mahmut Kısa Meali:
O an ki, Sidre’yi bürüyen bürüyor ve ilâhî nurlarla aydınlanan bu yer, kelimelerin ifâde etmekten âciz kaldığı muhteşem güzelliklere sahne oluyordu.
(Necm 16)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(15-16) Neticede Cennet'ül Me'va da onun yanındadır. Sidre'yi kaplayan kaplamıştır
(Necm 16)Muhammed Esed Meali:
meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında.
(Necm 16)Mustafa Çavdar Meali:
O zaman sedir ağacını bütün heybetiyle öyle bir bürümüştü ki.(Necm 16)Mustafa Çevik Meali:
13-18 Peygamber, şehrin uzağındaki Sidre-i Münteha’nın yakınında bulunduğu bir sırada o meleği (Cebrail’i) bir kere daha görmüştü, o zaman da elçi melek Sidre’yi kaplamış ve apaçık bir biçimde Peygamber’e, Allah’ın büyük bir mucizesi olarak asıl şekli ve kimliği ile görünmüştü. Bu vakıa görülen bir rüya ya da bir hayal değil, gerçeğin ta kendisi idi.
(Necm 16)Osman Okur Meali:
Sidre'yi bürüyen bürüyordu (Tüm bölge olağan üstü biçimde kuşatılmıştı).
(Necm 16)Talat Koçyiğit Meali:
15-16 Sidre'nin yanında da varılacak cennet vardı. Sidre'yi ise, kaplayan şey kaplamıştı.
(Necm 16)