Necm 1    
Peyderpey nazil olan İlahi vahye andolsun ki.
Necm 2    
Arkadaşınız ne sapmıştır, ne yolunu şaşırmış.
Necm 3    
Zira o, arzu ve heveslerine göre konuşmuyor.
Necm 4    
Bu Kuran kendisine indirilen vahiyden ibarettir.
Necm 5    
Bu vahyi ona Allah katındaki konumu çok güçlü olan öğretti.
Necm 6    
Üstün niteliklere sahip. Derken o, olanca haşmetiyle kendini gösterdi.
Necm 7    
Bu sırada o, ufkun en yüksek noktasında idi.
Necm 8    
Sonra ona doğru yaklaşıp indi.
Necm 9    
Öyle ki aralarındaki mesafe üst üste gerilen iki yay mesafesi kadar hatta bundan daha yakın idi.
Necm 10    
İşte o anda kuluna vahyettiğini böylece iletmiş oldu.
Necm 11    
Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı.
Necm 12    
Şimdi siz onun gördüğü şey hususunda şüphe edip tartışıyor musunuz?
Necm 13    
Andolsun ki onu başka bir inişinde daha görmüştü.
Necm 14    
En uçtaki sedir ağacının yanında.
Necm 15    
Onun yanındaki dinlenme bahçesinde.
Necm 16    
O zaman sedir ağacını bütün heybetiyle öyle bir bürümüştü ki.
Necm 17    
Gözü hiçbir tarafa kaymadı ve sapmadı.
Necm 18    
Böylece Rabbinin en büyük ayetlerinden birini görmüş oldu.
Necm 19    
Şimdi siz Lat ve Uzza’yı hiç düşündünüz mü?
Necm 20    
Diğer bir üçüncüsü olan Menat’ı?
Necm 21    
Erkekler sizin de, dişiler Allah’ın öyle mi?
Necm 22    
Bu ne haksız ve insafsız bir taksim böyle!
Necm 23    
Onlar, sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden başka bir şey değildir. Allah, onlarla ilgili hiçbir bilgi ve belge indirmemiştir. Rabblerinden kendilerine doğru yol rehberi olan Kuran gelmesine rağmen onlar hala mesnetsiz iddia ve heveslerinin peşinden gidiyorlar.
Necm 24    
Yoksa gerçek insanın arzu ve isteğine mi bağlı?
Necm 25    
Dünya da Allah’ındır ahiret de.
Necm 26    
Göklerde nice melekler vardır ki, Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimseler için izin vermedikçe, onların şefaati hiçbir işe fayda vermez.
Necm 27    
Doğrusu ahirete inanmayanlar bir de tutmuşlar, melekleri dişi varlıklar olarak isimlendiriyorlar.
Necm 28    
Hâlbuki onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar ancak hayal mahsulü zannı bilgilerin peşinden gidiyorlar. Oysa zannı rivayetler ve kuruntular hakikat adına hiçbir şey ifade etmez.
Necm 29    
Şu halde sen, bizim uyarımız Kuran’a sırt çeviren ve dünya hayatındaki hazlardan başka bir derdi olmayan kimseleri ciddiye alma.
Necm 30    
Onların bilgisi ve ufku işte bu geçici dünya ile sınırlıdır. Hiç şüphen olmasın ki senin Rabbin kendi yolundan kimin saptığını ve kimin de doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.
Necm 31    
Zira göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah kötülük işleyenleri yaptıklarının tam karşılığı ile cezalandıracak, iyi ve güzel iş yapanları ise yaptıklarının en güzeli ile ödüllendirecektir.
Necm 32    
Bunlar ki ufak tefek kusurlar dışında büyük günahlardan ve yüz kızartıcı davranışlardan uzak dururlar. Bilesin ki senin Rabbin sınırsız bir bağış sahibidir. Zira O, sizi ilkin topraktan yarattığında da ve annelerinizin karnında henüz birer cenin iken de ne olduğunuzu çok iyi biliyordu, öyleyse kendinizi temize çıkarmayın. Şüphesiz ki O, kendi emir ve yasaklarına karşı kimin en duyarlı olduğunu en iyi bilendir.
Necm 33    
Bakar mısın şu yüz çeviren kimseye?
Necm 34    
Malından azıcık verip sonra cimrilik edene.
Necm 35    
Yoksa ilahi bilgiye sahip de geleceği o mu görüyor?
Necm 36    
Yoksa bildirilmedi mi ona Musa’nın sahifelerinde olan?
Necm 37    
Ve vefalı İbrahim’e vahyedilmiş bilgiler?
Necm 38    
Hiç bir günahkârın bir başkasının günahını çekemeyeceği.
Necm 39    
Ve insanın sadece kendi emek ve gayretinin karşılığını alacağı.
Necm 40    
Günü gelince de emeğinin karşılığını mutlaka göreceği.
Necm 41    
Sonra da karşılığı kendisine eksiksiz olarak ödeneceği.
Necm 42    
Ve son varışın da Rabbine olacağı.
Necm 43    
Zira güldürecek olan da O’dur, ağlatacak olan da!
Necm 44    
Öldürecek olan da O’dur, diriltecek olan da!
Necm 45    
Sizleri erkek ve dişi çiftler olarak yaratan da O’dur.
Necm 46    
Ana rahmine atılan bir damla sudan.
Necm 47    
Yeniden diriltmek de O’na aittir.
Necm 48    
Az veren de O’dur çok veren de...
Necm 49    
Onların kutsadığı Şi’ra yıldızının Rabbi de O’dur.
Necm 50    
Önceki Ad kavmini helak eden de O’dur.