27. Neml Suresi / 13.ayet

Nitekim mucizelerimiz açık seçik onların gözlerinin önüne serilince kalkıp; “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.

Bknz: (20/9)»(20/48)(28/29)»(28/36)

Mustafa Çavdar Meali

Neml 13 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Delillerimiz, gözle görünür bir surette onlara gösterilince bu, apaçık bir büyü dediler.

(Neml 13)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Vaktâki (bütün mucizelerimiz ve) ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince (yine) dediler ki: "Bu, apaçık olan bir büyüden ibarettir."

(Neml 13)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat onlara gerçeği, bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: “Bu apaçık bir büyü” dediler.

(Neml 13)

Adem Uğur Meali:

Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Ahmet Hulusi Meali:

Mucizelerimiz apaçık onlara geldiğinde: "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.

(Neml 13)

Ahmet Tekin Meali:

Mûcizelerimiz, onların gözleri önüne serilince: “Bu aklı etki altına alan apaçık bir sihirdir” dediler.

(Neml 13)

Ahmet Varol Meali

Onlara ayetlerimiz açık olarak gelince: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Ali Bulaç Meali:

Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu, apaçık olan bir büyüdür."

(Neml 13)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Vaktaki mucizelerimiz açık olarak onlara geldi: “- Bu meydanda bir sihirdir.” dediler.

(Neml 13)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gözleriyle gördükleri ayetlerimiz onlara geldiğinde, şöyle dediler: "Apaçık bir büyü bu!"

(Neml 13)

Ali Ünal Meali:

Mucizelerimiz bütün açıklığıyla gerçeği gösterici deliller olarak kendilerine takdim edildiğinde (Firavun ve halkı), “Bunlar, belli ki birer büyüden ibaret!” dediler.

(Neml 13)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ayetlerimiz (mucizelerimiz) apaçık olarak onlara geldiğinde: “Bunlar, besbelli bir büyüdür” dediler.

(Neml 13)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler.

(Neml 13)

Bekir Sadak Meali:

Ayetlerimiz gozlerinin onune serilince: «Bu apacik bir sihirdir» dediler.

(Neml 13)

Besim Atalay Meali:

Apaydın belgelerimiz, onlara vardığında, dediler ki: «Bu açık bir büyüdür!»

(Neml 13)

Celal Yıldırım Meali:

Mu'cize ve belgelerimiz onların gözleri önüne acık biçimde sergilenerek gelince, «bu açık bir sihirdir» dediler.

(Neml 13)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: “Bu, apaçık bir büyüdür” dediler.

(Neml 13)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ayetlerimiz gözlerinin önüne serilince: "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.

(Neml 13)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Nitekim ayetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.

(Neml 13)

Diyanet Vakfı Meali:

Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.

(Neml 13)

Edip Yüksel Meali:

Onlara açıkça görünen mucizelerimiz geldiğinde, 'Bu apaçık bir büyüdür,' dediler.

(Neml 13)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bu suretle ayetlerimiz hakıkati gözlerine sokarak vardığı vakıt onlara bu apaçık bir sihir dediler

(Neml 13)

Elmalılı Yeni Meali:

Bu şekilde ayetlerimiz, hakikatı gözlerine sokarak onlara vardığı vakit: "Bu apaçık bir büyüdür!" dediler.

(Neml 13)

Erhan Aktaş Meali:

Onlara, gerçeği ortaya koyan ayetlerimiz[1] gelince, "Bu apaçık sihirdir." dediler.

1)Kanıt, işaret.

(Neml 13)

Gültekin Onan Meali:

Ayetlerimiz onlara gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu apaçık olan bir büyüdür."

(Neml 13)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da âyetlerimiz/alâmetlerimiz/göstergelerimiz onlara parlak bir şekilde gelince, “Bu apaçık bir göz boyama, insan kandırmadır” dediler.

(Neml 13)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Basiretli kılan ayetlerimiz kendilerine geldiğinde: “Bu, apaçık bir büyüdür.” dediler.

(Neml 13)

Harun Yıldırım Meali:

Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Hasan Basri Çantay:

Vaktaki ayetlerimiz böyle parlak (ve vazıh) olarak onlara geldi, "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Hayrat Neşriyat Meali:

İşte mu'cizelerimiz onlara (hakikati) açıkça gösterir bir şekilde gelince: “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.

(Neml 13)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(13-14) Ardından, gösterici ayetlerimiz [mucizelerimiz] kendilerine gelince "Bu, apaçık bir sihirdir" dediler ve kendi benlikleri onlara [mucizelere] yakinen-kesin olarak inandığı halde¹, onları [mucizeleri] bir zulüm ve büyüklenme olarak bile bile reddettiler. Artık bak, bozguncuların sonucu nasıl oldu?

(Neml 13)

Hüseyin Atay Meali:

Gözle görülen belgelerimiz kendilerine gelince, "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

İbni Kesir Meali:

Ayetlerimiz böyle vazıh olarak onlara gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler.

(Neml 13)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlara, gördükleri ayetlerimiz (mucizeler) geldiğinde “Bu apaçık bir sihirdir” derler.

(Neml 13)

İskender Ali Mihr Meali:

Âyetlerimiz onlara görünür olduğu zaman; "Bu apaçık bir sihirdir." dediler.

(Neml 13)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Belgelerimiz bütün açıklığı ile onlara erişince: «Bunlar apaçık büyüdür» dediler.

(Neml 13)

Kadri Çelik Meali:

Ayetlerimiz onlara bütün aydınlığıyla apaçık olarak gelince dediler ki: “Bu, apaçık olan bir büyüdür.”

(Neml 13)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece Mûsâ, Firavunun karşısına çıkıp ona ilâhî buyrukları tebliğ etti. Fakat Firavun ve adamları inkârda direttiler. Öyle ki, hiçbir şüpheye yer vermeyecek biçimde hakîkati ortaya koyan apaçık mûcizelerimiz onlara ulaşınca, “Bu olağanüstü olaylar, apaçık bir büyüdür!” dediler.

(Neml 13)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Lakin mucizelerimiz gözlerinin önüne serilince: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Mehmet Türk Meali:

Mûcizelerimiz onlara bütün açıklığıyla gelince: “Bu, apaçık bir büyüdür.” dediler.

(Neml 13)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak gözleri açan mucizelerimiz onlara ulaştığında, “Bu apaçık bir büyüdür,” dediler.

(Neml 13)

Muhammed Esed Meali:

Fakat onlara gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: "Bu apaçık bir büyü!" dediler;

(Neml 13)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Böylece tansıklarımız onların gözleri önüne serilince; "Bu, apaçık bir büyüdür!" dediler.

(Neml 13)

Mustafa Çavdar Meali:

Nitekim mucizelerimiz açık seçik onların gözlerinin önüne serilince kalkıp; “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.

Bknz: (20/9)»(20/48) - (28/29)»(28/36)

(Neml 13)

Mustafa Çevik Meali:

13-14 Musa bu mucizeler ve âyetlerle Firavun’u ve çevresindekileri doğru yola davet edince, Firavun ile adamları hemen, “Bu apaçık bir sihir ve sihirbazlık işidir.” dediler. Aslında iç dünyalarında gördüklerinin sihir, duyduklarının da sihirbazın sözleri olmadığını anlamışlardı, fakat büyüklük taslayıp kibirlenmeleri sebebi ile gerçeği çarpıtıp inkâr ettiler, bu sebepten bak bakalım sonları nasıl oldu.

(Neml 13)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat onlara göz açıcı nitelikteki (mucizevi) ayetlerimiz gelince: "Bu apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Osman Okur Meali:

Fakat onlara gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan ayetlerimiz gelince: "Bu apaçık bir büyü!" dediler;

(Neml 13)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, onlara âyetlerimizi, vazihen, (tarik-i hidâyeti gösterir bir halde) geldi. Dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden ibarettir.»

(Neml 13)

Ömer Öngüt Meali:

Açıkça görünen âyetlerimiz onlara gelince: “Bu apaçık bir sihirdir. ” dediler.

(Neml 13)

Ömer Sevinçgül Meali:

Fakat onlara, gerçekleri aydınlatan ayetlerimiz gelince, “Bu apaçık bir büyüdür!” dediler.

(Neml 13)

Sadık Türkmen Meali:

Açıkça görünen mucizelerimiz/ayetlerimiz onlara gelince: “Bu apaçık bir büyüdür!” dediler.

(Neml 13)

Seyyid Kutub Meali:

Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.

(Neml 13)

Suat Yıldırım Meali:

Mucize ve belgelerimiz bütün aydınlığıyla apaçık olarak onlara geldiğinde: "Bu besbelli bir büyü!" dediler.

(Neml 13)

Süleyman Ateş Meali:

Onlara açıkça görünen ayetlerimiz gelince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Her şeyi açıkça gösteren belgelerimiz onlara gelince: "Bunlar açık büyüdür" dediler.

(Neml 13)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlara apaçık âyetlerimiz geldiğinde: "Bu düpedüz bir büyü" dediler.

(Neml 13)

Şaban Piriş Meali:

Nitekim ayetlerimiz, gözleriyle görecekleri şekilde, kendilerine gelince: - Bu, apaçık bir sihirdir! dediler.

(Neml 13)

Talat Koçyiğit Meali:

Nitekim kendilerine apaçık delillerimiz gelince, "bu, besbelli bir sihirdir" demişlerdi.

(Neml 13)

Tefhimul Kuran Meali:

Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: «Bu, apaçık olan bir büyüdür.»

(Neml 13)

Ümit Şimşek Meali:

Fakat gözleriyle gördükleri âyetlerimiz kendilerine geldiğinde, onlar yine “Bu apaçık bir büyü” dediler.

(Neml 13)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bu şekilde ayetlerimiz göz ve gönül açar bir biçimde onlara geldiğinde şunu deyiverdiler: "Açık bir büyüdür bu..."

(Neml 13)