4. Nisa Suresi / 151.ayet

İşte, gerçekten kâfir olanlar bunlardır. Biz, bu kâfirler için rezil edici bir azap hazırladık.

Bknz: (3/131)(18/100)»(18/106)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 151 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İşte onlardır gerçekte kafirler ve biz kafirler için, aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve işte bunlar, (Müslüman görünseler de) gerçekten kâfir olanlardır. Biz ise kâfirlere aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte bunlar Allah'tan gelen gerçekleri inkâr edenlerdir ve biz gerçekleri inkâr edenler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Adem Uğur Meali:

İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ahmet Hulusi Meali:

İşte onlar gerçeği tümüyle inkar edenlerin ta kendileridir. Hakikati inkar edenler için aşağılayıcı bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar, işte onlar kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas eden katmerli kâfirdirler. Biz kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere alçaltıcı, zillete düşürücü bir azap hazırladık.*

(Nisa 151)

Ahmet Varol Meali

Bunlar gerçekten kâfir olanlardır. Kâfirler için ise aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ali Bulaç Meali:

İşte bunlar, gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İşte bunlar, gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirler için rüsvay edici bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek nankörler, işte onlardır. Nankörler için, zaten aşağılayıcı bir ceza hazırladık.

(Nisa 151)

Ali Ünal Meali:

İşte bunlar, gerçekten kâfirlerin ta kendileridir. Ve Biz, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Bahaeddin Sağlam Meali:

150, 151. Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyenler, “bir kısmına inanırız, bir kısmına inanmayız” diyenler, iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler, işte onlar, gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Ve o kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.*

(Nisa 151)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Allah'ı ve peygamberlerini inkar edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler, "Kimine inanırız, kimini inkar ederiz" diyenler, inanmakla inkarın arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçek kafirlerdir. Biz de kafirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Bekir Sadak Meali:

(150-151) Allah'i ve peygamberlerini inkar eden, Allah'la peygamberleri arasini ayirmak isteyen «Bir kismina inanir bir kismini inkar ederiz» diyerek ikisi arasinda bir yol tutmak isteyenler, iste onlar gercekten kafir olanlardir. Kafirlere agir bir azap hazirlamisizdir.

(Nisa 151)

Besim Atalay Meali:

İşte bunlar tam kâfirdir, kâfirlerçin horlatıcı azap hazırlanmıştır

(Nisa 151)

Celal Yıldırım Meali:

(150-151) Doğrusu o kimseler ki Allah ve Peygamberini inkâr ederler ve bir de Allah ile Peygamberini birbirinden ayırmak isterler: Bunlardan kimine inanırız, kimini inkâr ederiz, derler de bu ikisi (imân ile küfür) arasında bir yol tutmayı arzularlar; işte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirler için horlayıcı, aşağılayıcı bir azâb hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İşte bunlar, gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirler için rezil edici bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Diyanet İşleri Eski Meali:

150,151. Allah'ı ve peygamberlerini inkar eden, Allah'la peygamberleri arasını ayırmak isteyen, "Bir kısmına inanır bir kısmını inkar ederiz" diyerek ikisi arasında bir yol tutmak isteyenler, işte onlar gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere ağır bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(150-151) Şüphesiz, Allah'ı ve peygamberlerini inkar edenler, Allah'a inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler, "(Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkar ederiz" diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçekten kafirlerdir. Biz de kafirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Diyanet Vakfı Meali:

İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Edip Yüksel Meali:

İşte bunlar gerçek inkarcılardır. İnkarcılar için acıklı bir azap hazırlıyoruz

(Nisa 151)

Elmalılı Orjinal Meali:

İşte bunlar hakka kafirdirler, biz de kafirler için mühin bir azab hazırlamışızdır

(Nisa 151)

Elmalılı Yeni Meali:

İşte onlar, gerçek kafirlerdir, Biz de kafirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Erhan Aktaş Meali:

İşte onlar gerçekten, gerçeği yalanlayan nankörlerdir. Biz de gerçeği yalanlayan nankörlere, alçaltıcı bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Gültekin Onan Meali:

İşte bunlar, gerçekten kafirlerdir. Kafirlere aşağılayıcı bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Hakkı Yılmaz Meali:

(150,151) Allah'a ve elçilerine inanmayarak küfreden; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden, “Biz, bir kısmına inanırız, bir kısmına inanmayız” diyerek Allah ve Elçisi'nin arasını ayırmayı isteyen ve böylece imanla küfür; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetme arasında bir yol tutmaya çalışan kimseler; işte onlar, kâfirlerin; gerçek Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlerin ta kendileridir. Ve Biz, kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimselere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bunlar, hakiki kâfirlerin ta kendileridir. Kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Harun Yıldırım Meali:

İşte onlar hakiki kafirlerin ta kendileridir ve biz kafirler için alçaltıcı bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Hasan Basri Çantay:

(150-151) Allahı ve peygamberlerini inkarederek kafir olan,bir de Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak istiyen (Allaha inanıb peygamberlerine inanmayan), "(Bunlardan) kimine inanırız, kimini inkar ederiz" diyen ve böylece (küfr ile iman) arasında bir yol tutmıya yeltenen kimseler (yok mu?) işte onlar gerçek kafirlerin ta kendileridir. Biz o kafirlere hor ve hakir edici bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Hayrat Neşriyat Meali:

150,151. Şübhesiz ki Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak (Allah'a inanıp, peygamberlerini inkâr etmek)isteyenler(2) ve: “(Biz, peygamberlerden) bir kısmına îmân eder, bir kısmını inkâr ederiz” diyenler ve bunun (îmân ile küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte bunlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Kâfirler için ise (pek) aşağılayıcı bir azab hazırladık!*

(Nisa 151)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(150-151) Allah'ı ve Elçilerini göz ardı eden, Allah'ın ve Elçilerinin arasını ayırmayı isteyen, “bazısına inanıyoruz, bazısını göz ardı ediyoruz" diyen ve bunun arasında bir yol edinmeyi isteyenlere [gelince], işte bunlar, Hak [kesinleşmiş] olarak kafirlerin [gerçeği örtenlerin] ta kendileridir. Kâfirler [gerçeği örtenler] için, alçaltan bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Hüseyin Atay Meali:

İşte, bunlar gerçekten inkarcılardır. Biz de inkârcılara aşağılık bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

İbni Kesir Meali:

İşte onlar; gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte onlar Allah'ın gönderdiği doğruları kabul etmeyenlerdir. Bizde inkarcılar için aşağılayıcı bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte onlar, onlar gerçek kâfirlerdir. Ve Biz, kâfirler için “alçaltıcı azap” hazırladık.

(Nisa 151)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

işte bunlar gerçekten Allah'ı tanımıyanlardır. Biz bu tanımazlar için alçaltıcı bir azap düzdük

(Nisa 151)

Kadri Çelik Meali:

İşte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Mahmut Kısa Meali:

İşte onlar, gerçek kâfirlerin ta kendileridir! Ve kâfirler için, alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır! Buna karşılık:

(Nisa 151)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkçası kafirler bunlardır. Biz kafirlere aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır

(Nisa 151)

Mehmet Türk Meali:

150,151. Allah’ı ve Peygamberlerini inkâr edenler Allah ile Peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler ve: “(Peygamberlerin) kimisine inanırız, kimisini de inkâr ederiz.” diyerek kendilerine (îmanla inkâr) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte gerçek kâfirler onlardır.1 Şüphesiz Biz de bu kâfirlere, aşağılayıcı bir azap hazırladık.*

(Nisa 151)

Muhammed Celal Şems Meali:

İşte koyu kâfir olanlar (da) bunlardır. Biz, kâfirlere rezil edici bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Muhammed Esed Meali:

işte bunlar hakikati inkar edenlerdir ve biz hakikati inkar edenler için aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte onlar gerçek inkarcıdırlar. Biz de inkarcılar için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte, gerçekten kâfir olanlar bunlardır. Biz, bu kâfirler için rezil edici bir azap hazırladık.

Bknz: (3/131) - (18/100)»(18/106)

(Nisa 151)

Mustafa Çevik Meali:

150-151 Allah’a imanla peygamberlerine imanı birbirinden ayırıp, peygamberleri inkâr yolunu seçenler, imanla küfür arasında gidip gelenlerdir, işte bunlar gerçekten kâfirlerdir. Biz kâfirler için cehennemde çok çetin bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Mustafa İslamoğlu Meali:

işte gerçekten kafir olanlar bunlardır ve Biz kafirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Osman Okur Meali:

İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İşte kâmilen kâfir olanlar onlardır. Biz de kâfirler için ihanetbahş olan bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ömer Öngüt Meali:

İşte onlar gerçek kâfirlerin tâ kendileridirler. Biz de kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ömer Sevinçgül Meali:

İşte bunlar gerçekten inkârcıdırlar. Biz, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır!

(Nisa 151)

Sadık Türkmen Meali:

İşte bunlar kâfirdirler! Biz de kâfirler için aşağılayıcı azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Seyyid Kutub Meali:

onlar gerçek anlamı ile kafirdirler. Biz kafirler için onur kırıcı bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Suat Yıldırım Meali:

(150-151) O kimseler ki ne Allah'ı tanırlar ne resullerini ve o kimseler ki Allah'ı tanıdığını iddia edip resullerini tanımayarak, Allah ile resullerini birbirinden ayırmak isterler. Ve o kimseler ki "resullerin bazısına iman ederiz, bazısını reddederiz" derler ve böylece iman ile küfür arasında bir yol tutmak isterler. İşte bunlar gerçek kafirlerin ta kendileridir. Biz de kafirler için zelil ve perişan eden bir ceza hazırladık.

(Nisa 151)

Süleyman Ateş Meali:

İşte onlar gerçek kafirlerdir. Biz de kafirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır!

(Nisa 151)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İşte gerçek kafirler onlardır. O kafirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(150-151) Allah'ı ve elçilerini inkar eden, Allah ile elçilerinin arasını ayırmak isteyen ve: "Bir kısmına inanır, bir kısmını inkar ederiz" diyerek bu ikisi arasında bir yol tutmak isteyenler, kesinlikle kafir olmuşlardır. İşte Allah onlara alçaltıcı bir azap hazırlayacaktır.

(Nisa 151)

Şaban Piriş Meali:

İşte onlar, gerçekten kafirdirler. Bu kafirler için rezil edici bir azap hazırladık.

(Nisa 151)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte gerçekten kâfir olanlar bunlardır. Ve biz, (böyle) kâfirler için zelil edici bir azâb hazırladık.

(Nisa 151)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte onlar, gerçekten kâfir olanlardır. Kâfirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Ümit Şimşek Meali:

Öyleleri kelimenin tam anlamıyla gerçek kâfirlerin tâ kendisidir. Biz ise o kâfirlere aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır.

(Nisa 151)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bunlar gerçek kafirlerdir. Ve biz, kafirler için yere batırıcı bir azap hazırladık.

(Nisa 151)