4. Nisa Suresi / 64.ayet

Biz, her elçiyi ancak Allah’ın izni ile kendilerine itaat olunması için gönderdik. Eğer onlar, kendilerine yazık ettiklerinde sana gelerek Allah’tan bağışlama dileselerdi ve sen de onlar için af dileseydin, elbette Allah’ı tövbeleri çokça kabul eden ve merhametli olarak bulurlardı.

Bknz: (6/35)(6/111)(33/45)»(33/48)(35/8)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 64 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Biz, her peygamberi ancak, Allah izniyle ona itaat edilsin diye gönderdik; onlar da nefislerine zulmettikleri vakit sana gelerek Allah'ın, kendilerini yarlıgamasını isteselerdi, Peygamber de onların yarlıganmalarını dileseydi elbette Allah'ın tövbeleri kabul edici rahim olduğunu görür, anlarlardı.

(Nisa 64)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz elçilerden hiç kimseyi, ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. (Münafıklar) Onlar (isyan ve itiraz sebebiyle) kendi nefislerine zulmettiklerinde, şayet Sana gelip Allah'tan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulabilirlerdi.

(Nisa 64)

Abdullah Parlıyan Meali:

Zira biz, her peygamberi ancak Allah'ın izniyle kendisine uyulsun diye göndermişizdir. Eğer onlar, varlık sebebine aykırı davrandıktan sonra, sana gelip Allah'tan bağışlanma dileselerdi, peygamber de onların bağışlanması için dua etseydi, Allah'ın tevbeleri kabul edici ve merhametli olduğunu bulacaklardı.

(Nisa 64)

Adem Uğur Meali:

Biz her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.

(Nisa 64)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz her Rasulü, kendilerine Allah'ın izniyle itaat edilmeleri için irsal ettik. Eğer onlar nefslerine zulmettiklerinde sana gelselerdi de Allah'tan bağışlanma niyaz etselerdi, Rasul de onlar için istiğfar dileseydi, elbette Allah'ı Tevvab ve Rahıym bulacaklardı.

(Nisa 64)

Ahmet Tekin Meali:

Biz, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirdiğimiz Rasûlleri, Allah'ın iradi bilgilendirmesi, emirleri ve yasaları dahilinde sırf itaat edilsin, tebliğine, teşriine, sünnetine uyulup uygulansın diye gönderdik. Eğer onlar günah işleyerek kendilerine, birbirlerine zulmettikleri, haksızlık ettikleri zaman sana gelseler de, Allah'tan bağışlanmalarını, koruma kalkanına alınmalarını dileselerdi, Allah'ın Rasûlü de onlar için Allah'tan bağışlanma, koruma kalkanına alınma dileseydi, Allah'ı, kendilerini tevbeye, itaate sevkedici, tevbelerini kabul edici ve merhametli bulurlardı.*

(Nisa 64)

Ahmet Varol Meali

Biz her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi için göndermişizdir. Eğer onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan bağışlama dileselerdi, Peygamber de onlar için Allah'tan bağışlama (mağfiret) dileseydi şüphesiz Allah'ı, tevbeleri kabul edici ve çok merhamet edici olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Ali Bulaç Meali:

Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Allah'tan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz her peygamberi, ancak Allah'ın izni ile kendisine itaat olunmak için gönderdik. Eğer onlar, nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına Allah'dan mağfiret dileseler, Peygamber de kendileri için afv isteseydi, elbette Allah'ı, tevbeleri ziyade kabul edici, çok esirgeyici bulacaklardı.

(Nisa 64)

Ali Rıza Sefa Meali:

Her elçiyi, Allah'ın izniyle, yalnızca kendisine uyulması için gönderdik. Onlar kendilerine yazık ettikten sonra, sana gelip, Allah'tan bağışlanma dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlanma dileseydi, Allah'ı, Pişmanlıkları Kabul Eden; Merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Ali Ünal Meali:

(Şurası iyi bilinmelidir ki,) eğer bir yere bir rasûl göndermişsek, Allah’ın ona tanıdığı yetki sebebiyle ve yardımı da daima onunla birlikte olduğundan, o rasûle mutlaka itaat edilmesi gerekir. Bu bakımdan, eğer onlar nefislerine zulmetmek demek olan bir günah işlediklerinde sana gelseler ve günahlarının affı için Allah’a yalvarsalar, (o şanı çok yüce) Rasûl de onlar için Allah’tan bağışlanma dilese, bu takdirde Allah’ı, kullarının tevbesine af ve fazladan mükâfatla karşılık veren ve Kendisine yönelen kullarına karşı pek merhametli olarak bulacaklardır.

(Nisa 64)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz peygamberleri, Allah’ın izniyle itaat edilmelerinden başka bir gaye için göndermedik. Eğer onlar kendilerine zulmettiklerinde, sana gelip Allah’tan mağfiret dileseydiler ve Peygamber de onlar için bağışlanmak dileseydi, Allah’ı çok iyi tevbe kabul eden ve rahmet eden olarak bulacaklardı.

(Nisa 64)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Zira biz her peygamberi, ancak Allah'ın izniyle kendisine tabi olunsun diye göndermişizdir. Eğer onlar, kendi kendilerine zulmettikten sonra sana gelip Allah'tan bağışlanma dileselerdi; Peygamber de onların bağışlanması için dua etseydi, Allah'ın tövbeleri kabul edici ve merhamet edici olduğunu tereddütsüz görürlerdi.

(Nisa 64)

Bekir Sadak Meali:

Biz her peygamberi ancak, Allah'in izniyle, itaat olunmasi icin gonderdik. Onlar, kendilerine yazik ettiklerinde, sana gelip Allah'tan magfiret dileseler ve Peygamber de onlara magfiret dileseydi, Allah'in tevbeleri daima kabul ve merhamet eden oldugunu gorurlerdi.

(Nisa 64)

Besim Atalay Meali:

Her hangi bir peygamberi, Allahın izniyle ancak başeğilmekçin göndermişizdir, onlar kendilerine zulmettiklerinde, sana gelip de, Allahın bağışını istemiş olsalardı, peygamber de onlarçin haykırmış bulunsaydı, Allahın bağışlayıcı, yarlıgayıcı olduğunu görürlerdi

(Nisa 64)

Celal Yıldırım Meali:

Biz gönderdiğimiz her peygamberi, ancak —Allah'ın izniyle— kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Peygamber de onlar için Allah'tan bağışlanma dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli bulurlardı.

(Nisa 64)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz gönderdiğimiz her peygamberi, Allah'ın izni (emri) ile mutlaka kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelerek Allah'tan bağışlanma dileselerdi ve Peygamber de onların bağışlanması için dua etseydi, Allah'ı daima tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olan olarak bulacaklardı.*

(Nisa 64)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle, itaat olunması için gönderdik. Onlar, kendilerine yazık ettiklerinde, sana gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve Peygamber de onlara mağfiret dileseydi, Allah'ın tevbeleri daima kabul ve merhamet eden olduğunu görürlerdi.

(Nisa 64)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz her peygamberi sırf, Allah'ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan günahlarının bağışlamasını dileseler ve Peygamber de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.

(Nisa 64)

Edip Yüksel Meali:

Biz her elçiyi, ALLAH'ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Onlar, kişiliklerine zulmettikleri zaman sana gelip ALLAH'tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlanma dileseydi, elbette ALLAH'ı Affedici ve Rahim bulacaklardı.

(Nisa 64)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz her hangi bir Peygamberi gönderdikse mahza Allahın iznile itaat edilmek için gönderdik, eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de günahlarına mağfiret dileseler, Peygamber de kendileri için istiğfar ediverse idi elbette Allahı tevvab, rahim bulacaklardı

(Nisa 64)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz herhangi bir peygamberi gönderdikse, sadece Allah'ın izniyle itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelip günahlarına mağfiret dileselerdi, peygamber de onların bağışlanması için dua ediverseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul eden ve merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, hiçbir rasulü Allah'ın izni ile yalnızca kendisine itaat edilmesinden başka bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, kendi kendilerine haksızlık yaptıklarında, sana gelip, Allah'tan bağışlanmalarını dileselerdi ve sen de rasul olarak onların bağışlanmasını dileseydin; Allah'ın tövbeleri kabul edici ve çok bağışlayıcı olduğunu göreceklerdi.

(Nisa 64)

Gültekin Onan Meali:

Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Tanrı'nın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Tanrı'dan bağışlama dileselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Tanrı'yı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, her elçiyi sadece, Allah'ın izniyle/ bilgisi ile itaat olunsun diye gönderdik. Ve eğer onlar şirk koşmak sûretiyle kendilerine haksızlık ettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan bağışlanmalarını isteselerdi, sen de onlar için bağışlanma isteseydin, kesinlikle Allah'ı tevbeleri çokça kabul eden, çok tevbe fırsatı veren, çok merhamet eden olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Resûl yollamamızın tek gayesi, Allah’ın izniyle ona itaat edilsin diyedir. Şayet onlar (günah işleyip) kendilerine zulmettiklerinde sana gelseler ve Allah’tan bağışlanma dileselerdi, Resûl de onlar için (Allah’tan) bağışlanmalarını dileseydi, şüphesiz ki Allah’ı (tevbeye muvaffak kılan ve tevbeleri çokça kabul eden) Tevvâb, (kullarına karşı merhametli) Rahîm olarak bulacaklardı.

(Nisa 64)

Harun Yıldırım Meali:

Biz her bir rasulü Allah’ın izniyle ancak itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelerek Allah’tan bağışlanma dileseler, Rasul de onlar için bağışlanma dilese andolsun ki Allah’ı Tevvab ve Rahim bulacaklardı.

(Nisa 64)

Hasan Basri Çantay:

Biz hiç bir peygamberi, Allahın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle, göndermedik. Onlar kendilerine zulmetdikleri vakit sana gelib de Allahdan mağfiret dileselerdi onlara (sen) peygamber de mağfiret isteyiverseydi (n) elbette Allahı tevbeleri hakkıyle kabul edici, çok esirgeyici bulacaklardı.

(Nisa 64)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki (biz) her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle, itâat olunması için gönderdik. Ve gerçekten onlar (günah işleyerek) nefislerine zulmettikleri zaman, sana gelip de Allah'dan mağfiret isteselerdi (ve) peygamber de onlar için bağışlanma dileseydi, şübhesiz Allah'ı, Tevvâb (tevbelerini kabûl edici), Rahîm (yalvarışlarına merhamet edici) olarak bulurlardı!(1)*

(Nisa 64)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elçi [türün]den ne gönderdiysek ancak Allah'ın izniyle kendisine gönülden itaat edilsin diye gönderdik. Şayet, onlar nefislerine zulüm ettikleri zaman, sana gelip de Allah'tan bağışlanma istemiş olsalardı ve Elçi onlar için bağışlanma istemiş olsaydı, tevbeleri çokça kabul eden olarak, Rahim olarak mutlaka Allah'ı bulacaklardı.

(Nisa 64)

Hüseyin Atay Meali:

Biz, her elçiyi, ancak, Allah'ın bildirimine göre O'na boyun eğilmesi için gönderdik. Eğer, onlar kendilerine yazık ettikleri zaman, sana gelerek Allah'tan bağışlanma dileselerdi ve peygamber de onlar için bağışlanma dileseydi, Allah'ın tövbeleri daima kabul ettiğini, acıyan olduğunu görürlerdi.

(Nisa 64)

İbni Kesir Meali:

Biz, hiçbir peygamberi Allah'ın izniyle itaat edilmekten başka bir gaye ile göndermedik. Onlar kendilerine yazık ettikleri zaman, sana gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve peygamberleri de onlara mağfiret dileseydi elbette Allah'ı Tevvab vd Rahim olarak bulacaklardı.

(Nisa 64)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz elçileri Allah'ın izniyle, itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar kendi içlerinde bir haksızlık yaptıklarında, sana gelip Allah dan bağışlanma dileselerdi ve elçide bağışlanmaları için dua etseydi, onlar Allah'ı hataları kabul eden ve bağışlayıcı olarak bulacaklardı.

(Nisa 64)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Biz, (hiç) bir resûlü, Allah’ın izniyle kendilerine itaat edilmesinden başka birşey için göndermedik. Ve onlar nefslerine zulmettikleri zaman, eğer sana gelselerdi, böylece Allah’tan mağfiret dileselerdi ve Resûl de onlar için mağfiret dileseydi, mutlaka Allah’ı, (iki tarafın da) tövbelerini (onların tövbesini ve Resûl’ün mağfiret talebini) kabul eden ve rahmet edici olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz gönderdiğimiz her elçiyi yalnız Allah'ın uygunlamasıyla kendisine boyun eğilsin diye göndeririz. Gerçekten, onlar kendilerine kıyınca sana gelip de Allah'tan yarlıgama dileselerdi, sen elçi de onlar için yarlıgama dileseydin, ne de olsa onlar Allah'ı tövbelerini onayıcı, esirgeyici bulurlardı.

(Nisa 64)

Kadri Çelik Meali:

Biz her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle, itaat olunması için gönderdik. Onlar (münafıklar), kendilerine zulüm ettiklerinde, sana gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve peygamber de onlara mağfiret dileseydi, mutlaka Allah'ı tevbeleri kabul edici, merhametli bulurlardı.

(Nisa 64)

Mahmut Kısa Meali:

Biz her Peygamberi, ancak —Allah’ın izniyle— kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Peygambere itaat edilmeyecekse, onun Peygamber olmasının ne anlamı kalır? Kur’an hayat nizamı olmayacaksa, ona iman iddiasının ne değeri olur? Eğer onlar günah işleyerek kendilerine zulmettikleri vakit, ümitsizliğe kapılmadan derhâl tövbe ederek senin huzuruna gelip içtenlikle Allah’tan bağışlanma dilemiş olsalardı; Peygamber de bağışlanmaları için duâ etmiş olsaydı, Allah’ın ne kadar bağışlayıcı ve merhametli olduğunu elbette göreceklerdi.

(Nisa 64)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nitekim Biz elçileri ancak, Allah'ın izniyle itaat edilsin diye gönderdik. İsteselerdi ya onlar, kendilerine zulmettikleri zaman, sana gelerek Senin aracılığınla Allah'tan bağışlanma. Elçi de onlar için dileseydi eğer Allah'tan bağışlanmayı. Elbette Allah'ı, tövbeleri kabul eden bulurlardı onlar.

(Nisa 64)

Mehmet Türk Meali:

Biz, bütün Peygamberleri Allah’ın izni ile kendilerine sadece itaat edilmek üzere, gönderdik.1 Eğer onlar birbirlerine zulmettikleri zaman sana gelerek Allah’tan af dileselerdi ve Peygamber de onlar adına af dileseydi, elbette Allah’ı tevbeleri kabul edici ve merhametli olarak bulacaklardı.2*

(Nisa 64)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz hiçbir peygamberi, sadece Allah’ın emriyle itaat edilmek dışında bir gayeyle göndermedik. Onlar, kendilerine zulmettiklerinde sana gelip, Allah’ın mağfiretini dilemiş olsalardı, Peygamber (de) onların mağfireti için dua etmiş olsaydı, (o zaman) elbette Allah’ın tevbeyi kabul ettiğini ve çok merhametli olduğunu öğrenirlerdi.

(Nisa 64)

Muhammed Esed Meali:

Zira biz her peygamberi, ancak, Allahın izniyle kendisine tabi olunsun diye göndermişizdir. Eğer onlar, kendi kendilerine zulmettikten sonra, sana gelip Allahtan bağışlanma dileselerdi Peygamber de onların bağışlanması için dua etseydi, Allahın tevbeleri kabul edici ve bir rahmet kaynağı olduğunu tereddütsüz görürlerdi.

(Nisa 64)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz elçilerden hiç birini, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir amaçla göndermedik. Onlar kendi canlarına haksızlık ettiklerinde eğer sana gelip Allah'tan bağışlama dikselerdi ve elçi de onlar için bağışlama dikseydi, elbette Allah'ı tövbeleri kabul edici ve esirgeyici olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz, her elçiyi ancak Allah’ın izni ile kendilerine itaat olunması için gönderdik. Eğer onlar, kendilerine yazık ettiklerinde sana gelerek Allah’tan bağışlama dileselerdi ve sen de onlar için af dileseydin, elbette Allah’ı tövbeleri çokça kabul eden ve merhametli olarak bulurlardı.

Bknz: (6/35) - (6/111) - (33/45)»(33/48) - (35/8)

(Nisa 64)

Mustafa Çevik Meali:

64-65 Biz her peygamberi, kendisine uyulsun diye gönderdik. Şayet o tağuti nizamlardan adalet umanlar, bu davranışları ile kendilerine zulmetmiş olduklarını itiraf edip, tevbe ederek sana gelselerdi ve sen de peygamber olarak onlar hakkında Rabbinden bağışlanma dileseydin, Allah’ın şefkat ve merhamet ve affına nail olacaklardı. Rabbine andolsun ki, onlar aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda Kur’an’ın hükümlerine, senin de hakemliğine başvurmadıkça ve çıkan hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı, hiçbir burukluk duymadan tam bir teslimiyetle uymadıkça iman etmiş olmazlar.

(Nisa 64)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Zira Biz, her peygamberi, Allah'ın izni dahilinde sadece kendilerine itaat olunsunlar diye gönderdik. Eğer onlar, kendilerine kötülük ettikten sonra sana gelip de Allah'tan af dileselerdi ve -Peygamber de onların bağışlanması için dua etseydi- kesinlikle Allah'ı tevbeleri kabul etmeye hazır ve merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Osman Okur Meali:

Biz hiç bir elçiyi, Allah'ın izniyle (emri ile) ita'at edilmekten başka bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler, Allah'tan, günahlarını bağışlamasını isteseler ve (Elçiye yapılan iki yüzlülük münafıklıktan dolayı Elçiden özür dileseler) Elçi de onların bağışlanmasını dileseydi, elbette Allah'ı affedici, merhametli bulurlardı.

(Nisa 64)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Biz hiçbir peygamber göndermedik, ancak Allah Teâlâ'nın izniyle itaat edilmesi için gönderdik. Ve eğer onlar nefislerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah Teâlâ'dan mağfiret isteseydiler ve onlara peygamber de istiğfarda bulunsaydı elbette Allah Teâlâ'yı tevbeleri çok kabul edici ve çok esirgeyici bulacaklardı.

(Nisa 64)

Ömer Öngüt Meali:

Biz hiçbir peygamberi, Allah'ın izni ile kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle göndermedik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri vakit, sana gelip de Allah'tan tevbekâr olarak günahlarının bağışlanmasını isteselerdi ve Peygamber de kendileri için af isteyiverseydi, elbette Allah'ı affedici ve merhametli bulurlardı.

(Nisa 64)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz her peygamberi, Allah’ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Onlar, günah işleyerek kendilerine yazık ettikleri zaman sana gelmeli, Allah’tan af dilemeliydiler. Peygamber onlar için bağışlanma dileseydi, Allah onların tevbelerini kabul buyururdu. O, tevbeleri kabul edendir, merhametlidir.

(Nisa 64)

Sadık Türkmen Meali:

Biz her Rasûl’ü sırf, Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de; Allah’tan günahlarının bağışlanmasını dileseler ve Rasûl de onlara bağışlama dileseydi, elbette Allah’ı tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Seyyid Kutub Meali:

Biz gönderdiğimiz her peygamberi, Allah'ın izni ile, mutlaka kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelerek Allah'tan af dileselerdi ve Peygamber de onlar adına af dileseydi, Allah'ı tevbeleri kabul edici ve merhametli olarak bulacaklardı.

(Nisa 64)

Suat Yıldırım Meali:

Biz hiç bir peygamberi, Allah'ın izni ile, kendisine itaat olunmaktan başka bir gaye ile göndermedik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri vakit sana gelip de Allah'tan af dileseler, sen de resul olarak onların affedilmelerini isteseydin, elbette Allah'ı tövbeleri kabul eden, pek merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Süleyman Ateş Meali:

Biz hiçbir elçiyi, Allah'ın izniyle ita'at edilmekten başka bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler, Allah'tan, günahlarını bağışlamasını isteseler ve Elçi de onların bağışlanmasını dileseydi, elbette Allah'ı affedici, merhametli bulurlardı.

(Nisa 64)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Biz hangi elçiyi gönderdiysek, bizim bilgimiz altında kendisine boyun eğilsin diye göndermişizdir. Onlar, kendilerini kötü duruma düşürdüklerinde sana gelseler ve (senin huzurunda) Allah'tan bağış dileselerdi, sen de onların bağışlanması için dua etseydin[1], o zaman Allah'ın kendine yönelenlerin dönüşünü (tevbesini) kabul ettiğini ve ne kadar merhametli olduğunu elbette göreceklerdi.

1) Buradaki iltifat sanatlarının dikkate alınmadığı anlatılacak.

(Nisa 64)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Biz her elçiyi ancak, Allah'ın izniyle kendisine uyulması için gönderdik. Onlar kendilerine zulmettiklerinde sana gelerek Allah'tan bağışlanma dileseler, elçi de onların bağışlanmasını dileseydi, Allah'ın, tövbeleri sürekli kabul ettiğini ve çok merhametli olduğunu görürlerdi.

(Nisa 64)

Şaban Piriş Meali:

Biz, her peygamberi ancak, Allah'ın izni ile kendilerine itaat olunması için gönderdik. Eğer onlar, nefislerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan bağışlanma dileselerdi ve Peygamber de onlar için bağışlanma dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul eden ve merhametli olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz, gönderdiğimiz herbir peygamberi, ancak Allah'ın izniyle itaat olunması için gönderdik. Halbuki onlar, kendilerine zulmettiklerinde, sana gelip Allah'tan mağfiret dileselerdi ve Peygamber de onlar için (Allah'tan) mağfiret dileseydi. herhalde Allah'ı, tövbeleri çok kabul edici ve çok bağışlayıcı olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz peygamberlerden hiç kimseyi ancak Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik. Onlar kendi nefislerine zulmettiklerinde şayet sana gelip Allah'tan bağışlama dileselerdi ve peygamber de onlar için bağışlama dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul eden, esirgeyen olarak bulurlardı.

(Nisa 64)

Ümit Şimşek Meali:

Biz hangi peygamberi gönderdiysek, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar da kendilerine zulmettikleri zaman sana gelip Allah'tan af dileseler ve Peygamber de onlar için af dileseydi, elbette Allah'ı tevbeleri kabul edici ve çok merhametli bulacaklardı.

(Nisa 64)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz hiçbir resulü, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesi dışında bir amaçla göndermedik. Eğer onlar, öz benliklerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan af dileseler, resul de kendileri için af dileseydi, elbette ki Allah'ı tövbeleri cömertçe kabul eden bir Rahim olarak bulacaklardı.

(Nisa 64)