71. Nuh Suresi / 9.ayet

Gün oldu yüksek sesle çağırdım, gün oldu gizli gizli anlattım.

Bknz: (23/32)(35/24)

Mustafa Çavdar Meali

Nuh 9 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra açığa vurup yaydım onlara ve gizlice konuştum, davet ettim onları da.

(Nuh 9)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Daha sonra (davamı) onlara (özellikle ve güzellikle) ilan ettim ve (ayrıca) kendilerine (hain ve zalim kesimlerden ürkmesinler diye) gizli gizli şekilde (yanaşmak istedim ve gerçekleri) söyledim.”

(Nuh 9)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlara açıktan tebliğde bulundum. Ayrıca onlarla gizlice özel olarak da konuştum

(Nuh 9)

Adem Uğur Meali:

Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum.

(Nuh 9)

Ahmet Hulusi Meali:

"Sonra, muhakkak ki ben onlara aleni davette bulundum ve ayrıca da kendilerine özel olarak anlattım. "

(Nuh 9)

Ahmet Tekin Meali:

“Üstelik ben, onlara ilân ederek söyledim. Onlarla gizli gizli konuştum.”

(Nuh 9)

Ahmet Varol Meali

Sonra onlara (davetimi) açıktan da ilan ettim, gizli gizli de söyledim.

(Nuh 9)

Ali Bulaç Meali:

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

(Nuh 9)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra, hem ilân ederek onlara söyledim, hem gizliden gizliye söyledim onlara...

(Nuh 9)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Sonra, açıktan duyurdum. Ayrıca, gizli olarak da konuştum!"

(Nuh 9)

Ali Ünal Meali:

“Kâh oldu, onları açıktan çağırdım, kâh oldu, gizli gizli ve hususî davette bulundum.

(Nuh 9)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra ben gerçekten, hem açıkça hem gizlice onlara mesajı anlattım.

(Nuh 9)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Sonra Nuh şöyle devam etti: "Ey Rabbim! Doğrusu ben kavmimi gece gündüz tevhid inancına davet ettim. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı. Her ne zaman onları senin bağışlamana çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına çektiler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra ben onları açıkça çağırdım. Sonra onlara davetimi hem açık ilan ettim, hem de gizlice.Özel olarak kendileriyle konuştum."

(Nuh 9)

Bekir Sadak Meali:

«Sonra onlara aciktan aciga, gizliden gizliye de soyledim.»

(Nuh 9)

Besim Atalay Meali:

Daha sonra hem açıkça, hem de gizli söyledim!»

(Nuh 9)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra yine ben, açıktan duyuruda bulundum ve gizli gizli görüşmeler de yaptım ;

(Nuh 9)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Daha sonra (davamı) onlara hem açıktan açığa tebliğ ettim, hem de gizliden gizliye kendileriyle konuştum.”

(Nuh 9)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim."

(Nuh 9)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum."

(Nuh 9)

Diyanet Vakfı Meali:

Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum.

(Nuh 9)

Edip Yüksel Meali:

' Sonra onlara ilan ettim, gizliden gizliye de konuştum.'

(Nuh 9)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra hem i'lam ederek söyledim onlara hem gizli gizli söyledim

(Nuh 9)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli söyledim.

(Nuh 9)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra onlara; çağrımı toplu olarak da, bire bir görüşerek de ilettim.

(Nuh 9)

Gültekin Onan Meali:

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

(Nuh 9)

Hakkı Yılmaz Meali:

(5-12) Nûh dedi ki: “Rabbim! Şüphesiz ben, toplumumu gece-gündüz/sürekli olarak davet ettim. Fakat benim çağırmam, onların sadece kaçmalarını artırdı. Ve şüphesiz ben, onları, Senin onları bağışlaman için her davet ettiğimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, ısrar ettiler, kibirlendikçe de kibirlendiler. Sonra şüphesiz ben onları yüksek sesle çağırdım. Sonra şüphesiz onlar için ilan ettim. Onlar için gizli gizli de söyledim. Sonra dedim ki”: “Rabbinizin sizi bağışlamasını isteyin. Kesinlikle O, çok bağışlayıcıdır. Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın. Size mallar ve oğullar ile yardımda bulunsun, sizin için bahçeler kılsın, ırmaklar kılsın.

(Nuh 9)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Sonra muhakkak onlara (davetimi) ilan ettim. (Bazen de) iyiden iyiye gizledim. (Her biriyle ayrı ayrı özel olarak konuştum.)”

(Nuh 9)

Harun Yıldırım Meali:

“Sonra gerçekten ben onlara hem açık açık ilan ettim hem de kendilerine gizli gizli söyledim.”

(Nuh 9)

Hasan Basri Çantay:

"Sonra da onları hem i'lan ederek da'vet etdim, hem kendilerine gizli gizli söyledim".

(Nuh 9)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Sonra doğrusu ben, onlara (hem) i'lân ettim, (hem) kendilerine gizli gizli de söyledim.”

(Nuh 9)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Sonra, gerçekten ben, kendileri için ortaya sunarak [davet] ettim, olabildiğince gizli bir şekilde de [davet] ettim."

(Nuh 9)

Hüseyin Atay Meali:

9-10 Sonra doğrusu, onlara açıktan açığa duyurdum ve gizliden gizliye de söyledim." Ve dedim ki: "Rabbinizden bağışlanma dileyin, doğrusu, O çok bağışlayandır.

(Nuh 9)

İbni Kesir Meali:

Sonra onlara; açıktan açığa ve gizliden gizliye söyledim.

(Nuh 9)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra onlara açıktan açığa çağrıda bulunduğum halde, onların arasında gizli gizli davet çalışmaları yaptım.”

(Nuh 9)

İskender Ali Mihr Meali:

Daha sonra da muhakkak ki ben onlara alenî olarak ilân ettim ve onlara sır olarak (tek tek çağırarak) gizli gizli de bildirdim.

(Nuh 9)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra işte ben onlara açıktan açığa da söyledim, gizli gizli de söyledim.

(Nuh 9)

Kadri Çelik Meali:

“Sonra onlara açıktan açığa ve gizliden gizliye bildirdim.”

(Nuh 9)

Mahmut Kısa Meali:

“Ayrıca, kimi zaman onlara hakkı açıkça ilan ettim, bazen de, rencide olmasınlar diye onlarla özel olarak, gizlice konuştum.”

(Nuh 9)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(8-9) Nuh: " Sonra onları yüksek sesle çağırdım"," Onlara açıktan da, gizli gizli de dedim"

(Nuh 9)

Mehmet Türk Meali:

“(Hatta) sonra (davetimi) onlara açıktan açığa, gizliden gizliye (defalarca) söyledim.”

(Nuh 9)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Sonra kendilerine (her şeyi) açıkça söyledim. Onları gizlice (de) çağırdım.”

(Nuh 9)

Muhammed Esed Meali:

onlara açıktan tebliğde bulundum; (ayrıca) onlarla gizlice, özel olarak da konuştum;

(Nuh 9)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Üstelik onlarla hem açıktan açığa, hem de gizliden gizliye görüşmeler de yaptım."

(Nuh 9)

Mustafa Çavdar Meali:

Gün oldu yüksek sesle çağırdım, gün oldu gizli gizli anlattım.

Bknz: (23/32) - (35/24)

(Nuh 9)

Mustafa Çevik Meali:

8-20 Ben onları gerek açıkça gerekse gizlice her yolu deneyerek davet ettim ve onlara şöyle seslendim: “Şirk ve küfür nizamıyla yaşamaktan tevbe ederek vazgeçer. Allah’ın davetine yönelirseniz O’nun şefkat, merhamet ve bağışlamasına nail olursunuz, gökten de üzerinize bolluk ve bereket yağmurları yağdırır, mal, mülk, evlatlar, bağlar, bahçeler bahşeder. Ey kavmim! Size ne oluyor da bunca nimeti sizler için yaratan Allah’ı görmezden geliyor, O’nun ilmini ve kudretini takdir etmiyorsunuz? Oysa Allah sizi çeşitli evrelerden geçirerek en güzel biçimde yaratmıştır. Allah’ın yedi kat göğü, gökteki ışık ve ısı kaynağı olarak güneşi, onun ışığını yansıtan ayı ve onları birbirleriyle uyumlu yaratışını, kurmuş olduğu nizamını görüp de hiç düşünmez misiniz? Allah sizi tıpkı bitkiler gibi topraktan yarattı, sonra da öldürüp, tekrar toprağa döndürecek ve zamanı gelince de yeniden diriltecektir. Rabbimiz yeryüzünü sayısız nimetlerle donatıp, bir sergi gibi sizin istifadenize sundu, orada gezip dolaşmanız içinde geniş vadiler, yollar yarattı.”

(Nuh 9)

Mustafa İslamoğlu Meali:

gün oldu hem (davetimi) kendilerine ilan ettim, bir de gizliden gizliye davet ettim;

(Nuh 9)

Osman Okur Meali:

"Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim."

(Nuh 9)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Sonra şüphesiz ki, ben onlar için ilan ettim ve onlara gizliden gizliye de bildirdim.

(Nuh 9)

Ömer Öngüt Meali:

"Üstelik onlarla hem açıktan açığa, hem de gizliden gizliye görüşmeler de yaptım. "

(Nuh 9)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Onlarla hem açıkça konuştum, hem de gizlice.

(Nuh 9)

Sadık Türkmen Meali:

Sonra onlara, hem ilân ederek/açıktan söyledim/tebliğde bulundum, hem de herbirine ayrı ayrı söyledim.

(Nuh 9)

Seyyid Kutub Meali:

Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim.

(Nuh 9)

Suat Yıldırım Meali:

Daha sonra onları gah açıkça çağırdım, gah iyice gizli bir davet yönelttim, her türlü yolu denedim.

(Nuh 9)

Süleyman Ateş Meali:

"Sonra onlara açıktan söyledim, gizli gizli söyledim:

(Nuh 9)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Daha sonra haykırdım, gizli gizli söylediğim de oldu.

(Nuh 9)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(5-10) Bir süre sonra, Nuh: "Rabbim! Ben kavmime gece gündüz çağrıda bulundum; ama bu çağrım onları Sen'den daha fazla uzaklaştırdı. Onları Sen'in rahmetine sığınmaya her çağırdığımda, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini kafalarına çektiler, inatlaştılar ve büyüklük tasladılar. Doğrusu ben onları açıkça çağırdım; onlarla genel olarak da, özel olarak da konuştum. 'Rabbinizden bağışlanma dileyin, çünkü O, çok bağışlayıcıdır.

(Nuh 9)

Şaban Piriş Meali:

Sonra onlara açıktan açığa da; gizli gizli de söyledim.

(Nuh 9)

Talat Koçyiğit Meali:

"Sonra onlara davetimi ilân etlim; gizli olarak da söyledim."

(Nuh 9)

Tefhimul Kuran Meali:

«Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.»

(Nuh 9)

Ümit Şimşek Meali:

“Sonra hem açıkça, hem de gizliden gizliye çağırdım.

(Nuh 9)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım."

(Nuh 9)