Mustafa Çavdar Meali okuyorsunuz,
Değiştirmek için :
Biz Nuh’u kavmine, başlarına acıklı bir azap gelmeden önce uyarması için elçi olarak göndermiştik
Nuh onlara şöyle dedi:
Ey kavmim! Ben, sizi açıkça uyarmak için Allah tarafından gönderilmiş bir uyarıcıyım.
Yalnızca Allah’a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının ve bana uyun ki.
Allah da günahlarınızı bağışlasın ve belirlenmiş süreye kadar sizi ertelesin. Zira Allah’ın belirlediği süre gelince asla ertelenmez, keşke bunu bilmiş olsanız.
Sonunda Nuh Allah’a şöyle arzuhal etti: -Rabbim, ben kavmimi gece gündüz demeden senin dinine çağırdım.
Lakin benim çağrım onları uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramadı.
Öyle ki onları ne zaman senin bağışlamana çağırdıysam, duymamak için parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler/mevki ve makamlarına sığındılar, böylece hakka karşı direndiler; kibirlendikçe kibirlendiler.
Gün oldu onları tevhide açık açık davet ettim.
Gün oldu yüksek sesle çağırdım, gün oldu gizli gizli anlattım.
Onlara dedim ki:
– Gelin Rabbinizden bağışlanma dileyin. Çünkü O çok bağışlayıcıdır.
Böylece O da size gökten bol bol yağmur yağdırsın.
Mal-mülk ve evlatlar versin ve size daha nice bağlar-bahçeler lütfetsin ve ırmaklar akıtsın.
Hem size ne oluyor da Allah’ın büyüklüğünü takdir etmiyorsunuz?
Oysa O, sizi çeşitli evrelerden geçirerek yarattı.
(15-16) O’nun yedi kat göğü nasıl bir uyum içinde yarattığını, orada ayı ışık yansıtıcı bir nur, güneşi de ışık kaynağı yaptığını görmüyor musunuz?
(15-16) O’nun yedi kat göğü nasıl bir uyum içinde yarattığını, orada ayı ışık yansıtıcı bir nur, güneşi de ışık kaynağı yaptığını görmüyor musunuz?
Allah sizi, tıpkı bitkiler gibi topraktaki unsurlardan meydana getirdi.
Sonra sizi oraya döndürecek ve sizi oradan tekrar çıkaracak.
Allah yeryüzünü sizin yaşamanız için ayaklarınızın altına serdi.
Gezip dolaşmanız için yollar ve vadiler oluşturdu.
Nuh devamla dedi ki:
– Rabbim, onlar bana başkaldırdılar. Malı ve evladı kendilerini hüsrana sürüklemekten başka işe yaramayanlara uydular.
– Üstelik bana akıl almaz tuzaklar kurdular.
– Onlar halka:
– İlahlarınızı sakın terk etmeyin; hele Vedd’i, Suvâ’ı, Yeğûs’u, Yeûk’u ve Nesr’i asla bırakmayın, dediler.
– Böylece halkın çoğunu yoldan saptırdılar. Rabbim sen de bu yanlışta ısrar eden zalimlerin azaplarını artır!
Sonunda işledikleri günahları sebebiyle boğulup gittiler ve cehennemi boyladılar. Kendilerini Allah’ın azabından kurtaracak hiçbir yardımcı da bulamadılar.
Sonunda Nuh duasını şöyle bitirdi:
– Rabbim, bu topraklarda gezip dolaşan bir tek kâfir dahi bırakma!
Eğer bırakırsan, onlar senin kullarını yoldan çıkarırlar ve bu topraklarda azgın ve kâfir bir nesil yetiştirirler.
Ey Rabbim, beni, anamı, babamı ve haneme mümin olarak giren erkekleri ve kadınları bağışla. Yanlışta ısrar eden zalimlerin ise sadece yıkımını artır!
Mustafa Çavdar Meali okuyorsunuz,
Değiştirmek için :