24. Nur Suresi / 47.ayet

Kimileri “Allah’a ve mesajlarını tebliğ eden elçisine inanıp itaat ettik” diyorlar; sonra da bunlardan bir grup sözlerinden dönüyorlar İşte bunlar mümin değiller.

Bknz: (2/75)»(2/76)(5/61)»(5/62)(24/48)»(24/52)

Mustafa Çavdar Meali

Nur 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve derler ki: İnandık Allah'a ve Peygambere ve itaat ettik, sonra da onların bir kısmı bu sözün ardından yüz çevirir ve onlar inanmış kişiler değildir.

(Nur 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlar (bazı insanlar) : “Allah'a ve elçisine iman ettik ve itaat ettik” derler, (ama) sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirirler. Bunlar iman etmiş değildirler.

(Nur 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çünkü nice insanlar, Allah'a ve Rasûlü'ne inandık, itaat ettik derler de, sonra onlardan bir kısmı, bu sözlerine rağmen, doğru yoldan geri dönerler. İşte böyleleri hiçbir zaman, gerçek mü'minler değillerdir.

(Nur 47)

Adem Uğur Meali:

(Bazı insanlar:) "Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik" diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Ahmet Hulusi Meali:

"Esma'sıyla hakikatimiz olan Allah'a ve Bir-Rasul'e (Rasulü olarak hükmüne) iman ettik, itaat ettik" diyorlar; ama onlardan bir grup bunu dedikten sonra geri dönüyor! Onlar imanlı değillerdir!

(Nur 47)

Ahmet Tekin Meali:

Bir de: “Allah'a ve ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulüne iman ettik, Kur'ân'a, sünnetine ve devletine bağlıyız, itaat ediyoruz” diyorlar, sonra da, ardından, içlerinden bir grup Rasulullah'ın verdiği kararlardan yüz çeviriyor, güç ve iktidarlarını kullanarak halkı istedikleri istikamette yönlendiriyorlar. İşte bunlar, Allah'ın Rasulünün verdiği hükmü kabul etmeyenler mü'min değildirler.*

(Nur 47)

Ahmet Varol Meali

"Allah'a ve Peygamber'e iman ettik ve itaat ettik" diyorlar sonra bunun ardından onlardan bir grup yüz çeviriyor. İşte bunlar mü'min değildirler.*

(Nur 47)

Ali Bulaç Meali:

Onlar derler ki: "Allah'a ve elçisine iman ettik ve itaat ettik" sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirir. Bunlar iman etmiş değildirler.

(Nur 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de münafıklar: “-Allah'a ve Rasûlüne inandık ve itaat ettik.” diyorlar da, sonra bunun arkasından bir zümresi yüz çeviriyor. Bunlar, (kalbleriyle inanmış) müminler değillerdir.

(Nur 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Allah'a ve elçiye inandık ve boyun eğdik!" derler. Sonra, bunun ardından, onların arasından bir küme yine döner. İşte onlar, zaten inanmış değildir.

(Nur 47)

Ali Ünal Meali:

Bazıları da var ki, “Allah’a da inandık Rasûl’e de ve itaatta da kararlıyız.” diyorlar. Sonra da içlerinden bir kısmı gerisin geri dönüveriyor (sözleri davranışlarını, davranışları sözlerini tasdik etmiyor). Böyleleri, mü’min değildirler.

(Nur 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Allah’a ve Resulüne inandık ve itaat ettik” derler. Sonra onlardan bir grup, bunun ardından sırt çevirir. İşte onlar, mümin olmaya layık ve ehil değiller.*

(Nur 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Onlar "Allah'a ve peygambere inandık, itaat ettik" derler; ondan sonra bir kısmı yüz çevirir. İşte bunlar inanmamışlardır. Aralarında hüküm vermek üzere Allah'a ve Peygamberine çağrıldıkları zaman, birkısmı hemen yüz çevirir.

(Nur 47)

Bekir Sadak Meali:

Munafiklar: «Allah'a ve Peygamber'e inandik, itaat ettik» derler; sonra da bir takimi yuz cevirirler. Iste bunlar inanmis degillerdir.

(Nur 47)

Besim Atalay Meali:

Onlar: «Allaha da, peygambere de, hem inandık, hem de başeğdik !» derler, böyle dedikten sonra; içlerinden bir bölüğü yüz döner, bunlar inanlı değil

(Nur 47)

Celal Yıldırım Meali:

İkiyüzlü dönekler, «biz Allah'a ve Peygamber'e imân edip buyruklarına başeğdik» derler. Sonra bunun ardından onlardan bir kısmı yüzçevirirler. îşte bunlar (gerçek) mü'minler değillerdir.

(Nur 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Öyleleri vardır ki:) “Allah'a ve peygambere inandık ve direktiflerine uymayı kabul ettik” derler. Fakat bazıları bu sözlerinden sonra sırt çevirirler. İşte onlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Münafıklar: "Allah'a ve Peygamber'e inandık, itaat ettik" derler; sonra da bir takımı yüz çevirirler. İşte bunlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Münafıklar), "Allah'a ve peygambere inandık ve itaat ettik" derler. Sonra da onların bir kısmı bunun ardından yüz çevirirler. Halbuki onlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Diyanet Vakfı Meali:

(Bazı insanlar:) «Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik» diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir.  *

(Nur 47)

Edip Yüksel Meali:

'ALLAH'a ve elçiye inandık ve itaat ettik,' derler. Fakat sonra, bunun ardından, onlardan bir grup yüz çevirir; bunlar inanmış değildir.

(Nur 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir de Allaha ve Resulüne inandık ve itaat ettik diyorlar da sonra bunun arkasından yan çiziyorlar, bunlar mü'min değillerdir

(Nur 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de: "Allah'a ve peygamberine inandık ve itaat ettik." diyorlar. Sonra onlardan bir kısmı bunun arkasından yan çiziyorlar. Onlar mü'min değillerdir.

(Nur 47)

Erhan Aktaş Meali:

"Allah'a ve Rasul'e iman ettik ve tabi olduk." diyorlar. Sonra da onların bir kısmı yan çiziyor. Bunlar, iman etmiş değillerdir.

(Nur 47)

Gültekin Onan Meali:

Onlar derler ki: "Tanrı'ya ve elçisine inandık ve itaat ettik". Sonra bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirir. Bunlar inançlı değildirler.

(Nur 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve onlar, “Allah'a ve Elçi'ye inandık ve itaat ettik” diyorlar. Sonra da onlardan bir grup, arkasından geri duruyorlar ve bunlar, mü’minler değildir.

(Nur 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Allah’a ve Resûl’e iman ve itaat ettik.” derler. Sonra onlardan bir grup (bu sözlerinin) ardından yüz çevirir. Bunlar mümin değillerdir.

(Nur 47)

Harun Yıldırım Meali:

(Bazı insanlar:) "Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik" diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Hasan Basri Çantay:

(Münafıklar): "Allaha da, peygambere de inandık, itaat etdik" derler de sonra bunun arkasından içlerinden bir zümre yüz çevirirler. Bunlar mü'min adamlar değildir.

(Nur 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Münâfıklar:) “Allah'a ve peygambere inandık ve itâat ettik!” diyorlar. Sonra da içlerinden bir tâife bunun ardından yüz çeviriyor. İşte bunlar, mü'min kimseler değildirler.

(Nur 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Allah'a ve Elçiye inandık, itaat ettik" diyorlar Dahası onlardan bir grup, bundan sonra yüz çeviriyor. Onlar, kesinlikle inançlı değildir!

(Nur 47)

Hüseyin Atay Meali:

"Allah'a ve Elçiye inandık, boyun eğdik" derler; ondan sonra birtakımı yüz çevirir. İşte bunlar inanmamışlardır.

(Nur 47)

İbni Kesir Meali:

Allah'a da Peygambere de inandık ve itaat ettik, derler. Sonra da bunun ardından bir takımı yüz çevirir. Bunlar inanmış kimseler değillerdir.

(Nur 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

(İnsanlardan) Allah'a ve Resulüne inandık, itaat ettik diyenler var. Sonra, onlardan bir gurup bu sözlerin arkasından, inanmadıkları için, (Allah'ın hükümlerine) sırtlarını dönerler.

(Nur 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve: “Allah’a ve resûle îmân ettik ve itaat ettik.” derler. Sonra da onların bir kısmı bundan sonra döner. Ve işte onlar, mü’min değillerdir.

(Nur 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Derler: «Allah'a da, elçisine de inandık, boyun eğdik.» Sonra bunun ardı sıra içlerinden bir takımları yüz çevirirler. Bunlar inanan kimseler değildirler.

(Nur 47)

Kadri Çelik Meali:

Onlar derler ki: “Allah'a ve Resule iman ettik ve itaat ettik.” Sonra da bunun ardından onlardan bir grup yüz çevirir. Bunlar iman etmiş değildirler.

(Nur 47)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar inananlarla karşılaştıkları zaman, “Biz de Allah’a ve Elçisine iman ediyor, Allah’ın hükümlerine yürekten itaat ediyoruz!” derler fakat içlerinden bir kısmı, bütün bunlardan sonra yine de verdikleri sözden döner, ilk fırsatta itaatten yüz çevirirler. Çünkü onlar, gerçekte hiçbir zaman inanmış değiller. Öyle ki:

(Nur 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nasıl da onlardan bir kısmı: "Allah ve Resulüne iman ettik biz" derler Üzerinden çok geçmeden, sözlerinden yüz çevirirler. Onlar iman etmemişlerdir

(Nur 47)

Mehmet Türk Meali:

Onlar: “Hem Allah’a hem de Peygambere îman ve itaat ettik.” derler, sonra da bunun ardından içlerinden bir grup (îman ve itaatten) yan çizer.1 İşte bunlar (gerçekten) îman2 etmemişlerdir.*

(Nur 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, Allah’a ve Peygamber’e inandık ve itaat ettik, derler. Sonra (da) aralarından bir topluluk bunun akabinde (verdiği sözden) döner. Bunlar, asla mümin değildirler.

(Nur 47)

Muhammed Esed Meali:

Çünkü, (niceleri) "Allah'a ve Rasul'e inandık, itaat ettik!" derler de, sonra onlardan bir kısmı, bu (sözlerine) rağmen, (doğru yoldan) geri dönerler; işte böyleleri hiçbir zaman (gerçek) müminler değillerdir.

(Nur 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Allah'a ve elçisine inandık ve boyun eğdik," diyorlar; sonra da içlerinden bir bölümü yüz çeviriyor. İşte onlar inanmış kimseler değillerdir.

(Nur 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Kimileri “Allah’a ve mesajlarını tebliğ eden elçisine inanıp itaat ettik” diyorlar; sonra da bunlardan bir grup sözlerinden dönüyorlar İşte bunlar mümin değiller.

Bknz: (2/75)»(2/76) - (5/61)»(5/62) - (24/48)»(24/52)

(Nur 47)

Mustafa Çevik Meali:

47-50 İnsanlardan bir kısmı davet edildikleri yaratılış sebepleri olan hayat nizamına iman ettik demelerine rağmen, sonra da sözlerinden dönerler, bunlar aslında yürekten inanmış geçek mü’minler değildir. Bunlar, aralarındaki sorunların çözümü için Allah’ın kitabı ile Peygamberinin hükümlerine çağırıldıklarında yüz çevirirler. Şayet dünyevi menfaatlerine uygun bir hüküm verileceğini anlarlarsa çağırıldıklarına gelirler. Anlaşılan o ki, bunların kalplerinde hastalık var. O yüzden Allah’ın ve Peygamber’in kendilerine haksızlık edeceğinden şüphe edip korkuyorlar. Aslında onlar bu tutumlarıyla kendi kendilerine haksızlık ediyorlar.

(Nur 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ama birileri "Biz Allah'a ve Rasul'e hem inandık, hem de itaat ettik" derler, sonra da onlardan bir kısmı bunca (taahhüdün) ardından sözlerinden geri dönerler: şu halde bu gibiler gerçek mü'min değildirler.

(Nur 47)

Osman Okur Meali:

(Öyleleri vardır ki: "Allah'a ve Rasul'e inandık, itaat ettik!" derler de, sonra onlardan bir kısmı, bu (sözlerine) rağmen, (doğru yoldan) geri dönerler; işte böyleleri hiçbir zaman (gerçek) müminler değillerdir.

(Nur 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve derler ki: «Allah'a ve Peygambere inandık ve itaat ettik.» Bundan sonra onlardan bir tâife yüz çevirirler ve onlar imân etmiş kimseler değildirler.

(Nur 47)

Ömer Öngüt Meali:

“Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik. ” derler. Sonra da içlerinden bir kısmı yüz çevirirler. İşte bunlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Allah’a ve Elçisine inandık, itaat ettik” diyorlar, sonra da içlerinden bir takımı hemen yan çiziyor. İnanmış değil bunlar!

(Nur 47)

Sadık Türkmen Meali:

(MÜNAFIKLAR); “Allah’a ve Rasûl’e inandık ve itaat ettik” derler. Sonra da onların bir kısmı bunun ardından yüz çevirirler. Halbuki onlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Seyyid Kutub Meali:

Bazı kimseler «Allah'a ve Peygamber'e inandık ve direktiflerine uymayı kabul ettik» derler. Fakat bazıları bu sözlerinden sonra sırt çevirirler. Bunlar mü'min değildirler.

(Nur 47)

Suat Yıldırım Meali:

Çünkü niceleri: "Biz Allah'a ve Resulüne inandık ve itaat ettik" derler de sonra onlardan bir kısmı, buna rağmen geri dönerler. İşte bunlar mümin değildirler.

(Nur 47)

Süleyman Ateş Meali:

"Allah'a ve Elçiye inandık ve ita'at ettik," diyorlar. Sonra onlardan bir grup, bunun ardından dönüyor. Bunlar inanmış değillerdir.

(Nur 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kimileri, "Allah'a ve elçisine inandık ve boyun eğdik" derler. Sonra bunun arkasından onlardan bir takımı yüz çevirir. Onlar mümin değillerdir.

(Nur 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Allah'a ve elçisine inanıp, dediğine uyduk" dedikleri halde, bir kısmı hakikatten yüz çevirdi. Onlar zaten iman etmemişti.

(Nur 47)

Şaban Piriş Meali:

-Allah'a ve peygamberine iman ettik, itaat ettik, diyorlar; sonra bunlardan bir grup, böyle söylemesine rağmen yüz çeviriyor. Bunlar, mümin değillerdir.

(Nur 47)

Talat Koçyiğit Meali:

(Bir takım kimseler) "Allah'a ve Peygambere îman ve itaat ettik" derler; sonra da onlardan bir gurup, bunun ardından yüz çevirir. Bunlar mü'min değillerdir.

(Nur 47)

Tefhimul Kuran Meali:

Onlar derler ki: «Allah'a ve Resule iman ettik ve itaat ettik» sonra da bunun ardından onlardan bir grup sırt çevirir. Bunlar iman etmiş değildirler.

(Nur 47)

Ümit Şimşek Meali:

“Allah'a ve Peygambere inandık ve itaat ettik” diyorlar; sonra da içlerinden bir kısmı yüz çeviriyor. İşte onlar mü'min değillerdir.

(Nur 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Allah'a ve o resule inandık, boyun eğdik." diyorlar, sonra da içlerinden bir fırka bunun hemen ardından yüz çeviriyor. Bunlar, inanmış insanlar değiller.

(Nur 47)