55. Rahman Suresi / 56.ayet

O cennetlerde bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, onlardan önce hiç bir insan ve cinin dokunmadığı eşler vardır.

Bknz: (2/25)(56/22)»(56/37)

Mustafa Çavdar Meali

Rahman 56 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

O cennetlerde, gözlerini, eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce ne bir insan tarafından dokunulmuş, ne bir cin tarafından dokunulmuş eşler var.

(Rahman 56)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Orada (aşk ve sadakat) bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş, (güzellik ve tazelikleri gönül okşayan öyle) kadınlar vardır ki, daha önce kendilerine ne bir insan ne de bir cinn dokunmuş değildir. (Sürekli temiz ve bâkire kalacaklardır.)

(Rahman 56)

Abdullah Parlıyan Meali:

O cennetlerde gözlerini eşlerinden ayırmayan ve eşlerinden önce kendilerine ne insan, ne cin dokunmamış eşler vardır.

(Rahman 56)

Adem Uğur Meali:

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Ahmet Hulusi Meali:

Onlarda eşlerinden başkasını görmeyenler (yapılar) vardır ki, daha önce kendilerini ne ins ne de cann (cin türü) dokunup (beşeri - şeytani fikir ve duygularla) kirletmiştir!

(Rahman 56)

Ahmet Tekin Meali:

Orada süzgün bakışlı, alımlı, hasretlik çekmiş gibi, gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş, çılgınca seven güzeller var ki, eşlerinden önce, onlara insan ve cin eli değmemiştir.

(Rahman 56)

Ahmet Varol Meali

Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine dikmiş güzeller vardır ki, onlardan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Ali Bulaç Meali:

Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O cennetlerde, gözlerini kocalarından başkasına çevirmiyen hanımlar vardır ki, bu kocalarından önce, kendilerine ne bir insan dokunmuştur, ne de bir cin?!

(Rahman 56)

Ali Rıza Sefa Meali:

Orada, daha önce, ne insan ne de cin tarafından dokunulmamış yumuşak bakışlı eşler vardır.

(Rahman 56)

Ali Ünal Meali:

Yine o iki cennette, gözleri eşlerinden başkasını görmeyen öyle güzeller vardır ki, onlara daha önce ne bir insan eli değmiştir, ne de cin.

(Rahman 56)

Bahaeddin Sağlam Meali:

56, 57. O iki Cennette, kocalarından başka herkesten gözlerini saklı tutan, kocalarından evvel hiçbir insan ve cin ile yatmayan hanımlar vardır. Madem böyledir, ey insanlar ve cinler! Rabbinizin hangi yüce nimetini inkâr edeceksiniz?

(Rahman 56)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Orada, gözlerini eşlerinden ayırmayan, kendilerinden önce ne insan ne de cin dokunmuş eşler olacaktır. Şimdi, Rabbinizin cennet güzelliklerini nasıl inkar edebilirsiniz? Onlar sanki yakut ve mercan gibidirler. Şimdi, Rabbinizin cennet güzelliklerini nasıl inkar edebilirsiniz?

(Rahman 56)

Bekir Sadak Meali:

Orada, bakislarini yalniz eslerine cevirmis, daha once ne insan ve ne de cinlerin dokunmus oldugu esler vardir.?

(Rahman 56)

Besim Atalay Meali:

Oralarda, onlardan önce ne bir insanın, ne de bir cinin dokunduğu güzel gözlüler vardır

(Rahman 56)

Celal Yıldırım Meali:

Cennetlerde gözlerini sadece kendi eşlerine çevirmiş, daha önce kendilerine ne insan, ne de cin dokunmamış zevceler vardır.

(Rahman 56)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O cennetlerde gözleri efendilerinden başkasını görmeyen, daha önce cin ve insanlardan hiç kimsenin dokunmadığı tatlı bakışlı dilberler (hizmetçi kızlar) vardır.

(Rahman 56)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Orada, bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin dokunmuş olduğu eşler vardır.

(Rahman 56)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Diyanet Vakfı Meali:

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Edip Yüksel Meali:

Oralarda, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış, bakışlarını dikmiş eşler vardır.

(Rahman 56)

Elmalılı Orjinal Meali:

O Cennetlerde öyle kasıratü't-tarf dilberler, ki dokunmamıştır onlara onlardan evvel İns-ü Cann.

(Rahman 56)

Elmalılı Yeni Meali:

O cennetlerde önlerine bakan öyle dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmamıştır;

(Rahman 56)

Erhan Aktaş Meali:

Onlarda daha önce ins[1] ve cinnin[1] dokunmadığı, bakışlarını başkasından çekmiş eşler vardır.

1)Bilinen bilinmeyen, tanınan tanınmayan, hiç kimsenin. "İns ve cin" bir terkiptir. Ve "hiç kimse", "hiçbir şey" anlamını ifade etmektedir. Diğer bir deyimle "ne var, ne yok" her şeyi içine alan bir anlama sahiptir. Buradaki cin sözcüğü, "görünmez olan, dumansız ateşten yaratılmış varlık" anlamındaki cin değildir.

(Rahman 56)

Gültekin Onan Meali:

Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Hakkı Yılmaz Meali:

Oralarda, daha önce bildik, bilmedik, geçmiş, gelecek hiç kimse tarafından dokunulmamış; el ve göz değmemiş, bakışlarını dikenler vardır.

(Rahman 56)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(İki cennette de) bakışları, yalnızca eşlerinin üzerinde (olan) kadınlar vardır. Onlara (kocalarından önce) ne bir insan ne de cin dokunmuştur.

(Rahman 56)

Harun Yıldırım Meali:

O ikisinde de bunlardan evvel ne bir insanın ne de bir cinnin asla dokunmadığı gözlerini yalnız eşlerine dikmişler vardır.

(Rahman 56)

Hasan Basri Çantay:

Oralarda gözünü yalınız zevcelerine hasretmiş (öyle dilber) ler vardır ki bunlardan evvel ne bir insan, ne bir cin asla kendilerine dokunmamışdır.

(Rahman 56)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlarda (kocalarından) başkasına bakmayan kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmuştur!

(Rahman 56)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(56-57) Onun içinde, onlardan önce herhangi bir insan ve cin hiç temas etmemiş, göz kapağının koruyucuları [İffetli kadınlar] vardır.¹ O halde, ikiniz RAB'binizin üstün nimetlerinin hangisini yalanlıyorsunuz?

(Rahman 56)

Hüseyin Atay Meali:

56-57 Oralarda, daha önce insanların da cinlerin de dokunmamış olduğu, bakışını kısanlar vardır. Öyleyken, Rabbinizin iyiliklerinden hangisini yalanlarsınız?

(Rahman 56)

İbni Kesir Meali:

Oralarda bakışlarını yalnız eşlerine çevirmişler vardır ki, daha önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cinn dokunmuştur.

(Rahman 56)

İlyas Yorulmaz Meali:

Cennete girenlerden önce, bilinen veya bilinmeyen birilerinin dokunmadığı hoş bakışlı hizmetçiler var.

(Rahman 56)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlarda (iki cennette de) bakışlarını (yalnız eşlerine) hasreten eşler vardır. Kendilerine onlardan önce insan ve cin dokunmamıştır.

(Rahman 56)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O cennetlerde gözlerini eşlerine diken öyle kadınlar vardır ki bundan önce onlara ne bir insan ne de bir cin eli sürülmemiştir.

(Rahman 56)

Kadri Çelik Meali:

Orada, bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin asla dokunmadığı eşler vardır.

(Rahman 56)

Mahmut Kısa Meali:

Bu iki bahçeden başka, onlara daha nice bahçeler verilecek. Bunların içinde, gözleri eşlerinden başkasını görmeyen öyle tatlı bakışlı güzeller vardır ki, daha önce ne bir insan eli değmiştir onlara, ne de bir cin. Çünkü Allah, cennet kadınlarını, oraya lâyık üstün özelliklerle yaratmış ve Cennette, tertemiz, taptaze bir hâlde eşlerine hazırlamıştır. Hurilere eşlerinden önce ne bir insan ne de bir cin, hiçbir kimsenin eli bile değmemiştir.

(Rahman 56)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Aşikarane gözlerini sadece eşlerine dikmiş, ne cin ne insan dokunmuş güzeller var.

(Rahman 56)

Mehmet Türk Meali:

O cennetlerde, 1güzel gözleri eşlerinden başkasını görmeyen ve onlardan önce kendilerine hiç bir insanın ve cinin dokunmadığı eşler2 vardır.*

(Rahman 56)

Muhammed Celal Şems Meali:

Orada gözlerini yere indirmiş hanımlar olacak. İnsanlar ve cinlerden hiçbiri (Cennetlikler’den) önce kendilerine dokunmamıştır.

(Rahman 56)

Muhammed Esed Meali:

Bu (bahçe)lerde, ne insanın ne de görünmez bir varlığın daha önce hiç dokunmadığı yumuşak bakışlı eşler bulunacak.

(Rahman 56)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O cennetlerde, daha önce ne bir insan ne de bir cin tarafından dokunulmamış ve bakışlarını yalnızca eşlerine yöneltmiş güzeller vardır.

(Rahman 56)

Mustafa Çavdar Meali:

O cennetlerde bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, onlardan önce hiç bir insan ve cinin dokunmadığı eşler vardır.

Bknz: (2/25) - (56/22)»(56/37)

(Rahman 56)

Mustafa Çevik Meali:

54-59 Bu cennetlere girmeye layık görülenler, orada kumaşı ipekle atlastan oluşan minderlere kurulacak ve cennet ağaçlarının çeşit çeşit meyvelerinden yiyecekler. Rabbinizin dünya hayatınızda sizi davet ettiği hayat tarzına sırtınızı dönerek cennet nimetlerinden nasıl kendinizi mahrum edersiniz? O cennetlerde daha önce kendilerine ne bir insan ne de cin elinin değmediği, eşinden başkasını gözü görmeyen, huyu güzel kendi güzel, inci, mercan gibi korunmuş eşler de olacak. Allah, işte böylesi nimetlere kavuşturmak için sizleri İslâm nizam ve ahlakını yaşamaya çağırıyor. Bu davete sırtınızı dönüp, cennet nimetlerinden nasıl vazgeçersiniz?

(Rahman 56)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bu (cennetlerde), daha önce ne insanların ne de cinlerin asla ellerinin değmediği gözü dışarıda olmayan eşler olacak:

(Rahman 56)

Osman Okur Meali:

Orada, bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, daha önce ne insan ve ne de cinlerin dokunmuş olduğu eşler vardır.?

(Rahman 56)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O cennetlerde nazarlarını (yalnız kendi kocalarına) hasretmiş kadınlar vardır ki, kendilerine onlardan önce ne bir insan ve ne de bir cin dokunmamıştır.

(Rahman 56)

Ömer Öngüt Meali:

O cennetlerde bakışlarını yalnız erkeklerine çevirmiş eşler vardır. Bu kocalarından önce, kendilerine ne insan ne cin dokunmamıştır.

(Rahman 56)

Ömer Sevinçgül Meali:

Eşler vardır, gözlerini yalnız eşlerine çevirirler. Bunlardan önce ne cin dokundu onlara, ne de insan,

(Rahman 56)

Sadık Türkmen Meali:

Oralarda gözlerini yalnız kendilerine dikmiş, iri gözlü eşler vardır. Onlara daha önce ne bir insan, ne de bir cin dokunmamıştır.

(Rahman 56)

Seyyid Kutub Meali:

Bu konutlarda gözleri erkeklerinden başkasını görmeyen, daha önce ne insan ve ne de cin kökenli bir erkeğin, el değdirmediği eşler vardır.

(Rahman 56)

Suat Yıldırım Meali:

O cennetlerde gözleri eşlerinden başkasını görmeyen, tatlı bakışlı öyle güzeller vardır ki, daha önce cin ve insanlardan hiç kimse kendilerine dokunmamıştır.

(Rahman 56)

Süleyman Ateş Meali:

Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.

(Rahman 56)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bahçelerde, gözlerini onlardan ayırmayan hizmetçi kızlar (huriler) vardır. Bunlardan önce onlara ne bir insan ne de cin eli değmiştir[1].

1)Cinsellikle ilgili herhangi bir bilgi ve tecrübeleri olmadığı vurgulanıyor. Diğer bir ifade ile cenentteki huriler hem kadın hem de erkek müminlerin emrine verilen ve sadece hizmet yapan varlıklar. Cinsellik gibi konuların akıllarından bile geçmeyeceği ifade edilmiş oluyor.

(Rahman 56)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Orada, daha önce kimsenin dokunmadığı, sadece eşlerine bakan güzeller olacak.

(Rahman 56)

Şaban Piriş Meali:

O cennetlerde bakışlarını yalnız eşlerine çevirmiş, onlardan önce hiçbir insan ve cinin dokunmadığı eşler vardır.

(Rahman 56)

Talat Koçyiğit Meali:

O cennetlerde bakışlarını yalnız kocalarına çeviren, onlardan önce hiçbir insan ve cinnin dokunmadığı kadınlar vardır.

(Rahman 56)

Tefhimul Kuran Meali:

Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş (öyle) kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne de bir cin dokunmamıştır.

(Rahman 56)

Ümit Şimşek Meali:

O Cennetlerde, bakışlarını kendilerine çevirmiş güzeller vardır ki, daha önce onlara ne bir insan, ne de bir cin eli değmemiştir.

(Rahman 56)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.

(Rahman 56)