Bilin ki Riba/faiz ismi altında insanların mallarından daha fazlasını alırım diye mallarınızı veriyor ve haksız kazanç elde ediyorsunuz ama Allah katında asla artmaz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için zekât verenler var ya işte onlar Allah katında ödüllerini kat be kat artıranlardır.
30. Rum Suresi / 39.ayet
Rum 39 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Halkın malı artsın diye faize ait verdiğiniz şeyler, Allah katında artmaz; Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekat artar ve sevaplarını katkat arttıranlar, onlardır.
(Rum 39)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye (banka şubelerinden ve tefecilerden kredi alıp) verdiğiniz faiz Allah katında artmaz (ve hiçbir bereketi olmaz) . Ama Allah’ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekâta gelince, (işte bunu yapanlar gelirlerini) kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Abdullah Parlıyan Meali:
İnsanların malı çoğalsın diye, faize ait verdiğiniz şeyler, Allah katında bir artış sağlamaz. Oysa Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için karşılıksız verdikleriniz, O'nun tarafından bereketlendirilir. İşte bu şekilde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler, ödüllerini kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Adem Uğur Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
(Rum 39)Ahmet Hulusi Meali:
İnsanların, malları artsın amacıyla riba almak üzere verdiğiniz şey, Allah indinde artmaz! Vechullahı isteyerek zekat (tezkiye, saflaştırma) olarak verdiğinize gelince; işte onlar kat kat arttıranların ta kendileridir!
(Rum 39)Ahmet Tekin Meali:
Alınan borç karşılıksız alınmış olmasın, insanların servetlerinde artış sağlansın diye faiz kabilinden verdiğiniz şeyler (hediye v.s.), Allah katında herhangi bir artışa vesile olmaz. Allah'ın rızasını kazanmak için verdiğiniz, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar sevaplarını, mallarını kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Ahmet Varol Meali
İnsanların malları içinde artması için verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekat(a gelince) işte (zekatı verenler ecirlerini) kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Ali Bulaç Meali:
İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
(Rum 39)Ali Fikri Yavuz Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekât ise; işte bunu yapanlar, (dünyada mallarının bereketini, ahirette sevablarını) kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Ali Rıza Sefa Meali:
İnsanların mallarında artış olması için verdiğiniz faiz, Allah'ın katında artmaz. Allah'ın hoşnutluğunu dileyerek verdiğiniz zekat; katlayarak artıranlar, işte onlardır.
(Rum 39)Ali Ünal Meali:
Başkalarına, onların malları içinde çoğalıp da size geri dönsün mülahazasıyla verdiğiniz (hediye, bağış, borç para ve benzeri) şeyler (zahiren artsa bile) Allah katında hiçbir zaman artmayacaktır. Buna karşılık, yalnızca Allah’ı ve rızasını dileyerek zekât (sadaka) kapsamında ne verirseniz, işte (o gerçekten artar ve) verdikleriyle gerçek artış ve kazanç sağlayanlar, böyle yapanlardır.
(Rum 39)Bahaeddin Sağlam Meali:
İnsanların malları içinde, artsın diye faiz için verdiğiniz mallar, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekât ise, işte gerçekten mallarını kat kat arttıranlar onlardır.
(Rum 39)Bayraktar Bayraklı Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını umarak verdiğiniz zekata gelince, işte zekatı veren o kimseler, evet işte onlar sevaplarını ve mallarını kat kat arttıranlardır.
(Rum 39)Bekir Sadak Meali:
Insanlarin mallari icinde artsin diye verdiginiz her hangi bir faiz Allah katinda artmaz; fakat, Allah'in rizasini dileyerek verdiginiz herhangi bir sadaka boyle degildir. Iste onlar sevablarini kat kat artiranlardir.
(Rum 39)Besim Atalay Meali:
Başkasının malı içersinde, üretilmek üzere verdiğimiz bir mal, Allahın katında artmıyacaktır, Allahın hoşnutluğun dileyerek, vermiş olduğunuz zekât, böyle değildir, işte sevapları kat kat olanlar
(Rum 39)Celal Yıldırım Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz Allah yanında artmaz. Allah'ın hoşnudluğunu dileyerek verdiğiniz zekât (böyle değildir). İşte bunlar (zekât verenler onun) karşılığını kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Cemal Külünkoğlu Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekât böyle değildir. Zekât veren kimseler, (dünyada mallarının bereketini, ahirette ise sevaplarını) kat kat arttıranlardır.*
(Rum 39)Diyanet İşleri Eski Meali:
İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz her hangi bir faiz Allah katında artmaz; fakat, Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz herhangi bir sadaka (zekat) böyle değildir. İşte onlar sevablarını kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Diyanet İşleri Yeni Meali:
İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekat verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.
(Rum 39)Diyanet Vakfı Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır. *
(Rum 39)Edip Yüksel Meali:
Halkın malları içinde artması için verdiğiniz tefecilik parası ALLAH'ın yanında artmaz. Ancak, ALLAH'ın rızasını dileyerek verdiğiniz bir zekata gelince, onu verenler yatırımlarını katlarlar.
(Rum 39)Elmalılı Orjinal Meali:
Nasın mallarında nemalansın diye verdiğiniz riba (faiz) Allah yanında nemalanmaz, Allah yüzünü murad ederek verdiğiniz zekat ise katlayanlar işte onlardır
(Rum 39)Elmalılı Yeni Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü dileyerek verdiğiniz zekat ise, katlayanlar (kat kat artıranlar) işte onlardır.
(Rum 39)Erhan Aktaş Meali:
İnsanların mallarında artsın diye ribadan[1] verdiğiniz, Allah'ın katında artmaz[1]. Allah'ın yüzünü[2] dileyerek zekattan[3] verenler, işte bunu yapanlar kat kat arttıranlardır.
1)Ayette yer alan riba sözcüğüne, faiz anlamı vermek doğru değildir. Zira ayette anlatılmak istenen şey şudur: Yardım ederken, Allah'ın rızasını gözetmek yerine; menfaat elde etmek, bir verip iki almak; "Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez." anlayışı ile yardımda bulunmak kınanmaktadır. Ayette; riba, yalın sözcük anlamı olan "büyümek, artmak, çoğalmak, gelişmek" anlamında kullanılmıştır. Ayrıca ayette, riba sözcüğü iki kez yer almaktadır. Çevirisini "artsın diye" yaptığımız sözcük, ayette riba(yerbuve) olarak yer almaktadır. (Daha geniş açıklama için Bakara Suresi, 279. ayetin dipnotuna bakınız.)
2)Allah'ın yüzü, Allah'ın yönü demektir. Diğer bir deyimle "tamamıyla Allah'a yönelme" anlamına gelmektedir.
3)Hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla yardımda bulunanlar.
Gültekin Onan Meali:
İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Tanrı katında artmaz. Ama Tanrı'nın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
(Rum 39)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve insanların malları içinde artsınlar diye ribadan verdikleriniz, Allah yanında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek zekâttan/ vergilerinizden verdikleriniz… İşte o kimseler, kat kat arttıranların ta kendileridir.
(Rum 39)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
İnsanların malları artsın diye alıp verdiğiniz faizler, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını umarak verdiğiniz zekâtlar ise, işte kat kat arttırılacak olanlar bunlardır.
(Rum 39)Harun Yıldırım Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
(Rum 39)Hasan Basri Çantay:
İnsanların mallarında artış olması için faiz (cinsin) den verdiğiniz şey (nakd, mal, sadaka ve saire) Allah katında artmaz. Allahın rızasını dileyerek verdiğiniz zekat ise, sevablarını kat kat artıranlar onlar (onu verenler) dir.
(Rum 39)Hayrat Neşriyat Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Hâlbuki Allah'ın rızâsını isteyerek verdiğiniz herhangi bir zekâta gelince, işte onlar,(sevablarını ve mallarını) gerçekten kat kat artıranlardır.(1)*
(Rum 39)Hubeyb Öndeş Meali: /
İnsanların malların[ın arasın]da artıp yükselmesi için faiz'den verdiğiniz [şeyler], Allah'ın katında artıp yükselmez. Allah'ın yüzünü [kendisini] isteyerek zekattan verdiğiniz [şeylere gelince ise] işte onlar[o zekatı verenler] kat kat arttıranların ta kendileridir.
(Rum 39)Hüseyin Atay Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir artı olan Allah katında artmaz; fakat, Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz herhangi bir zekat ise, işte, onu verenler karşılığını kat kat artıranlardır.
(Rum 39)İbni Kesir Meali:
İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekat ise böyle değildir. İşte onlar; sevablarını kat kat artıranlardır.
(Rum 39)İlyas Yorulmaz Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye faizden verdikleriniz, Allah'ın yanında artmaz. Allah'ın rızasını kazanmak için mallarınızdan, temizlemek için karşılıksız fakirlere verdikleriniz artar. İşte onlara (verdiklerinin karşılığı) kat kat ödenir.
(Rum 39)İskender Ali Mihr Meali:
Ve insanların mallarında artış olsun diye faizden (faiz olarak) verdiğiniz şey (Allah’a ulaşmayı dilemeden yaptığınız zikir), o taktirde Allah’ın katında artmaz (nefsinizin kalbindeki nurları oluşturmaz ve arttırmaz). Allah’ın vechini (Allah’a ulaşmayı) dileyerek verdiğiniz zekât (yaptığınız (zikir)ler); işte böylece kat kat (nefsinizin kalbindeki nurları) artıranlar onlardır.
(Rum 39)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Başkalarının malıyla artsın diye faize yatırdığınız para Allah'ın yanında artmış olmaz. Ancak Allah'ın dileğini elde etmek için verdiğiniz zekât böyle değildir. Mallarını kat kat artıranlar işte bunlardır.
(Rum 39)Kadri Çelik Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek vermekte olduğunuz zekâta gelince, işte (bu amel sahipleri, sevaplarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlardır.
(Rum 39)Mahmut Kısa Meali:
İnsanların ticâret malları içinde artacağını düşünerek verdiğiniz fâizli borç para, —rakamsal olarak artmış gibi görünse de—Allah katındaki ilâhî ölçülere göre hiçbir şekilde artmaz; Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için ekonomik ve sosyal bir kulluk görevi olarak verdiğiniz zekât malları ise, hem toplumsal barış, huzur ve dayanışmayı temin ederek, hem de size Allah’ın hoşnutluğunu ve cennet nîmetlerini kazandırarak tam bir hayır ve bereket kaynağı olur. Evet, fâizden kaçınan ve zekâtlarını güzelce verenler var ya, işte, gerek dünya kazancını, gerekse âhirette alacakları ödüllerini kat kat arttıranlar, bunlardır.
(Rum 39)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Riba (faiz) gibi insanların çoğalsın diye verdikleri Allah katında artmaz. Ama zekatlar Ulu Allah'ın rızasını isteyerek verilenler; işte sevap ve gelirleri kat kat artıranlar bunlardır.
(Rum 39)Mehmet Türk Meali:
İnsanların malları içerisinde artması için verdiğiniz fâiz,1 Allah katında artmaz.2 Ama Allah’ın rızasını kazanmak isteyerek verdiğiniz zekât(a gelince); işte (onu verenler sevaplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.3*
(Rum 39)Muhammed Celal Şems Meali:
İnsanların mallarında çoğalsın diye, faiz (karşılığında) verdiğiniz (para,) Allah Katında çoğalmaz. Allah’ın rızasını kazanmak için zekât olarak verdiğiniz (ise böyle değildir. Allah Katında mallarını) arttıranlar (da,) işte bunlardır. (Kur’an-ı Kerim’e göre fakirlere para vererek faiz almak haram edildiği gibi zenginlerin faiz karşılığında para alarak ticaret yapmaları da haram kılınmıştır. Bazı Müslümanlar zenginlere para vererek onlardan faiz almayı caiz görürler. Aynı şekilde büyük bir şirkete yahut bankaya para yatırarak faiz almakta da bir sakınca görmezler. Bu ayet-i kerime bu gibi faizin de haram olduğunu açıklamaktadır. Yüce Allah (c.c.) gelecekte Müslümanların, faizi caiz bırakmak üzere bazı hilelere başvuracağını ve bankalardaki faizin caiz olduğunu savunacaklarını bildiği için bu ayet-i kerime vasıtasıyla her çeşit faizin yasak olduğunu belirtmiştir.)
(Rum 39)Muhammed Esed Meali:
Ve (unutmayın! Başka) insanların malvarlığı sayesinde, artsın diye faizle verdikleriniz (size) Allah katında bir artış sağlamaz. Oysa, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için karşılıksız verdikleriniz (O'nun tarafından bereketlendirilir,) işte onlar, (bu şekilde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler,) ödüllerini kat kat artıranlardır!
(Rum 39)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
İnsanların malından size artış sağlasın diye tefecilik parası ile verdiğiniz şeyler Allah katında artmaz. Tanrının rızasını gözeterek verdiğiniz, yoksulun hakkı türünden şeylere gelince, işte bunu yapanlar, kat kat arttıranların ta kendileridir.
(Rum 39)Mustafa Çavdar Meali:
Bilin ki Riba/faiz ismi altında insanların mallarından daha fazlasını alırım diye mallarınızı veriyor ve haksız kazanç elde ediyorsunuz ama Allah katında asla artmaz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için zekât verenler var ya işte onlar Allah katında ödüllerini kat be kat artıranlardır.Bknz: (2/275)»(2/280) - (3/130) - (4/161)
(Rum 39)Mustafa Çevik Meali:
Başkalarına verdiklerini, onların mallarından fazlasıyla alırız düşüncesiyle yapılan faizli işlemler ve faizle alınıp da verenin haksız yere elde ettiklerinin Allah nezdinde hiçbir değeri de karşılığı da yoktur. Allah’ın rızasını dileyerek yaptığınız harcamalar ve sadakalarınızın karşılığını O’nun katında kat kat fazlasıyla bulursunuz.
(Rum 39)Mustafa İslamoğlu Meali:
Yine (iyi bilin ki), başka insanların mal varlığı sayesinde artsın diye faiz karşılığı verdikleriniz asla Allah katında size artış sağlamaz. Bir de Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz arındırıcı mali yükümlülükler var. İşte böyle yapanlar, ödüllerini kat kat artıranların ta kendileridir.
(Rum 39)Osman Okur Meali:
İnsanların mallarında artsın diye ribadan (1) verdiğiniz, Allah’ın katında artmaz. Allah’ın rızasını (2-) dileyerek zekat (3-) verenler, işte bunu yapanlar (ecirlerini) kat kat arttıranlardır.
1- Zira ayette anlatılmak istenen şey şudur: Yardım
ederken, Allah’ın rızasını gözetmek yerine; menfaat
elde etmek, bir verip iki almak; “Kaz gelecek yerden
tavuk esirgenmez.” anlayışı ile yardımda bulunmak
kınanmaktadır. Ayette; riba, yalın sözcük anlamı olan
“büyümek, artmak, çoğalmak, gelişmek” anlamında
kullanılmıştır. Ayrıca ayette, riba sözcüğü iki kez yer
almaktadır. Çevirisini “artsın diye” yaptığımız sözcük,
ayette riba(yerbuve) olarak yer almaktadır. (Bakara
Suresi, 279. ayete bakınız.)
2- Allah’ın yüzü, Allah’ın
yönü demektir. Diğer bir deyimle “tamamıyla Allah’a
yönelme” anlamına gelmektedir.
3- Hiçbir karşılık
beklemeden, yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak
amacıyla yardımda bulunanlar.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Nâsın mallarında nemalansın diye ribâ kabilinden verdiğiniz şey Allah indinde nemalanıp artmaz ve Allah'ın rızasını dilediğiniz halde verdiğiniz zekât ise böyle değildir. İşte (mallarını) kat kat arttıranlar ancak onlardır.
(Rum 39)Ömer Öngüt Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Fakat Allah'ın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekâta gelince, o böyle değildir. O zekâtı veren kimseler (sevaplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Ömer Sevinçgül Meali:
İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz riba, Allah katında artmaz. Allah’ın rızası için verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler sevaplarını kat be kat artıranlardır!
(Rum 39)Sadık Türkmen Meali:
İnsanların mallarından fazlaca alayım diye verdiğiniz riba, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz Zekât’a gelince, işte onu kat kat artıranlardır!
(Rum 39)Seyyid Kutub Meali:
İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekât böyle değildir. İşte zekât veren o kimseler, sevaplarını ve mallarını kat kat arttıranlardır.
(Rum 39)Suat Yıldırım Meali:
Şunu unutmayın! Başkalarının mallarıyla artış sağlasın diye faize verdiğiniz para, zahiren fazlalaşsa da Allah'ın nezdinde artmaz. Ama Allah'ın rızasını arzulayarak verdiğiniz zekatlar, O'nun nezdinde bereketlenir. İşte böyle yapanlar ödüllerini kat kat artırırlar.
(Rum 39)Süleyman Ateş Meali:
İnsanların malları içinde, artması için verdiğiniz riba, Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (O'nun rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat(a gelince); işte (onu verenler sevaplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Süleymaniye Vakfı Meali:
İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faizli borç[1] Allah'ın yanında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekata gelince; mallarını kat kat artıranlar zekat verenlerdir.
1)"Faizli borç" diye meal verdiğimiz "min ribe = مِن رِبًا" ifadesi "li riben = لِربا"taktirindedir. Devamındaki liyerbuve = ‘لِّيَرْبُوَ'nin başında da lam = لِ harf-i cerri olduğu için birincisinde aynı anlamda min = مِن kullanılmıştır. Buradaki riba, faizli borç anlamında mecazdır. yete genellikle şöyle bir meal verilir: "İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz her hangi bir faiz" Böyle bir faiz olmayacağından kelimeye faizli borç dışında bir anlam verilemez.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Başkalarının kazancıyla zenginleşmek için faizle verdiğiniz borç, size Allah katında hiçbir sevap kazandırmaz; ama Allah'ın rızasını kazanmak için karşılıksız olarak verdikleriniz kat kat sevap kazandırır.
(Rum 39)Şaban Piriş Meali:
Başkalarının malı artsın diye faize verdiğinizin Allah katında bereketi yoktur. Fakat, Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekat böyle değildir. Kat kat artıranlar işte bunlardır.
(Rum 39)Talat Koçyiğit Meali:
İnsanların malları içinde artması için verdiğiniz mal, Allah katında artmaz. Fakat Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâttan bir şey böyle değildir. Bunu yapanlar, sevablarını kat kat artıranlardır.
(Rum 39)Tefhimul Kuran Meali:
İnsanların mallarında artsın diye, vermekte olduğunuz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek vermekte olduğunuz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
(Rum 39)Ümit Şimşek Meali:
Halkın malından size artış sağlasın diye faizle verdiğiniz şeyler Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını gözeterek verdiğiniz zekât cinsinden şeylere gelince: İşte bunu yapanlar, kat kat arttıranların tâ kendileridir.(12)*
(Rum 39)Yaşar Nuri Öztürk Meali
İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekata gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.
(Rum 39)