37. Saffat Suresi / 166.ayet
- « Saffat 165
- Saffat 166
- Saffat 167 »
Saffat 166 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Evet) "Biziz, o (sürekli) tesbih (ve tenzih) ederek (Allah’ın emirlerini harfiyen yerine getirenler de) gerçekten biz olmaktayız".
(Saffat 166)Ahmet Hulusi Meali:
"Muhakkak ki biz, evet biziz o tespih edenler (işlevlerini yerine getirmek suretiyle kulluğunu ifa edenler {tespihin anlamı}). "
(Saffat 166)Ahmet Tekin Meali:
“- Devamlı tesbih edenler, zikredenler, namaz kılanlar, ibadet edenler biziz, biz.”*
(Saffat 166)Ali Fikri Yavuz Meali:
Ve Muhakkak ki biz, (Allah'ı şanına lâyık olmayan şeylerden) tenzih edenleriz.”
(Saffat 166)Ali Ünal Meali:
“Biz, O’nun her türlü kusurdan ve O’na yakışmayan nitelemelerden mutlak manâda münezzeh bulunduğunu sürekli ilan edenleriz de.”
(Saffat 166)Bekir Sadak Meali:
(164-166) Melekler soyle derler: «Bizim herbirimizin bilinen bir makami vardir. suphesiz biz sira sira duranlariz, suphesiz biz Allah'i tesbih edenleriz.»
(Saffat 166)Cemal Külünkoğlu Meali:
164,165,166. Melekler derler ki: “Bizim her birimiz için belli bir makam (görev yeri) vardır. Biz orada saflar halinde duranlarız. Bizler elbette O'nun sınırsız şanını yüceltenleriz.”
(Saffat 166)Diyanet İşleri Eski Meali:
164,165,166. Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz."
(Saffat 166)Diyanet Vakfı Meali:
164, 165, 166. (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah'ı tesbih ederiz.
(Saffat 166)Erhan Aktaş Meali:
Biziz biz, tesbih[1] edenler.
1)Allah'ı her türlü noksanlıktan arındırarak, övgü ile yüceltmek. Allah'ın, her türlü noksanlıktan arınık, tüm mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah'ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak.
Hakkı Yılmaz Meali:
(164-166) Ve “Bizden her birimizin kesinlikle belli bir makamı vardır. Ve biz kesinlikle saf saf dizilenlerin/ dizenlerin ta kendisiyiz. Biz, Allah'ı noksanlıklardan arındıranların da ta kendisiyiz”.
(Saffat 166)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Ve yine, hiç şüphesiz ki bizler, tesbih edenleriz.”
(Saffat 166)Hüseyin Atay Meali:
164-166 Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Doğrusu, biz sıra sıra duranlarız, doğrusu, biz Allah’ı arı tutanlarız.
(Saffat 166)Mahmut Kısa Meali:
“Biz müminler, hem sözlerimizle, hem davranışlarımızla Rabb’imizin adını tüm evrene ilan ederek O’nun sınırsız yüceliğini övgüyle tesbih edenleriz!”
(Saffat 166)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(165-166) Tam saflar halinde dizilen biziz. Elbet biziz devamlı tesbih edenler, zikir edenler.
(Saffat 166)Mehmet Türk Meali:
164,165,166. (O cinler ve melekler): “Bizim her birimiz için belli bir makam vardır.1 Biz de (Allah’ın huzurunda) kesinlikle saf tutarız ve Onu tesbih ederiz.” derler.*
(Saffat 166)Mustafa Çavdar Meali:
Ve biz Allah’ın emrinden çıkmayan kimseleriz. (Saffat 166)Mustafa Çevik Meali:
164-166 Allah’ın davetine iman edip, ilâhî nizam ile ahlakı yaşamak ve yaşatmak uğrunda canla başla gayret edenler, derler ki: “Bizim her birimizin, çabamız ölçüsünde Rabbimizin yanında güzel bir yerimiz ve bir makamımız vardır. Bizler Rabbimize karşı sorumluluklarımızı bilinçle yerine getirmek için sırt sırta verip, yan yana dizilip O’na yönelmiş, yüceliğini idrak edip O’na teslim olmuş kimseleriz.”
(Saffat 166)Osman Okur Meali:
(164-166) (Sizin Allah ile soy bağı kurmaya çalıştığınız Melekler derler ki:) “Bizim her birimiz için belli bir makam (görev yeri) vardır. Biz orada saflar halinde duranlarız. Bizler elbette O'nun sınırsız şanını yüceltenleriz.”
(Saffat 166)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(164-166) "Hepimizin belli bir yeri vardır. Biz de O'nun huzurunda saf tutarız. Biz de O'nun sınırsız şanını yüceltiriz."
(Saffat 166)