Onlar, meleklerin yüce meclisine kulak verip dinleyemezler ve yaklaşmak istediklerinde her yandan kovulurlar.
Bknz: (21/32)
Onlar, meleklerin yüce meclisine kulak verip dinleyemezler ve yaklaşmak istediklerinde her yandan kovulurlar.
Bknz: (21/32)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
En yüce melekler topluluğunun sözlerini duyamazlar ve her yandan sürülüp kovulurlar.
(Saffat 8)Ki onlar (şeytanlar, artık) Mele'i A’la’ya (en yüce makamdakilerin toplantısına) kulak verip dinleyemezler, her yandan (fırlatılan ateş toplarıyla) sürülüp atılmaktadırlar;
(Saffat 8)Ki o şeytanlar yüce melekler topluluğunda konuşulan şeylere kulak verip dinleyemezler ve herbir taraftan taşlanarak kovulurlar.
(Saffat 8)Onlar, artık mele-i a'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.
(Saffat 8)(O şeytanlar) Mele-i Ala'yı dinleyemezler ve her taraftan şiddetle defedilirler!
(Saffat 8)Onlar yüce melekler meclisini dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar.
(Saffat 8)Onlar yüce topluluğu (mele-i a'layı) dinleyemezler ve her yandan atılırlar.
(Saffat 8)Ki onlar, Mele-i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;
(Saffat 8)O şeytanlar, melekler topluluğunun kelâmını dinleyemezler, her taraftan koğulup atılırlar.
(Saffat 8)(O şeytanlar, göklerin) yüce (melekler) meclisini dinleyemezler; (ne zaman dinlemeye teşebbüs etseler,) her taraftan bombardımana tutulur,
(Saffat 8)Onlar, (semavi) yüce meclise kulak dayatamazlar. Ve her taraftan ateşe maruz kalırlar.
(Saffat 8)Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler ve her taraftan atışa tutulurlar.
(Saffat 8)(8-9) Onlar yuce alemi asla dinleyemezler. Her yonden kovularak atilirlar. Onlara surekli bir azap vardir.
(Saffat 8)Mele-i A'lâ'ya kulak verip dinleyemezler ve her yandan atılıp itilip kovulurlar.
(Saffat 8)7,8,9. Onu itaatten çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, Mele-i Ala'yı (yüce konseyi/ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. (Dinlemeye kalksalar) her taraftan taşlanarak kovulurlar ve onlar için kesintisiz bir azap vardır. *
(Saffat 8)8,9. Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.
(Saffat 8)(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.
(Saffat 8)Onlar, artık mele-i a'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.
(Saffat 8)Onlar mele-i a'layı dinleyemezler, tard için her taraftan sıkıya tutulurlar.
(Saffat 8)(8-9) Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateşe, mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.
(Saffat 8)Mele-i A'la'ya[1] kulak verip dinleyemezler; her taraftan kovulurlar.
1)Her şeyi açıklayan, bilgi ile dopdolu olan yüce vahye.
Ki onlar, Mele-i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;
(Saffat 8)(7-10) Kur’ân'dan, az da olsa yararlanan ve –roketle uzaya çıkanlar hariç– sürekli gayret içinde olan, herkesçe dışlanan ve Kur’ân'a kulak vermeyen tüm düşünce yetilerinden koruduk; bunlar uzayda işe yaramaz, faaliyet gösteremez.
(Saffat 8)Mele-i A’lâ’yı dinleyemezler. (Dinlemeye kalkınca) her yandan (taşlanıp) atılırlar.
(Saffat 8)Onlar, artık melei a'lâ'ya kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.
(Saffat 8)(8-9) Ki onlar "Mele'-i a'la" ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (ahiretde de) ardı arası kesilmez bir azab vardır.
(Saffat 8)8,9. (O şeytanlar, artık) mele-i a'lâyı (semâdaki melekleri) dinleyemezler ve her taraftan kovularak (alevli yıldızlarla) taşlanırlar ve onlar için devamlı bir azab vardır.
(Saffat 8)(8-9) [Şeytanlar] en yüce heyete (Melei- ala) kulak veremezler ve bir uzaklaştırma olarak her yandan kendilerine (alev) atılır. Onlar için devamlı bir azap vardır.
(Saffat 8)6-10 Doğrusu Biz, en yakın göğü süs olan yıldızlarla donattık. Başkaldıran her türlü şeytandan koruduk. Onlar en yüce toplumu asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır. Hele bir tek söz kapan olsun; delici ve yakıcı bir alev onun peşine düşüverir.
(Saffat 8)(Allah'a ait) O yüce makamdan hiçbir şey dinleyip haber alamazlar. Her bir yandan engelle karşılaşırlar.
(Saffat 8)Melei A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atılırlar (kovulurlar).
(Saffat 8)Şeytanlar yüksek melekler topluluğunu dinliyemezler. Çünkü her yandan yıldızlarla sıkıştırılıp kovulurlar.
(Saffat 8)Onlar, artık yüce topluluğa kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.
(Saffat 8)İşte bunun içindir ki, şeytanlar gelecekten haber veremez, gaybla ilgili bilgiler çalmak üzere semaya yükselip seçkin melekler topluluğunun kendi aralarındaki konuşmaları dinleyemezler; buna teşebbüs ettikleri takdirde, her yandan sürülüp kovulurlar!
(Saffat 8)Aşikardır ki; Mele-i alaya yükselip onların sözlerini dinleyemez, her taraftan sürülürler
(Saffat 8)8,9. O (şeytanlar) yüce (melekler) topluluğunu dinleyemezler1 ve onlar, her yönden kovularak uzaklaştırılırlar. Bir de onlar için bitmeyen azap vardır.*
(Saffat 8)(8-9) (Bu isyankâr şeytanlar) yukarıdaki yüce varlıkların (sözlerini) işitemezler. Her yandan taşlanarak kovulurlar. Onlar için, yapışıp kalan bir azap vardır.
(Saffat 8)(ki) onlar, (o bilinmeyeni bilmek isteyenler,) yüce sakinler topluluğuna kulak veremesinler ve her taraftan kovulup sürülsünler,
(Saffat 8)Onlar o yüce topluluğu dinleyemezler. Çünkü her yandan kovulurlar.
(Saffat 8)Bknz: (21/32)
(Saffat 8)6-10 Biz yeryüzüne en yakın olan göğü, yıldızlarla bezeyip döşedik. Gökyüzü bir kısım müşriklerin inandığı gibi cin şeytanlarının yeryüzünde olacakları ve insanların başlarına gelecekleri, meleklerin konuşmalarından duyup da insanlardan bazılarına ulaştırdığı bir yer değildir. Gönderdiğimiz âyetlerle mü’minleri, müşriklerin bu gibi asılsız inançlarından koruruz. Böylesi hurafeler, âyetlerimiz ve onlara iman edenler tarafından kovulmaktalar. Bu gerçeklere rağmen, göklerden bir haber aldık diyeni ve onun kırıntısına bile inananı cehennem ateşi beklemektedir. Orası böylelerinin ebedî azap yurdu olacaktır.
(Saffat 8)ki yüce katın sakinlerini dinleme (girişiminde) bulunamasınlar ve her yandan yüz geri edilsinler;
(Saffat 8)(8-9) Onlar meleklerin yüce meclisini asla dinleyemezler. Oraya yaklaşmak istediklerinde her taraftan defedilirler. Onları sürekli bir azap beklemektedir.
(Saffat 8)Onlar en yüksek bir cemaati (sözlerine kulak vererek) dinleyemezler ve her taraftan kovulup atılırlar.
(Saffat 8)Onlar Mele-i âlâ'ya kulak verip, olup bitenleri aslâ dinleyemezler. (Dinlemeye kalkışsalar) her yönden sürülüp atılırlar.
(Saffat 8)Onlar, yüce melekler katını dinleyemezler. ‘Ne zaman bu işe girişseler’ her taraftan sürgün edilirler.
(Saffat 8)(Ne kadar çabalasalar da) onlar, yüce meclisi dinleyemezler ve her taraftan atışa tutulurlar;
(Saffat 8)O şeytanlar, yüce alemi (Mele-i A'la'yı) dinleyemezler; her yandan kendilerine mermi gibi yıldızlar atılır.
(Saffat 8)Onlar Mele-i Ala'ya yükselip dinleyemezler ve her taraftan bombardımana tutulurlar.
(Saffat 8)O (şeyta)nlar mele-i A'layı (yüce melekler topluluğunu) dinleyemezler; her yandan kendilerine (ışınlar) atılır.
(Saffat 8)Onlar Mele-i A'la'yı (büyük meleklerin toplantısını) dinleyemez; her taraftan taşlanırlar.
(Saffat 8)(6-9) Doğrusu Biz, yeryüzüne en yakın gökleri gezegenlerle süsledik ve onları her türlü şeytanî güce karşı koruduk ki yüce âlemde konuşulanları dinleyemesinler, her taraftan sürülüp çıkarılsınlar, Allah'ın rahmetinden yoksun kalsınlar ve sürekli azaba uğrasınlar.
(Saffat 8)8-9 Artık o şeytanlar "mele-i âlâ" yı (yüce âlemi) dinleyemezler; her taraftan kovularak atılırlar.
(Saffat 8)Ki onlar, Mele-i Alâ'ya kulak verip dinleyemezler ve onlar her yandan kovulur atılırlar;
(Saffat 8)Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;
(Saffat 8)