34. Sebe Suresi / 11.ayet

Böylece “O demirden ne ince ne kalın vücut yapısına uygun zırhlar yap ve ey Davud ailesi siz de iyi ve güzel işler yapmak için çalışın!” Diye emrettik. Zira ben yaptıklarınızı görmekteyim.

Bknz: (21/80)(23/51)

Mustafa Çavdar Meali

Sebe 11 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Zırhlar yap dedik ve onları ne ince, ne kalın, tam münasip bir metanette ör ve iyi işlerde bulunun; şüphe yok ki ben ne yaparsanız hepsini görürüm.

(Sebe 11)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Geniş zırhlar imal et; (onları) düzenli bir biçime sok (ölçülü şekilde üret) ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten Ben, sizin yaptıklarınızı görenim" (diye vahyettik).

(Sebe 11)

Abdullah Parlıyan Meali:

Geniş zırhlar yap dedik. Zırh örerken halkaları ölçülü biçimde kullan. Ey Davud hanedanı! İyi işler yapın, çünkü ben bütün yaptıklarınızı görürüm.

(Sebe 11)

Adem Uğur Meali:

Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Ahmet Hulusi Meali:

"Zırh gibi koruyucu mükemmel bir düşünce sistemi oluştur; ve imanınızın gereğini uygulayın! Doğrusu ben yaptıklarınızı Basıyr'im. "

(Sebe 11)

Ahmet Tekin Meali:

“Bütün bedeni koruyacak geniş ve uzun zırhlar imal et. Zırh parçalarını ve halkalarını üretirken, birbirine eklerken, plana, ölçüye, hesaba riayet et, zırh imalâtındaki çalışma süreni de belirleyecek bir program yap” dedik. “Siz de ey Muhammed ümmeti, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayın, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olun, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyin. Ben sizin yaptıklarınızı biliyor, görüyor, takip ediyorum.”*

(Sebe 11)

Ahmet Varol Meali

"Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü biçimde yap ve (hepiniz) salih ameller işleyin. Şüphesiz ben sizin yaptıklarınızı görmekteyim" diye (bildirdik).

(Sebe 11)

Ali Bulaç Meali:

"Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yaptıklarınızı görenim" (diye vahyettik).

(Sebe 11)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Geniş zırhlar yap ve dokuma hususunda ölçü kullan diye, kendisine emrettik. Siz de ey Davud ailesi! Salih amel işleyin; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görürüm.

(Sebe 11)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Geniş ve uzun zırhlar yap; örgü biçiminde düzenle!" "Erdemli edimler yapın. Kuşkusuz, Ben, yaptıklarınızı Görenim!"[360]

360)Bu ayette "Özenle ve ölçüyle yapılması" vurgulanan ve 21:80 ayetinde de "Sanat" olduğu bildirilen, Davut ve Süleyman peygamberlere Allah tarafından öğretilen zırh yapımı konusu, Kur'an çevirilerinin çoğunluğunda da aynı anlamlar öne çıkarılarak; "Dokumasını ölçülü yap!" veya "Halkalarını iyi ayarla!" veya "Zırh parçalarını, birbirine ölçülü biçimde tak!" veya "Zırh parçalarını ve halkalarını, hem üretirken hem de birbirine eklerken, plana ve ölçüye dikkat et!" olarak çevrilmiştir. Ama kimi çevirilerde, her iki ayete de "Savaş" ve "Tüm bedeni örten" sözcükleri de eklenerek, "Savaşta korunmak amacıyla giyilen zırh" anlamı ayetlere yüklenmiştir. Oysa koruyucu zırh yapımı öğretisinin iki ayrı ayette bildirilen tanımları ve bu iki peygamberin Kur'an'da bildirilen olağanüstü nitelikleri göz önüne alındığında, bu öğretinin, savaşçı zırhı için terzilik sanatı öğretisi olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Koruyucu zırh yapma sanatının, hangi amaçlara yönelik olarak Davut ve Süleyman peygamberlere öğretilmiş olabileceği, 21:80 ayetinin dipnotunda açıklanmıştır.

(Sebe 11)

Ali Ünal Meali:

(Ve şöyle emrettik:) “Vücudun gerekli yerlerini örtecek ve koruyacak büyüklükte zırhlar yap ve onların yeterli ölçü ve sağlamlıkta olmasına dikkat et; ve (siz ey Davud ailesi ve O’nun ashabı)! Daima yerinde, meşrû, sağlam ve ıslaha yönelik işler yapın. Muhakkak ki Ben, yaptığınız her şeyi çok iyi görmekteyim.

(Sebe 11)

Bahaeddin Sağlam Meali:

10, 11. Andolsun! Biz Davud’a, kendimizden bir üstünlük verdik. “Ey dağlar ve ey kuşlar!! Onunla beraber tesbihatlarını tekrar edin!” dedik. Ona: “Geniş zırhlar yap, ölçülü doku!” Ve ordusuna: “(Bunlarla) yararlı işler yapın! Şüphesiz Ben, yaptıklarınızı görmekteyim..” diye onun için demiri yumuşattık. (O, demirden, çok ince silahlar ve sanayiler yaptı ve yaptırdı.)

(Sebe 11)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap! Ey Davud hanedanı, iyi işler yapınız. Şüphesiz ben yaptıklarınızı görmekteyim" dedik.

(Sebe 11)

Bekir Sadak Meali:

(10-11) «Ey daglar ve kuslar! Davud tesbih ettikce siz de onu tekrarlayin» diyerek and olsun ki, ona katimizdan lutufta bulunduk; «genis zirhlar yap, dokumasini saglam tut» diye ona demiri yumusak kildik. Ey insanlar! Yararli is isleyin; dogrusu Ben yaptiklarinizi grenim.

(Sebe 11)

Besim Atalay Meali:

«Uzun zırhlar yapasın, kalkanları ölçesin, yararlı iş göresin, ben görürüm yaptığınız bir şeyi»

(Sebe 11)

Celal Yıldırım Meali:

«Uzunca, genişçe zırhlar yap: (halkalarının) işlenmesini düzenli biçimde tut; iyi-yararlı amelde bulun. Şüphesiz ki, ben sizin yaptıklarınızı görenim» (diye vahyettik).

(Sebe 11)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ona: “İnsan vücudunu iyice saracak geniş zırhlar yap ve zırhların parçalarını biribirine ölçülü biçimde tak” dedik. “(Ey Davut hanedanı!) İyi işler yapın! Çünkü ben yaptıklarınızı görüyorum” diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Diyanet İşleri Eski Meali:

10,11. "Ey dağlar ve kuşlar! Davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık. Yararlı iş işleyin; doğrusu Ben yaptıklarınızı görenim.

(Sebe 11)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(10-11) Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir lütuf verdik. "Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin" dedik ve "(Bütün vücudu örtecek) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. "Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm" diye vahyettik.

(Sebe 11)

Diyanet Vakfı Meali:

Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Edip Yüksel Meali:

'Ölçüsü ve dokumasıyla kusursuz zırhlar yap. Erdemli davranın. Ben, yaptığınız her şeyi Görenim.'

(Sebe 11)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bol bol zırhlar yap ve iyi biçime yatır diye. Siz de salah ile çalışın, daha iyi işler yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum

(Sebe 11)

Elmalılı Yeni Meali:

Geniş zırhlar yap ve iyi biçime yatır (iyi biçim ver). Siz de iyi işler de bulunun; çünkü Ben, bütün yapacaklarınızı gözetiyorum, dedik.

(Sebe 11)

Erhan Aktaş Meali:

Bedeni örten zırhlar yap. Bağlantılarını güzel şekilde tasarla. Salihatı[1] yapın. Ben, yaptıklarınızı bütün gerçeğiyle görenim.

1)Bozuk olan şeyi düzeltmeye çalışmak, düzeltici olmak, yapıcı olmak, iyi olmak, düzeltmeye teşvik etmek, iyiye yönlendirmek.

(Sebe 11)

Gültekin Onan Meali:

"Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yaptıklarınızı görenim" diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Hakkı Yılmaz Meali:

(10,11) Ve andolsun ki Biz Dâvûd'a tarafımızdan bir fazlalık ve kuşları verdik; “Ey dağlar! Onunla beraber dönün!” Ve o'nun için demiri yumuşattık: Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçülendir. –Siz de sâlihi işleyin. Kesinlikle Ben yaptıklarınızı en iyi görenim.–

(Sebe 11)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Ona dedik ki:) “Geniş, tüm bedeni kaplayan zırhlar üret, (zırhı) düzenli ve sağlam yap. (Siz de) salih ameller yapın. Şüphesiz ki ben, yaptıklarınızı görenim.”

(Sebe 11)

Harun Yıldırım Meali:

Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Hasan Basri Çantay:

"(Bütün bedeni örtecek) uzun zırhlar yap, (onları) dokumada intizaamı gözet" diye (buyurduk). "(Ey Davuud haanedanı) iyi amel (ve hareketler) de bulunun. Çünkü hakıykat ben, ne yaparsanız tastamam görenim".

(Sebe 11)

Hayrat Neşriyat Meali:

10,11. Şânım hakkı için, Dâvûd'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. “Ey dağlar ve kuşlar! Onunla berâber tesbîh edin!” (dedik). Ve “Geniş zırhlar yap!” diye demiri ona yumuşattık.(1) “Hem dokumasında ölçüyü gözet (güzel ve yeteri kadar yap) ve (ehlinle birlikte) sâlih amel işleyin! Çünki ben ne yaparsanız hakkıyla görenim” (diye vahyettik).*

(Sebe 11)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(10-11) Elbetteki, Davud'a bizden bir ikram verdik. "Ey dağlar! Onunla beraber dönüp dolaşıp-sabah akşam tenzih edin¹ ve [siz de öyle] ey kuşlar!" [dedik]. Bir de "geniş zırhlar yap, dokumada ölçülü ol [düzenli yap] ve düzgün-iyi eylemlerde bulunun. Gerçekten ben, eylemlerinizi bir devamlı görendir." diye demiri, onun için [Davut için] yumuşattık.

(Sebe 11)

Hüseyin Atay Meali:

10-11 Andolsun ki, Davud’a katımızdan bolluk verdik. "Ey dağlar ve kuşlar! Onunla birlikte Allah’ın kanunlarına uyun." "Geniş zırhlar yap, dökümünü ölçümlü tut" diye ona demiri yumuşattık. Yararlı iş işleyin; doğrusu, Ben yaptıklarınızı görmekteyim.

(Sebe 11)

İbni Kesir Meali:

Geniş zırhlar yap ve dokumasını sağlam tut, diye. Ve salih ameller işleyin. Muhakkak ki Ben; yapmakta olduğunuz şeyi görenim.

(Sebe 11)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yaptıklarını süreklilik (devamlı) içinde yap ve düzenli bir şekilde planla. Doğru ve ararlı işler yapın. Zira yaptıklarınızı yalnızca gören benim.

(Sebe 11)

İskender Ali Mihr Meali:

(Bedeni örten) uzun (geniş) zırhlar yap. Ve onu örgü (iç içe halkalar) şeklinde dizayn et. Ve salih amel (zikirle nefs tezkiyesi) yapın! Muhakkak ki Ben, yaptıklarınızı görenim.

(Sebe 11)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«Geniş etekli zırhlar yap, baklalarını iyice düzenle. İyilik işleyin. Çünkü Ben yaptıklarınızı görücüyüm.»

(Sebe 11)

Kadri Çelik Meali:

“Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü kıl ve hepiniz salih amellerde bulunun. Gerçekten ben, sizin yapmakta olduklarınızı görenim.”

(Sebe 11)

Mahmut Kısa Meali:

“Ey Davud!” demiştik, “Demiri özenle, ilmek ilmek dokuyarak sizi savaşta koruyacak sapasağlam zırhlar imal et! Ve siz, ey inananlar, güzel ve yararlı işler yapın! Unutmayın ki Ben, yaptığınız her şeyi görmekteyim.”

(Sebe 11)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

En geniş zırhlar yap. Düzenli hale sokun ve salih ameller yapın. Yaptığınızı görmem gerçektir.

(Sebe 11)

Mehmet Türk Meali:

10,11. Yemin olsun Biz, Dâvût’a tarafımızdan, “ey dağlar ve kuşlar, onunla birlikte (Beni anmak için) çınlayın” diyerek, lütufta1 bulunduk.2 Ve: “Zırhlar yap ve (onları) düzenli bir biçime sok.” diyerek, demiri de (Dâvût’un) emrine verdik.3 (Ey îman edenler!) Hepiniz, (îman ettiğiniz) iyi işleri yapın. Gerçekten Ben bütün yaptıklarınızı hakkıyla görürüm.*

(Sebe 11)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Tam boy zırhlar yapın. Halkalarını (da) ufak yapın. Hepiniz (yerli yerinde) iyi amellerde bulunun, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum,” (demiştik.)

(Sebe 11)

Muhammed Esed Meali:

(ve o'na şu telkinde bulunduk:) "Güzel işleri çokça, hiçbir sınır gözetmeden yap ve onların düzenli akışına derin bir anlam kazandır". Ve (böylece ey müminler, hepiniz) doğru ve yararlı işler yapınız, çünkü Ben bütün yaptıklarınızı görürüm!

(Sebe 11)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ona; "Geniş ve uzun zırhlar yap. Dokumasında da titiz davran," dedik. Siz de iyi işler yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı görmekteyim.

(Sebe 11)

Mustafa Çavdar Meali:

Böylece “O demirden ne ince ne kalın vücut yapısına uygun zırhlar yap ve ey Davud ailesi siz de iyi ve güzel işler yapmak için çalışın!” Diye emrettik. Zira ben yaptıklarınızı görmekteyim.

Bknz: (21/80) - (23/51)

(Sebe 11)

Mustafa Çevik Meali:

7-11 Gerçeğin üstünü örtmeye kendilerini şartlandırmış olanlar da birbirlerine alaylı bir biçimde, “Ölüp parçalara ayrılıp, un ufak olduktan sonra yeniden diriltilip hesaba çekileceğinizi söyleyen şu adama bakın, kim bilir daha buna benzer neler söyleyecek.” derler. Arkasından da şöyle demeye devam ederler: “Bu adam, ya kendi uydurduklarını Allah’a isnat eden bir yalancı yahut aklını oynatmış bir deli.” Hayır gerçek hiç de onların dediği gibi değil, aslında o Âhiret Günü’ne inanmak istemeyenler, Hesap Günü ile karşılaşmak istemedikleri için, saplandıkları bataklıkları içinde debelenip durmakta, gerçeği duymak istememektedirler. Bunlar kendilerini çepeçevre kuşatan göğün, yerin ve her ikisinin arasında bulunanlara, kurduğumuz nizamla onlara nasıl hükmettiğimize bakıp da hiç düşünmüyorlar mı? Şayet Biz dilersek onları yerin dibine batırır ya da başlarına gökten taş yağdırırız. Aklını kullanıp düşünenlerin ve Allah’ı layıkıyla kavrayanların bu âyetlerden çıkaracağı dersler vardır. Gökyüzünde ve yeryüzünde yarattıklarımıza nasıl hükmettiğimizi görüp düşünen Davud, Rabbinin ilim ve kudretinin yüceliğini kavrayıp, O’nun davetine yürekten sarılınca Biz de ona peygamberlik ve hükümdarlık bahşettik. Dağların ve kuşların Rablerinin kendileri için oluşturduğu nizam ve yasalara teslim olarak yaşayışları, âdeta Davud’un teslimiyetine de ilham kaynağı olup onu teşvik ediyordu. Biz Davud’a demiri eritip, ona hükmetmeyi de öğrettik ve ona insan vücudunu koruyacak ne ince ne de kalın olmak üzere zırh yapmasını bellettik. Sonra da, yaptıklarını ve yapacaklarını Allah’ın rızası doğrultusunda kullanmasını bildirdik. Ey mü’minler! Ne yaparsanız yapın, Allah’ın sizin yaptıklarınızdan haberdar olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

(Sebe 11)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"İşleri en güzel, en ideal bir şekilde hakkını vererek yap ve onlar arasındaki ölçü ve uyumu gözet!" Ve hepiniz Allah'ı razı edecek işler yapın! Çünkü Ben, yaptığınız her işi görmekteyim.

(Sebe 11)

Osman Okur Meali:

Ona: (“İnsan vücudunu iyice saracak) geniş zırhlar yap ve zırhların parçalarını biribirine ölçülü biçimde tak” dedik. “(Ey Davut hanedanı!) İyi işler yapın! Çünkü ben yaptıklarınızı görüyorum” diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Geniş, uzun zırhlar yap ve zırh halkalarını güzelce tanzim et ve iyi amel işleyin. Şüphe yok ki, Ben ne yapar olduklarınızı görücüyüm.

(Sebe 11)

Ömer Öngüt Meali:

"Uzunca genişce zırhlar yap! Dokumasını sağlam tut!" Sâlih ameller işleyin! Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görmekteyim.

(Sebe 11)

Ömer Sevinçgül Meali:

“İyi koruyan giysiler yap, onları güzelce biçimlendir” diyerek. ‘Ey inananlar!’ Siz de güzel işler yapın. Ben, sizin bütün yaptıklarınızı görüyorum.

(Sebe 11)

Sadık Türkmen Meali:

“Geniş zırhlar yap; titiz, biçimli ve ölçülü yap. Ve hepiniz yararlı bir iş yapın. Şüphesiz Ben, yaptıklarınızı görmekteyim.”

(Sebe 11)

Seyyid Kutub Meali:

Ona «İnsan vücudunu iyice saracak geniş zırhlar yap ve zırhların parçalarını biribirine ölçülü biçimde tak» dedik. Ey Davudoğulları, iyi ameller işleyiniz. Çünkü ben yaptıklarınızı görüyorum.

(Sebe 11)

Suat Yıldırım Meali:

(10-11) Biz Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah'ın yüceliğini terennüm edin." dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şekillendirme kudreti verdik) "Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum." buyurduk.

(Sebe 11)

Süleyman Ateş Meali:

"Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi işler yapın. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim." diye (vahyettik).

(Sebe 11)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Vücudu tümüyle örten zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" dedik. Ey insanlar! Siz de iyi işler yapın. Ben ne yaptığınızı görürüm.

(Sebe 11)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey Davut! Sağlam ve kullanışlı savaş araçları yap. Ey iman edenler! Siz de salih amel işleyin. Çünkü Ben, bütün yaptıklarınızı görürüm."

(Sebe 11)

Şaban Piriş Meali:

Geniş zırhlar yap, dokumasını da sağlam tut; diye. İyi çalışın, çünkü ben yaptıklarınızı görürüm.

(Sebe 11)

Talat Koçyiğit Meali:

10-11 "Ey dağlar ve kuşlar! Dâvûd'la beraber tesbih edin" diyerek katımızdan Davud'a, lutufta bulunmuş; Ona da "geniş zırhlar yap; dokumasını da sağlam tut" diyerek demiri onun için yumuşatmıştık. (Ey Dâvûd ve ailesi!) Sâlih amel işleyin. Şüphesiz ben, yaptıklarınızı hakkıyle görürüm.

(Sebe 11)

Tefhimul Kuran Meali:

«Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok; ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yapmakta olduklarınızı görenim» (diye vahyettik).

(Sebe 11)

Ümit Şimşek Meali:

“Dokusu düzenli, bol zırhlar yap,” dedik. “Güzel işler yapmaya bakın; çünkü Ben sizin yaptıklarınızı görüyorum.”(3)*

(Sebe 11)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Geniş ve uzun zırhlar yap! Dokumasında titiz davran! Siz de hayra ve barışa yönelik iş yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı görüyorum.

(Sebe 11)