32. Secde Suresi / 26.ayet

Yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önce gelip geçmiş nice uygarlıkları helak etmiş olmamız onlar için yol gösterici olmuyor mu? İşte bunda alınacak nice dersler vardır. Bu hakikatlere hala kulak vermeyecekler mi?

Bknz: (12/111)(14/45)(24/34)(30/9)

Mustafa Çavdar Meali

Secde 26 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onları doğru yola sevketmez mi onlardan önce nice ümmetleri helak etmemiz, onların yurtlarında gezip durmadalar; şüphe yok ki bunda deliller var elbet, hala mı işitmezler?

(Secde 26)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bugün) Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri, kendilerinden evvel yıkıma uğratmış olmamız, hâlâ onları doğru yola iletip (Hakka) yöneltmek için (yeterli olmadı mı?) Elbette bunda ayetler ve ibretler vardır; yine de duyup (düşünmüyorlar mı?)

(Secde 26)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlardan önce nice toplumları helak etmemiz, onları doğru yola sevketmez mi? Onların yurtlarında gezip durmaktalar. Bunda apaçık ibretler ve dersler vardır, hâlâ hakkın sesini dinlemezler mi?

(Secde 26)

Adem Uğur Meali:

Halen yurtlarında gezip dolaştıkları kendilerinden önceki nice nesilleri helâk edişimiz onları doğru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardır. Hâla kulak vermezler mi?

(Secde 26)

Ahmet Hulusi Meali:

Meskenleri üzerinde yürüdükleri halde, kendilerinden önceki nesillerden nicelerini helak etmiş olmamız onlara gerçeği göstermedi mi? Muhakkak ki bu olayda dersler vardır... Hala mı algılamıyorlar?

(Secde 26)

Ahmet Tekin Meali:

Bilgi ve becerilerini kullanarak halen yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önceki nice nesilleri helâk edişimiz, hakka yönelmeleri için onlara aydınlatıcı, yeterli bilgi vermedi mi? Bunlarda elbette kudretimizi gösteren deliller vardır. Hâlâ öğüt alarak, düşünerek kulak vermeyecekler mi, icabet etmeyecekler mi?*

(Secde 26)

Ahmet Varol Meali

Kendilerinden önce, şimdi yurtlarında dolaştıkları nice nesilleri helak etmiş olmamız onları doğru yola iletmedi mi? Şüphesiz bunda ibretler vardır. Yine de duymuyorlar mı?

(Secde 26)

Ali Bulaç Meali:

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri kendilerinden evvel yıkıma uğratmış olmamız, hala onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Elbette, bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, o Mekke kâfirlerinden önce nice nesiller helâk ettik. Kendileri de yurdlarında gezip duruyorlar. Bu, onları hidayete iletmedi mi? İşte bunlarda (önceki nesillere yaptığımız helâk işlerinde) elbette ibret alâmetleri vardır. Hâlâ dinlemiyecekler, nasihat kabul etmiyecekler mi?

(Secde 26)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yerleşim yerlerinde gezip dolaştıkları, onlardan önceki nice kuşakları yıkıma uğratmış olmamız, yine de onları doğru yola getirmedi mi? Aslında, işte bunda, kesinlikle bir gösterge vardır; artık duymayacaklar mı?

(Secde 26)

Ali Ünal Meali:

Kendilerinden önce, (harap olmuş) meskenleri arasında dolaştıkları nice nesilleri helâk etmiş olmamız, o (müşriklerin) hidayete ermeleri için yeterli değil midir? Onca helâkte hiç şüphesiz ibretler, mesajlar vardır. Halâ (o mesajlara ve kendilerine okunan Kitabın âyetlerine) kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hala, onlara açıklanmadı mı? Ki kendilerinden önce, meskenlerinde dolaştıkları nice çağları helak ettik. Gerçekten bunda, önemli ayetler vardır. Artık işitip anlamayacaklar mı?

(Secde 26)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Halen yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önceki nice nesilleri helak edişimiz onları doğru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette dersler vardır. Hala kulak vermiyorlar mı?

(Secde 26)

Bekir Sadak Meali:

simdi yurdlarinda gezip dolastiklari, kendilerinden onceki nice nesilleri yok etmis olmamiz onlari dogru yola sevketmez mi? Bunlarda suphesiz ibretler vardir. Dinlemezler mi?

(Secde 26)

Besim Atalay Meali:

Onları, doğru yola iletmedi mi? Onlardan önce, nice nice kurunları yok ettik, geziyorlar bunlar onların duraklarında, bunda belgeler vardır, yoksa işitmezler mi?

(Secde 26)

Celal Yıldırım Meali:

Kendilerinden önce yok ettiğimiz nice nesillerin yurtlarında gezip dolaşmaları onları doğru yola irşâd etmiyor mu ? Doğrusu bunda öğütler ve ibretler vardır. Hâlâ işitmiyorlar mı ?

(Secde 26)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bugün yurtlarında dolaştıkları kendilerinden önceki nice kuşakları (yaptıkları yüzünden) helak etmiş olmamız, onlar için yol gösterici olmadı mı? Şüphesiz bunda (önceki kuşakların helak olmasında insanlar için alınması gereken) ibretler vardır. Hâlâ (kendilerine verilen öğütleri) dinlemeyecekler mi?

(Secde 26)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şimdi yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önceki nice nesilleri yok etmiş olmamız onları doğru yola sevketmez mi? Bunlarda şüphesiz ibretler vardır. Dinlemezler mi?

(Secde 26)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri helak etmiş olmamız, onlar için yol gösterici olmadı mı? Şüphesiz bunda ibretler vardır. Hala duymayacaklar mı?

(Secde 26)

Diyanet Vakfı Meali:

Halen yurtlarında gezip dolaştıkları kendilerinden önceki nice nesilleri helâk edişimiz onları doğru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardır. Hâla kulak vermezler mi?

(Secde 26)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerinden önce nice nesilleri yok etmiş olmamız üzerinde hiç düşünmediler mi? Ki şimdi onların yurtlarında dolaşıyorlar. Bunda dersler ve işaretler vardır. İşitmezler mi?

(Secde 26)

Elmalılı Orjinal Meali:

Daha irşad etmedi mi onları ki kendilerinden evvel nice karınlar helak etmişiz, meskenlerinde geziyorlar, elbette bunda şübhesiz ayetler var, hala kulak vermiyecekler mi?

(Secde 26)

Elmalılı Yeni Meali:

Onları doğru yola hala iletmedi mi, kendilerinden önce yurtlarında gezip dolaştıkları nice kuşaktan helak etmiş olmamız? Şüphesiz bunda (alınacak) ibretler vardır; hala kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Erhan Aktaş Meali:

Yaşadıkları yerlerde, daha önce gezip dolaşmış olan nice nesilleri yok etmiş olmamız, onları doğru yola iletmeye yetmedi mi? Kuşkusuz bunda nice ayetler[1] vardır. Hala söz dinlemeyecekler mi?

1)Dersler, göstergeler, kanıtlar.

(Secde 26)

Gültekin Onan Meali:

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri kendilerinden önce yıkıma uğratmış olmamız, hala onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Elbette, bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yurtlarında gezip dolaşmakta oldukları kendilerinden önceki nice kuşakları değişime/yıkıma uğratmış olmamız da, onlara kılavuz olmadı mı? Şüphesiz bunda nice alâmetler/göstergeler vardır. Hâlâ kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendilerinden önce evleri arasında dolaşan nice kavmi helak etmiş olmamız, gerçeği anlamalarını sağlamadı mı hâlâ? Şüphesiz ki bunda, ayetler vardır. İşitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Harun Yıldırım Meali:

Halen yurtlarında gezip dolaştıkları kendilerinden önceki nice nesilleri helâk edişimiz onları doğru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardır. Hâla kulak vermezler mi?

(Secde 26)

Hasan Basri Çantay:

Biz onlardan evvel nice nesiller helak etdik. Yurdlarında kendileri de gezib duruyorlar. (Bu), onları hidayete sevk etmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardır.. Haala dinlemeyecekler mi?

(Secde 26)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onlardan önceki nice nesilleri (isyanları sebebiyle) helâk edişimiz hâlâ kendilerini yola getirmedi mi? (Hâlbuki) onların meskenlerinde dolaşıyorlar. Şübhesiz ki bunda nice ibretler vardır. Hiç dinlemezler mi?

(Secde 26)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerinden önceki nesillerden kaç tanesini helak ettik? [bu durum] onlar için yol göstermedi mi? Hâlbuki onlar, onların [helak ettiklerimizin] yurtlarında gidip-gelmektedir. Gerçekten, bunlarda mutlaka ayetler [mucizeler] vardır. Artık işitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Hüseyin Atay Meali:

Şimdi yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önce nice nesilleri yok etmiş olmamız, onları doğru yola götürmeli değil miydi? Doğrusu andolsun bunda belgeler vardır. Dinlemiyorlar mı?

(Secde 26)

İbni Kesir Meali:

Şimdi yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önceki nesillerden nicesini yok etmiş olmamız, onları doğru yola sevketmez mi? Şüphesiz bunlarda ayetler vardır. Hala dinlemezler mi?

(Secde 26)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar, yaşadıkları mekanlarda kendilerinden önce yürüyüp gezenlerin olduğu şehirleri helak ettiğimizi görmediler mi?

(Secde 26)

İskender Ali Mihr Meali:

Onları hidayete erdirmedi mi? Onlardan önceki nesillerden nicelerini helâk ettik (etmiş olmamız). Onların (evvelce) meskûn oldukları yerlerde (yurtlarında) dolaşıyorlar. Muhakkak ki bunda, elbette âyetler (deliller, ibretler) vardır. Hâlâ işitmeyecekler mi?

(Secde 26)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onlardan önce nice soyları yokettik. Şimdi yurtları üzerinde gezip duruyorlar. Bu, onları doğru yola iletmez mi? İşte bunda kesin belgeler vardır. Yine de kulaklarına girmiyor mu?

(Secde 26)

Kadri Çelik Meali:

Yurtlarında gezip dolaşmakta oldukları nice kuşakları kendilerinden evvel yıkıma uğratmış olmamız, hâlâ onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Şüphesiz bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Mahmut Kısa Meali:

Halen yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önce yaşamış olan nice nesilleri helâk etmiş olmamız onlara bir şey anlatmıyor mu? Hiç kuşkusuz bunda, aklını kullanan insanlar için nice ibretler ve deliller vardır; hâlâ gerçeğin sesine kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Canlarını sona erdirdiğimiz evvelki nice nesillerin yurtlarında dolaşmanız ibretlik değil midir? Doğrusu bu hal, hala onları doğru yola yöneltmedi mi? İşitmezler mi? Elbet ki, ayetler vardır.

(Secde 26)

Mehmet Türk Meali:

(Mekkeli müşrikleri,) yurtlarında gezip durdukları, kendilerinden önce helâk ettiğimiz nice nesillerin (akıbeti,) hak yola yöneltmedi mi? Şüphesiz bütün bunlarda mûcizeler vardır. (Bunlara) hâlâ kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kendilerinden önce geçmiş birçok kavimleri yok etmemiz, onlara hidayet vermedi mi? Bunlar, (artık) onların evlerinde gezip dolaşırlar. Şüphesiz bunda birçok deliller vardır. Bunlar (hiç) dinlemezler mi?

(Secde 26)

Muhammed Esed Meali:

(Fakat) onlar, (o hakikati inkar edenler,) kendilerinden önce gelip geçmiş kaç nesli -bugün yurtlarında dolaşıp durdukları (kaç toplumu)- yok ettiğimizi görüp ders almazlar mı? Bunda elbette açık dersler vardır: hala dinlemezler mi?

(Secde 26)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice kuşakları kendilerinden önce yıkıma uğratmış olmamız, hala onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Elbette, bunda ibretler vardır. Yine de işitmezler mi?

(Secde 26)

Mustafa Çavdar Meali:

Yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önce gelip geçmiş nice uygarlıkları helak etmiş olmamız onlar için yol gösterici olmuyor mu? İşte bunda alınacak nice dersler vardır. Bu hakikatlere hala kulak vermeyecekler mi?

Bknz: (12/111) - (14/45) - (24/34) - (30/9)

(Secde 26)

Mustafa Çevik Meali:

25-28 Şüphesiz Allah, müşrik ve kâfirlerin mü’minlere karşı saldırganlıklarının zulümlerinin hesabını âhirette de görecek, hak ettikleri cezalarını çektirecek. Hakikati inkâra şartlanmış olanlar, kendilerinden önce yaşamış olanların toprakları üzerinden gelip geçtikleri ve başlarına gelmiş olanları duydukları halde ders alıp da davetimize kulak vermeyi hiç düşünmezler mi? Böyleleri yağdırdığımız yağmurla, kendilerinin ve hayvanlarının beslendikleri bitkileri Bizim yetiştirdiğimize dönüp bir bakıp da akıllarını kullanmazlar mı? Bir yandan bütün bu gerçeklere sırtlarını dönüp, görmezden gelirken, bir taraftan da mü’minlerle alay ederek, “Şu bizi tehdit ettiğiniz Kıyamet ve Hesap Günü ne zamanmış?” diyorlar.

(Secde 26)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şimdi kalıntılarında dolaştıkları kendilerinden önce yaşamış uygarlıklardan nicelerini helak etmiş olmamız onlar için yol gösterici olmadı mı? Kuşkusuz bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır: hala mı işitmeyecekler?

(Secde 26)

Osman Okur Meali:

Yurtlarında gezip dolaştıkları, kendilerinden önce gelip geçmiş nice uygarlıkları helak etmiş olmamız onlar için yol gösterici olmuyor mu? İşte bunda alınacak nice dersler vardır. Bu hakikatlere hala kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar için bir vesile-i hidâyet olmadı mı ki, onlardan evvel nice neslileri helâk ettik ki, onların yurtlarında gezip dolaşırlar. Şüphe yok ki, bunda elbette ibretler vardır. Hâlâ dinlemeyecekler mi?

(Secde 26)

Ömer Öngüt Meali:

Kendilerinden önce nice nesilleri yok etmiş olmamız, onları doğru yola sevketmedi mi? Halbuki onların yurtlarında gezip dolaşıyorlar. Hiç şüphesiz ki bunlarda âyetler (ibretler) vardır. Hâlâ işitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kendilerinden önce yaşamış nice nesilleri helak etmiş olmamız onları doğru yola eriştirmedi mi! Şimdi ‘birer yıkıntıya dönüşen’ yerlerinde gezip dolaşıyorlar! Bunlarda nice ibret dersleri var. Hâlâ mı dinlemeyecekler!

(Secde 26)

Sadık Türkmen Meali:

Onlara doğru yolu göstermedi mi? Kendilerinden önce yurtlarında gezip dolaştıkları, nice kuşakları imha etmiş olmamız!.. Şüphesiz bunda ayetler/dersler vardır. Yine de dinlemezler mi?

(Secde 26)

Seyyid Kutub Meali:

Bugün yurtlarında dolaştıkları nice kuşakları daha önce helâk etmiş olmamız, halâ onları yola getirmedi mi? Şüphesiz bunda ibretler vardır. Halâ dinlemeyecekler mi?

(Secde 26)

Suat Yıldırım Meali:

Yurtlarında dolaştıkları nice nesillerin hayatlarını sona erdirmemiz, onları doğru yola irşad etmiyor mu? Elbette bunda ibretler vardır. Hala nasihat dinlemeyecekler mi?

(Secde 26)

Süleyman Ateş Meali:

Bugün yurtlarında dolaştıkları nice kuşakları daha önce helak etmiş olmamız, hala onları yola getirmedi mi? Şüphesiz bunda ibretler vardır. (Öğüt alma kulağıyle) İşitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kendilerinden önceki nice nesilleri yok etmiş olmamız onlara gerçeği göstermiyor mu? Şimdi onların yurtlarında dolaşıyorlar. Bunda kesin göstergeler vardır, anlamıyacaklar mı?

(Secde 26)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yurtlarında dolaştıkları, kendilerinden önceki nice nesli yok etmiş olmamız doğru yola gelmelerine vesile olmadı mı? Doğrusu bunda, alınması gereken birçok ders var. Hâlâ ders almayacaklar mı?

(Secde 26)

Şaban Piriş Meali:

Yurtlarında dolaştıkları, kendilerinden önceki nice nesilleri yok etmemiz onlara yol göstermiyor mu? İşte bunda ayetler vardır. Hala anlamıyorlar mı?

(Secde 26)

Talat Koçyiğit Meali:

Halen yurtlarında dolaştıkları, kendilerinden önceki nice nesilleri helak etmiş olmamız, onları doğru yola sevketmez mi? Bunda, şüphesiz alınması gereken dersler vardır; hiç dinlemezler mi?

(Secde 26)

Tefhimul Kuran Meali:

Yurtlarında gezip dolaşmakta oldukları nice kuşakları kendilerinden evvel, yıkıma uğratmış olmamız, hâlâ onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Hiç şüphe yok, bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı?

(Secde 26)

Ümit Şimşek Meali:

Şimdi yurtlarında dolaştıkları nice nesilleri helâk etmiş olmamız onları yola getirmedi mi? Bunda elbette ibretler vardır. Hâlâ kulak vermeyecekler mi?

(Secde 26)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Evlerinde, yurtlarında dolaşıp durdukları nice nesilleri, kendilerinden önce helak etmiş olmamız onlara yol göstermedi mi? Kuşkusuz, bunda ibretler vardır. Hala işitmiyorlar mı?

(Secde 26)