14. İbrahim Suresi / 45.ayet

Üstelik sizler, kendilerini helaka sürükleyenlerin yurtlarına yerleşmiştiniz ve bizim onları nasıl helak ettiğimiz size açıklanmıştı. Ayrıca bu konuda size birçok örnekler de vermiştik.

Bknz: (13/6)(20/128)(25/39)(50/36)

Mustafa Çavdar Meali

İbrahim 45 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz ve onlara nasıl azap ettiğimiz sizce apaçık belli oldu ve size nice örnekler getirdik.

(İbrahim 45)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri mevkilerde oturmuş (ve iktidar sahibi olmuş) tunuz. (Hakk’tan saptıkları için) Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler de aktarmıştık. (Ama siz ibret almamıştınız.)

(İbrahim 45)

Abdullah Parlıyan Meali:

Üstelik sizden önce, varoluş gayelerine aykırı yaşayıp, helak olan toplumların yaşadığı yerlerde yaşıyorsunuz ve onlara nasıl azap ettiğimiz, sizce apaçık belli oldu ve size günahkarların başlarına gelenler hakkında, kıyamet ve ceza hakkında pek çok örnekler de getirdik.

(İbrahim 45)

Adem Uğur Meali:

(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.

(İbrahim 45)

Ahmet Hulusi Meali:

Nefslerine zulmetmiş olanların yaşam ortamlarında yerleştiniz! Onlara neler yaşattığımız size açıklanmıştı... Size misaller de verdik.

(İbrahim 45)

Ahmet Tekin Meali:

Kendilerine, birbirlerine zulmedip, haksızlık ederek geçip giden milletlerin yurtlarında yaşıyordunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz de açıkça ortaya çıkmıştı. Size misaller de vermiştik.

(İbrahim 45)

Ahmet Varol Meali

Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara neler yaptığımız size belli olmuştu ve sizin için örnekler vermiştik!

(İbrahim 45)

Ali Bulaç Meali:

Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.

(İbrahim 45)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Siz, nefislerine zulmeden kavimlerin diyarında da yerleştiniz; onlara nasıl azab ettiğimiz size zâhir oldu. Size (ibret alacak) misaller de gösterdik.

(İbrahim 45)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Üstelik onlara neler yaptığımız size açıklanmıştı. Üstelik size örnekler vermiştik.

(İbrahim 45)

Ali Ünal Meali:

“(İnandıkları ve yaptıklarıyla elbette Allah’a değil,) bizzat kendilerine zulmetmiş (ve kendi elleriyle kendi helâklerini hazırlamış olanların) diyarlarına yerleştiniz. Dolayısıyla, onlara nasıl davrandığımız sizin içi ortada idi; ayrıca, her türlü misal ve temsillerle size gerçekleri açıklamıştık.”

(İbrahim 45)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kendilerine (küfür ile) zulmedenlerin meskenlerinde barındınız. Onlara ne yaptığımız size belli olmuştur. Ve anlamanız için size örnekler vermiştik.” (der.)

(İbrahim 45)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Siz de kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Size misaller de verdik.

(İbrahim 45)

Bekir Sadak Meali:

(44-45) Insanlari, kendilerine azabin gelecegi gun ile uyar. Haksizlik edenler: «Rabbimiz! Bizi yakin bir sureye kadar ertele de cagrina gelelim, peygamberlere uyalim» derler. Siz daha once, sonunuzun gelmeyecegine yemin etmemis miydiniz! Üstelik kendilerine yazik edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptiklarimiz da sizlere aciklanmisti. Size misaller de vermistik.

(İbrahim 45)

Besim Atalay Meali:

Kendi özlerine zulmedenlerin yurtlarında yerleştiniz, onlara nettiğimiz sizce bilinmiş idi; sizlere örnekler getirmiş idik

(İbrahim 45)

Celal Yıldırım Meali:

Hem kendilerine zulmeden (şaşkınların) yerlerine yerleştiniz ; üstelik onlara neler yaptıklarımız da size açık şekilde belli olmuştu; ayrıca size birtakım misaller de vermiştik.

(İbrahim 45)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Oysa) siz daha önce (Ad ve Semud kavimleri gibi) kendilerine zulmetmiş olanların yurtlarında yaşadınız, onlara ne yaptığımızı açıkça öğrendiniz, size bu konuda çeşitli örnekler de verdik.

(İbrahim 45)

Diyanet İşleri Eski Meali:

44,45. İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik.

(İbrahim 45)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik."

(İbrahim 45)

Diyanet Vakfı Meali:

«(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.»

(İbrahim 45)

Edip Yüksel Meali:

Hatta, sizden önce kendilerine zulmetmiş olanların konutlarına yerleşmiştiniz ve onlara yaptıklarımız da size belli olmuştu. Üstelik, size örnekler de vermiştik.

(İbrahim 45)

Elmalılı Orjinal Meali:

Siz de o kendilerine zulm etmiş olanların meskenlerine sakin oldunuz, onlara nasıl yaptığımız ise sizce tebeyyün etti ve size emsal gösterdik

(İbrahim 45)

Elmalılı Yeni Meali:

Siz de kendilerine zulmedenlerin yurtlarına yerleştiniz; onlara neler yaptığımız, size apaçık belli oldu ve size örnekler verdik.

(İbrahim 45)

Erhan Aktaş Meali:

Ve siz, kendilerine zulmeden halkların yurtlarında yaşadınız. Onlara neler yaptığımızı örneklerle açıklamıştık.

(İbrahim 45)

Gültekin Onan Meali:

Siz, kendi nefslerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıktanmıştı ve size örnekler vermiştik.

(İbrahim 45)

Hakkı Yılmaz Meali:

(44,45) Ve sen insanları, azabın geleceği gün ile uyar. Artık şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan o kimseler, “Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin davetine uyalım ve elçilere tâbi olalım.” derler. –Daha önce siz, sizin için bitişin/tükenişin/yok oluşun olmadığına dair yemin etmemiş miydiniz? Hem siz, şirk koşarak kendilerine haksızlık edenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl yaptığımız size apaçık belli olmuştu. Ve size örnekler de vermiştik.–

(İbrahim 45)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendilerine zulmedenlerin (ve helak olanların) yurtlarına yerleşmiştiniz. Onlara neler yaptığımız size açığa çıkmıştı. Size (onların durumuna dair) örnekler de vermiştik. (Buna rağmen ahiret yurduna inanmamış, yeniden dirilişi inkâr etmiştiniz.)

(İbrahim 45)

Harun Yıldırım Meali:

"(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik."

(İbrahim 45)

Hasan Basri Çantay:

Siz (Ad ve Semud kavmleri gibi) nefislerine zulmedenlerin diyarında da yerleşdiniz. Onlara neler yapdığımız sizin için apaçık meydana çıkdı. Size (bu hususta) bir çok misaller de gösterdik.

(İbrahim 45)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hem (sizden önce Âd ve Semûd gibi) kendilerine zulmedenlerin yurtlarına yerleşmemiş miydiniz; hem onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve (onların hâllerinden)size misâller getirmiştik.

(İbrahim 45)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendi benliklerine zulüm etmiş olanların yurt yaptıkları yerlerini yurt edinmiştiniz. Onlara [o zulüm etmiş olanlara] nasıl yaptığımız sizin için belli olmuştu ve sizin için misaller örneklendirmiştik.

(İbrahim 45)

Hüseyin Atay Meali:

Üstelik, kendilerine yazık edenlerin yerlerinde de oturmuştunuz. Onlara nasıl davrandığımız da sizce biliniyordu ve size örnekler de vermiştik.

(İbrahim 45)

İbni Kesir Meali:

Üstelik kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz, onlara yaptıklarımız ise sizlere açıklanmıştı. Size misaller vermiştik.

(İbrahim 45)

İlyas Yorulmaz Meali:

Siz kendi nefislerine zulmedenlerin bulundukları mekanlara yerleştiğinizde, zulmedenlere neler yapacağımızı sizlere açıklamış ve onların misallerini sizin için anlatmıştık.

(İbrahim 45)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve siz, nefslerine zulmedenlerin meskenlerine (yerlerine) yerleştiniz ve onlara neler yaptığımız size açıklandı. Ve size örnekler verdik.

(İbrahim 45)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Siz de kendilerine karşı kıyıcılık edenlerin oturdukları yerlerde oturdunuz. Onlara karşı ne yaptığımız sizce açıktan açığa görüldü. Size birçok örnekler de gösterdik.

(İbrahim 45)

Kadri Çelik Meali:

Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturdunuz. Onlara ne yaptığımızı size açıkladık ve size örnekler de verdik.

(İbrahim 45)

Mahmut Kısa Meali:

“Üstelik, sizden önce kendilerine zulmeden ve bu yüzden helâke uğrayan kavimlerin bir zamanlar yaşamış oldukları yerlerde yaşıyordunuz ve onlara neler yaptığımızı da biliyordunuz. Ayrıca size, ibret almanızı sağlayacak nice misaller de vermiştik.” Mahşerde bunları yaşayacak olan kâfirler, bakın bugün neler yapıyorlar:

(İbrahim 45)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bilakis siz, kendilerine zulmedenlerin yerlerine yerleşip oturmuştunuz. O yerler Resmen kendilerine sahipce hükmettiğimiz yerlerdi. Size vermiştik örnekler.

(İbrahim 45)

Mehmet Türk Meali:

Siz, kendilerine zulmedenlerin yaşadıkları yerlerde yaşadınız. Daha önce Bizim onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı. Hatta Biz onları(n akıbetini) size örnek de göstermiştik.1*

(İbrahim 45)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hâlbuki (sizden önce,) kendi canlarına zulmedenlerin evlerini, (kendinize) ev edindiniz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz (de,) size apaçık belli olmuştu. Biz sizin için her şeyi (açık olarak) beyan etmiş bulunuyoruz.

(İbrahim 45)

Muhammed Esed Meali:

"Üstelik, (sizden önce) kendilerine yazık edenlerin (bir vakitler) yaşamış oldukları yerlerde yaşıyordunuz ve onlara neler yaptığımız da size açıklanmıştı; ve size (günahkarların başlarına gelenler hakkında, kıyamet ve ceza hakkında) pek çok misaller de vermiştik".

(İbrahim 45)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Siz, sizden önce kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.

(İbrahim 45)

Mustafa Çavdar Meali:

Üstelik sizler, kendilerini helaka sürükleyenlerin yurtlarına yerleşmiştiniz ve bizim onları nasıl helak ettiğimiz size açıklanmıştı. Ayrıca bu konuda size birçok örnekler de vermiştik.

Bknz: (13/6) - (20/128) - (25/39) - (50/36)

(İbrahim 45)

Mustafa Çevik Meali:

44-46 Ey Peygamber! İnsanları böyle şiddetli bir azapla karşı karşıya gelmeden uyar. O Gün gelip çattığında uyarıları umursamayıp, Allah’ın davetinden yüz çevirmiş olanlar şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Bize biraz daha mühlet verip dünyaya döndür de, peygamberlerle davet ettiğin hayat nizamını yaşayanlardan olalım.” Allah da onlara şöyle diyecek: “Öldükten sonra diriltilip, yapıp ettiklerinizden hesap sorulacağı bildirildiği halde, inanmayanlar sizler değil miydiniz? Ölümden sonra yeniden diriltilmeyeceğinize dair başkalarını da inandırmak için yeminler ediyordunuz. Üstelik sizler Allah’a şirk koşup, daveti reddetmeleri sebebi ile helak edilmiş olan, kavimlerin yurtları üzerinde yaşıyor ve onların başlarına gelenlerden de haberdar edilmiştiniz. Sizden önce helak edilen o zalimler de kendilerini, Allah’ın razı olacağı hayat nizamını yaşamaya davet eden peygamberlerine her türlü tuzağı kurup, eziyetlere maruz bırakıp, onları reddetmişlerdi. Allah da onların dağları yerinden oynatacak kadar güçlü sandıkları tuzaklarını boşa çıkardı.”

(İbrahim 45)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Üstelik siz, kendilerine zulmedenlerin yurdunda yaşıyordunuz; dahası onlara nasıl muamele ettiğimiz size açıklanmıştı; ve size örnekler de göstermiştik.

(İbrahim 45)

Osman Okur Meali:

«(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.»

(İbrahim 45)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Halbuki, siz nefislerine zulmetmiş olanların yurtlarında ikamet etmiş ve onlara neler yapmış olduğumuz sizin için apaçık belli olmuş idi ve sizin için misaller de beyan etmiştik.

(İbrahim 45)

Ömer Öngüt Meali:

“Üstelik kendilerine yazık edenlerin yurtlarında oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız size apaçık belli olmuştu ve size birçok misaller de vermiştik. ”

(İbrahim 45)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Kendilerine yazık edenlerin yerlerinde siz de oturmuştunuz. Onlara yaptıklarımızı biliyordunuz. Üstelik, size misaller de vermiştik.”

(İbrahim 45)

Sadık Türkmen Meali:

Siz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarında yerleşmiştiniz! Onlara karşı ne yaptığımızı açıkça gördünüz. Size örnekler de vermiştik.

(İbrahim 45)

Seyyid Kutub Meali:

Oysa daha önce kendilerine zulmetmiş olanların yurtlarında yaşadınız, onlara ne yaptığımızı açıkça öğrendiniz, size bu konuda çeşitli örnekler anlattık.

(İbrahim 45)

Suat Yıldırım Meali:

Sizden önce, kendilerine zulmetmiş olanların diyarlarına yerleştiniz. Onlara neler yaptıklarımız da size iyice belli oldu ve size meseller getirerek gerçekleri anlattık.

(İbrahim 45)

Süleyman Ateş Meali:

(Sizden önce 'Ad ve Semud gibi) kendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve size benzetmeler de yapıp anlatmıştık (değil mi?)"

(İbrahim 45)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Siz de (sizden önce) kendilerini kötü duruma sokan o kimselerin yerlerine yerleştiniz. Onlara nasıl davrandığımızı iyi bilirsiniz. Size başka örnekler de vermişizdir.

(İbrahim 45)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Üstelik kendilerine yazık edenlerin yurtlarında yaşadınız ve onlara ne yaptığımızı gördünüz. Ayrıca öğüt alacağınız pek çok benzetme yaptık."

(İbrahim 45)

Şaban Piriş Meali:

Ve zalimlerin yerlerinde oturdunuz, onlara, yaptıklarımız da size açıklanmıştı. Size de örnekler vermiştik.

(İbrahim 45)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve siz, kendilerine zulmeden (Âd ve Semûd gibi kavimlerin) yerlerine oturmamış mı idiniz; onlara ne yaptığımız size açıklanmamış mı idi ve size darb-ı meseller îrad etmemiş mi idik?

(İbrahim 45)

Tefhimul Kuran Meali:

Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.

(İbrahim 45)

Ümit Şimşek Meali:

Oysa siz, kendilerine zulmetmiş olanların yurtlarında oturmuş ve onlara ne yaptığımızı görmüştünüz; ayrıca size ibret alınacak nice misaller vermiştik.

(İbrahim 45)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Siz de o kendilerine zulmetmiş olanların barınaklarında oturmuştunuz. Onlara nasıl davrandığımız size açık seçik belli olmuştu. Size örnekler de vermiştik.

(İbrahim 45)