Çünkü o azap onları yakalayıverdi. Bu olayda da alınacak bir ders mutlaka vardır fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
Bknz: (18/54)
Çünkü o azap onları yakalayıverdi. Bu olayda da alınacak bir ders mutlaka vardır fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
Bknz: (18/54)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Azap, onları helak ediverdi. Şüphe yok ki bunda bir delil var, fakat halkın çoğu inanmaz.
(Şuara 158)(Ancak iş işten çoktan geçmişti) Böylece azap onları yakaladı. Gerçekten bunda bir ayet vardır, ama (insanların) onların çoğu iman edenlerden olmayacaklardır.
(Şuara 158)O sebeple Salih'in önceden haber verdiği azap, onları kıskıvrak yakaladı. Şüphesiz bu kıssada da, insanlar için bir ders vardır, onlardan çoğu buna inanmasalar da…
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
(Şuara 158)Sonunda o azap onları çarptı! Muhakkak ki bu olayda bir işaret - ders vardır... Onların çoğunluğu iman etmemişlerdir!
(Şuara 158)Şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbe onların işini bitirdi. Bunda da, kesinlikle bütün insanlar için ibretler, alınacak dersler vardır. Onların çoğu iman edecek değildi.
(Şuara 158)Çünkü kendilerini azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu iman etmemişti.
(Şuara 158)Böylece azab onları yakaladı. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
(Şuara 158)Çünkü azab kendilerini yakalayıverdi. Muhakkak ki bunda bir ibret var. Öyle iken (arkadan gelenlerin) çoğu mümin olmadı.
(Şuara 158)Sonunda, ceza onları yakaladı. Aslında, işte bunda, kesinlikle bir gösterge vardır. Oysa onların çoğu inanmaz.
(Şuara 158)Çünkü (kendilerine haber verilen) o felâket onları yakalayıverdi. Bütün bu olup bitenlerde hiç kuşkusuz çok önemli bir ibret vardır. Doğrusu, o halkın çoğu mü’min değildi.
(Şuara 158)Bunun üzerine azap onları yakalayıverdi. Şüphesiz bunda önemli bir ayet (ve delil, mucize) vardır. Fakat çokları inanmadılar.
(Şuara 158)Çünkü felaket başlarına geldi. Onların çoğu inanmamış olsa da,bunda kesinlikle bir ders vardır.
(Şuara 158)Bunun uzerine onlari azap yakaladi. Dogrusu bunda bir ders vardir, fakat cogu inanmamistir.
(Şuara 158)O sebeple azâb onları yakaladı. Şüphesiz ki (bu olayda) bir ibret ve öğüt vardır; ama onların çoğu imân edenler olmadı.
(Şuara 158)Şüphesiz bunda (alınacak büyük) bir ders vardır. (Buna rağmen) yine de onların çoğu iman etmediler.
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda bir ders vardır, fakat çoğu inanmamıştır.
(Şuara 158)Böylece onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
(Şuara 158)Ve ceza onları yakaladı. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz.'
(Şuara 158)Çünkü kendilerini azab yakalayıverdi şüphesiz bunda mutlak bir ayet var öyle iken ekserisi mü'min olmadı
(Şuara 158)çünkü kendilerini azap yakalayıverdi. Şüphesiz bunda (alınacak) bir ibret vardır; ama çoğu iman etmedi.
(Şuara 158)Fakat azap onları yakaladı. Kuşkusuz bunda[1] bir ayet[2] vardır. Yine de insanların çoğu inanmadılar.
1)Salih'in kıssasında.
2)İbret.
Böylece azab onları yakaladı. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu inançlı olmamıştır / değildir.
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap yakalayıverdi. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır, ama onların çoğu iman etmediler.
(Şuara 158)Bunun üzerine azap onları yakalayıverdi. Şüphesiz ki bunda, (Allah’ın dostlarına yardım edip düşmanları helak edeceğine dair) ayet vardır. Onların çoğu mümin değildir.
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu bunda, büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler.
(Şuara 158)Çünkü kendilerini o azab yakalayıverdi. Şübhesiz bunda mutlak bir ayet (ibret) vardır. Böyle iken onların çoğu iman ediciler değildir.
(Şuara 158)Çünki, azab onları yakaladı. Şübhe yok ki bunda apaçık bir ibret vardır. Fakat onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.
(Şuara 158)Azap onları yakaladı. Gerçekten, bunda mutlaka bir ayet [kanıt] vardır. Onların çoğunluğu inançlı değildi.
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap yakaladı. Doğrusu, bunda bir ders vardır, fakat çoğu inanmamaktadır.
(Şuara 158)Bunun üzerine azab onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü'minler olmadı.
(Şuara 158)Bunun ardından da onları azap yakaladı. Bu olayda alınacak ibretler var. Amma insanların çoğu inanmıyorlar.
(Şuara 158)Böylece onları azap aldı (yakaladı). Muhakkak ki bunda mutlaka bir âyet (ibret) vardır. Ve onların çoğu mü’min olmadılar (Allah’a ulaşmayı dilemediler).
(Şuara 158)Bunun üzerine onları azap çarptı. İşte bu olayda kesin bir belge vardır. Ancak, onların pek çoğu inanan kimseler değildiler.
(Şuara 158)Böylece azap da onları yakaladı. Şüphesiz bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değillerdi.
(Şuara 158)Çünkü zâlimler için uygun görülen hakettikleri azap, onlarıansızın yakalayıvermişti. Dinle, ey insan; hiç kuşkusuz bunda, ilâhî adâleti gözler önüne seren apaçık bir delil, bir işâret var fakat insanların çoğu, yine de inanmamakta diretiyor.
(Şuara 158)Azap onları helak etti. Gerçekten bunda bir ibret vardır. Onların çoğu inanmazlar
(Şuara 158)(Bunun üzerine) azap onları derhal yok etti.1 Şüphesiz bu (Salih kıssasında, insanlar için) bir ibret vardır, ama onların çoğu (hâlâ) inanmadılar.*
(Şuara 158)Bunun üzerine azap onları yakaladı. Şüphesiz bunda büyük bir (ibret) belirtisi vardır. Ancak onların çoğu mümin değildir.
(Şuara 158)çünkü (Salih'in önceden haber verdiği) azap onları kıskıvrak yakaladı. Şüphesiz bu (kıssada da insanlar için) bir ders vardır; onlardan çoğu (buna) inanmasalar da...
(Şuara 158)Böylece azap onları yakalayıverdi. Doğrusu bunda bir ibret vardır. Ama çokları inanmazlar.
(Şuara 158)Bknz: (18/54)
(Şuara 158)153-158 Salih’in bu uyarı ve öğütlerinin ardından kavmi de ona, “Ey Salih! Seni galiba birileri büyülemiş, o yüzden de peygamberlik iddiasında bulunuyorsun. Senin bizden hiçbir farkın yok, sen de bizim gibi bir insansın. Şayet söylediklerin gerçekten doğruysa ve sen peygambersen o zaman bize peygamberliğinin bir delili olarak mucize göster.” dediler. Salih de onlara: “İstediğiniz mucize işte şu dişi devedir, hayvanlarınızın sulandığı yerden su içme hakkı bir gün bu deveye, bir gün de sizin hayvanlarınıza ait olsun ve sakın ola bu deveye bir zarar vermeye kalkmayın, o takdirde müthiş bir azaba çarptırılırsınız.” Bu uyarıya rağmen o müşrik ve kâfirler, deveyi hunharca katlettiler, ardından Salih’in uyarıp haberini verdiği azap, onları kıskıvrak yakaladı, yaptıklarına çok pişman oldular, fakat artık çoktan iş işten geçmişti. Salih’in kavminin bu yaşadıklarından alınacak ibretlik dersler vardır. Fakat buna rağmen insanların çoğu uyarılardan yüz çevirirler.
(Şuara 158)çünkü onları malum azap kıskıvrak yakalamıştı. Elbet bu (Salih kıssası)nda da, alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanları çoğu yine de inanmayacaklardır.
(Şuara 158)Çünkü (Salih'in önceden haber verdiği) azap onları kıskıvrak yakaladı. Şüphesiz bu (kıssada da insanlar için) bir ders vardır; onlardan (bu kıssayı dinleyenler) çoğu (buna) inanmasalar da.
(Şuara 158)Artık onları azap yakaladı. Şüphe yok ki, bunda bir ibret vardır. Böyle iken onların çokları imân etmiş olmadılar.
(Şuara 158)Bunun üzerine azap onları yakaladı. Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.
(Şuara 158)Çünkü, azap onları kıskıvrak yakaladı. Elbet bunda bir ayet var, ama çoğu insanlar inanmazlar.
(Şuara 158)Derhal onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların birçoğu inanmıyor.
(Şuara 158)Arkasından azab, yakalarına yapıştı. Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler vardır. Onların çoğunluğu inanmamış kimselerdi.
(Şuara 158)Çünkü bildirilen azap onları bastırıverdi. Elbette bunda alınacak ibret vardı. Fakat onların ekserisi ders alıp da iman etmezler.
(Şuara 158)Ve azab onları yakaladı. Muhakkak ki bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanmazlar.
(Şuara 158)O azap onları hemen yakaladı. Bu olayda kesin bir belge vardır ama bunların çoğu inanacak değillerdir.
(Şuara 158)Çünkü başlarına korkunç bir azap iniverdi. Doğrusu bunda herkesin alacağı dersler vardır. Ama çoğu buna inanmıyor.
(Şuara 158)Çünkü onları azap yakaladı. Bu olayda gerçekten bir ibret vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmiş değildir.
(Şuara 158)Çünkü azâb onları yakalayıvermişti. İşte bunda, mutlaka bir ibret vardır; fakat onların çoğu yine de inanmış değillerdir.
(Şuara 158)Böylece azab da onları yakaladı. Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler.
(Şuara 158)Azap onları yakalayıverdi. İşte bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu yine iman etmez.
(Şuara 158)Sonunda azap onları yakaladı. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu inanan kişiler değildi.
(Şuara 158)