26. Şuara Suresi / 187.ayet

Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşür de görelim.

Bknz: (17/92)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 187 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.

(Şuara 187)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Eğer doğru sözlü isen (Ey Şuayb), bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver" (de görelim).

(Şuara 187)

Abdullah Parlıyan Meali:

Eğer doğru sözlü biri isen, haydi gökyüzünden parçalar düşür üstümüze de görelim.”

(Şuara 187)

Adem Uğur Meali:

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.

(Şuara 187)

Ahmet Hulusi Meali:

"Eğer sözünde sadıksan, hadi üzerimize semadan parçalar düşürt. "

(Şuara 187)

Ahmet Tekin Meali:

“Eğer iddianda doğru isen, gökten üzerimize kütleler düşür.”*

(Şuara 187)

Ahmet Varol Meali

Eğer doğru söyleyenlerdensen haydi gökten üzerimize parçalar düşür."

(Şuara 187)

Ali Bulaç Meali:

"Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."

(Şuara 187)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür.”

(Şuara 187)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Üzerimize gökten bir parça düşür; eğer doğruyu söylüyorsan?"

(Şuara 187)

Ali Ünal Meali:

“Yok, eğer gerçekten doğru konuşan biri isen, haydi üzerimize gök parçaları düşür.”

(Şuara 187)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer doğrulardan isen, üstümüze gökten (azap) parçaları indir.” dediler.

(Şuara 187)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Haydi, eğer doğru söyleyenlerden isen üzerimize gökten bir kütle düşür!" dediler.

(Şuara 187)

Bekir Sadak Meali:

(185-187) «Sen ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler.

(Şuara 187)

Besim Atalay Meali:

Eğer sen gerçeksen, gökten üstümüze kesekler düşür»

(Şuara 187)

Celal Yıldırım Meali:

Eğer doğrulardan isen haydi göğün bir parçasını üzerimize düşür» dediler.

(Şuara 187)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.” *

(Şuara 187)

Diyanet İşleri Eski Meali:

185,186,187. "Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür" dediler.

(Şuara 187)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür."

(Şuara 187)

Diyanet Vakfı Meali:

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.

(Şuara 187)

Edip Yüksel Meali:

'Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir.'

(Şuara 187)

Elmalılı Orjinal Meali:

Üzerimize Semadan bir kıt'ayı düşürüver haydi sadıklardan isen

(Şuara 187)

Elmalılı Yeni Meali:

Üzerimize gökten bir parça düşürüver, eğer doğru söyleyenlerden isen."

(Şuara 187)

Erhan Aktaş Meali:

"Eğer doğru söylüyorsan, haydi gökten üzerimize parçalar düşür."

(Şuara 187)

Gültekin Onan Meali:

"Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."

(Şuara 187)

Hakkı Yılmaz Meali:

(185-187) Onlar: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerden birisin. Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz senin kesinlikle yalancılardan biri olduğundan eminiz. Şâyet doğrulardan isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver!” dediler.

(Şuara 187)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Şayet doğru söylüyorsan, gökten bir parçayı üzerimize düşür.”

(Şuara 187)

Harun Yıldırım Meali:

Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.

(Şuara 187)

Hasan Basri Çantay:

"Eğer doğruculardan isen gökden üstümüze bir parça düşür".

(Şuara 187)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, haydi üzerimize gökten parçalar düşür!”

(Şuara 187)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Eğer, dürüstlerden idiysen, üzerimize gökten yumuşak parçalar düşür."

(Şuara 187)

Hüseyin Atay Meali:

185-187 Dediler: "Sen büyülenmişlerden birisin. Bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Doğrusu, seni ancak yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlülerden isen, göğün bir parçasını üzerimize düşür."

(Şuara 187)

İbni Kesir Meali:

Eğer sadıklardan isen bize, gökten bir parça indir.

(Şuara 187)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Eğer doğru söyleyenlerden isen, o zaman göğü parça parça üzerimize indir” dediler.

(Şuara 187)

İskender Ali Mihr Meali:

Öyleyse eğer sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen üzerimize gökyüzünden bir parça düşür.

(Şuara 187)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer doğru söylüyorsan göğün bir parçasını üzerimize düşür de görelim.»

(Şuara 187)

Kadri Çelik Meali:

“Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.”

(Şuara 187)

Mahmut Kısa Meali:

“Eğer gerçekten doğru söylüyorsan, haydi savurduğun tehditleri gerçekleştir; mesela, üzerimize gökten helâk ediciparçalar düşür de, senin Peygamber olduğunu anlayalım!”

(Şuara 187)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Üzerimize gökten parçalar düşür bakalım, doğru söyleyenlerdensen eğer.

(Şuara 187)

Mehmet Türk Meali:

“Eğer doğru söyleyenlerden isen (haydi) göğü tepemize parça parça düşür de (görelim.” dediler.)

(Şuara 187)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Eğer doğru sözlülerden isen, üzerimize gökten parçalar düşür.”

(Şuara 187)

Muhammed Esed Meali:

Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!"

(Şuara 187)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Eğer doğru sözlü isen hadi gökten üzerimize bir parça düşür."

(Şuara 187)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşür de görelim.

Bknz: (17/92)

(Şuara 187)

Mustafa Çevik Meali:

185-187 Şuayb’ın bu uyarılarına rağmen Eykeliler ona, “Anlaşılan birileri seni büyülemiş, kafanı karıştırmış, sen de sadece bizim gibi bir insansın, peygamber olduğunu da nereden çıkarıyorsun? Biz senin söylediklerine inanmıyoruz fakat sen ille de peygamberlik iddiasındaysan ve söylediklerin doğru ise, o zaman gökten başımıza bir parça düşür de görelim.” dediler.

(Şuara 187)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat sen, eğer sözünün arkasındaysan haydi göğü paramparça başımıza indir!"

(Şuara 187)

Osman Okur Meali:

(185-187) "Sen ancak büyülenmiş birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür" dediler.

(Şuara 187)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Artık sen eğer sâdıklardan isen üzerimize gökten bir parça düşürüver.»

(Şuara 187)

Ömer Öngüt Meali:

“Şayet doğru sözlülerden isen, o halde üzerimize gökten parçalar düşür. ”

(Şuara 187)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Doğru söylüyorsan üzerimize gökten bir parça indirsene!”

(Şuara 187)

Sadık Türkmen Meali:

Üzerimize gökyüzünden parçalar düşür! Eğer doğrulardan isen!"

(Şuara 187)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer doğru söylüyorsan başımıza gökten parçalar yağdır.

(Şuara 187)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer peygamberlik iddiasında doğru isen haydi gökten üstümüze bir parça düşür, üstümüze azap indir."

(Şuara 187)

Süleyman Ateş Meali:

"Eğer doğrulardansan o halde üzerimize gökten parçalar düşür."

(Şuara 187)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Doğru söylüyorsan gökten üzerimize parçalar düşürsene!"

(Şuara 187)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(185-187) "Doğrusu sen büyülenmiş birisin. Sen de bizim gibi bir insansın. Bu yüzden düpedüz bir yalancı olduğunu düşünüyoruz. Eğer doğru söylüyorsan, gökten üzerimize azap indir" dediler.

(Şuara 187)

Şaban Piriş Meali:

Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşürüver.

(Şuara 187)

Talat Koçyiğit Meali:

"Eğer doğruyu söyleyen kimselerden isen, üzerimize gökten bir parça düşür."

(Şuara 187)

Tefhimul Kuran Meali:

«Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.»

(Şuara 187)

Ümit Şimşek Meali:

“Doğru söylüyorsan, üzerimize gökten bir parça düşür.”

(Şuara 187)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"

(Şuara 187)