Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşür de görelim.
Bknz: (17/92)
Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşür de görelim.
Bknz: (17/92)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.
(Şuara 187)"Eğer doğru sözlü isen (Ey Şuayb), bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver" (de görelim).
(Şuara 187)Eğer doğru sözlü biri isen, haydi gökyüzünden parçalar düşür üstümüze de görelim.”
(Şuara 187)"Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."
(Şuara 187)Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür.”
(Şuara 187)“Yok, eğer gerçekten doğru konuşan biri isen, haydi üzerimize gök parçaları düşür.”
(Şuara 187)Eğer doğrulardan isen, üstümüze gökten (azap) parçaları indir.” dediler.
(Şuara 187)"Haydi, eğer doğru söyleyenlerden isen üzerimize gökten bir kütle düşür!" dediler.
(Şuara 187)(185-187) «Sen ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler.
(Şuara 187)Eğer doğrulardan isen haydi göğün bir parçasını üzerimize düşür» dediler.
(Şuara 187)“Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.” *
(Şuara 187)185,186,187. "Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür" dediler.
(Şuara 187)"Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür."
(Şuara 187)Üzerimize gökten bir parça düşürüver, eğer doğru söyleyenlerden isen."
(Şuara 187)"Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."
(Şuara 187)(185-187) Onlar: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerden birisin. Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz senin kesinlikle yalancılardan biri olduğundan eminiz. Şâyet doğrulardan isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver!” dediler.
(Şuara 187)“Şayet doğru söylüyorsan, gökten bir parçayı üzerimize düşür.”
(Şuara 187)“Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, haydi üzerimize gökten parçalar düşür!”
(Şuara 187)"Eğer, dürüstlerden idiysen, üzerimize gökten yumuşak parçalar düşür."
(Şuara 187)185-187 Dediler: "Sen büyülenmişlerden birisin. Bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Doğrusu, seni ancak yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlülerden isen, göğün bir parçasını üzerimize düşür."
(Şuara 187)“Eğer doğru söyleyenlerden isen, o zaman göğü parça parça üzerimize indir” dediler.
(Şuara 187)Öyleyse eğer sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen üzerimize gökyüzünden bir parça düşür.
(Şuara 187)Eğer doğru söylüyorsan göğün bir parçasını üzerimize düşür de görelim.»
(Şuara 187)“Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.”
(Şuara 187)“Eğer gerçekten doğru söylüyorsan, haydi savurduğun tehditleri gerçekleştir; mesela, üzerimize gökten helâk ediciparçalar düşür de, senin Peygamber olduğunu anlayalım!”
(Şuara 187)Üzerimize gökten parçalar düşür bakalım, doğru söyleyenlerdensen eğer.
(Şuara 187)“Eğer doğru söyleyenlerden isen (haydi) göğü tepemize parça parça düşür de (görelim.” dediler.)
(Şuara 187)“Eğer doğru sözlülerden isen, üzerimize gökten parçalar düşür.”
(Şuara 187)Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!"
(Şuara 187)"Eğer doğru sözlü isen hadi gökten üzerimize bir parça düşür."
(Şuara 187)Bknz: (17/92)
(Şuara 187)185-187 Şuayb’ın bu uyarılarına rağmen Eykeliler ona, “Anlaşılan birileri seni büyülemiş, kafanı karıştırmış, sen de sadece bizim gibi bir insansın, peygamber olduğunu da nereden çıkarıyorsun? Biz senin söylediklerine inanmıyoruz fakat sen ille de peygamberlik iddiasındaysan ve söylediklerin doğru ise, o zaman gökten başımıza bir parça düşür de görelim.” dediler.
(Şuara 187)Fakat sen, eğer sözünün arkasındaysan haydi göğü paramparça başımıza indir!"
(Şuara 187)(185-187) "Sen ancak büyülenmiş birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür" dediler.
(Şuara 187)«Artık sen eğer sâdıklardan isen üzerimize gökten bir parça düşürüver.»
(Şuara 187)“Şayet doğru sözlülerden isen, o halde üzerimize gökten parçalar düşür. ”
(Şuara 187)Eğer peygamberlik iddiasında doğru isen haydi gökten üstümüze bir parça düşür, üstümüze azap indir."
(Şuara 187)(185-187) "Doğrusu sen büyülenmiş birisin. Sen de bizim gibi bir insansın. Bu yüzden düpedüz bir yalancı olduğunu düşünüyoruz. Eğer doğru söylüyorsan, gökten üzerimize azap indir" dediler.
(Şuara 187)"Eğer doğruyu söyleyen kimselerden isen, üzerimize gökten bir parça düşür."
(Şuara 187)«Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.»
(Şuara 187)"Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"
(Şuara 187)