26. Şuara Suresi / 32.ayet

Bunun üzerine Musa asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler! O, gerçekten bir yılan oluvermiş.

Bknz: (20/13)»(20/70)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 32 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Musa, sopasını attı, sopa hemen apaçık görünen koca bir ejderha oldu.

(Şuara 32)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bunun üzerine Musa, asâsını yere bıraktı, bir de ne görsünler, her haliyle koskoca bir ejderha.

(Şuara 32)

Adem Uğur Meali:

Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!

(Şuara 32)

Ahmet Hulusi Meali:

(Musa da) asasını bıraktı; birden o kesinlikle yılan olarak göründü!

(Şuara 32)

Ahmet Tekin Meali:

Mûsâ asâsını attı. Bir de ne görsünler, asâ, aşikâre bir ejderha oluverdi.*

(Şuara 32)

Ahmet Varol Meali

Bunun üzerine (Musa) asasını attı ve bir anda apaçık bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Ali Bulaç Meali:

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bunun üzerine, değneğini attığında, apaçık büyük bir yılan oldu.

(Şuara 32)

Ali Ünal Meali:

Bunun üzerine Musa asâsını yere bırakıverdi. Bir de ne görsünler: Asâ, her haliyle büyük bir yılan oluvermiş.

(Şuara 32)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Musa, asasını attı. Birden büyük bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bunun üzerine Musa, asasını yere attı. Bir de ne görsünler, asa apaçık koca bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Bekir Sadak Meali:

Bunun uzerine Musa degnegini atti, besbelli bir yilan oluverdi.

(Şuara 32)

Besim Atalay Meali:

Musa değneği atınca, hemen değnek koskoca bir yılan oldu

(Şuara 32)

Celal Yıldırım Meali:

Bunun üzerine Musâ, Asâ'sını yere bırakıverdi, derken o çok açık ve belirgin ölçüde bir ejderha (oluverdi).

(Şuara 32)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bunun üzerine Musa, asasını attı, bir de ne görsünler, asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.

(Şuara 32)

Diyanet Vakfı Meali:

Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!

(Şuara 32)

Edip Yüksel Meali:

Değneğini atınca apaçık bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunun üzerine Asasını bırakıverdi, apaçık bir ejderha kesiliverdi

(Şuara 32)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi;

(Şuara 32)

Erhan Aktaş Meali:

Bunun üzerine Musa, asasını bırakıverdi; bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha.

(Şuara 32)

Gültekin Onan Meali:

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bunun üzerine Mûsâ, birikimini ortaya koyuverdi; bir de bakmışsın ki Mûsâ'nın birikimi, apaçık bir “silip süpüren”dir.

(Şuara 32)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Bunun üzerine) Musa asasını attı. (Bir de ne görsün) o, apaçık bir yılan oluvermiş.

(Şuara 32)

Harun Yıldırım Meali:

Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!

(Şuara 32)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine (Muusa) asaasını bırakıverdi. Birde (ne görsünler) o, apaçık bir ejderha!

(Şuara 32)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bunun üzerine (Mûsâ) asâsını (yere) bıraktı; bir de baktılar ki o, apaçık bir ejderhâdır!

(Şuara 32)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Musa] ardından asasını attı, ne görsünler? O apaçık dev bir yılan¹!

(Şuara 32)

Hüseyin Atay Meali:

32-33 Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi. Elini çıkardı, bakanlara bembeyaz göründü.

(Şuara 32)

İbni Kesir Meali:

Bunun üzerine o asasını attı, bir de ne görsün; apaçık bir ejderhadır.

(Şuara 32)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra Musa değneğini yere attı, değnek birden bire açıkça bir yılan oldu.

(Şuara 32)

İskender Ali Mihr Meali:

Bunun üzerine Musa (A.S) asasını attı. O zaman o, apaçık (gerçek) bir yılan oldu.

(Şuara 32)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine Musa değneğini yere attı. Derken değnek göz göre göre koskoca bir yılan oldu.

(Şuara 32)

Kadri Çelik Meali:

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, (bir de ne görsün) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine Mûsâ, asâsını yere attı; o da ne, az önce Mûsâ’nın elinde duran cansız değnek, açıkça görülen, büyük bir yılana dönüşmüş!

(Şuara 32)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sopa şeklindeki asasını bırakıverdi, bir de ne görsünler, o bir ejderha oluvermiştir.

(Şuara 32)

Mehmet Türk Meali:

(Bunun üzerine Mûsa) âsâsını bıraktı. Bir de baktılar ki; âsâ gerçek bir yılan (oluvermiş.)1*

(Şuara 32)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bunun üzerine (Musa,) değneğini (yere) attı. O (da) birdenbire, açıkça (görünen büyük) bir yılan oldu.

(Şuara 32)

Muhammed Esed Meali:

Bunun üzerine (Musa) asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler, (her haliyle) düpedüz bir yılan!

(Şuara 32)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bunun üzerine Musa değneğini atıverdi. Değnek o anda koskoca bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Mustafa Çavdar Meali:

Bunun üzerine Musa asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler! O, gerçekten bir yılan oluvermiş.

Bknz: (20/13)»(20/70)

(Şuara 32)

Mustafa Çevik Meali:

29-33 Bunları duydukça daha çok hiddetlenen Firavun Musa’ya dönüp, “Benden başkasını Rab ve ilah olarak kabul etmekte ısrar edersen, andolsun seni zindana atar, orada çürütürüm.” diyerek tehditler savurmaya başladı. Musa bu defa Firavun’a, “Peki, ben sana Peygamber olduğumu, Allah’ın bana lütfettiği mucizelerle ortaya koyarsam, o zaman da mı kabul etmeyeceksin?” diye sordu. Firavun da ona: “Haydi söylediklerin doğru ise göster bakalım şu mucize delillerini.” dedi. Bunun üzerine de Musa asasını yere bıraktı ve asa birdenbire koca bir yılan oluverdi. Ardından da elini koynuna sokup çıkarınca, eli bakanların gözünü kamaştıran bir ışık kaynağına dönüşüverdi.

(Şuara 32)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bunun üzerine asasını bıraktı; fakat o da ne, bu besbelli ki kocaman bir yılan!

(Şuara 32)

Osman Okur Meali:

Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan (sü’banun mü bin- Ejderha) oluverdi.

(Şuara 32)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, o hemen bir apaçık ejderha kesildi.

(Şuara 32)

Ömer Öngüt Meali:

Bunun üzerine Musa asasını attı. O ansızın bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Ömer Sevinçgül Meali:

Musa, asasını yere bıraktı. Bir de ne görsünler! Asa koca bir yılan olmuş!

(Şuara 32)

Sadık Türkmen Meali:

O, asasını atıverdi, bir de baktılar ki; o, apaçık bir ejderha!

(Şuara 32)

Seyyid Kutub Meali:

Bunun üzerine Musa elindeki değneği yere attı, değnek o anda sahici bir yılan oluverdi.

(Şuara 32)

Suat Yıldırım Meali:

Bunun üzerine Musa asasını yere attı. Bir de ne görsünler: Değnek her haliyle tam bir ejderha oluvermiş!

(Şuara 32)

Süleyman Ateş Meali:

(Musa), asasını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha!

(Şuara 32)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Hemen değneğini attı, o da her şeyiyle koskoca bir yılan oldu.

(Şuara 32)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bunun üzerine Musa, değneğini yere bıraktı, Bir de ne görsünler! Değnek düpedüz bir yılan olmamış mı?

(Şuara 32)

Şaban Piriş Meali:

Bunun üzerine Musa asasını atmış ve o da hemen apaçık bir yılan oluvermişti.

(Şuara 32)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte bunun üzerine Mûsâ, asasını atmış ve o da hemen apaçık bir yılan oluvermişti.

(Şuara 32)

Tefhimul Kuran Meali:

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

(Şuara 32)

Ümit Şimşek Meali:

Musa asâsını yere bıraktığında o koca bir yılan kesiliverdi.

(Şuara 32)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.

(Şuara 32)