Nur 51    
Oysa gerçek müminler, aralarında Allah’ın kitabına uygun hüküm vermesi için elçinin huzuruna çağrıldıklarında şöyle derler “İşittik ve itaat ettik.” İşte bunlardır kurtuluşa erenler.
Nur 52    
Kim Allah’a, dolayısıyla mesajlarını tebliğ eden elçisine itaat eder ve Allah’a derin bir saygı duyarak korunur ve sakınırsa işte bunlardır gerçek başarıya ulaşanlar.
Nur 53    
Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa katılacaklarına dair yemin üstüne yemin ediyorlar. De ki: – Yemin edip durmayın yapmanız gerekeni yapın, emre itaat edin zira Allah yaptığınız her şeyden haberdardır!
Nur 54    
De ki: – Allah’a itaat edin, mesajlarını tebliğ eden elçiye itaat edin. Eğer yüz çevirir itaat etmezseniz bilin ki o kendi görevinden sorumludur, siz de yüklendiğiniz görevden sorumlusunuz. O’na itaat etmeniz durumunda doğru yolu tutmuş olursunuz zira elçiye düşen ilahi mesajı apaçık bir şekilde tebliğ etmekten ibarettir.
Nur 55    
Allah, sizden iman edip iyi ve yararlı işler yapanlara, kendilerinden öncekilere güç ve iktidar imkânı verdiği gibi onları da ülkelerinde hükümran kılacağını, onlar için seçip razı olduğu dinlerini güçlendireceğini, korku ve kaygı içinde geçen dönemlerin ardından onları güven ve esenlik dolu bir hayata kavuşturacağını vaat etmiştir. Çünkü onlar yalnızca Allah’a kulluk ederler ve O’na hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Artık kim bundan sonra nankörlük edip küfre saplanırsa işte onlar yoldan çıkmış fasık kimselerdir.
Nur 56    
Allah’ın merhametine mazhar olabilmek için namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden elçiye itaate devam edin!
Nur 57    
Gerçekleri örtbas eden kâfirlerin bu dünyada Allah’ın cezasından kaçıp kurtulacaklarını zannetme. Onların dönüp dolaşıp varacakları yer ateştir ne kötü bir son duraktır o!
Nur 58    
– Ey İman edenler! Ellerinizin altındakiler ve henüz ergenlik çağına ulaşmamış olan aile fertleriniz günün şu üç vaktinde; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra yanınıza girmek için izin istesinler. Çünkü bu üç vakit sizin için uygun olmayan zamanlardır. Bu vakitlerin dışında izin almadan yanınıza girip çıkmalarında sizin için de onlar için de herhangi bir sakınca yoktur. Çünkü onlar beraber yaşamak durumunda olduğunuz kimselerdir. İşte Allah hükümlerini böylece açıklıyor zira Allah her şeyi bilendir ve buna göre hüküm verendir.
Nur 59    
Çocuklarınız ergenlik çağına gelince yanınıza girerken büyüklerinin izin istedikleri gibi her zaman izin istesinler. Allah size hükümlerini işte böyle açıklıyor. Allah her şeyi bilendir ve buna göre hüküm verendir.
Nur 60    
Bir de nikâh ümidi kalmamış yaşlı kadınların, sokağa çıkarken açılıp saçılmamak şartıyla dış elbiselerinin bir kısmını giymemelerinde bir sakınca yoktur fakat iffetli davranmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah her şeyi işitendir ve her şeyi bilendir.
Nur 61    
Körlerin, topalların ve hastaların sizinle beraber yemek yemesinde bir sakınca yoktur. Sizin de kendi çocuklarınızın evlerinde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşleriniz evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarı sizde olan evlerde veya samimi dostlarınızın evlerinde beraber veya ayrı ayrı yemek yemenizde bir sakınca yoktur. Ancak evlere girdiğinizde Allah katından bir esenlik, bereket ve iyilik dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah hükümlerini böylece açıklıyor umulur ki gereği gibi düşünürsünüz.
Nur 62    
Gerçek müminler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve mesajlarını tebliğ eden elçisine inanır ve güvenirler ve toplumsal bir iş konuşmak üzere onunla bir araya geldiklerinde ondan izin almadan çekip gitmezler. Ey elçi, senden izin isteyerek ayrılanlar işte onlar Allah’a ve elçisine inanıp güvenen kimselerdir. Onlar birtakım işleri için izin istediklerinde uygun gördüklerine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Zira Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
Nur 63    
Elçinin çağrısını aranızda birbirinize yaptığınız çağrı gibi görmeyin. Şüphesiz Allah, aranızdan gizlice sıvışıp gidenleri çok iyi biliyor. Bunun için O’nun emrine aykırı hareket eden bu kimseler dünyada başlarına bir bela gelmesinden veya ahirette acıklı bir azaba uğratılmalarından korksunlar.
Nur 64    
Şunu iyi bilin ki: Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. O, sizin hangi durumda olduğunuzu elbette bilir. Gün gelecek herkes hesap vermek üzere O’nun huzuruna çıkarılacak. O da onların yaptıklarını kendilerine bir bir haber verecektir. Çünkü Allah her şeyi bilmektedir.