66. Tahrim Suresi / 3.ayet

Hani Nebi eşlerinden birine aralarında gizli kalmak üzere bir hadis/söz söylemişti. O eşi bu sırrı diğer eşlerinden birine duyurunca Allah da bunu ortaya çıkarmıştı. Nebi de sırrı ifşa eden eşine, sözlerinin bir kısmını söylemiş bir kısmından da hiç söz etmemişti bunun üzerine eşi, “Sana bunu kim haber verdi?” diye sorunca, Nebi “Bana her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi”, demişti.

Bknz: (50/16)»(50/18)(57/4)

Mustafa Çavdar Meali

Tahrim 3 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve hani Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti de o, bu sözü, başkasına haber verince ve Allah da bunu, Peygambere açınca Peygamber, bu olayın bir kısmını söylemiş, bir kısmındansa vazgeçmiş, söylememişti. Peygamber, bunu eşine haber verince o, kim haber verdi bunu sana demişti, o da demişti ki: Her şeyi bilen haber verdi bana, her şeyden haberdar olan.

(Tahrim 3)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Hani o vakit Peygamber (S.A.V), eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o da (diğer eşlerinden birine) bunu haber vermiş, Allah da Ona (Resulüllah’a) bunu açığa vurup bildirmişti. O (Peygamber) de bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda (Resulüllah bu) haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu Sana kim haber verdi?" O da: "Bana Alîm olan, (her şeyden) Haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti.

(Tahrim 3)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hani bir gün peygamber, eşlerinden birine gizli bir şeyler söylemişti, eşi bu sözü gizlemeyip başkasına haber verdiği zaman Allah da bunu peygambere açıkladı. Bunun üzerine peygamber de sır verdiği hanımına Allah tarafından tamamı bildirilen hadisenin bir kısmını söylemiş bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber olup biteni anlatınca: “Sırrını yaydığımı sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber de: “Bana herşeyi bilen herşeyden haberdar olan Allah bildirdi” dedi.

(Tahrim 3)

Adem Uğur Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.

(Tahrim 3)

Ahmet Hulusi Meali:

Hani O Nebi (Hatemün Nebi), eşlerinden birine (Hafsa'ya) sır olarak bir söz söylemişti. Ne zaman ki (Hafsa) onu (Ayşe'ye) haber verip, Allah da onu O'na (Hz. Rasulullah'a) izhar edince; (Hz. Rasulullah) o sözünün bir kısmını açıklamış ve bir kısmından vazgeçmişti. Nihayet (Hz. Rasulullah) o sözü Ona (Hafsa'ya) haber verince (Hafsa) dedi ki: "Bunu sana kim haber verdi?" (Rasulullah da) dedi ki: "Aliym, Habiyr (olan) bana haber verdi. "

(Tahrim 3)

Ahmet Tekin Meali:

Hani peygamber, eşlerinden birine sır olarak bir söz söylemişti. Hanımı bu sırrı arkadaşına söyleyince, Allah konuyu peygamberine açtı. Peygamber, eşine bazı sözler söyledi, bazılarını da yüzüne vurmadı, utandırmadı. Peygamber, hanımına anlatırken, hanımı: “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. Peygamber: “Bunu bana, her şeyi bilen, gizli-açık her şeyden haberdar olan Allah haber verdi.” dedi.

(Tahrim 3)

Ahmet Varol Meali

Hani Peygamber, eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. Ama o, onu (bir başkasına) haber verince ve Allah da bunu ona (Peygamber'e) açıklayınca, o bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. O (Peygamber), ona (hanımına) bunu haber verince: "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. O da dedi ki: "Bana, ilim sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) bildirdi."

(Tahrim 3)

Ali Bulaç Meali:

Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti.

(Tahrim 3)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hani Peygamber zevcelerinden birine, (Hafsa'ya Mariye'yi kendisine haram kıldığına dair) gizli bir söz söylemişti. Bunun üzerine o (Hafsa), bunu (Hz. Aişe'ye) haber verince; Allah da Peygambere onu (Hafsa'nın ifşasını) açıkladı. Peygamber de, (Hafsa'nın Aişe'ye söylediklerinden) bir kısmını (Hafsa'ya) bildirmiş, bir kısmından bahs etmemişti. Peygamber, ona bu şekilde anlatıverince, (Hafsa): “- Bunu sana kim haber verdi.” dedi. Peygamber de buyurdu ki: “- Bana, her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi.”

(Tahrim 3)

Ali Rıza Sefa Meali:

Peygamber, eşlerinden birisine gizli bir söz söylemişti. Allah, bunu başkasına açıkladığını Ona bildirmiş, bunun üzerine, bir bölümünü anlatmış, bir bölümüne de değinmemişti. Eşine söylediği zaman; "Sana, kim haber verdi?" dedi. Dedi ki: "Bilen; Haberli Olan, bana haber verdi!"

(Tahrim 3)

Ali Ünal Meali:

Hani Peygamber, eşlerinden birine sır olarak bir söz söylemişti. Ama eşi, o sözü kumalarından birine aktarınca, Allah da durumdan Nebîsini muttali kıldı. O da yaptığının bir kısmını o eşe anlattı, bir kısmını ise, (onu daha fazla üzüp utandırmamak için) gizledi. Nebî, olup bitenden eşini bu şekilde haberdar edince eşi, “Bunu sana kim söyledi?” dedi. Nebî de, “Onu bana Alîm (her şeyi hakkıyla bilen), Habîr (her şeyden hakkıyla haberdar olan Zat) söyledi.” cevabını verdi.

(Tahrim 3)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bir vakit Peygamber, bir hanımına gizli bir söz söylemiş idi. O hanım onu başkasına söyleyince ve Allah, Peygamber’ini bu duruma muttali kılınca, Peygamber o meselenin bir kısmını hanımının yüzüne vurdu, bir kısmından da vazgeçti. Peygamber bunu ona haber verince, hanımı; “Kim sana bunu bildirdi?” dedi. O: “Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah bunu bana bildirdi” dedi.

(Tahrim 3)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bir gün Peygamber, eşlerinden birine bir sır vermişti. Ama sırdaşı hanım, bunu kumasına anlatınca Allah, Peygamberini durumdan haberdar etmişti. Peygamber de ayrıntıya girmeden, durumu sırdaşı hanımına bildirmişti. Peygamber durumu bu şekilde anlatınca, sırdaşı, "Bunu sana kim söyledi?" diye sormuş, Peygamber de, "Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah" demişti.

(Tahrim 3)

Bekir Sadak Meali:

Peygamber, eslerinden birine gizlice bir soz soylemisti. O, bunu peygamberin diger bir esine haber verince, Allah da peygambere durumu bildirmis, o da bir kisminin yuzune vurmus bir kisminin yuzune vurmaktan geri durmustu. Esine, gizlice soyledige seyi baskasina nakletmis oldugunu bildirince, esi: «Bunu sana kim haber verdi?» demis, o da: «Bana, herseyi bilen ve herseyden haberdar olan Allah haber verdi» demisti.

(Tahrim 3)

Besim Atalay Meali:

Hani peygamber, kadınlarından birine, gizli bir şey söylemişti, kadın bunu yayınca, Allah peygambere bunu bildirdi, peygamberse, birtakımın bildirmiş, birtakımın saklamıştı; peygamber olanı açıklayınca: «Sana bunu kim söyledi?» diye sordu kadını, o da dedi ki: «Her şeyi bilen, her şeyden haberi olan Allah bildirdi!»

(Tahrim 3)

Celal Yıldırım Meali:

Hani bir ara Peygamber, eşlerinden bir kısmına gizli bir söz söylemişti ; o da bu sözü (Peygamber'in diğer bir eşine) haber verince, Allah, bu durumu Peygamberine açtı. O da kendisine açılan bilginin bir kısmını açıklamış, bir kısmını açıklamaktan vazgeçmişti. Peygamber, olup biteni o eşine haber verince, o, «bunu kim size haber verdi ?» dedi. Peygamber de: «Bana (her şeyi) bilen, (her şeyden) haberli olan (Allah) bildirdi» dedi.

(Tahrim 3)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi (Aişe) o sözü (kumalarına) haber verip Allah da bunu Resulü'ne açıklayınca, peygamber bunun bir kısmını (hanımı Hafsa'ya) bildirmiş, bir kısmından da (fazla mahcup olmaması için) vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan Aişe'ye) söyleyince (hanımı): “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. (Peygamber de:) “Bunu bana, (her şeyi) hakkıyla bilen ve (her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” buyurdu.

(Tahrim 3)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. O, bunu Peygamberin diğer bir eşine haber verince, Allah da Peygambere durumu bildirmiş, o da bir kısmını yüzüne vurmuş bir kısmını yüzüne vurmaktan geri durmuştu. Eşine, gizlice söylediği şeyibaşkasına nakletmiş olduğunu bildirince, eşi: "Bunu sana kim haber verdi?" demiş, o da: "Bana, herşeyi bilen ve herşeyden haberdar olan Allah haber verdi" demişti.

(Tahrim 3)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber, "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi" dedi.

(Tahrim 3)

Diyanet Vakfı Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.  *

(Tahrim 3)

Edip Yüksel Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir hadis söylemişti. Eşi bunu yayınca, ALLAH onu bundan haberdar kıldı. Ona durumun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından ise vazgeçmişti. Peygamber konuyu eşine açınca eşi, 'Bunu sana kim haber verdi?' diye sordu. 'Herşeyi Bilen ve herşeyden Haberdar olan bana bildirdi,' diye cevapladı.

(Tahrim 3)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve hani Peygamber zevcelerinin ba'zısına sir olarak bir söz söylemişti, vaktaki o onu haber verdi, Allah da Peygambere onu açtı, açınca Peygamber -o zevcesine- birazını tanıttı, birazından da sarfı nazar etti, ona bu suretle anlatıverince bunu sana kim haber verdi dedi, bana dedi, o alim, habir nübüvvetle haber verdi.

(Tahrim 3)

Elmalılı Yeni Meali:

Hani peygamber hanımlarından birine gizlice bir söz söylemişti. O, onu haber verip Allah da peygambere onu açtı. Peygamber (hanımına) onun bir kısmını anlattı, bir kısmından da vazgeçti. Ona anlattığı zaman hanımı: "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. Peygamber: "Bana o herşeyi bilen ve herşeyden haberdar olan (Allah) haber verdi" dedi.

(Tahrim 3)

Erhan Aktaş Meali:

Hani Nebi, eşlerinden birine aralarında kalmak üzere bir şey söylemişti. Fakat o eşi, söylenen şeyi başkasına söyleyince, Allah Nebi'ye bunu izhar[1] etti. Nebi de bir kısmını açıklamış ve bazısından vazgeçmişti. Eşine, bundan haberdar olduğunu söyleyince, eşi: "Bunu sana kim haber verdi?" deyince, Nebi: "Bana, Her Şeyi Bilen, Her Şeyden Haberdar Olan bildirdi." demişti.

1)Görünür kılma, ortaya çıkarma.

(Tahrim 3)

Gültekin Onan Meali:

Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Tanrı da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Tanrı) haber verdi" demişti.

(Tahrim 3)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bir de hani Peygamber, eşlerinden bazılarına bir sözü/ olayı sırlaştırmıştı. Sonra eşlerinden biri bunu haber yapınca ve Allah, Peygamber'e bunu açığa vurunca, Peygamber bir olayın kısmını belirlemiş, bir kısmından mesafelenmişti/ vazgeçmişti. Sonunda o eşe, bunu kendisi haber verince o eş: “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. Peygamber, “Bana iyi bilen, iyi haber alan haber verdi” demişti.

(Tahrim 3)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Hani Nebi, eşlerinden bazısına bir sır vermiş, o da bu (sırrı diğer eşlere) haber vermişti. Allah (bu durumu Nebi’ye) açık edince (Peygamber, sırrını ifşa eden hanımına) bir kısmını söylemiş, bir kısmını da (söylemeyip) yüz çevirmişti. (Hanımına durumu) haber verince: “Sana bunu kim haber verdi?” dedi. (Resûl) dedi ki: “(Her şeyi bilen) El-Alîm ve (her şeyden haberdar) El-Habîr (olan Allah) bana haber verdi.”

(Tahrim 3)

Harun Yıldırım Meali:

Hani nebi eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de derken eşi bunu haber verip Allah da bunu ona açıklayınca o da o sözün bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. O, bunu eşine haber verince: “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. O: “Alîm ve Habir olan bana haber verdi.” dedi.

(Tahrim 3)

Hasan Basri Çantay:

Hani peygamber, zevcelerinden birine gizli bir söz söylemişdi. Bunun üzerine o (zevce) bunu haber verib de Allah da ona bunu açıklayınca (peygamber) bunun (ancak) bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vaz geçmişdi. Artık bunu kendisine söyleyince o (zevce) "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. (Peyğamber de) "Bana herşey'i bilen, her şeyden haberdar olan (Allah) haber verdi" dedi.

(Tahrim 3)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hani peygamber, zevcelerinden birine bir sözü sır olarak söylemişti. Fakat (o) bu sözü (diğer bir hanımına) haber verip, Allah da bunu ona (peygambere) açıklayınca, (o)bunun bir kısmını (zevcesine) bildirmiş, bir kısmından da (bahsetmeyerek) vazgeçmişti. Böylece (peygamber) ona bunu haber verince (hanımı): “Bunu sana kim haber verdi?” dedi.(Peygamber de:) “Bana, Alîm (herşeyi bilen), Habîr (herşeyden haberdâr olan Allah) haber verdi!” dedi.

(Tahrim 3)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Hani Nebi, eşlerinden bir kısmına bir olayı/sözü¹ sır vermişti. Ardından, [eşlerinden biri] onu bildirince ve Allah bunu, ona [Nebi'ye] bildirince (Nebi) onun bir kısmını tanıttı ve bir kısmından vazgeçti. Ardından, [Nebi] bunu, ona [eşine] bildirince, [eşi] "Bunu sana bildiren kimdir?" dedi. [Nebi] "Devamlı bilen, devamlı haberdar olan bana bildirdi" dedi.

(Tahrim 3)

Hüseyin Atay Meali:

Hani, Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Kadın bunu haber verince, Allah da ona durumu bildirmiş, o da bir kısmını anlatmış, bir kısmına değinmemişti. Onu eşine bildirince, eşi "Bunu sana kim haber verdi?" demiş, o da "Bana her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan haber verdi" demiştir.

(Tahrim 3)

İbni Kesir Meali:

Hani Peygamber; eşlerinden birine, gizlice bir söz söylemişti. O, bunu haber verdi de Allah da bunu ona açıklayınca; bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Artık bunu kendisine söyleyince; eşi: Bunu sana kim bildirdi? demişti. Bana her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi, demişti.

(Tahrim 3)

İlyas Yorulmaz Meali:

Peygamber, eşlerinin bazısına gizli bir söz bildirdiğinde, o gizli sözü eşi (başka eşine) haber verince, Allah da sözü yayanı peygambere açıklamıştı. Allah (kadınlar arasında konuşulanın) bir kısmını haber vermiş, bir kısmına da değinmemişti. Peygamber eşine (Allah'ın bildirdiklerini) haber verince, eşi de “Bunu sana kim haber verdi” diye sordu. Peygamber “Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah” dedi.

(Tahrim 3)

İskender Ali Mihr Meali:

Nebî, bazı zevcelerine sır olan bir sözü gizlice söylemişti. Fakat onu (o sırrı) başkasına haber verince Allah, ona (durumu) izhar etti (peygamberine bildirdi). (Nebî de) bazısını açıkladı ve bazısını (bildirmekten) vazgeçti. Ona (zevcesine) onu (bunu bildiğini) haber verdiği zaman, (zevcesi): “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. (Nebî): “Bana Alîm (en iyi bilen) ve Habîr (herşeyden haberdar) olan bildirdi.” dedi.

(Tahrim 3)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O gün peygamber eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. Eşi o gizli sözü açıklayınca Allah da bu açıklama işinden peygamberini bilgilendirdi. Bunun üzerine peygamber onun bir kısmını eşine söyledi. Bir kısmını da söylemekten vazgeçti. Peygamber bunu kendisine söyleyince eşi: «Bunu sana kim bildirdi?» dedi. Peygamber dedi: «Bunu bana bilici, bilgili olan bildirdi.»

(Tahrim 3)

Kadri Çelik Meali:

Hani peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de o (eşlerinden biri, kumasına) bunu haber vermişti. Allah bunu açığa vurunca da o (Peygamber, kendisine vahyedilenin) bir kısmını açıklamış, bir kısmından (açıklamaktan) vazgeçmişti. Sonunda bunu ona haber verince (eşi), “Bunu sana kim haber verdi?” diye sormuş, o da, “Bana bilen, (her şeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi” demişti.*

(Tahrim 3)

Mahmut Kısa Meali:

Hani Peygamber, eşlerinden birine bir sır vermiş ve bunu hiç kimseye anlatmamasını ona tembihlemişti. Fakat Peygamberin hanımı bunu diğer bir hanımına anlatınca, Allah onlar arasında geçen bütün konuşmaları Peygambere bildirerek onu bundan haberdar kılmıştı. Peygamber de hanımlarına gelerek olup bitenlerin bir kısmını onlara anlatmış, bir kısmına ise —yüce edebinden dolayı— hiç değinmemişti. Peygamber bunu eşine anlatınca, eşi hayretler içinde “Bunu sana kim bildirdi?” diye sormuş,Peygamber de “Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah bunubana bildirdi!” diye cevaplamıştı.

(Tahrim 3)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İçeride kalacak gizli bir sözü bazı eşlerine peygamber söylemiştir. Maalesef eşi, bu gizli sırrı bir başka hanımı da edince haberdar, Tam o zaman, Allah bu durumu peygamberine bildirdi, o da söyler Ancak bir kısmını, söylemekten vazgeçer. Nebi durumu eşine anlatır. Hanımı: "Bunu kim söyledi" dedi. "Her şeyi bilen Allah" diye cevaplar.

(Tahrim 3)

Mehmet Türk Meali:

Hani Peygamber eşlerinden birine bir sır söylemiş,1 o da bunu (başkalarına) haber vermişti. Allah da bunu Peygamber’e açıklayınca, (Peygamber) de (bu sırrın) bir kısmını açıklamış, bir kısmını da (açıklamaktan) vazgeçmişti. Peygamber sonunda bu durumu (eşine) söyleyince (eşi): “Bunu sana kim haber verdi?” demişti. Peygamber de: “Bana (her şeyi) çok iyi bilen, (her şeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi.” demişti.*

(Tahrim 3)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hani Peygamber hanımlarından birisine gizli bir söz söylemişti. Ardından (hanımı,) o (sözü başkasına) bildirdi. Allah (da) bunu (Peygamberi’ne) açıkladı. (Peygamber de) onun bir kısmını (hanımına) anlattı ve bir kısmından (ise) kaçındı. Nihayet Peygamber onu hanımına anlatınca (hanımı da,) “Sana (bunu) kim bildirdi?” dedi. (Peygamber de,) “Bana (bunu her şeyi) bilen ve (her şeyden) haberdar olan bildirdi,” dedi.

(Tahrim 3)

Muhammed Esed Meali:

Hani, (bir gün) Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şeyler söylemişti; eşi bunu ifşa edip Allah da Peygamber'e bildirince, Peygamber (söylediklerinin) bir kısmını (diğerlerine de) anlatmış, bir kısmına ise hiç değinmemişti. Peygamber durumu eşine anlatınca, kadın: "Bunu sana kim söyledi?" diye sordu. (Peygamber de,) "Her şeyi Bilen, Her şeyden Haberdar Olan, bana söyledi" diye cevap verdi.

(Tahrim 3)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Tanrı elçisi, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Eşi o sözü başkalarına haber verince, Allah bu durumu elçiye açıkladı; o da Allah'ın açıkladığı şeyin bir bölümünü eşine bildirdi, bir bölümünü de hiç yüzüne vurmadı. Ona bu durumu bildirdiğinde, eşi; "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. Tanrı elçisi de; "Her şeyi bilen ve her şeyden haberi olan Allah bildirdi," diye yanıt verdi.

(Tahrim 3)

Mustafa Çavdar Meali:

Hani Nebi eşlerinden birine aralarında gizli kalmak üzere bir hadis/söz söylemişti. O eşi bu sırrı diğer eşlerinden birine duyurunca Allah da bunu ortaya çıkarmıştı. Nebi de sırrı ifşa eden eşine, sözlerinin bir kısmını söylemiş bir kısmından da hiç söz etmemişti bunun üzerine eşi, “Sana bunu kim haber verdi?” diye sorunca, Nebi "Bana her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi", demişti.

Bknz: (50/16)»(50/18) - (57/4)

(Tahrim 3)

Mustafa Çevik Meali:

3-5 Hani Peygamber eşlerinden birine, aralarında kalması gereken özel, ailevi bir şey söylemişti de, o eş de aralarında kalması gereken bu konunun bir kısmını bir diğerine duyurmuştu. Bunun üzerine Allah bu durumu Peygamber’e bildirdi. Eşi de ona “Bunu sana kim bildirdi” deyince, Peygamber “Her şeyden haberdar olan ve her şeyi bilen Allah bildirdi” dedi. Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “İkiniz de tevbe ederek Allah’a yönelip bağışlanma dileyin, çünkü ikinizin de kalbi Peygamber’e karşı yanlışa meyledip kaydı. Şayet bu yanlış tutumunuzdan tevbe edip de vazgeçmez, birbirinizi desteklerseniz, unutmayın ki Allah, Peygamberinin yardımcısı ve dostudur. Cebrail’le birlikte diğer melekler, erdemli ve faziletli tüm mü’minler de Peygamber’in dostları ve yardımcılarıdır. Şayet Peygamber sizi boşayacak olursa, şunu iyi bilin ki onun Rabbi ona sizden daha hayırlı, Allah’a yürekten bağlı ve hükümlerine teslim olan, günah işledikleri zaman tevbe edip, Allah’a yönelen, ibadetlerine çok düşkün, Allah yolunda her türlü fedakârlığa hazır dul ya da bakire eşler nasip eder.

(Tahrim 3)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hani, bir gün Peygamber eşlerinden birini bir hadiseden (dolayı) sırrına ortak etmişti; fakat eşi bu sırrı ifşa edip Allah da onu (Peygamber'e) bildirince, (Peygamber) o hadisenin bir kısımını (diğer eşine) de anlatmış, ama bir kısmından hiç söz etmemişti. Nihayet (Peygamber sır tutmayan) eşine yaptığı (yanlışı) bildirince, "Bunu sana kim haber verdi?" demişti. (Peygamber de), "Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan haber verdi" diye cevap vermişti.

(Tahrim 3)

Osman Okur Meali:

Hani Nebi eşlerinden birine aralarında gizli kalmak üzere bir söz söylemişti. O eşi bu sırrı diğer eşlerinden birine duyurunca Allah da bunu ortaya çıkarmıştı. Nebi de sırrı ifşa eden eşine, sözlerinin bir kısmını söylemiş bir kısmından da hiç söz etmemişti bunun üzerine eşi, “Sana bunu kim haber verdi?” diye sorunca, Nebi bana her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi demişti.

(Tahrim 3)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve yâd et o vakti ki, peygamber, zevcelerinin bazısına bir sözü gizlice söylemişti. Vaktâ ki, (o zevce) o sözü başka (zevceye) haber verdi. Allah da o haber verişi, Peygamberine izhar buyurdu. Peygamber (de o zevcesine) haber verdiği şeyin bazısını bildirdi, bazısından vazgeçti. Vaktâ ki zevcesine onu anlattı. (Zevcesi) Dedi ki: «Bunu sana kim haber verdi?» (Hazret-i Peygamber de) Dedi ki: «Bana o alîm, habîr olan Allah Teâlâ haber verdi.»

(Tahrim 3)

Ömer Öngüt Meali:

Hani Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü başkasına haber verdi. Allah da bunu Peygamber'e açıkladı. Bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. "Her şeyi bilen ve haberdar olan Allah haber verdi. " dedi.

(Tahrim 3)

Ömer Sevinçgül Meali:

Peygamber, hanımlarından birine bir sır söylemişti, hanımı da onu başkalarına haber verdi. Allah, olup biteni Peygambere açıkladı. Peygamber, sözün bir kısmını söyledi, bir kısmını söylemedi. Peygamber bunu hanımına haber verince, hanımı, “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. Peygamber de, “Bir alim, bir habir haber verdi” dedi.

(Tahrim 3)

Sadık Türkmen Meali:

HANİ Nebî eşlerinden birine, gizlilik şartıyla bir söz söylemişti. (Zeyneb’in verdiği bal şerbetini artık içmeyeceğim diye.) Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip, Allah da bunu Nebi’ye peygambere bildirince, Nebi bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmını da sonraya bırakmıştı. Nebi bunu ona haber verince, o; “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Nebi; “Bunu bana, herşeyi hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi.

(Tahrim 3)

Seyyid Kutub Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. O bunu peygamberin diğer bir eşine haber verince, Allah da bu durumu peygambere bildirmişti, o da bir kısmını yüzüne vurmuş bir kısmını da yüzüne vurmamıştı. Peygamber bunu ona haber verince eşi «Bunu sana kim söyledi?» dedi. Peygamber: «Bilen, her şeyden haberi olan Allah, bana söyledi» dedi.

(Tahrim 3)

Suat Yıldırım Meali:

Hani bir ara Peygamber, eşlerinden birine sır olarak bir söz söylemişti. Fakat o, bunu kumalarından birine haber verince, Allah da bu durumu Peygamberine bildirdi. O da eşine söylediğinin bir kısmını bildirip, bir kısmından ise vazgeçmişti. Peygamber, o eşine bu durumu anlatınca o hayret ederek: "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber de: "Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah, bana haber verdi." diye cevap verdi.

(Tahrim 3)

Süleyman Ateş Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü (başkasına) haber verip, Allah da peygamberi, eşinin bu davranışına muttali kılınca (Peygamber, eşine) o(söylediği)nin bir kısmını bildirmiş (şunları şunları filana söyledin demiş), bir kısmından da vazgeçmişti. (Peygamber) Bunu eşine haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi (Peygamber): "(Herşeyi) Bilen, haber alan (Allah) bana söyledi" dedi.

(Tahrim 3)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bir gün Nebi, eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. Eşi onu, diğer eşine bildirince Allah, Nebisini o konuda bilgilendirdi. O da onun birazını eşine anlattı, birazını da anlatmaktan vazgeçti. Eşine bildirdiğinde o: "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Nebi de "Bana, her şeyi bilen; her şeyin iç yüzünü bilen bildirdi." diye cevap verdi.

(Tahrim 3)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Peygamber bir gün eşlerinden birine gizli bir şeyler söylemişti. Eşi onu başkalarına söyleyince Allah, peygamberin bunu öğrenmesini sağladı. Peygamber, öğrendiklerinin bir kısmını eşine anlatınca, eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. O da: "Her şeyi bilen ve herşeyden haberdar olan Allah" diye cevap verdi.

(Tahrim 3)

Şaban Piriş Meali:

Peygamber eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. O da bunu başkasına söyleyince Allah bunu peygambere açıkladı. Bir kısmını bildirmiş, bir kısmını bırakmıştı. Peygamber bunu eşine haber verince o: -Bunu sana kim haber verdi? dedi. -Bana, alim ve haberdar olan (Allah) haber verdi, dedi.

(Tahrim 3)

Talat Koçyiğit Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti; o da, o sözü diğer bir eşine haber vermiş; Allah da bunu Peygambere açıklayınca, o bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmını da bildirmekten vazgeçmişti. Peygamber bunu eşine haber verince, eşi de "bunu sana kim haber verdi?" demiş, Peygamber de "her şeyi hakkıyle bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi" demişti.

(Tahrim 3)

Tefhimul Kuran Meali:

Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda ona kendisi haberi verince (eşi) demişti ki «Bunu sana kim haber verdi?» O da «Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi» demişti.

(Tahrim 3)

Ümit Şimşek Meali:

Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Eşi o sözü başkalarına haber verince, Allah bu durumu Peygambere açıkladı; o da Allah'ın açıkladığı şeyin bir kısmını eşine bildirdi, bir kısmını da hiç yüzüne vurmadı. Ona bu durumu bildirdiğinde, eşi “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. Peygamber de “Herşeyi bilen ve herşeyden haberdar olan Allah bildirdi” diye cevap verdi.

(Tahrim 3)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hani, Peygamber, eşlerinden birine bir sözü gizlice söylemişti. Sonra eşi bu sözü duyurup Allah da onu Peygamber'e bildirince, Peygamber sözün bir kısmını açıklamış, bir kısmından vazgeçmişti. Peygamber, sözü eşine bildirdiğinde o: "Bunu sana kim haber verdi?" demişti. Peygamber de: "O her şeyi bilen, her şeyden haberi olan bana bildirdi." diye cevaplamıştı.

(Tahrim 3)