9. Tevbe Suresi / 10.ayet
Tevbe 10 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
İnanan birisine karşı ne bir yakınlık gözetirler, ne bir ahde riayet ederler ve onlardır haddi aşanların ta kendileri.
(Tevbe 10)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Size kin tutan müşrikler ve hain işbirlikçiler) Onlar (hiç) bir mü'mine karşı ne 'akrabalık bağlarını', ne de 'sözleşme kurallarını' gözetip tanırlar. İşte bunlar, haddi aşmakta olanlardır. (Onlara karşı devamlı uyanık ve hazırlıklı olmanız lazımdır.)
(Tevbe 10)Abdullah Parlıyan Meali:
Onlar hiçbir mü'min hakkında, ne bir yemin, ne de antlaşma gözetirler. Doğru yoldan çıkıp, çizgiyi aşanlar işte bunlardır.
(Tevbe 10)Adem Uğur Meali:
Bir mümin hakkında ne ahit tanırlar ne de antlaşma. Çünkü onlar saldırganların kendileridir.
(Tevbe 10)Ahmet Hulusi Meali:
Yemin veya koruma sorumluluğu bir iman edene dönük ise, onu uygulamazlar! İşte onlar haddi aşanların ta kendileridir!
(Tevbe 10)Ahmet Tekin Meali:
Mü'minlerle ilgili ne yemin, ne akrabalık hatırı gözetirler, ne de antlaşma, taahhüt tanırlar. Onlar, işte onlar saldırganlığı alışkanlık haline getiren kimselerdir.
(Tevbe 10)Ahmet Varol Meali
Bir mü'min hakkında herhangi bir yakınlık bağı veya antlaşma gözetmezler. İşte aşırı gidenler bunlardır.
(Tevbe 10)Ali Bulaç Meali:
Onlar (hiç) bir mü'mine karşı ne 'akrabalık bağlarını', ne de 'sözleşme hükümlerini' gözetip tanırlar. İşte bunlar, haddi aşmakta olanlardır.
(Tevbe 10)Ali Fikri Yavuz Meali:
Bir mümin hakkında ne bir yemîn gözetirler, ne de bir zimmet (sözleşme). İşte bunlar mütecâvizlerdir.
(Tevbe 10)Ali Rıza Sefa Meali:
İnananlara karşı, ne bir söz ne de bir sözleşme gözetmezler. Sınırı aşanlar, işte onlardır.
(Tevbe 10)Ali Ünal Meali:
Mü’minler hakkında ne yemin, ne ahit, ne hukuk, hiçbir şey gözetmezler. Onlar, öyle sınır tanımaz saldırgan kimselerdir.
(Tevbe 10)Bahaeddin Sağlam Meali:
Onlar hiçbir mümin hakkında akrabalığı ve antlaşmayı gözetmezler. Ve onlar gerçekten haksızlık edenlerdir.
(Tevbe 10)Bayraktar Bayraklı Meali:
Bir mümine karşı ne and ne de antlaşma gözetirler. İşte saldırganlar onlardır.
(Tevbe 10)Bekir Sadak Meali:
Onlar hicbir muminin yakinlik veya ahdini gozetmezler. Iste asiri gidenler bunlardir.
(Tevbe 10)Besim Atalay Meali:
İnanmış olanlarla, ne hısımlık, ne de ahit tanırlar, onlar taşkın kimselerdir
(Tevbe 10)Celal Yıldırım Meali:
Hiç bir mü'min hakkında ne bir hak ve yakınlık, ne de bir sözleşme ve anlaşma vecîbesini gözetirler ve işte bunlar haddi aşanların kendileridir.
(Tevbe 10)Cemal Külünkoğlu Meali:
Onlar bir mü'min hakkında ne bir yemin ve ne de yükümlülük (antlaşma) gözetirler. İşte onlar saldırganların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onlar hiçbir müminin yakınlık veya ahdini gözetmezler. İşte aşırı gidenler bunlardır.
(Tevbe 10)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Bir mü'min hakkında ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Diyanet Vakfı Meali:
Bir mümin hakkında ne ahit tanırlar ne de antlaşma. Çünkü onlar saldırganların kendileridir.
(Tevbe 10)Edip Yüksel Meali:
İnanmış birisi hakkında ne bir akrabalık bağı ne de bir anlaşma gözetmezler; saldırganlar ve haddi aşanlar onlardır.
(Tevbe 10)Elmalılı Orjinal Meali:
Bir mü'min hakkında ne bir yemin gözetirler ne bir zimmet, bunlar öyle mütecavizler
(Tevbe 10)Elmalılı Yeni Meali:
Bir mü'min hakkında ne bir ant, ne de hak gözetirler, onlar, öyle mütecavizlerdir.
(Tevbe 10)Erhan Aktaş Meali:
Onlar, bir mü'min hakkında ne bir antlaşma ne de bir yükümlülük gözetirler. İşte saldırganlar, onlardır.
(Tevbe 10)Gültekin Onan Meali:
Onlar (hiç) bir inançlıya karşı ne 'akrabalık bağlarını' ne de 'sözleşme hükümlerini' gözetip tanırlar. İşte bunlar haddi aşmakta olanlardır.
(Tevbe 10)Hakkı Yılmaz Meali:
(8-10) Nasıl olabilir ki? Ve eğer onlar, size üstünlük sağlarlarsa, sizin hakkınızda bir yemin ve antlaşma gözetmezler. Ağızlarıyla sizi hoşnut etmeye çalışırlar, kalpleri ise dayatır. Ve onların çoğu hak yoldan çıkmış kimselerdir: Onlar, Allah'ın âyetlerini çok az bir bedelle sattılar da Allah'ın yolundan alıkoydular. Şüphesiz onlar, yapmış oldukları kötü olanlardır. Onlar, herhangi bir mü’min hakkında yemin ve antlaşma gözetmezler. Ve işte bunlar, sınırı aşanların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Hiçbir mümine karşı ne akrabalık bağını ne de (verdikleri bir) sözü gözetirler. İşte bunlar, haddi aşanların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Harun Yıldırım Meali:
Onlar hiç bir mü’min hakkında hiç bir yemin ve hiç bir ahid gözetmezler. İşte onlar haddi aşanların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Hasan Basri Çantay:
Onlar bir mü'min hakkında ne bir yemin, ne de bir vecibe gözetib tanımazlar. Onlar taşkınların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Hayrat Neşriyat Meali:
Bir mü'min hakkında ne bir yemin, ne de bir ahd (söz) gözetirler. İşte onlar gerçekten haddi aşanlardır.
(Tevbe 10)Hubeyb Öndeş Meali: /
Herhangi bir inançlı hakkında ne bir feryat gözetirler, ne de bir zimmet [anlaşma yapılmış kimse]. İşte onlar, haksızlık edenlerin ta kendisidir
(Tevbe 10)Hüseyin Atay Meali:
Onlar, bir inançlıya karşı ne söz, ne de sözleşme gözetirler. İşte, bunlar düşmanlıkta aşırı gidenlerdir.
(Tevbe 10)İbni Kesir Meali:
Onlar, hiç bir mü'min hakkında bir vecibe veya yemin gözetmezler. İşte onlar, haddi aşanların kendileridir.
(Tevbe 10)İlyas Yorulmaz Meali:
Onlar, inananlar için ne akrabalık bağını, nede koruma görevini gözetirler. İşte onlar haddi aşan kimselerdir.
(Tevbe 10)İskender Ali Mihr Meali:
Mü’minler hakkında bir yakınlık ve bir zimmet gözetmezler (mü'minlerin alacaklarını ödemezler). İşte onlar, onlar hakka tecavüz edenler (haddi aşanlar)dır.
(Tevbe 10)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Onlar inananlara karşı ne kan bağını gözetirler, ne de antlarını. Taşkınlar işte bunlardır.
(Tevbe 10)Kadri Çelik Meali:
Onlar hiç bir mümin hakkında akrabalık veya anlaşma (hürmetini) gözetmezler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Mahmut Kısa Meali:
Bir mümininhakkına saldırma fırsatı bulduklarında, ne ettikleri yemini tanırlar, ne de imzaladıkları antlaşmayı! İşte, hak hukuk tanımayan asıl saldırganlar, bunlardır.
(Tevbe 10)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Ehl-i iman biri hakkında onlar ne bir yakınlık ne de antlaşmalarını gözetirler. Vicdansızlık yaparak gerçekten haddi aşan kimselerin ta kendileridir.
(Tevbe 10)Mehmet Türk Meali:
(Hatta bunlar) bir mü’minin bile gözünün yaşına bakmazlar ve kişisel hukukunu gözetmezler. Bunlar, işte bu kadar zâlim kimselerdir.
(Tevbe 10)Muhammed Celal Şems Meali:
Onlar hiç bir mümin için, ne bir akrabalık bağını, ne (de) bir sözleşmeyi tanırlar. Haddi aşanlar (da,) işte onlardır.
(Tevbe 10)Muhammed Esed Meali:
inanan kimseye karşı bu hiçbir sorumluluk, hiçbir koruma yükümlülüğü tanımayarak (işleyip durdukları): doğru yoldan çıkıp çizgiyi aşanlar işte böyleleridir.
(Tevbe 10)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Onlar, bir inananla ilgili olarak akrabalık da antlaşma da tanımazlar. İşte onlar taşkınlık edenlerdir.
(Tevbe 10)Mustafa Çavdar Meali:
Onlar, bir mümin hakkında antlaşma ve yemin gözetmezler. İşte onlar hak hukuk tanımayanlardır. (Tevbe 10)Mustafa Çevik Meali:
8-11 Düşmanlarınız galip geleceklerine inansalar ve o gücü kendilerinde görselerdi sizinle hiçbir şekilde antlaşma yapmaya yanaşmazlardı. Zayıf durumda olduklarından dolayı kerhen yaptıkları antlaşmalarına, güçlendiklerinde hemen ihanet ederler. Sakın onların güçsüzlüklerinden ötürü dilleriyle söyledikleri hoşunuza gidecek sözlerine aldanmayın, yüreklerinde size karşı büyük bir düşmanlık beslemektedirler. Onlar fasık kimselerdir. Kısacık dünya hayatındaki basit menfaat ve zevkleri âhiretteki bitmez tükenmez cennet nimetlerine tercih ederler. Onlar kendi tercihlerini böylesine kullandıkları gibi başkalarını da Allah’a yönelmekten alıkoymaya çalışırlar. Bu yaptıklarının ne kadar kötü ve zararlarına olduğunun farkında değiller. Bu gözü dönmüşler, mü’minlerle yaptıkları antlaşmalara, verdikleri sözlere, uyguladıkları zulümlere karşı kendilerini hiçbir şekilde sorumlu hissetmezler. Bunlar hak hukuk tanımayan zalimlerdir. Bunca nankörlük, isyan, başkaldırı ve bozgunculuklarına rağmen yaptıklarından tevbe eder, doğru olanı yaşamaya yönelir, namazlarını kılar, zekâtlarını verirlerse, o zaman da onlar artık sizin din kardeşlerinizdir. İşte Biz düşünüp ders alınması için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz, bundan ancak Allah’ı layıkıyla tanımak, yaratılış sebeplerini kavramak isteyenler ders çıkarırlar.
(Tevbe 10)Mustafa İslamoğlu Meali:
Bir mü'min için ne bağlayıcı bir yükümlülük, ne de anlaşma ve yakınlıktan doğan bir sorumluluk gözetiyorlar. İşte böyleleri, haddi aşanların ta kendisidirler.
(Tevbe 10)Osman Okur Meali:
Bir mümin hakkında ne ahit tanırlar ne de antlaşma.Çünkü onlar saldırganların kendileridir.
(Tevbe 10)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
(Onlar) Bir mü'min hakkında ne bir yemin ve ne de bir zimmet gözetmezler. Ve işte haddi tecavüz etmiş olanlar, onlardır.
(Tevbe 10)Ömer Öngüt Meali:
Onlar bir mümin hakkında ne bir yemin gözetirler ne de bir andlaşma gözetirler. Çünkü onlar saldırganların tâ kendileridir.
(Tevbe 10)Ömer Sevinçgül Meali:
İnanan biri hakkında ne yemin gözetirler, ne de yükümlülük. İlahî sınırları aşanlar işte bunlardır!
(Tevbe 10)Sadık Türkmen Meali:
Bir mümin hakkında ne akrabalık (bağlarını), ne de antlaşma (yükümlülüğünü) gözetirler. İşte onlar taşkınlık yapanların ta kendileridir.
(Tevbe 10)Seyyid Kutub Meali:
Onlar bir mümine karşı ne and ve ne de yükümlülük gözetirler. Onlar saldırganların ta kendileridirler.
(Tevbe 10)Suat Yıldırım Meali:
Müminler hakkında ne ahit, ne yemin, ne hukuk, hiçbir şey gözetmezler. Bunlar öyle saldırgan kimselerdir!
(Tevbe 10)Süleyman Ateş Meali:
Bir mü'mine karşı ne and, ne de andlaşma gözetmezler. İşte saldırganlar onlardır.
(Tevbe 10)Süleymaniye Vakfı Meali:
Hiçbir inanıp güvenen hakkında ne antlaşma akıllarına gelir ne de onlara karşı sorumlulukları. İşte asıl saldırganlar onlardır.
(Tevbe 10)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Onlar, iman eden bir kimseye karşı ne verdikleri söze, ne de yaptıkları antlaşmalara bağlı kalırlar. Çünkü onlar saldırgan kimselerdir.
(Tevbe 10)Şaban Piriş Meali:
Onlar, bir mümin hakkında akrabalık da antlaşma da gözetmezler. İşte onlar taşkınlık edenlerdir.
(Tevbe 10)Talat Koçyiğit Meali:
Bu sebepledir ki, bir mü'min hakkında ne vecîbe gözetirler ve ne de ahid gözetirler. İşte asıl mütecavizler bunlardır.
(Tevbe 10)Tefhimul Kuran Meali:
Onlar (hiç) bir mü'mine karşı ne 'akrabalık bağlarını', ne de 'sözleşme hükümlerini' gözetip tanırlar. İşte bunlar, haddi aşmakta olanlardır.
(Tevbe 10)Ümit Şimşek Meali:
Onlar bir mü'min hakkında ne yemin gözetirler, ne bir taahhüt. Onlar böylesine haddi aşmış kimselerdir.
(Tevbe 10)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bir mümin hakkında onlar ne bir yemine saygı gösterirler ne de bir antlaşma şartına. Onlar düşmanlık dolu, azmış kişilerin ta kendileridir.
(Tevbe 10)