9. Tevbe Suresi / 6.ayet

Eğer müşriklerden birisi sana sığınırsa, onun sığınma isteğini kabul et, ta ki Allah’ın kelamı Kuran’ı işitsin. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. İşte bu onların gerçekleri bilmeyen bir toplum oluşundandır.

Bknz: (4/89)»(4/90)(6/19)(30/7)(30/56)(43/5)(50/45)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 6 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Müşriklerden biri, senden aman dilerse aman ver ona da Allah sözünü dinlesin, sonra da emin olduğu yere dek yolla onu. Bunun sebebi de, onların, bilmeyen bir topluluk olmalarıdır.

(Tevbe 6)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Eğer müşriklerden biri (Sana sığınıp) Senden 'eman isterse', ona eman ver (güvenliğini sağla) ; öyle ki Allah'ın kelâmını dinlemiş (Kur’an’ın hakkaniyetini, adaletini ve İslam’daki insan haklarını ve hürmetini görüp öğrenmiş) olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.' Bu (tolerans) onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kendileriyle savaşılması emredilen, Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıranlardan biri, korunmasını isteyip sana gelip, senin korumana başvurursa, onu koruma altına al. Olur ki senden Allah'ın sözünü işitip anlayabilir ve sonra onu emniyet bulacağı yere bırak yani yurduna yuvasına kavuşsun. Böyle yap, çünkü onlar gerçekleri bilmez bir topluluktur. Böylece belki, gerçeklere yönelip müslüman olmaları umulabilir.

(Tevbe 6)

Adem Uğur Meali:

Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah'ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.

(Tevbe 6)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer müşriklerden biri senden pes edip, koruman altına girmek isterse, onu koruman altına al ki (sana yakınlaşarak) Allah kelamını işitsin; sonra onu güvende olacağı yere ulaştır... Böyle (yapmalısın), çünkü onlar (Hakikati) bilmeyen bir toplumdur.

(Tevbe 6)

Ahmet Tekin Meali:

Eğer ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah'a ortak koşan müşriklerden biri güvence ve himaye isterse onu koru kolla ki, Allah'ın kelâmını dinlemeye, anlamaya fırsatı olsun. Sonra onu, kendisini güvenlik içinde hissedeceği yere kadar sağ salim ulaştır. Böyle muamele, Allah'ın dini İslâm ile ilgili, hayır ve şer ile ilgili bilgi sahibi olmayan kavimlerin, İslâmî otoriteyi tanıma vesilesidir.

(Tevbe 6)

Ahmet Varol Meali

Eğer müşriklerden biri senden eman dilerse ona eman ver ki Allah'ın sözünü dinlesin. Sonra onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Böyle yap, çünkü onlar bilmeyen bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Ali Bulaç Meali:

Eğer müşriklerden biri, senden 'eman isterse', ona eman ver; öyle ki Allah'ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.' Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Eğer (taarruza uğrayan) müşriklerden biri aman dilerse, ona aman ver, tâ ki Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonra onu, emin olduğu yere kadar, (İslâmı kabul etmemişse), selâmete ulaştır. Çünkü bunlar, gerçeği bilmez bir kavimdirler.

(Tevbe 6)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ortaklar koşanlardan birisi senin yakınlığını ararsa, onu koruma altına al ki, Allah'ın Sözünü duysun. Sonra, güvende olacağı yere onu ulaştır. Onlar, bilmeyen bir toplum olduğu için böyle yapılmalıdır.

(Tevbe 6)

Ali Ünal Meali:

Bundan ayrı olarak, müşriklerden herhangi bir kimse senden sığınma hakkı isteğiyle yanına gelmek dilerse, ona güvence ver ve kendisini kabul et; hem böylece Allah’ın Kelâmı’nı dinleme imkânı da bulmuş olur (ve belki iman eder). Ona verdiğin güvenceden dönme ve onu (malına ve canına dokunmadan) gideceği yere emniyet içinde ulaştır. Onlara böyle davranmak gerektiğinin sebebi şudur ki, hiç şüphesiz onlar, iman ve İslâm nedir bilmez, cehalet içinde yüzen bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer müşriklerden biri senden korunmayı isterse, onu koru. Ta ki Allah’ın kelamını işitsin. Sonra onu güveneceği yere ulaştır. Böyle yap, çünkü onlar bilgisiz bir toplumdurlar.

(Tevbe 6)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Müşriklerden biri senden güvence isterse, Allah'ın kelamını anlaması için ona fırsat ver; sonra yine Müslüman olmazsa onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu müsamaha, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.

(Tevbe 6)

Bekir Sadak Meali:

Puta tapanlardan biri sana siginirsa, onu guvene al; taki Allah'in sozunu dinlesin. Sonra onu guven icinde olacagi yere ulastir. Cunku onlar bilgisiz bir topluluktur. *

(Tevbe 6)

Besim Atalay Meali:

Eş koşanlardan biri, senden aman isterse —Allahın sözünü dinlesin diye— ona hemen aman ver, sonra gönder yerine, bu onların, bilgisiz bir ulustan olduklarından ötürü

(Tevbe 6)

Celal Yıldırım Meali:

Müşriklerden biri aman dileyerek sana gelirse, ona aman ver ki Allah'ın sözünü dinleyebilsin. Sonra da onu güven duyacağı yere kadar ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah'ın kelamı (Kur'an')ı işitebilsin, sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Puta tapanlardan biri sana sığınırsa, onu güvene al; ta ki Allah'ın sözünü dinlesin. Sonra onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.*

(Tevbe 6)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Eğer Allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah'ın kelamını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

(Tevbe 6)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah'ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.

(Tevbe 6)

Edip Yüksel Meali:

Putperestlerden biri sizden geçiş emniyeti dilerse ona koruma sağla ki ALLAH'ın sözünü işitsin; sonra onu kendisinin güvenlik bölgesine ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve eğer müşriklerden biri aman ile yakınına gelmek isterse ona aman ver, taki Allahın kelamını dinlesin, sonra da onun me'menine kadar gönder, çünkü bunlar hakikatı bilmez bir kavimdirler

(Tevbe 6)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve eğer müşriklerden biri senden aman dileyerek yakınına gelmek isterse, Allah'ın kelamını dinleyebilmesi için ona aman ver, sonra onu güven duyacağı yere kadar gönder; çünkü onlar gerçeği bilmez bir toplulukturlar.

(Tevbe 6)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer müşriklerden biri senden korunma isterse, ona bu korumayı sağla ki Allah'ın sözlerini öğrenip anlama imkanı bulabilsin. Sonra da onu güven içinde bulunacağı yere ulaştır. Zira bunlar, gerçeği bilmeyen bir kavimdir.

(Tevbe 6)

Gültekin Onan Meali:

Eğer müşriklerden biri senden 'eman isterse', ona eman ver; öyle ki Tanrı'nın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı' (me'meneh) yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir kavim olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Hakkı Yılmaz Meali:

Eğer ortak koşanlardan herhangi biri aman dilerse, Allah'ın kelâmını dinlemesi için ona aman ver. Sonra onu güvenli yerine ulaştır. Bu, şüphesiz onların bilmeyen bir toplum olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Müşriklerden biri senden eman/sığınma hakkı isteyecek olursa, ona eman ver. Ta ki Allah’ın kelamını dinleme fırsatı bulsun. Sonra onu, güven içinde olacağı (kendi yurduna) ulaştır. Bu onların bilmeyen bir kavim olması nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer müşriklerden biri, senden eman isterse, ona eman ver; öyle ki Allah’ın sözünü dinlemiş olsun. Sonra onu güvenlik içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Hasan Basri Çantay:

Eğer (kendilerine tearruz edilmesi emrolunan) müşriklerden biri senden aman dilerse ona aman ver. Taki Allahın kelamını dinlesin. Sonra onu emin olduğu yere kadar (selametle) ulaşdır. Çünkü onlar (hakıykatı) bilmeyen bir kavmdir.

(Tevbe 6)

Hayrat Neşriyat Meali:

Eğer müşriklerden biri senden emân dilerse, artık ona emân ver; tâ ki Allah'ın kelâmını işitsin; sonra da onu emîn olacağı yere ulaştır! Bu (emân), elbette onların(hakikati) bilmeyen bir kavim olmalarındandır.

(Tevbe 6)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Eğer, [belirli]¹ müşriklerden birisi senden yakınlık [güvence] isterse, Allah'ın kelamını duyuncaya kadar hemen ona yakınlık [güvence] sağla. Sonra onu güvenli bir yere ulaştır². İşte bu, onların bilmeyen bir halk olmalarından dolayıdır.

(Tevbe 6)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer ortak koşanlardan biri, sana sığınmak isterse, onu sığınmana al ki, Allah’ın sözünü dinlesin, sonra onu güvende olacağı yere ulaştır. Çünkü, onlar bilmeyen bir ulustur.

(Tevbe 6)

İbni Kesir Meali:

Eğer müşriklerden birisi senden aman dilerse; ona aman ver. Ta ki Allah'ın kelamını dinlesin. Sonra onu emin olacağı yere kadar ulaştır. Bu; onların bilmez bir kavim olmaları sebebiyledir.

(Tevbe 6)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'a ortak koşanlardan herhangi birisi, senden yardım (sığınma) dilerse, ona yardım et ki, belki Allah'ın sözlerini işitir de (İslam'a ısınır) teslim olur. Onu kendi yurduna emniyetli bir şekilde ulaştır. (Onların Allah'a ortak koşmaları) Gerçekleri bilmeyen bir toplum olmalarından dolayı olabilir.

(Tevbe 6)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer müşriklerden birisi senden yardım isterse, o taktirde, Allah’ın kelâmını işitinceye kadar onu himaye et. Sonra onu emin olduğu yere ulaştır. İşte bu, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.

(Tevbe 6)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer eş koşanlardan biri sana sığınacak olursa, Allah'ın sözünü dinleyinceye kadar onu koru. Sonra da onu güvenilir bir yere gönder. Çünkü bu gibiler kendini bilmiyenler takımıdır.

(Tevbe 6)

Kadri Çelik Meali:

Eğer müşriklerden biri, senden aman dilerse, Allah'ın sözünü dinlemesi için ona aman ver. Sonra onu güvenlik içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Mahmut Kısa Meali:

Eğer müşriklerden biri, savaş veya barış halinde, herhangi bir sebeple sana sığınmak isterse onun sığınma talebini kabul et ki, Allah’ın kelâmını duyup bu dini kaynağından tanıma fırsatı bulabilsin. Sonra Müslüman olmazsa bile, onu, güven içinde yaşayabileceği bir yere ulaştır. Çünkü onlar, savaş ve düşmanlık ortamında, İslâm aleyhindeki yoğun propagandaların da etkisiyle bu dinin içyüzünü ve barındırdığı güzellikleri bilmeyen kimselerdir.

(Tevbe 6)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Birisi (müşrik olan), eğer senden eman dilerse, sen de ona elbette eman ver. Emin olunan yere ulaştır. Öyle ki o, Allah'ın sözünü dinlemiş olsun. Bu öyle bir şeydir; Topluluklar gerçekleri görür ve yönelir de müslüman olmaları ümidi sebebiyledir.

(Tevbe 6)

Mehmet Türk Meali:

Eğer o müşriklerden birisi senden can güvenliği isterse, Allah’ın kelâmını dinleyebilmesi için, onun can güvenliğini sağla. Sonra da onu güvende olacağı bir yere ulaştır.1 Çünkü bunlar, gerçekten bilgisiz bir toplumdur. *

(Tevbe 6)

Muhammed Celal Şems Meali:

Müşriklerden biri senden sığınma talep ederse, onu koruma altına al ki, Allah’ın kelâmını dinlesin. Sonra onu, emniyet içinde olacağı bir yere ulaştır. Bu kolaylık, onların bilgisiz bir kavim olması (sebebiyledir).

(Tevbe 6)

Muhammed Esed Meali:

Ve Allahtan başkalarına tanrılık yakıştıranlardan biri senin korumana başvurursa, onu koruma altına al, olur ki (senden) Allahın sözünü işitip anla(yabili)r; ve sonra onu, kendini güvenlik içinde hissedebileceği bir yere ulaştır; bu (davranışın), onların (belki de yalnızca) (hakkı) bilmedikleri için (günah işleyen) kimselerden olmaları ihtimalinden dolayıdır.

(Tevbe 6)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Eğer ortak koşuculardan biri sana sığınırsa sen ona güvence ver. Ta ki o, Allah'ın sözünü işitsin. Sonra onu, güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir toplumdur.

(Tevbe 6)

Mustafa Çavdar Meali:

Eğer müşriklerden birisi sana sığınırsa, onun sığınma isteğini kabul et, ta ki Allah’ın kelamı Kuran’ı işitsin. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. İşte bu onların gerçekleri bilmeyen bir toplum oluşundandır.

Bknz: (4/89)»(4/90) - (6/19) - (30/7) - (30/56) - (43/5) - (50/45)

(Tevbe 6)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Müşriklerden biri sana sığınıp da korunma talep ederse, ona sığınma hakkı ver ve can güvenliğini sağla. Bakarsın böylece Allah’ın davetini senden işitip, mü’min olmanın güzelliğini kavrayıp hidayete kavuşabilir. Sonra da onu güvende olabileceği yere ulaştır. Onlar ve içinden geldikleri toplumları, iman etmenin kazandıracağı şerefli ve erdemli hayatın önemini kavramış değiller.

(Tevbe 6)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isterse ona sığınak ol; bakarsın Allah'ın kelamına kulak verir. Sonunda onu kendini güvende hissedebileceği bir yere bırak! Böyle davran, çünkü onlar hakikati bilmeyen bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Osman Okur Meali:

Müşriklerden biri senden sığınma hakkı isteyecek olursa, ona bu hakkı ver, tâ ki Allah'ın kelâmını [bizzat senden] işitip anlama imkanı bulsun. Sonrada onu güvende olacağı yere (yurduna) ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bizzat görerek öğrenmeye muhtaç kavimdir

(Tevbe 6)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer müşriklerden bir kimse senden aman dilerse artık ona aman ver. Tâ ki, Allah Teâlâ'nın kelâmını dinlesin. Sonra onu emin bulunduğu mahalle ulaştır. Çünkü onlar şüphe yok ki, bilmez bir kavimdir.

(Tevbe 6)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer müşriklerden biri senden eman dilerse ona eman ver. Tâ ki Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonra onu güven içinde bulunacağı yere kadar ulaştır. Çünkü onlar gerçekten de bilgisiz bir kavimdirler.

(Tevbe 6)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah’ın yanı sıra başka tanrılar edinenlerden biri sana sığınırsa, Kur’an’ı dinleyebilmesi için onu koruma altına al. Sonra da, kendisini güvende hissedebileceği bir yere ulaştır. Çünkü onlar, hakikat bilgisinden yoksun kimselerdir.

(Tevbe 6)

Sadık Türkmen Meali:

Eğer Allah’a ortak koşanlardan biri, senden sığınma talebinde bulunursa, Allah’ın kelâmını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.

(Tevbe 6)

Seyyid Kutub Meali:

Eğer puta tapanlardan biri senden can güvenliği isterse kendisine can güvenliği sağla ki, Allah'ın sözünü, Kur'ân'ı işitebilsin, sonra da onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar gerçekleri bilmeyen bir güruhtur.

(Tevbe 6)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isteyip yanına gelmek isterse, sen ona güvence ver, ta ki Allah'ın kelamını dinlesin, düşünsün. Sonra şayet Müslümanlığı benimsemezse onu, kendisini güvenlikte hissedeceği yere (vatanına) ulaştır. Öyle! (Bu sığınma ve gönderme işlemini yapmalı), zira onlar İslam'ın gerçek mahiyetini bilmeyen bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Süleyman Ateş Meali:

Ve eğer ortak koşanlardan biri güvence dileyip yanına gelmek isterse, onu yanına al ki, Allah'ın sözünü işitsin; sonra onu güven içinde bulunacağı yere ulaştır. Böyle (yap), çünkü onlar, bilmez bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O müşriklerden biri senden güvence isterse ona güvence ver ki Allah'ın sözünü dinlesin. Sonra onu, kendi güvenlik bölgesine ulaştır. Böyle yap çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.

(Tevbe 6)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah'a ortak koşan biri sana sığınmak isterse, isteğini kabul et ki Allah'ın kelamını dinlesin. Sonra onu, güven için olacağı yere ulaştır. Çünkü onlar, hakikati bilmeyen kimselerdir.

(Tevbe 6)

Şaban Piriş Meali:

Eğer müşriklerden birisi sana sığınırsa, onu güvene al, ta ki Allah'ın sözünü işitsin. Sonra onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar bilmeyen bir toplumdur.

(Tevbe 6)

Talat Koçyiğit Meali:

Ve eğer müşriklerden biri, sana sığınmak isterse, ona güven ver ki, Allah'ın kelamını işitsin; sonra da güven içinde bulunacağı yerine kadar onu ulaştır. Bu, onların, iyi bilmeyen kimseler olmalarındandır.

(Tevbe 6)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer müşriklerden biri, senden 'aman isterse', ona aman ver; öyle ki Allah'ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı yere ulaştır'. Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.

(Tevbe 6)

Ümit Şimşek Meali:

Müşriklerden biri senden sığınma hakkı isteyecek olursa, ona bu hakkı ver, tâ ki Allah'ın kelâmını dinlesin. Sonra da(2) onu güvende olacağı yere ulaştır. Çünkü onlar bir bilgisizler güruhudur.*

(Tevbe 6)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.

(Tevbe 6)