İnananlardan, istekleriyle ve farz edilenden fazla tasadduk edenlerle ve güçleri neye yetiyorsa ancak o kadar verenlerle alay edip onları ayıplayanları Allah, bu hareketlerinin karşılığı olarak cezalandırır ve onlar için elemli bir azap var.
(Tevbe 79)
Bu münafıklar, Allah yolunda vermekle yükümlü olduğundan fazlasını veren zengin mü'minlere, hem de mevcut güçlerinin elverdiği mütevazi şeylerin dışında verecek şeyler bulamayan, fakir mü'minlere dil uzatıp, onlarla alay eden kimselerdir. Allah onların bu alay ve küçümsemelerini, geri çevirecek ve maskaraya çevirecektir onları. Nitekim onlar için pek çetin bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar konusunda mükellef olduğundan fazlasını gönüllü veren iman etmişlere dil uzatanlar ile (fakirlikleri dolayısıyla imkanlarından) fazlasını bulamayanları alaya alan kimselere gelince, Allah onları maskaraya çevirmiştir... Onlar için acı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Gönülleriyle, imanda sadâkatin ve kemalin ifadesi olan sadaka ve vicdanı, serveti, sosyal bünyeyi arındıran berekete vesile olan zekât nisabından fazlasını veren mü'minleri kınayanları; ancak güçlerinin yettiğini bulup verenlerle alay edenleri Allah maskaraya çevirmiştir. Onlara can yakıp inleten müthiş bir ceza vardır.
(Tevbe 79)
Mü'minlerden gönülden bolca sadaka verenlere ve imkanının elverdiğinden başkasını bulamayanlara dil uzatarak onlarla alay edenler var ya, Allah onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için acıklı bir azap vardır.*
(Tevbe 79)
Sadakalar konusunda, mü'minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azab vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hakkında, zekâttan başka gönül rızası ile bağışlarda bulunanlara bir türlü, ancak güclerinin yettiğini bulup verenlere de bir türlü lâf atıp eğlenenler var ya, Allah onları maskaraya çevirecektir ve bir de onlar için acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
İnananların arasındaki gerekenden çok verenleri de güçlerinin yettiğinden başkasını veremeyenleri de karşılıksız yardımlar konusunda çekiştiriyorlar; onlarla alay ediyorlar. Allah, onları aşağılayacaktır. Üstelik onlar için, acı bir ceza vardır.
(Tevbe 79)
Mü’minlerden farz olan zekâtın dışında veya kendilerine zekât düşmediği halde gönüllü bağışta bulunanları da, çalışıp didinerek kazandıklarından veren fakir mü’minleri de söz atarak, kaşgöz hareketleriyle kınar ve onlarla alay ederler. Oysa Allah, o münafıkları (nifakları sebebiyle) maskara etmiştir ve onların hakkı pek acı bir azaptır.
(Tevbe 79)
Onlar ki sadaka konusunda teberruda bulunan Müminleri ayıplarlar. Ve emeklerinden başka bir şey bulamayanlarla alay ederler. Aslında Allah onları maskara yapmıştır. Ve onlara elem verici bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hakkında gönülden davranan müminlere dil uzatanları ve ancak güçleri kadar bulup verenlerle alay eden kimseleri de, Allah maskaraya çevirecektir. Onlar için can yakıcı bir azap da vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermekte gonulden davranan muminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldigi kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranislarinin cezasini Allah verir; onlara can yakici azap vardir.
(Tevbe 79)
İnananlar içinden kendi istekleriyle güçleri yettiğince, sadaka verenlerle, alay edenlerle, Allah alay eder, onlar için ağrıtıcı azap var
(Tevbe 79)
Mü'minlerden, sadakalar hususunda, zekâttan başka bir de arzu ve istekle bağışta bulunanlara dil uzatanları ve ancak o didinerek ele geçirdiklerini tasadduk edenleri alaya alanları, Allah alaya alıp rezîl eder ve onlar için elem verici bir azâb vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermek hususunda gönüllü bağışta bulunan mü'minlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya; işte Allah asıl onları maskaraya çevirecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranışlarının cezasını Allah verir; onlara can yakıcı azab vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hususunda gönüllü bağışta bulunan mü'minlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya; işte Allah asıl onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır. *
(Tevbe 79)
Gönüllü olarak yardımda bulunan inananların cömertliklerini eleştirenler ve aynı zamanda fazla veremiyen yoksullarla da alay edenler yok mu, ALLAH onları küçük düşürür. Onlar için acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakatta bulunanlara bir türlü, ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamıyanlara diğer türlü laf atarak bunlarla eğlenenler, Allah onları maskaraya çevirdikten başka bir de kendileri için elim bir azab var
(Tevbe 79)
Sadakalarda farz olan zekattan başka mü'minlerden gönüllü olarak teberruda bulunanlara bir türlü ve güçlerinin yettiğinden fazlasını bulmayanlara da başka türlü laf atanlara, laf atarak onlarla eğlenenler var ya, Allah, onları maskaraya çevirecektir; ayrıca onlara acı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar konusunda gönülden davranan mü'minlere dil uzatanlar ve güçleri oranında verebilenleri alaya alanlar var ya, Allah da onları alaya alacaktır. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar konusunda, inançlılardan ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Tanrı (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azab vardır.
(Tevbe 79)
(78,79) Şüphesiz onlar; mü’minlerden, sadakalardan kendi gönülleriyle bağışta bulunanlara ve güçlerinin yettiğinden fazlasını bulamayanlara dil uzatan, sonra da onlarla alay eden kimseler, Allah'ın, onların sırlarını ve fısıltılarını bilip durduğunu ve şüphesiz Allah'ın bütün bilinmeyenlerin çok iyi bilicisi olduğunu bilmediler mi? Allah, onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için çok acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Mallarından (farz dışında, nafile olarak, az çok demeden) infak edenleri kaş göz ederek küçümseyen ve yalnızca imkânları oranında sadaka verenleri alaya alanlar (var ya)! Allah (onları adım adım, fark ettirmeden azaba yaklaştırarak) onlarla alay etmektedir. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Mü’minlerden bağışlarda bulunanları, kaş göz işaretleriyle ayıplayanlarla, güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayan kimselerle eğlenenleri Allah maskaraya çevirir ve onlar için pek acıklı bir azab vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalarda (farz olan zekatdan fazla olarak ve gönüllerinden koparak) bağışlarda bulunan mü'minlerle (bir türlü), güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayan (fakir) lerle (diğer türlü laf atarak ve kaş göz oynatarak) eğlenenler (yok mu?) Allah onları maskaraya çevirmişdir. Onlar için pek acıklı bir azab vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar husûsunda, (onu, imkânları olup) gönülden (gelerek çokça) veren mü'minleri de (zengin olmadıklarından) güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları da ayıplayarak, bu yüzden onları alaya alan (o münâfık)lar yok mu, (asıl) Allah onlarla alay etmiştir ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır!
(Tevbe 79)
İnançlılardan Sadakalar hakkında gönüllü olanları ve (sadaka konusunda) gücünün yettiğinden başkasını bulamayanları ayıplayan, ardından onlarla dalga geçenlere [gelince] Allah onları maskara etmiştir [ceza vermiştir]¹. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Gönüllü sunular konusunda gönülden davranan inananlara dil uzatanları ve ancak güçleri kadar bulup verenlerle alay eden kimseleri de Allah maskaraya çevirir. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermekte gönülden davranan mü'minlere dil uzatan ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayanlarla eğlenenleri Allah maskaraya çevirir. Ve onlar için elim bir azab vardır.
(Tevbe 79)
İnananlardan yalnızca “Sadaka verin” emrine gönülden itaat edenleri ve Allah için samimi gayretten başka bir çaba sarf etmeyenleri çekiştirip, sonrada alay edenler var ya, Allah da onlarla alay etmiş ve onlar için de ayrıca, acıklı bir azap hazırlamıştır.
(Tevbe 79)
Onlar (o kimseler), mü’minlerden zengin olanları (zekâttan fazla olarak gönüllü teberruda bulunan kişileri) ve cehdlerinden (emek ve çabalarından) başka bir şey bulamayanları, sadaka konusunda ayıplıyorlar. Böylece onlarla alay ediyorlar. Allah da onlarla alay etti. Ve onlar için elîm azap vardır.
(Tevbe 79)
O kimseler ki inananlarla, gönül dileğiyle sadaka verenlerle, ancak güçlerinin yettiği kadarını bulanlarla eğlenirler, Allah da onlarla eğlenir. Onlar için acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayanlarla alay edenler (var ya), Allah da onları alaya alır ve onlar için elim bir azap vardır.
(Tevbe 79)
O münafıklar, gönülden bağışta bulunan varlıklı müminleri gösteriş yapmakla suçlayarak kınıyorlar. Öte yandan, ancak imkanları ölçüsünde bulabildiklerini veren yoksul müminleri de, “Bu üç beş kuruşa Allah’ın ihtiyacı mı var?” diyerek alaya alıyorlar. Oysa Allah, asıl kendilerini alay edilecek duruma düşürmüştür. İşte bunların hakkı, can yakıcı bir azaptır!
(Tevbe 79)
Sadakalarını cömertçe veren gönüllülere1 ve ancak güçlerinin yettiğini verebilen (fakir müslümanlara) dil uzatarak alay edenlere gelince, Allah da onlarla alay edecektir. Ve onlara (ayrıca) acıklı bir azap vardır.*
(Tevbe 79)
Onlar gönüllü olarak sadaka veren müminleri suçlarlar ve alın terleriyle elde ettikleri dışında bir şey bulamayanları (da) suçlarlar ve kendileriyle alay ederler. Allah, onların alaylarına karşılık verecektir ve onlara acı azap vardır.
(Tevbe 79)
(Bu münafıklar) Allah yolunda hem vermekle yükümlü olduğundan fazlasını veren müminlere, hem de (mevcut) güçlerinin elverdiği (mütevazi şeylerin) dışında verecek şey bulamayan müminlere dil uzatan ve onlarla alay eden kimselerdir. Allah onların bu alay ve küçümsemelerini onlara geri çevirecektir; nitekim pek çetin bir azap beklemektedir onları.
(Tevbe 79)
Sadaka vermek konusunda gönülden davranan inançlılara dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranışlarının cezasını, Allah, elbette ki verecektir. Onlar için can yakıcı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Üzerlerine düşenden fazlasını gönüllü olarak sadaka veren ve elinin emeğinden başka bir geliri olmayan fakir müminlere zenginler dil uzatıp alay ediyorlar. Allah da onların alaylarını başlarına geçirecektir ve onları acıklı bir azap beklemektedir.
Bknz: (2/263) - (2/273) - (9/58) - (9/60) - (9/103) - (3/134) - (59/7)
(Tevbe 79)
Bu münafıklar, Allah yolunda verilmesi gerekeni hatta daha fazlasını severek veren, imkânları kıt olmasına rağmen Allah’ın rızasını kazanmak için gönülden harcama yapan mü’minlerle de alay edip onlara dil uzatırlar. Allah onlara alay etmelerinin bedelini hak ettikleri azap ile ödetecektir.
(Tevbe 79)
Onlar, (yürekten) inananlar arasından, hem vermesi gerekenden fazlasını gönlünden koparak verenlere, hem de gündelik emeğinden başka verecek bir şey bulamayanlara dil uzatmakta ve onlarla alay etmektedirler. Allah onların alaylarını başlarına geçirecektir ve acıklı bir azap onları beklemektedir.
(Tevbe 79)
Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onların alaylarını başlarına geçirecektir . Ve onlar için elem verici azap vardır.
(Tevbe 79)
O kimseler ki, mü'minlerden sadakaları gönül hoşluğu ile ziyâdece verenleri ve kendi takatlerinden fazlasını bulamayanları ayıplarlar, onlar ile alayda bulunurlar. Allah Teâlâ da o kimseleri maskaraya çevirir ve onlar için acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermek hususunda gönülden davranan müminleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
‘Bu ikiyüzlüler’ hem vermeleri gerekenden daha fazla sadaka veren inananlara, hem de elindekinden fazla verecek bir şey bulamayanlara dil uzatır, onlarla alay ederler. Allah da kendilerini maskara edecektir! Nitekim, acılı bir azap onları beklemektedir!
(Tevbe 79)
SADAKALAR (sosyal yardımlar) hususunda, gönüllü bağışta bulunan müminlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip, onlarla alay edenler var ya; işte Allah asıl onları küçük düşürmüştür. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere davranışlarının cezasını Allah verir. Onlara can yakıcı azab vardır.
(Tevbe 79)
Müminlerden gah farz zekat dışında gönlünden koparak bağışta bulunanları, gah ancak çalışıp didinerek ele geçirdikleri malları bağışlayanları dillerine dolayıp alaya alanlar var ya, işte Allah onları alay konusu yapıp maskara etmiştir ve onlara gayet acı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hususunda gönülden veren mü'minleri çekiştiren ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanlarla alay edenler yok mu, Allah onlarla alay etmiştir. Onlar için acı bir azab vardır.
(Tevbe 79)
Onlar içlerinden gelerek bol zekat(sadaka) veren müminlere laf dokundurur, gayretlerinden başka bir şey bulamayanları da işletirler. Allah da onları işletir. Onların hak ettiği acıklı bir azaptır.
(Tevbe 79)
Onlar, Allah yolunda hem cömertçe harcayan müminleri kınar, hem de güçlerinin yettiği kadar verenleri alaya alırlar. Allah da onlarla alay edecek ve onları can yakıcı bir azaba uğratacaktır.
(Tevbe 79)
Sadaka vermekle gönülden davranan müminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranışlarının cezasını Allah verir. Onlara can yakıcı bir azap vardır.
(Tevbe 79)
Allah, mü'minlerden gönlünden kopup fazla sadaka verenleri ayıplayanlarla takatları dışında bir şey bulamayanları alaya alanları, (kendi davranışlarıyle cezalandırır ve onları) maskara eder. Onlar için acı bir azâb vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar konusunda, mü'minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için de acıklı bir azab vardır.
(Tevbe 79)
Mü'minlerden gönül hoşluğuyla bağışta bulunanlarla ve elinin emeğinden başka verecek birşey bulamayanlarla alay edenleri Allah maskaraya çevirmiştir. Onlar için acı bir azap da vardır.
(Tevbe 79)
Sadakalar hususunda içten bir cömertlik göstermiş müminlere laf atanlarla, öz gayretlerinden başkasını bulamayanları alay konusu edenlere gelince, Allah onları maskaraya çevirecektir. Onlar için acıklı bir azap da vardır.
(Tevbe 79)