9. Tevbe Suresi / 90.ayet

Özür beyan eden çöl Arapları, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve elçisine yalan söyleyenler ise oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara acı bir azap dokunacaktır.

Bknz: (3/167)(9/49)(9/93)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 90 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bedevilerin bir kısmı özür dilemek ve izin almak için geldi, Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler de oturup kaldı. İçlerinden kafir olanlar, elemli bir azaba uğrayacak.

(Tevbe 90)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bedevilerden (cihada katılmamak için) özür uyduranlar, kendilerine izin verilmesi için gelip (asılsız bahaneler sıralamışlardı) . Allah'a ve Elçisine yalan söyleyenler de (rahatları ve menfaatleri hatırına yerlerinde) oturup kalmışlardı. Onlardan inkâr edenlere pek acı bir azap dokunacaktır.

(Tevbe 90)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve bu arada, savaştan bağışlanmalarını istemeleri yönünde, arzedilecek birtakım özürleri olan bedevîler, izin almak için peygambere geldiler. Allah'ı ve O'nun elçisini yalanlamaya kalkışanlarsa, sadece evde kalmakla yetindiler. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere, pek çetin bir azap gelip çatacaktır.

(Tevbe 90)

Adem Uğur Meali:

Bedevîlerden, (mazeretleri olduğunu) iddia edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah ve Resûlüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elem verici bir azap erişecektir.

(Tevbe 90)

Ahmet Hulusi Meali:

Bedevilerden mazeret uyduranlar, savaşa katılmama izni almak için geldiler... Allah'a ve Rasulüne yalan söyleyenler de (mazeret bile göstermeden) oturup kaldılar... Onlardan hakikat bilgisini inkar edenlere, acı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Ahmet Tekin Meali:

Bedevî Araplar'dan mazeret beyan edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Rasûlüne ikiyüzlü davranarak yalan söyleyen münafıklar da evlerinde oturup kaldılar. Onlardan kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, küfre saplananlara can yakıp inleten müthiş bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Ahmet Varol Meali

Bedevilerden özür beyan edenler kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Peygamberine karşı yalan söyleyenlerse yerlerinde oturdular. Onlardan inkar edenlere acıklı bir azap erişecektir.

(Tevbe 90)

Ali Bulaç Meali:

Bedevilerden özür belirtenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve elçisine yalan söyleyenler de oturup kaldı. Onlardan inkar edenlere pek acı bir azab isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bedevilerden özür ileri sürenler, Tebük savaşından geri kalmak için kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Rasûlüne yalan söyliyenler de (Yerlerinden kıpırdamayıp) oturdular. Şüphe yok ki, bunlardan kâfir olanlara çok acıklı bir azab isabet edecek.

(Tevbe 90)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve Araplar arasındaki özür uyduranlar, kendilerine izin verilmesi için sana geldiler. Allah'a ve O'nun elçisine yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Onların arasındaki nankörlük edenlere acı bir ceza gelecektir.

(Tevbe 90)

Ali Ünal Meali:

Bedevîler (göçebe çöl halkı)ndan (geride kalacak aileleri için gerekli nafaka veya sefere katılmak için gerekli teçhizattan mahrum bulunma) mazeretleri olanlar, Allah Rasûlü’ne gelip seferden muaf tutulmaları için izin istediler. Allah’a ve Rasûlü’ne karşı yalan söyleyen, yalan beyanlarda bulunanlar ise, (hiçbir mazeretleri olmamasına rağmen) oturup kaldılar (da sefere iştirak etmediler). İçlerinde (bundan böyle de İslâm’a girmeyi reddedip,) küfürde kalmayı sürdürenlere pek acı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bedevilerden özür uyduranlar, gelip kendilerine izin verilmesini istediler. Allah ve Resulünü yalanlayanlar ise, yerlerinde oturup (izin dahi istemediler.) Allah, onlardan kâfir olanların başlarına elem verici bir azap gönderecektir.

(Tevbe 90)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bedevilerden kendilerine izin verilmesi için özür beyan edenler geldi. Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler ise, özür bile beyan etmeden geri kalıp oturdular. Onlardan inkar edenlere, can yakıcı azap gelecektir.

(Tevbe 90)

Bekir Sadak Meali:

Bedevilerden, izin almak uzere, ozur beyan eden kimseler geldiler. Allah'a ve peygamberine yalan soyleyenler ise, ozur bile beyan etmeksizin geri kaldilar. Onlardan kafir olanlar can yakici azaba ugrayacaktir.

(Tevbe 90)

Besim Atalay Meali:

İzin verilmesiyçin, göçebe Araplardan bir takımları, özür göstererek izin almaya geldiler sana, Allah ile, peygamberin yalanlayan kimseler oturmuşlardır, onlardan kâfir olanlara, ağrıtıcı azap var

(Tevbe 90)

Celal Yıldırım Meali:

Bedevilerden kendilerine izin verilsin diye özür beyân edenler geldiler ; Allah'a ve Peygamberine karşı yalan söyleyenler de evlerinde oturdular ; bunlardan kâfir olanlara elbette elem verici bir azâb dokunacaktır.

(Tevbe 90)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bedevilerden (göçebe Araplardan) özür beyan edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulü'ne yalan söyleyenler ise (evlerinde) oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elim bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bedevilerden, izin almak üzere, özür beyan eden kimseler geldiler. Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler ise, özür bile beyan etmeksizin geri kaldılar. Onlardan kafir olanlar can yakıcı azaba uğrayacaktır.

(Tevbe 90)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bedevilerden mazeret ileri sürenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler ise (mazeret bile belirtmeden) oturup kaldılar. Onlardan kafir olanlara elem dolu bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Diyanet Vakfı Meali:

Bedevîlerden, (mazeretleri olduğunu) iddia edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah ve Resûlüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elem verici bir azap erişecektir.

(Tevbe 90)

Edip Yüksel Meali:

Araplardan özür uyduranlar, izin almak için sana geldiler. ALLAH ve elçisini yalanlayanlar böylece oturdular. İnkarcılarına acı bir azap dokunacaktır.

(Tevbe 90)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler, Allaha ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular, muhakkak bunların kafir olanlarına elim bir azab isabet edecek

(Tevbe 90)

Elmalılı Yeni Meali:

Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah ve Resulüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Muhakkak onların kafir olanlarına acı bir azap değecek.

(Tevbe 90)

Erhan Aktaş Meali:

Özür beyan eden Bedevi Araplar, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Rasul'üne yalan söyleyenler ise oturup kaldılar. Onlardan kafir olanlara yakında can yakıcı bir azap dokunacaktır.

(Tevbe 90)

Gültekin Onan Meali:

Bedevilerden özür belirtenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Tanrı'ya ve elçisine yalan söyleyenler de oturup kaldı. Onlardan küfredenlere pek acı bir azab isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bedevi Araplardan özür beyan edenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Elçisi'ne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Bunlardan Kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden biri olan kimselere, yakında çok acıklı bir azap dokunacaktır.

(Tevbe 90)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bedevilerden mazeret öne sürenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve Resûl’üne yalan söyleyenler de (geride kalanlarla) oturdular. Onlardan kâfir olanlara can yakıcı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Harun Yıldırım Meali:

Bedevilerden özür belirtenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah’a ve Rasulüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. İçlerinden küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenlere pek acıklı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Hasan Basri Çantay:

Bedevilerden özür dermiyan edenler kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allaha ve Resulüne yalan söyleyenler de oturub kaldılar). İçlerinden kafir olanları pek acıklı bir azab çarpacakdır.

(Tevbe 90)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve bedevîlerden özür bahâne edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler; Allah'a ve Resûlüne yalan söyleyenler ise oturdu. Onlardan inkâr edenlere yakında (pek) elemli bir azab isâbet edecektir!

(Tevbe 90)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Araplardan özür beyan edenler¹ kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'ı ve elçisini yalanlamış olanlar ise oturdular. Onlardan olup gerçeği örtmüş olanlara can yakıcı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Hüseyin Atay Meali:

Bedevilerden, kendilerine izin verilmesi için bağışlanmalarını dileyenler geldi. Allah a ve elçisine yalan söyleyenler ise oturdular. Onlardan inkâr edenlere can yakıcı azap gelecektir.

(Tevbe 90)

İbni Kesir Meali:

Bedevilerden özür beyan edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Rasulüne yalan söyleyenler ise oturup kaldı. İçlerinden küfretmiş olanlara elim bir azab isabet edecektir.

(Tevbe 90)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'ı ve elçisini yalanlayıp oturanlar olduğu gibi, bedevi araplardan savaşa gitmemek için özür beyan edip, izin istemeye gelenler var. Gerçekten onların içinden inkar edenlere acıklı bir azap isabet edecek.

(Tevbe 90)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve bedevî Araplar’dan onlara izin verilmesi için özür beyan edenler ve Allah’a ve O’nun Resûl’üne yalan söyleyerek oturup, (geri) kalan kimseler geldiler. Onlardan kâfir olanlara elîm (acı) azap isabet edecek.

(Tevbe 90)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çöl araplarından bir nicesi engeller ileri sürerek kendilerinin bırakılması için geldiler. Allah'ı, elçisini yalancı sayanlar da geride kaldılar. Bunlardan Allah'ı tanımıyanlar a­cıklı bir azaba uğrayacaklardır.

(Tevbe 90)

Kadri Çelik Meali:

Bedevîlerden savaşa katılmamak için özür belirtenler, (hiç değilse) kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler ise oturup kaldılar (ne geldiler, ne de özür dilediler). Onlardan küfre sapanlara, elem verici bir azab erişecektir.

(Tevbe 90)

Mahmut Kısa Meali:

Medîne çevresindeki çöllerde göçebe bir hayat süren bedeviler arasından, savaşa katılmalarını engelleyecek geçerli mâzeretleri bulunanlar, kendilerine izin verilmesi için Peygamberin huzuruna kadar geldiler. Öte yandan, Medîne’ye gelmelerinin mümkün olmadığını ileri sürerek Allah’a ve Elçisine karşı yalan söyleyen kabîleler ise, gelip özür beyân etme zahmetine bile katlanmadan, evlerinde oturmayı tercih ettiler. Ama şunu iyi bilin ki, bunların arasından böyle yalan söyleyerek nankörlük edenlere, yakında can yakıcı bir azap erişecektir.

(Tevbe 90)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Elçiye bedevilerden mazeret beyan edip izin almak için geldiler. Tebuk harbi için Allah ve Resulüne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Elbette onların içinde inkar edenlere çok elim bir azap gelecektir.

(Tevbe 90)

Mehmet Türk Meali:

Bedevî Araplar bile kendilerine izin verilmesi için özürlerini bildirmeye geldiler de Allah’a ve Rasûlüne yalan söyleyen (bu münâfıklar) oturdular kaldılar. Bunların kâfir olanlarına, mutlaka acıklı bir azap, gelip çatacaktır.

(Tevbe 90)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Kırsal bölgelerde yaşayan) bedevilerden bahane uyduranlar gelip, (geride kalmak) için izin isterler. Allah ile Peygamberi’ne yalan söyleyenler (de, hiç izin almaksızın) geride oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara, acı bir azap ulaşacaktır.

(Tevbe 90)

Muhammed Esed Meali:

Ve bu arada savaşta bağışık tutulmaları yönünde arzedilecek bir takım özürleri olan bedeviler (Elçiye) geldiler; Allahı ve Onun Elçisini yalanlamaya kalkışanlarsa (sadece) evde kalmakla yetindiler. Hakkı inkara yeltenen böylelerine pek çetin bir azap gelip çatacak.

(Tevbe 90)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Göçebe Arapların geçerli mazereti olanları kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve elçisine yalan söyleyenler de oturup kaldılar. Onlardan inkarcı olanlara korkunç bir azap erişecektir.

(Tevbe 90)

Mustafa Çavdar Meali:

Özür beyan eden çöl Arapları, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve elçisine yalan söyleyenler ise oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara acı bir azap dokunacaktır.

Bknz: (3/167) - (9/49) - (9/93)

(Tevbe 90)

Mustafa Çevik Meali:

Bazı bedeviler bulundukları yerlerden kalkıp gelerek geçerli mazeretlerini öne sürüp savaşa katılamayacaklarını bildirerek Peygamber’den izin isterken, bazı bedeviler de Müslüman olmalarına rağmen savaşa katılmalarına mani olan hiçbir mazeretleri olmadığı halde utanıp sıkılmadan evlerinde oturup savaşa katılmadılar. Böylesi ikiyüzlü, cahil ve nankörleri çok çetin bir azap beklemektedir.

(Tevbe 90)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bedevilerden beyan edecek özrü olanlar, hiç değilse gelip kendilerine (savaşa katılmama) izni verilmesini talep ettiler; Allah ve Rasulü'nü yalanlayanlar ise oturup kaldılar. Onlardan nankörlükte ısrar edenlere, er geç acıklı bir azap dokunacak.

(Tevbe 90)

Osman Okur Meali:

Araplardan, izin almak üzere, özür beyan eden kimseler geldiler. Allah'a ve elçisine yalan söyleyenler ise, özür bile beyan etmeksizin geri kaldılar. Onlardan kafir olanlar can yakıcı azaba uğrayacaktır.

(Tevbe 90)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve bedevilerden mazeret dermeyan edenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah Teâlâ'ya ve Resûlüne yalanları söyleyenler de oturdular. Onlardan kâfir olanlara elbette ki pek acıklı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Ömer Öngüt Meali:

Bedevilerden (savaşa katılmamak için) özür beyan edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah ve Resul'üne yalan söyleyenler de oturup kaldılar. (Ne geldiler ne de özür dilediler). Onlardan kâfir olanlara acıklı bir azap vardır.

(Tevbe 90)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bedevilerden kimileri sana gelip izin almak niyetiyle mazeretler ileri sürdüler. Allah’a ve Elçisine yalan söyleyenlerse, yerlerinde oturup kaldılar. Bunların inkâr edenlerine can yakıcı bir azap dokunacaktır!

(Tevbe 90)

Sadık Türkmen Meali:

BEDEVİLERDEN mazeret ileri sürenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve Rasûlüne yalan söyleyenler ise oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara çok acıklı bir azap isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Seyyid Kutub Meali:

Bedevilerin mazeret uyduranları sefere çıkmamak için izin almaya geldiler. Allah'a ve peygamberine yalan söyleyenler ise, mazeret bile ileri sürmeden geri kaldılar. Onların içindeki kâfirler acıklı bir azaba çarpılacaklardır.

(Tevbe 90)

Suat Yıldırım Meali:

Bedevilerden savaşa katılmamak için özürler uyduranlar, hiç değilse kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulüne bağlılık iddiasında yalancı olanlar ise oturdular. Ne geldiler, ne de özür dilediler. O bedevilerden kafir olanlar, gayet acı bir azaba maruz kalacaklardır.

(Tevbe 90)

Süleyman Ateş Meali:

Özür bahane eden bedevi Araplar, kendilerin(in savaşa katılmamasın)a izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve Elçisine yalan söyleyenler oturdular. Onlardan inkar edenlere, acı bir azab erişecektir.

(Tevbe 90)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Mazeret uyduran çöl Arapları, kendilerine izin verilsin diye sana geldiler. Allah'a ve elçisine yalan söyleyenler de oturup beklediler. İçlerinden kafir olanlar yakında acıklı bir azaba çarpılacaklardır.

(Tevbe 90)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İzin almak için mazeret beyan etmek isteyen göçebeler yanına geldiler. Allah'a ve elçisine yalan söyleyenler de yerlerinde oturdular. Hakikati inkar edenler can yakıcı bir azaba uğrayacaklardır.

(Tevbe 90)

Şaban Piriş Meali:

Bedevilerden özür beyan eden kimseler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulü'ne yalan söyleyenler öte oturup kaldılar. Onlardan kafir olanlara acı bir azap dokunacaktır.

(Tevbe 90)

Talat Koçyiğit Meali:

Bedevîlerden özür beyan edenler de, kendilerine izin verilmesi için gelmekte, Allah'a ve Rasûlüne yalan söyleyenler ise, (savaşa çıkmayıp) oturmaktadırlar. İçlerinden (yalan söyleyip) küfredenlere acı bir azâb erişecektir.

(Tevbe 90)

Tefhimul Kuran Meali:

Bedevilerden özür belirtenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturup kaldı. Onlardan küfre sapanlara pek acıklı bir azab isabet edecektir.

(Tevbe 90)

Ümit Şimşek Meali:

Bedevîlerden özür beyan edenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de evlerinde oturdular.(22) Onlardan kâfir olanların başına acı bir azap gelecektir.*

(Tevbe 90)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Göçebe Arapların özür bahane edenleri kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler oturdular. Onların küfre sapanlarına korkunç bir azap erişecektir.

(Tevbe 90)