9. Tevbe Suresi / 91.ayet

Allah’a ve elçisine içten bağlılık gösterdikleri sürece güçsüzler, hastalar ve savaş için harcayacak bir şeyi bulunmayanlar sorumlu tutulmayacaklardır. İman davasında samimi olanları kınamak için bir neden yoktur, Zira Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz merhamet sahibidir.

Bknz: (9/20)»(9/21)(48/17)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 91 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah'a ve Peygamberine bağlı kaldıkça zayıflara, hastalara ve sefer levazımını tedarike kudreti yetmeyenlere bir suç yok. Fakat iyilik eden iyi kişilere savaştan geri kalmak için bir vesile yoktur ve Allah, suçları örter, rahimdir.

(Tevbe 91)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Allah'a ve Elçisine karşı 'içtenlikle bağlı kalıp hayra çağıranlar' oldukları sürece; güçsüz-zayıflara, hastalara ve infak etmek için bir şey bulamayanlara bir günah yoktur, (böyleleri) sorumlu tutulmayacaklardır. Muhsinlerin (iyilik sahibi ve işlerinde samimi kimselerin) aleyhinde de bir yol yoktur. Allah Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır.

(Tevbe 91)

Abdullah Parlıyan Meali:

Zayıflar, hastalar ve kendilerine savaş için donanım sağlama imkanına sahip olmayanlar, Allah'a ve O'nun elçisine karşı bağlı kalıp, hayırlı davrandıkları takdirde, sorumlu tutulmayacaklardır. İyilik yapanları, sorumlu tutmak için bir sebep yoktur. Çünkü Allah çok acıyıp, esirgeyen ve gerçek bağışlayandır.

(Tevbe 91)

Adem Uğur Meali:

Allah ve Resûlü için (insanlara) öğüt verdikleri takdirde, zayıflara, hastalara ve (savaşta) harcayacak bir şey bulamayanlara günah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine bir yol (sorumluluk) yoktur. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.

(Tevbe 91)

Ahmet Hulusi Meali:

Allah ve Rasulüne içtenlikle durumlarını açan mali yetersizlik içinde olanlara, hastalara ve bu yolda bağışlayacak bir şeyi bulamayanlara (sefere çıkmadıkları için) bir vebal yoktur... İyilik yapmak için yaşayanların kınanması söz konusu değildir. Allah Ğafur'dur, Rahıym'dir.

(Tevbe 91)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'a samimiyetle iman edip, kulluk ve ibadetlerinde, niyetlerinde hâlis oldukları, rasûlünün peygamberliğini tasdik edip emirlerine ve yasaklarına boyun eğdikleri sürece zayıflara-güçsüzlere, hastalara, verecek bir şey bulamayan yoksullara, savaşa gidememekten dolayı bir günah yoktur. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan, müslüman idarecileri, askerî erkânı, müslümanları ayıplamaya sebep de, ruhsat da yoktur. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.

(Tevbe 91)

Ahmet Varol Meali

Zayıflar, hastalar ve harcayacak bir şey bulamayanlara, Allah ve Peygamberine bağlı kaldıkları takdirde herhangi bir günah yoktur. İyilik edenlerin aleyhine bir yol yoktur. Allah bağışlayandır, rahmet edendir.*

(Tevbe 91)

Ali Bulaç Meali:

Allah'a ve elçisine karşı 'içten bağlı kalıp hayra çağıranlar' oldukları sürece, güçsüz zayıflara, hastalara ve infak etmek için bir şey bulamayanlara bir sorumluluk (günah) yoktur. İyilik edenlerin aleyhinde de bir yol yoktur. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Tevbe 91)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Allah'a ve Rasûlüne sadık kalmak (hiç bir fenalığa meyletmemek) şartiyle, ne zayıflara (ihtiyar, çocuk ve sakatlara) ne hastalara, ne de sarfedeceklerini bulamıyan fakirlere, savaştan geri kalmakta bir günah yoktur. İyilik edenleri ayıplamaya bir yol yoktur. Allah da Gafûr'dur, Rahîm'dir.

(Tevbe 91)

Ali Rıza Sefa Meali:

Güçsüzlere, sağlığı bozuk olanlara ve yardımlaşmak amacıyla paylaşacak bir şey bulamayanlara, Allah'a ve O'nun elçisine yönelik öğüt verdikleri sürece suç yoktur. Güzel davrananlara karşı da bir yol yoktur. Çünkü Allah, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.

(Tevbe 91)

Ali Ünal Meali:

Sefere katılamayacak ölçüde zayıf ve güçsüz olanlara, hastalara ve sefer için gerekli teçhizatı ve sefer süresince gıda ve maişetlerini temin edemeyip başkalarına yük olacaklara, Allah’a ve Rasûlü’ne sadık kalmak ve onlar hakkında sadece hayır düşünüp, geride üzerlerine düşen vazifeleri yapmak kaydıyla herhangi bir sorumluluk ve vebal yoktur. Allah’ı görüyormuşçasına, en azından O’nun kendilerini gördüğünün şuuru içinde daima iyilik düşünen ve geride kaldıklarında iyilikle meşgul bulunanları kınamak için herhangi bir sebep söz konusu olamaz. Allah, hataları, günahları pek çok bağışlayandır, (bilhassa mü’min kullarına karşı) hususî rahmet ve merhameti pek bol olandır.

(Tevbe 91)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Zayıflar, hastalar, harcayacak bir şey bulamayanlar üzerine, (savaşa gelmemelerinde) bir vebal yoktur. Allah ve Resulüne sadık kaldıkları müddetçe… İman güzelliğiyle iyilik yapanlara karşı bir yol bulunmaz. (Onlar kınanmazlar.) Çünkü Allah, bağışlayan ve acıyandır.

(Tevbe 91)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah ve Peygamberi için insanlara öğüt verdikleri takdirde, zayıflara, hastalara ve harcayacak bir şey bulamayanlara günah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine bir yol yoktur. Allah çok bağışlayandır; çok esirgeyendir.

(Tevbe 91)

Bekir Sadak Meali:

Gucsuzlere, hastalara ve sarfedecek bir seyi bulunmayanlara, Allah ve peygamberine bagli kaldiklari muddetce sorumluluk yoktur. Iyi davarananlara sorumluluk olmaz. Allah bagislayandir, merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Besim Atalay Meali:

Arıklara, hastalara, geçincesiz olanlara, Allah ile peygamberine bağlı kaldıkça, iyilere güçlük yok, iyileri yermeye yol yoktur, Allah bağışlayıcı, Allah yarlıgayıcı

(Tevbe 91)

Celal Yıldırım Meali:

Zayıflara, hastalara ve (savaşta) sarfedeceklerini bulamıyanlara —Allah ve Peygamberine bağlı kalıp hayırlı davrandıkları takdirde— bir sorumluluk ve sakınca yoktur. İyilikte bulunmayı prensip edinenleri kınamaya yol yoktur. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Zayıflar, hastalar ve (kendilerine savaş için donanım sağlama) imkânına sahip olmayanlar, Allah'a ve Resulü'ne karşı bağlı kaldıkları takdirde sorumlu tutulmayacaklardır. İyilikte bulunan kimselerin (kınanması için) bir sebep yoktur. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Güçsüzlere, hastalara ve sarfedecek bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve Peygamberine bağlı kaldıkları müddetçe sorumluluk yoktur. İyi davrananlara sorumluluk olmaz. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Allah'a ve Resulüne karşı sadık ve samimi oldukları takdirde, güçsüzlere, hastalara ve (seferde) harcayacakları bir şey bulamayanlara (sefere katılmadıkları için) bir günah yoktur. İyilikte bulunan kimselerin (kınanması) için de bir sebep yoktur. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah ve Resûlü için (insanlara) öğüt verdikleri takdirde, zayıflara, hastalara ve (savaşta) harcayacak bir şey bulamayanlara günah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine bir yol (sorumluluk) yoktur. Allah çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.  *

(Tevbe 91)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH'a ve elçisine içten bağlı oldukları taktirde, zayıflara, hastalara ve yardım için verecek bir şeyi bulunmayanlara bir ayıplama yoktur. İyi davrananlar kınanamaz. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

(Tevbe 91)

Elmalılı Orjinal Meali:

Allah ve Resulü için nasıhat ettikleri takdirde ne zuafaya, ne hastalara, ne de sarfedeceklerini bulamıyanlara harec yoktur, muhsinleri müahazeye yol olmadığı gibi Allah da gafur, rahimdir

(Tevbe 91)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah ve Resulü için öğüt verdikleri takdirde güçsüzlere, hastalara ve savaş uğrunda harcayacak birşey bulamayanlara bir günah yoktur. İyi davrananları sorumlu tutmanın bir yolu olmadığı gibi. Allah, bağışlayan, merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Erhan Aktaş Meali:

Zayıflara, hastalara ve harcayacakları bir şeyi olmayanlara, Allah ve Rasul'üne bağlı kaldıkları sürece bir sorumluluk yoktur. İyilik edenlerin aleyhine de bir yol yoktur. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.

(Tevbe 91)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı'ya ve elçisine karşı 'içten bağlı kalıp hayra çağıranlar' oldukları sürece, güçsüz zayıflara, hastalara ve infak etmek için bir şey bulamayanlara bir sorumluluk (günah) yoktur. İyilik edenlerin aleyhinde de bir yol yoktur. Tanrı, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Tevbe 91)

Hakkı Yılmaz Meali:

(91,92) Allah ve Elçisi için samimi oldukları takdirde, zayıflara, hastalara ve de harcamada bulunacak bir şey bulamayan kimselere, bir de kendilerini bindiresin diye sana geldiklerinde, “Sizi üzerine bindirecek bir şey bulamıyorum” dediğin zaman, Allah yolunda harcayacakları bir şey bulamadıklarından dolayı üzülüp gözlerinden yaş döke döke geri dönüp giden kimselere bir günah yoktur. İyilik-güzellik üretenler aleyhine bir yol yoktur. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah’a ve Resûl’üne karşı samimi olup da zayıf olan, hasta olan ve harcayacak mal bulamadığı için (savaşa katılmayanlara) bir günah yoktur. Muhsinlerin/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanların aleyhine bir yol yoktur. Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.

(Tevbe 91)

Harun Yıldırım Meali:

Allah’a ve Rasulüne karşı samimi oldukları sürece, güçsüzzayıflara, hastalara ve infak etmek için bir şey bulamayanlara bir sorumluluk yoktur. İyilik edenlerin aleyhine de bir yol yoktur. Şüphesiz Allah Ğafûr’dur, Rahîm’dir.

(Tevbe 91)

Hasan Basri Çantay:

Allaha ve Resulüne hayrhah olmak şartiyle ne zaiflere, ne hastalara, ne de (fakirliklerinden dolayı seferde) harcayacaklarını bulamayanlara (geri kalmakda) bir günah (ve mes'uliyyet) yokdur. (Onlar geri kalmakla beraber memleketde iyilik ediyorlar), iyilik edenlere karşı (da muahazeye) bir yol yokdur. Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

(Tevbe 91)

Hayrat Neşriyat Meali:

Allah'a ve Resûlüne sâdık kaldıkları takdirde, zayıflara da hastalara da sarf edecek bir şey bulamayanlara da (cihaddan geri kalmalarından dolayı) bir günah yoktur. (Böyle sâdık kalarak) iyilik edenlerin aleyhine (onları suçlamak için) bir yol yoktur. Çünki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.

(Tevbe 91)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Güç bakımından] zayıflara, hastalara ve harcayacak (bir şey) bulamayanlara, Allah'a ve elçisi'ne samimi oldukları zaman herhangi bir darlık [günah] yoktur. Güzellik yapanlara hiçbir yol [sorumluluk] yoktur. Allah çok bağışlayandır, bir rahimdir.

(Tevbe 91)

Hüseyin Atay Meali:

Güçsüzlere, hastalara ve verecek bir şey bulamayanlara, Allah ve elçisi için öğüt verirlerse sorumluluk yoktur. İyi davrananlara sorumluluk olmaz. Allah bağışlar, acır.

(Tevbe 91)

İbni Kesir Meali:

Zayıflara, hastalara ve harcayacak şeyleri bulunmayanlara, Allah'a ve Rasulüne sadık kaldıkça bir sorumluluk yoktur. İhsan edenleri hesaba çekmeye de bir yol yoktur. Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.

(Tevbe 91)

İlyas Yorulmaz Meali:

Savaşa gidemeyecek kadar zayıf olanlar, hasta olanlar ve sarf edecek hiçbir şey bulamayanlar, samimi davrandıkları müddetçe onlar için sorumluluk yok. İyilik yapmak isteyenler için yollar tükenmez. Allah bağışlayan ve acıyandır.

(Tevbe 91)

İskender Ali Mihr Meali:

Allah ve O’nun Resûl’ü için nasihat (öğüt) verdikleri (sadık kaldıkları) taktirde zayıf ve güçsüz olanların ve hasta olanların ve infâk edecek (verecek) bir şey bulamayanların da üzerinde bir günah yoktur. Muhsinlerin üzerine (aleyhlerinde) bir yol yoktur. Ve Allah; Gafur’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).

(Tevbe 91)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bitkinler, hastalar, geçineceği olmıyanlar, Allah'a, Onun, elçisine uydukça günah yoktur. Allah uğrunda iyilik edenler için de öyle. Allah, yarlıgayıcıdır, esirgeyicidir.

(Tevbe 91)

Kadri Çelik Meali:

Güçsüzlere, hastalara ve infak edecek bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve elçisi için iyilik diledikleri müddetçe sorumluluk yoktur. (Bu) İhsan sahiplerinin aleyhinde bir yol yoktur. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Mahmut Kısa Meali:

Yaşlılık, sakatlık gibi sebeplerle bünyesi zayıf olanlara, savaşa gidemeyecek derecedeki hastalara ve kendilerine savaş araç-gereçleri temin etmek üzere harcayacak para bulamayan yoksullara, savaşa katılmadıkları için herhangi bir sorumluluk yoktur; yeter ki, diğer görev ve sorumluluklarını aksatmasınlar, Allah ve Elçisine karşı dürüst ve samîmî olsunlar. Bunlar, hile ve aldatmadan uzak durur, güçleri yettiğince üzerlerine düşeni yaparlarsa, kesinlikle günaha girmiş olmazlar. Zaten güzel davrananlar, asla kınanmazlar. Çünkü Allah, çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.

(Tevbe 91)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Veyl ve sorumluluk yoktur öyle kimselere ki, onlar; hastalar, Bağlı olup Allah ve Resulüne ama sefer için donanımı olmayanlar, Elinde infak edecekleri bir şeyi olmayanlar, zayıf ve güçsüzler. Tam bağlı iyilik edenlerin aleyhine yol yoktur. Allah Gafur'dur Rahim'dir

(Tevbe 91)

Mehmet Türk Meali:

Allah’a ve Peygamberine itaat ettikleri sürece zayıflara, hastalara ve verecek bir şey bulamayan yoksullara (savaşa katılmamalarından) dolayı bir günâh yoktur. İyilik yapanlar, asla kınanamazlar. Çünkü Allah gerçekten çok bağışlayıp, çok esirgeyendir.1*

(Tevbe 91)

Muhammed Celal Şems Meali:

Zayıf olanlara, hasta olanlara ve harcayacak bir şey bulamayanlara, Allah ve Peygamberi’ne (gönülden) bağlı kaldıkları sürece bir ceza yoktur. İyilik edenlere ceza vermek, caiz değildir. Allah, çok bağışlayan ve çok rahmet edendir.

(Tevbe 91)

Muhammed Esed Meali:

Zayıflar, hastalar ve (kendilerine savaş için donanım sağlama) imkanına sahip olmayanlar, Allaha ve Onun Elçisine karşı içtenlik sahibi oldukları sürece, sorumlu tutulmayacaklardır; iyilik yapanları sorumlu tutmak için bir sebep yoktur; çünkü Allah çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.

(Tevbe 91)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Güçsüzlere, hastalara ve bağış için harcayacak bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve elçisine bağlı kaldıkları sürece sorumluluk yoktur. Zira iyilik edenlerin zararına bir yol yoktur. Allah bağışlayandır, esirgeyici olandır.

(Tevbe 91)

Mustafa Çavdar Meali:

Allah’a ve elçisine içten bağlılık gösterdikleri sürece güçsüzler, hastalar ve savaş için harcayacak bir şeyi bulunmayanlar sorumlu tutulmayacaklardır. İman davasında samimi olanları kınamak için bir neden yoktur, Zira Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz merhamet sahibidir.

Bknz: (9/20)»(9/21) - (48/17)

(Tevbe 91)

Mustafa Çevik Meali:

91-93 Allah ve Rasûlüne yürekten bağlı oldukları halde, savaşa katılamayacak kadar yaşlı, hasta ve savaş için gerekli malzemeleri karşılayamayacak kadar yoksul olanların mazeretinden dolayı sorumlulukları yoktur. Allah, yürekten iman edenlere karşı çok merhametli, şefkatli ve bağışlayıcıdır. Ayrıca savaşa katılmak için koşarak sana gelip “Bana savaşa katılabilmek için binek ve silah ver” diyen ihtiyaç sahiplerinden, senin bu ihtiyaçlarını karşılayamaman dolayısıyla üzüntüden gözü yaşlı geri gönderdiklerinin de bir sorumluluğu yoktur. Asıl sorumluluk, savaşa katılabilecek her türlü imkâna ve şartlara sahip olmasına rağmen asılsız bahanelerle kaçıp kurtulmaya çalışanlar içindir. Onlar evlerinde oturmayı içlerine sindirdiler, kınanıp suçlanacak olanlar işte bunlardır. Kalpleri bu sebepten mühürlü olduğu için de, bataklıklarında debelenip dururlar.

(Tevbe 91)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Zayıflar, hastalar, infak edecek bir şey bulamayan yoksul kimseler için, Allah'a ve Rasulü'ne karşı samimi oldukları sürece bir sorumluluk yoktur; iyilik yapanları sorumlu tutacak bir gerekçe de yoktur. Zira Allah tarifsiz bağışlayan, eşsiz merhametiyle kuşatandır.

(Tevbe 91)

Osman Okur Meali:

Zayıflar, hastalar ve (kendilerine savaş için donanım sağlama) imkânına sahip olmayanlar, Allah'a ve Resulü'ne karşı bağlı kaldıkları takdirde sorumlu tutulmayacaklardır. İyilikte bulunan kimselerin (kınanması için) bir sebep yoktur. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ne zayıflar üzerine, ne de hastalar üzerine ve ne de harcayacakları bir şey bulamayanlar üzerine bir günah yoktur, Allah Teâlâ için ve Peygamberi için hayırhâh bulundukları takdirde. İhsanda bulunanların aleyhine hiçbir yol yoktur. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.

(Tevbe 91)

Ömer Öngüt Meali:

Zayıflara, hastalara ve harcayacak bir şeyleri bulunmayanlara, Allah'a ve Resul'üne sâdık kaldıkları takdirde bir vebal yoktur. İyilik edenlerin aleyhine de yol yoktur. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Ömer Sevinçgül Meali:

Zayıflar, hastalar, savaş hazırlığı yapmak için harcama yapma imkânı bulamayanlar, Allah’a ve Elçisine içtenlikle bağlı kaldıkları sürece, ‘savaşa gitmedikleri için’ sorumlu tutulmayacaklar. Güzel davrananlara sorumluluk olmaz. Çünkü, Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.

(Tevbe 91)

Sadık Türkmen Meali:

Allah’a ve Rasûlüne karşı sadık ve samimi oldukları takdirde, güçsüzlere, hastalara ve (seferde) harcayacakları bir şey bulamayanlara (sefere katılmadıkları için) bir günah yoktur. İyilikte bulunan kimselerin (kınanması) için de bir sebep yoktur. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Seyyid Kutub Meali:

Savaşma gücünden yoksun olanlar, hastalık ve savaş masraflarını karşılayacak imkânı olmayanlar için Allah'ın ve peygamberinin tarafını tuttukları takdirde savaştan geri kalmanın sakıncası yoktur. İyi niyetlilere karşı kınama ve suçlama yolu kapalıdır. Allah bağışlayıcı ve merhametlidir.

(Tevbe 91)

Suat Yıldırım Meali:

Allah ve Resulüne sadık kalmak, onlar hakkında iyi düşünceler taşımak şartıyla zayıflara, hastalara ve savaşta harcama imkanı bulamadığından dolayı savaşa katılamayanlara sorumluluk yoktur. Zira onlar, geri kalmakla beraber, memleketlerinde iyilik ediyorlar. İyilik edenlere diyecek bir şey yoktur. Gerçekten Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).

(Tevbe 91)

Süleyman Ateş Meali:

Zayıflara, hastalara, harcayacak bir şey bulamayanlara, Allah ve Elçisi için öğüt verdikleri takdirde (sefere katılmamalarından ötürü) bir günah yoktur. İyilik edenlerin aleyhine bir yol yoktur (onlar kınanmazlar). Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Tevbe 91)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'a ve Elçisine karşı samimi oldukları sürece güçsüzlerin, hastaların, harcayacak bir şey bulamayanların kendilerini sıkıntıya sokmaları gerekmez. Güzel davranan kimselerin aleyhine yapılacak bir şey yoktur. Allah bağışlar, ikramda bulunur.

(Tevbe 91)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah'a ve elçisine bağlı kaldıkları sürece, zayıflar, hastalar ve savaş için harcayacak bir şey bulamayanlar sorumlu tutulmayacaktır. İyi davrananlar sorumlu tutulmayacaktır. Çünkü Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

(Tevbe 91)

Şaban Piriş Meali:

Güçsüzlere, hastalara ve sarfedecek bir şeyi bulunmayanlara, Allah ve Resulü'ne bağlı kaldıkları müddetçe sorumluluk yoktur. İyilik edenlere karşı bir yol yoktur. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

(Tevbe 91)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ancak) zayıflara, hastalara ve infâk edecek bir şey bulamayanlara, Allah ve Rasûlü için nasihat etmeleri şartıyle (savaşa çıkmamalarında) bir mahzur yoktur. Zira iyilik edenleri muaheze etmek için hiçbir yol mevcut değildir. Allah çok bağışlayandır; çok merhametlidir.

(Tevbe 91)

Tefhimul Kuran Meali:

Allah'a ve Resulüne karşı 'içten bağlı kalıp hayra çağıranlar' oldukları sürece, güçsüz zayıflara, hastalara ve infak etmek için birşey bulamayanlara bir sorumluluk (günah) yoktur. İyilik edenlerin aleyhinde de bir yol yoktur. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.

(Tevbe 91)

Ümit Şimşek Meali:

Gücü yetmeyenlere, hastalara ve savaşta harcayacak birşey bulamayanlara, içtenlikle Allah'a ve Resulüne iman ve itaat ettikleri takdirde, bir sorumluluk yoktur. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri kınamak için bir neden de yoktur. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

(Tevbe 91)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Güçsüzlere, hastalara, infak edecek bir şey bulamayanlara, Allah ve resulü için öğüt verdikleri takdirde bir günah yoktur. Güzel davrananlar aleyhine bir yol yok. Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

(Tevbe 91)