9. Tevbe Suresi / 97.ayet

Araplardan bazıları küfürde ve ikiyüzlülükte çok katıdırlar ve Allah’ın elçisine indirdiği nizamın sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar, Allah ise her şeyi bilen ve her hükmünde doğru karar verendir.

Bknz: (11/13)»(11/14)(11/35)(25/4)»(25/5)

Mustafa Çavdar Meali

Tevbe 97 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bedeviler, kafirlik ve münafıklık bakımından şehirlilerden beterdir ve Allah'ın, Peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını daha ziyade bilmezler, buna daha fazla onlar layıktır ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bedeviler (cahil ve gafil, ama kaba ve kibirli göçerler) inkâr ve nifak bakımından daha şiddetlidirler. (Çünkü cahillikleri ve görgüsüzlükleri nedeniyle) Allah'ın Elçisine indirdiği (Kur'ani kuralları ve) sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidirler.' Allah Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bedevîler, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etme ve iki yüzlülük bakımından, diğerlerinden daha beter ve Allah'ın Rasûlüne indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah böyle diyorsa, bu böyledir; çünkü Allah, herşeyi bilen ve her yaptığını yerli yerince yapandır.

(Tevbe 97)

Adem Uğur Meali:

Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Resûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Ahmet Hulusi Meali:

Bedeviler, küfür ve nifak itibarıyla daha şiddetlidirler... Allah'ın, Rasulüne inzal ettiğinin inceliklerini anlamamaya daha yatkındırlar... Allah Aliym'dir, Hakiym'dir.

(Tevbe 97)

Ahmet Tekin Meali:

Bedevî Araplar, kültür ve medeniyetten uzak, baskın ve yağmacılıkla geçinen kavimler, küfürde, inkârda, nifakta ve iki yüzlülükte başkalarından daha aşırı, azgın davranışlar sergilerler. Allah'ın, Rasûlüne indirdiği kuralları, kanunları, cezaları tanımamaya da daha yatkındırlar. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.*

(Tevbe 97)

Ahmet Varol Meali

Bedeviler küfürde ve nifakta daha katıdırlar ve Allah'ın Peygamberine indirdiğini bilmemeye daha yatkındırlar. Allah bilendir, hakimdir.

(Tevbe 97)

Ali Bulaç Meali:

Bedeviler inkar ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah'ın elçisine indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidir.' Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bedevî'ler, küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidirler. Bununla beraber, Allah'ın, Rasûlüne indirdiği hükümlerin sınırını bilmemeye daha lâyıktırlar. Allah her şeyi kemaliyle bilicidir, hükmünde hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Ali Rıza Sefa Meali:

Araplar, nankörlük ve ikiyüzlülükte en aşırı olanlardır. Allah'ın, elçisine indirdiği öğretinin sınırlarını tanımamaya en yatkın olanlardır. Çünkü Allah, Bilendir; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.[148]

148)Tevbe suresindeki birçok ayette, Arap toplumunun değişik özellikleri bildirilmiştir. Arapları, Müslümanlar için örnek toplum olarak gösterenlerin, bu surede yer alan ayetleri iyi okuması gerekiyor.

(Tevbe 97)

Ali Ünal Meali:

Göçebe çöl halkı, (cahillikleri ve eğitimsizlikleri sebebiyle) küfür ve nifakta daha şiddetli olup, konumları ve içinde bulundukları şartlar itibariyle de Allah’ın Rasûlü ’ne indirdiği hükümlerin çerçevesini bilmeme onlardan daha çok beklenir. Allah, (kullarının her durumu dahil) her şeyi hakkıyla bilendir; her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.

(Tevbe 97)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bedevi Araplar, küfür ve münafıklıkta daha ileridirler. Allah’ın elçisine indirdiği yasaların sınırlarını tanımamaya daha müsaittirler. Hâlbuki Allah, her şeyi en iyi bilen ve yerli yerinde yapandır.

(Tevbe 97)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bedeviler, inkar ve iki yüzlülükte daha ileridirler. Allah'ın, Peygamberine indirdiğinin sınırlarını bilmemek, durumlarına daha uygundur. Allah her şeyi bilendir; işini yerli yerinde yapandır.

(Tevbe 97)

Bekir Sadak Meali:

Bedevilerin kufur ve nifaklari her yonden, daha ileridir. Allah'in, peygamberine indirdiginin sinirlarini bilmemek, onlara daha layiktir. Allah bilendir, hakimdir.

(Tevbe 97)

Besim Atalay Meali:

Kaypaklıkça, küfürce çöl Arapları çok katıdırlar, Allahın kendi peygamberine indirmiş olduğunun sınırların bilmemeye, daha çok yaraşırlar, Allah bilicidir, Allah bilgedir

(Tevbe 97)

Celal Yıldırım Meali:

Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidirler ve Allah'ın Peygamberine indirdiği (dini hükümlerin) sınırlarını bilmemeye, tanımamaya daha yatkın ve uyumludurlar. Allah her şeyi bilen, her şeyi hikmetle yürütendir.

(Tevbe 97)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bedevîler (okuma yazma bilmeyen göçebe Araplar) inkâr ve nifak bakımından (şehirde yaşayan Araplardan) daha şiddetlidirler. Allah'ın Resulü'ne indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya da daha yatkındırlar. Allah, (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bedevilerin küfür ve nifakları her yönden, daha ileridir. Allah'ın, Peygamberine indirdiğinin sınırlarını bilmemek, onlara daha layıktır. Allah bilendir, hakimdir.

(Tevbe 97)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bedeviler inkar ve nifak bakımından daha ileri ve Allah'ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Diyanet Vakfı Meali:

Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Resûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Edip Yüksel Meali:

Araplar inkârcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. ALLAH'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

(Tevbe 97)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ârabiler küfürce ve nifakça daha şiddetlidirler, bununla beraber Allahın Resulüne indirdiği ahkamın hududunu bilmemiye daha layıktırlar, Allah alimdir, hakimdir.

(Tevbe 97)

Elmalılı Yeni Meali:

Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha beterdirler; bununla beraber Allah'ın Resulüne indirdiği hükümlerin sınırlarını bilmemeye daha layıktırlar; Allah, bilendir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Erhan Aktaş Meali:

Bedevi Araplar, küfür[1] ve nifakta[2] daha katıdırlar. Allah'ın Rasul'üne indirdiği sınırları tanımamaya daha yatkındırlar. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.

1)Nankörlükte, gerçeği görmezden gelmede.
2)Birden çok inanca sahip olmak, inanmadığı halde çıkarı için ve çeşitli nedenlerle inanıyor gibi görünmek, ikircikli davranmak, Müslümanlara olan düşmanlığını gizlemek.

(Tevbe 97)

Gültekin Onan Meali:

Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Tanrı'nın elçisine indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidir.' Tanrı bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bedevi Araplar, Allah'ın ilâhlığına ve rabliğine inanmama ve münâfıklık bakımından daha çetin; Allah'ın, Elçisi'ne indirdiklerinin sınırlarını bilmemeye/ öğrenmemeye daha yatkındırlar. Allah da, en iyi bilen, en iyi ilke koyandır.

(Tevbe 97)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bedeviler, küfür ve nifak yönünden en beter olanlardır. Allah’ın, Resûl’üne indirdiği sınırları bilmemeye de en elverişli olanlar onlardır. Allah (her şeyi bilen) Alîm, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir.

(Tevbe 97)

Harun Yıldırım Meali:

Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha beterdir. Allah’ın Rasulüne indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha yatkın ve elverişlidir. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Hakîm’dir.

(Tevbe 97)

Hasan Basri Çantay:

Bedeviler küfür ve nifak bakımından (şehirlilerden) daha beterdir. Allahın, Resulü üzerine indirdiği (hükümler) in sınırlarını bilmemeleri de daha çok onlara layıkdır. Allah kemaliyle bilendir, tam bir hüküm ve hikmet saahibidir.

(Tevbe 97)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Arabların göçebe kısmı olan) bedevîler, küfür ve nifak cihetiyle (şehirdekilerden)daha şiddetli ve Allah'ın, Resûlüne indirdiği şeylerin (o hükümlerin) hudûdunu bilmemeye daha lâyıktırlar. Allah ise, Alîm (hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

(Tevbe 97)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Araplar küfür [gerçeği örtme] ve nifak [ikiyüzlülük] bakımından daha şiddetlidir; Allah'ın elçisi'ne indirdiğinin sınırlarını bilmemeye daha müsaittirler. Allah devamlı bilendir, hakimdir/hikmetlidir.

(Tevbe 97)

Hüseyin Atay Meali:

Bedeviler inkârda ve ikiyüzlülükte daha ileridirler. Allah’ın elçisine indirdiğinin sınırlarını bilmemek durumlarına daha uygundur. Allah bilgindir, bilgedir.

(Tevbe 97)

İbni Kesir Meali:

Bedeviler; küfür ve nifak bakımından daha yaman ve Allah'ın peygamberine indirdiğinin hududunu bilmemeye daha müsaittirler. Ve Allah; Alim'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 97)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bedevi araplar inkar ve iki yüzlü davranma konusunda daha şiddetlidirler. Çünkü onlar Allah'ın elçisine indirdiklerini bilmediklerinden, (İslam'a) karşı cephe alıyorlar. Allah şüphesiz ki her şeyi bilen ve ona göre hüküm verendir.

(Tevbe 97)

İskender Ali Mihr Meali:

Bedevî Araplar, küfür (inkâr) ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah’ın Resûl’üne indirdiği şeylerin sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Ve Allah; Alîm (en iyi bilen)’dir, Hakîm (hikmet sahibi, hüküm sahibi)’dir.

(Tevbe 97)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çöl araplarının tanımazlığı, iki yüzlülüğü daha baskındır. Allah'ın elçisine bildirdiği sınırları bilmemek onlara daha çok yakışır. Allah bilicidir, doğruyu bildiricidir.

(Tevbe 97)

Kadri Çelik Meali:

Bedeviler, küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah'ın, resulüne indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha elverişlidir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibi olandır.

(Tevbe 97)

Mahmut Kısa Meali:

Medîne çevresindeki çöllerde göçebe bir hayat süren bedeviler, içinde bulundukları şartlardan ve yapılarındaki kabalık ve sertlikten dolayı, yerleşik bir hayat süren şehirlilere nazaran hem inkârcılık ve ikiyüzlülükte daha aşırıdırlar, hem de Allah’ın Elçisine gönderdiği Kur’an’ın hükümlerini tanımamaya daha yatkındırlar. Unutmayın ki, Allah, kullarının yapısını ve özelliklerini en iyi bilendir; her konuda en doğru hükümleri veren, sonsuz hikmetiyle her şeyi yerli yerince ve en uygun biçimde yaratan birhakîmdir.

(Tevbe 97)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bedeviler inkar ve küfürde daha katıdır. Allah'ın elçisine indirileni Elverişli şekilde bilmemeye daha yatkındırAllah, Alim'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 97)

Mehmet Türk Meali:

Bedevî Araplar1 inkâr ve münâfıklık bakımından daha beter ve Allah’ın, Elçisine indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha müsâittirler.2 Gerçekten Allah, (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm (ve hikmet) sahibidir.*

(Tevbe 97)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Kırsal bölgelerde yaşayan) bedeviler, kâfirlik ve münafıklıkta hepsinden daha katıdırlar. Allah’ın, Peygamberi’ne indirdiği (emirlerin) sınırlarını bilmemeye daha meyillidirler. Allah, her şeyi en iyi bilen ve hikmet sahibi olandır.

(Tevbe 97)

Muhammed Esed Meali:

Bedeviler (arasındaki ikiyüzlüler) hakkı tanımaktan kaçınma tavırlarında ve ikiyüzlü davranışlarında (yerleşik insanlardan) daha ısrarlıdırlar; ve Allahın, Elçisine indirdiği öğretinin sınırlarını görmezden gelmek, (başkalarına göre) onlardan daha çok beklenen bir haldir. (Allah böyle diyorsa, bu böyledir) çünkü Allah her hükmünde ince, derin bir gerçeğe işaret eden mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.

(Tevbe 97)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Göçebe Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. Onlar, Allah'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakın olanlardır. Allah bilendir, erdemli bilginin kaynağıdır.

(Tevbe 97)

Mustafa Çavdar Meali:

Araplardan bazıları küfürde ve ikiyüzlülükte çok katıdırlar ve Allah’ın elçisine indirdiği nizamın sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar, Allah ise her şeyi bilen ve her hükmünde doğru karar verendir.

Bknz: (11/13)»(11/14) - (11/35) - (25/4)»(25/5)

(Tevbe 97)

Mustafa Çevik Meali:

Bedevilerden bir kısmı müşrikliğe ve münafıklığa, şehirlilerden daha yatkındır. Bu yüzden de Allah’a ve Peygamber’e başkaldırıp isyan etmeye de daha çok eğilimlidirler. Allah, kullarını en iyi bilen, her hükmünde mutlak isabetli olandır.

(Tevbe 97)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bedevi Araplar, inkar ve ikiyüzlülük açısından (kentsoylulardan) daha katıdırlar; ve Allah'ın, Elçisine indirdiği hayat tarzının sınırlarını tanıyıp kavramamaya daha yatkındırlar: Allah bu (gerçeği) de çok iyi bilendir, (ama) hikmetle iş görendir.

(Tevbe 97)

Osman Okur Meali:

Araplardan bir kısmı küfür ve nifak bakımından şiddetlidirler ve Allah'ın elçisine indirdiği (dini hükümlerin) sınırlarını bilmemeye, tanımamaya daha yatkın ve uyumludurlar. Allah her şeyi bilen, her işini yerli yerinde yapandır..

(Tevbe 97)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bedeviler, küfürce ve nifakça daha galizdirler. Ve Allah Teâlâ'nın Resûlüne indirmiş olduğu şeyin hududunu bilmemeğe daha layıktırlar. Allah Teâlâ ise alîmdir, hakîmdir.

(Tevbe 97)

Ömer Öngüt Meali:

Bedevîler küfür ve nifak bakımından daha beterdir ve Allah'ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamak ancak onlara yakışan bir tutumdur. Allah bilendir ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bedeviler inkârda ve ikiyüzlülükte daha direngendirler. Allah tarafından Elçisine indirilenin yasalarını bilmemeye daha yatkındırlar. Allah sınırsız ilim sahibidir, her şeyi bilir. Hikmet sahibidir, her işinde nice gayeler gözetir.

(Tevbe 97)

Sadık Türkmen Meali:

BEDEVİLER, inkâr ve nifak bakımından daha ileri ve Allah’ın Rasûlüne indirdiği hükümlerin sınırlarını, tanımamaya daha yatkındırlar. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir.

(Tevbe 97)

Seyyid Kutub Meali:

Bedevi Araplar kâfirlikte ve münafıklıkta daha aşırı; Allah'ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını bilmemeye daha yatkın kimselerdir. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.

(Tevbe 97)

Suat Yıldırım Meali:

Bedeviler inkar ve münafıklıkta şehirlilerden daha şiddetli;Allah'ın, Resulüne indirdiği hükümleri tanımamaya daha yatkındırlar. Allah her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Süleyman Ateş Meali:

Bedevi Araplar, küfür ve iki yüzlülükçe daha yaman ve Allah'ın, Elçisine indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamağa daha müsaittirler. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Çölde yaşayan Araplarının kafirliği ve münafıklığı pek güçlüdür. Allah'ın elçisine indirdiğinin sınırlarını bilmemeleri onlardan beklenen bir şeydir. Allah bilir, doğru kararlar verir.

(Tevbe 97)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Göçebeler arasındaki münafıklar, hakikati inkar etmede ve ikiyüzlü davranışlarda yerleşik insanlardan daha aşındırlar. Allah'ın, elçisine indirdiği vahyin içeriğini anlamaya da pek yatkın değildirler. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Şaban Piriş Meali:

Bedevilerin küfür ve nifakları daha ileridir. Allah'ın Resulüne indirdiğinin sınırlarını bilmemek onlara daha uygundur. Allah alimdir, hakimdir.

(Tevbe 97)

Talat Koçyiğit Meali:

Bedeviler, küfür ve nifak yönünden daha beter ve Allah'ın, Rasûlüne indirdiği (ahkâm) in hududunu bilmemek, onlara daha layıktır. Allah, her şeyi hakkıyle bilendir; hikmet sahibidir.

(Tevbe 97)

Tefhimul Kuran Meali:

Bedeviler, küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah'ın Resulüne indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidir.' Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.

(Tevbe 97)

Ümit Şimşek Meali:

Bedevîler inkârda ve münafıklıkta daha şiddetli ve Allah'ın Resulüne indirdiği hükümleri bilmemeye daha yatkındırlar. Allah ise herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar.

(Tevbe 97)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Çöl Arapları; küfür, parçalanma/ikiyüzlülük yönünden daha şiddetli; Allah'ın resulüne indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

(Tevbe 97)