52. Tur Suresi / 21.ayet

İman edenler ile o iman yolunda onları izleyen nesillerini cennette buluşturacağız. Böyle yapmakla atalarının amellerinden bir şey eksiltmiş olmayacağız zira herkesin akıbeti kendi kazancına bağlıdır.

Bknz: (13/20)»(13/24)(74/38)»(74/48)

Mustafa Çavdar Meali

Tur 21 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve inananlarla soylarından, inanarak onlara uyanları, soylarından gelenlerle birleştirir, buluştururuz ve yaptıklarının mükafatından hiçbir şeyi eksiltmeyiz; herkes, kazancına bağlıdır.

(Tur 21)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İman edenler ve nesillerinden bu iman (ve istikamet) üzere kendilerini izleyenler (var ya) ; Biz onları da (iman ve itaat ehlinin mü’minzürriyetlerini de aynı nimet ve faziletlere ulaştıracağız, cennete onları da kavuşturup) kendilerine katacağız. (Ama Biz) Onların amellerinden de hiçbir şey eksiltmiş olmayacağız. Herkes kendi (ahiret) kazancı karşılığı (kurtulmak üzere, ipotekli kefil misali) rehin (alınmış) konumundadır.

(Tur 21)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar ki, inandılar, soyları da imanda kendilerine uydu. Onları cennete sokarken soylarını da kendilerine eriştirip, cennete katmışızdır ve kendi amellerinin sevabından da, hiç birşey eksiltmemişizdir. Ama sonunda herkes kendi kazandığına bağlıdır, yani ona göre ceza veya mükafat görecektir.

(Tur 21)

Adem Uğur Meali:

İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.

(Tur 21)

Ahmet Hulusi Meali:

İman edenler ve imanlı olarak kendilerine tabi olan zürriyetleri var ya; onlara kendilerinden gelenleri de ekledik! Onların kazançlarından hiçbir şeyi de eksiltmedik... Her kişi yaptığının getirisine bağlıdır!

(Tur 21)

Ahmet Tekin Meali:

İman edenlerin, nesilleri de iman ile kendilerine tâbi olanların, işte biz onların nesillerinin mükâfatını da, atalarının mükâfatına denk tuttuk. Atalarının devamlı, bilinçli amellerinin mükâfatından da, bir şey eksiltmedik. Sonuçta ehliyeti hâiz herkes işlediği amellerin, hak ettiklerinin karşılığında sorumlu tutuluyor, kendisini rehin ediyor.*

(Tur 21)

Ahmet Varol Meali

İman edip nesilleri de imanda kendilerini izleyenler var ya, onların nesillerini kendilerine katmış ve kendi amellerinden bir şey eksiltmemişizdir. Her kişi kazandığına karşılık bir rehindir. [2]*

(Tur 21)

Ali Bulaç Meali:

İman edenler ve soyları da kendilerini imanda izleyenler (var ya); biz onların soylarını da kendilerine katıp ekledik. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Dünyada) iman edenlere ve zürriyetleri de iman edib kendilerine uyanlara, (ahirette) zürriyetlerine kavuştururuz. (Onları da, baba ve dedeleri gibi cennete koruz ve derecelerini yükseltiriz.) Bununla beraber (baba ve dedelerinin) amellerinden hiç bir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır, (iyi amel işlerse kurtulur, değilse helâk olur.)

(Tur 21)

Ali Rıza Sefa Meali:

Hem inananları hem de soyları onlar gibi inanmış olanların soylarını onlara katarız ve yaptıklarından hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes, kendi kazandığının hesabını verir.

(Tur 21)

Ali Ünal Meali:

Kendileri iman etmiş oldukları gibi, zürriyetleri de iman ile kendilerini takip edenlerin zürriyetlerini, (imanları kendileri seviyesinde olmasa bile) onlara kavuştururuz ve (bu kavuşturmadan dolayı) onların amellerine verdiğimiz mükâfattan hiçbir şey eksiltmeyiz. Bununla birlikte herkes, (Cennet’ten dünyada iken) kazandıkları nisbetinde istifade eder.

(Tur 21)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İman edip de zürriyetleri iman ile kendilerine tabi olanlara zürriyetlerini kavuştururuz. Ve yaptıklarından hiçbir şey eksiltmeyiz. Her insan kendi yaptığına bağlıdır.

(Tur 21)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnananlar ve soyları da imanlı olarak kendilerine uyanları, soyları ile buluştururuz. Onların yaptıklarından hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazandığına karşılık rehindir.

(Tur 21)

Bekir Sadak Meali:

Inanan, soylari da inancta kendilerine uyan kimselere soylarini da katariz. Onlarin islediklerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Herkes kazancina baglidir.

(Tur 21)

Besim Atalay Meali:

İnanmış olanlarla, inanlı olarak bunlara uyan nesillerini birleştiririz; işlerinden eksiltmeyiz bir şeyi, herkes kendi yaptığıyla tutulur

(Tur 21)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar ki imân ettiler ve soyları da kendilerine imân ile uydular, soylarını onlara eriştirip katarız ve biz, onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kazandığına karşılık rehindir.

(Tur 21)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Dünyada) iman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, işte biz onların nesillerini (ahirette) kendilerine kavuştururuz. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir (ona göre muamele görecektir).

(Tur 21)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.

(Tur 21)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.

(Tur 21)

Diyanet Vakfı Meali:

İman eden ve soylarından gelenlerde, imanda kendilerine tâbi olanlar (var ya)! İşte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların amellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazandıklarına karşı bir rehindir.  *

(Tur 21)

Edip Yüksel Meali:

Soyları tarafından izlenen inananlara soylarını da katarız ve onların yaptıklarından hiç bir şeyi eksiltmeyiz. Herkes kazanmış olduğu şeylerin bir ipoteğidir.

(Tur 21)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve İyman edenleri ki zürriyyetleri de iyman ile arkalarından gelmiş, zürriyyetlerini kendilerine ilhak etmişizdir, bununla beraber kendilerine amellerinden hiçbir şey eksiltmemişizdir, herkes kazancına bağlıdır.

(Tur 21)

Elmalılı Yeni Meali:

İman edip zürriyetleri de iman ile arkalarından gelmiş olanlar, işte Biz, onların nesillerini de kendilerine katmışızdır. Bununla beraber kendilerine amellerinden hiçbir şey de eksiltmemişizdir. Herkes kazancına bağlıdır.

(Tur 21)

Erhan Aktaş Meali:

İman eden, soyları da iman ederek kendilerine tabi olan kimselerin, soylarını da kendilerine kattık[1]. Ve onların yaptıklarından bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığına karşılık bir rehindir.

1)Cennet'i hak etmiş aile bireylerini, kan bağı mensuplarını Cennet'te bir araya getireceğiz.

(Tur 21)

Gültekin Onan Meali:

İnananlar ve soyları kendilerini inançta izleyenler; biz onların soylarını da kendilerine katıp ekledik. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve iman eden, soyları da iman ile kendilerine uyan kimseler; işte Biz, onların soylarını da kendilerine kattık. Kendilerinin amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kendi kazandığıyla rehindir.

(Tur 21)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İman edip zürriyetleri imanla kendilerine tabi olanların, zürriyetlerini de onlara kattık ve onların amelinden hiçbir şey eksiltmedik. Her kişi, kazandığı (ameller) karşılığında rehindir. (Yaptığı ameller, onun akıbetini belirleyecektir.)

(Tur 21)

Harun Yıldırım Meali:

İman edenler ve soyları kendilerini imanda izleyenler; biz onların soylarını da kendilerine katıpekledik. Onların amellerinden hiç bir şeyi eksiltmedik. Her kişi kendi kazandığına karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Hasan Basri Çantay:

İman edib de zürriyyetleri de iman ile kendilerine ta'bi olanlar (yok mu?) biz onların nesillerini de kendilerine katdık. Kendilerinin amelinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukaabilinde bir rehindir.

(Tur 21)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve îmân edip zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbi' olanlara gelince, (biz) onların zürriyetlerini (Cennette) kendilerine katmışızdır; bununla berâber onların amellerinden kendilerine hiçbir şey eksiltmemişizdir. Her kişi, kendi kazandığına karşılık (bizzat kendi nefsiyle) bir rehindir!

(Tur 21)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnanmış ve kendi soyları bir inançla kendilerine uymuş olanlara [gelince] soylarını da kendilerine kattık. Onların eylemlerinden hiçbir şeyden azaltmadık. Her bir şahıs, kendi elde ettiğine karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Hüseyin Atay Meali:

İnanan ve soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.

(Tur 21)

İbni Kesir Meali:

İman edip de soyları da imanda kendilerine tabi olanlar; onlara, soylarını da kattık. Onların işlediklerinden hiç bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığı ile bağlıdır.

(Tur 21)

İlyas Yorulmaz Meali:

İman edenleri ve iman ederek onların izinden giden soylarını da onların yanlarına katarız ve biz hiçbir kimsenin yaptıklarını eksiltmeyiz. Her kişi yaptığının karşılığı olarak layık olduğu yerde tutulur.

(Tur 21)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve (hayattayken, ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyip) âmenû olan, zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbî olanların zürriyetlerini de kendilerine ilhak ettik (yanlarına kattık). Ve onların amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığına (dereceler) karşılık bır rehindir.

(Tur 21)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Hem onlar öyle kimselerdi ki inandılar, kendi soylarından gelenler de kendilerine uydular, Biz onların soylarından gelenleri de kendilerine katacağız. Onların işlediklerinin değerini hiç eksiltmiyeceğiz. Herkes kendi kazandığına karşılık tutulacaktır.

(Tur 21)

Kadri Çelik Meali:

İman edenler ve soyları da imanda kendilerine tabi olanlar (var ya), biz onların soylarını da kendilerine katıp ekleriz. Onların amellerinden hiç bir şeyi eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazanmakta olduğuna karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Mahmut Kısa Meali:

Onlar ki, ayetlerime yürekten iman ettiler ve kendilerinden sonra gelen nesilleri de inanç konusunda onları izledi. İşte onların nesillerini, —kendilerinin hak ettiği dereceye ulaşamamış bile olsalar— cennette kendileriyle bir araya getireceğiz ve yaptıkları hiçbir güzel davranışı karşılıksız bırakmayacağız. Fakat hiç kimseyi de, “birilerinin hatırına” cehennemden kurtarmayacağız. Çünkü herkes, kazandığı şeyler karşılığında rehin tutulmuştur ve ancak kendi yaptığı iyilikler sayesinde kurtuluşa erebilecektir.

(Tur 21)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rabb'e iman edenler ve onların zürriyetleri ki, kendilerini imanda izleyenler; Tamamen zürriyetlerini onlara katıp ekledik. Amellerinden eksiltilmemiştir. Usulüne uygun kim ne yaptıysa; kişi kazandığına karşılık kendisi rehindir.

(Tur 21)

Mehmet Türk Meali:

Biz soyları îmanda kendilerine uyan Müslümanların soylarını, kendilerine kavuştururuz ve onların sevaplarından da bir şey eksiltmeyiz.1 -(Ama yine de) herkes(in kurtuluşu) kendi kazandığına bağlıdır.-2*

(Tur 21)

Muhammed Celal Şems Meali:

İman eden ve evlatları (da) kendilerini imanda takip edenlerin nesillerini, kendileriyle birleştireceğiz ve onların amellerinden (de) bir şey eksiltmeyeceğiz. Herkes, yaptıklarının (karşılığında) bir rehindir.

(Tur 21)

Muhammed Esed Meali:

Kendileri iman eden ve soyları bu imanı sürdürecek olanlara gelince, Biz onları soyları ile bütünleştirecek ve işlerini heder ettirmeyeceğiz (ama, sonuçta) herkes kendi kazandığının hesabını verecek.

(Tur 21)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnananları ve onların soylarından, inanarak inançlı ana babalarına uyanları birbirine kavuşturmuş, kimsenin çalışmasından da bir şeyi eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazandığına bağlıdır.

(Tur 21)

Mustafa Çavdar Meali:

İman edenler ile o iman yolunda onları izleyen nesillerini cennette buluşturacağız. Böyle yapmakla atalarının amellerinden bir şey eksiltmiş olmayacağız zira herkesin akıbeti kendi kazancına bağlıdır.

Bknz: (13/20)»(13/24) - (74/38)»(74/48)

(Tur 21)

Mustafa Çevik Meali:

17-28 Şirkten, küfürden, nankörlükten sakınarak Allah’ın daveti olan hayat nizamına sarılanlar ise cennetlerde çeşit çeşit nimetlere kavuşacak, ebedî saadet, zevk ve safa içinde yaşayacaklar. Rableri onları cehennem ateşinden uzak tutacak. Cennette sıra sıra dizilmiş tahtlarına oturacak, Allah’ın kendilerine lütfettiği tertemiz, saf ve güzel gözlü eşleri ile yaşayacaklar. Bu mü’minlerin kendileri gibi iman edip, imanlarının gereklerini yerine getiren, soylarından olanlarını da cennetlerde buluşturacağız. Böylece hiç kimsenin ameli karşılıksız kalmayacak ve Biz onlara cennetlerde canlarının çektiği etin, meyvenin tertemiz olan her çeşidini ikram edeceğiz. Cennete layık görülenler orada, kendilerine boş sözler söyletmeyen, dengesiz davranışlar yaptırmayan, içeni günaha sokmayan ve insanın içtikçe içesi gelen içeceklere kavuşacak, hiç yaşlanma endişesi ve emaresi olmayan, ölümsüz gençlikler yaşayacaklar, tıpkı kabuklarının içinde saklanmış inciler gibi pırıl pırıl ve tertemiz kimseler olarak birbirleriyle sohbet ederlerken, “Biz dünyada çoluk çocuğumuzla yaşarken, bir yandan da sonumuz ne olacak diye de korkar dururduk, şükürler olsun ki Rabbimiz bizi kavurucu ateşin azabından korudu. Biz dünya hayatımızda iyi ki Allah’tan başkasına dua edip yardım dilememişiz. Şüphesiz Rabbimiz kendisine böyle yönelenlere karşı çok şefkatli, merhametli ve lütufkârdır.” diyecekler.

(Tur 21)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kendileri iman eden, ve soyları da bu muhteşem imanı izleyenlere gelince: Biz onları soylarıyla buluşturacağız ve kendi yaptıklarının (karşılığından) da hiçbir şey eksiltmeyeceğiz; (ne ki) herkesin (akıbeti) kendi kazandıklarına bağlıdır.

(Tur 21)

Osman Okur Meali:

(Dünyada) iman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, işte biz onların nesillerini (ahirette) kendilerine kavuştururuz. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi, kendi kazandığına karşılık bir rehindir (ona göre muamele görecektir).

(Tur 21)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve o kimseler ki, imân ettiler ve kendilerine zürriyetleri de imân ile tâbi oldular, onlara zürriyetlerini de kattık ve onlar için amellerinden bir şeyi de eksiltmedik. Her bir şahıs, kendi kazandığı şeye bağlıdır.

(Tur 21)

Ömer Öngüt Meali:

İman edenleri ve kendilerini iman ile takip eden zürriyetlerini kavuştururuz. Onların amellerinden de hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kazandıklarına karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar inandılar, kendilerinden sonraki nesilleri de inanmak hususunda onlara uydular. Biz de kendilerine nesillerini de kattık. Yapıp ettiklerinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kendi kazancından sorumludur.

(Tur 21)

Sadık Türkmen Meali:

GERÇEKLERE inananlar ve soyları da inançta kendilerine uymuş olanlar; işte Biz onların soylarını da kendilerine katmışızdır. Onlara yaptıklarından hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kazandığına karşılık bir rehindir!

(Tur 21)

Seyyid Kutub Meali:

İnanan, soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazancına bağlıdır.

(Tur 21)

Suat Yıldırım Meali:

Kendileri iman edip zürriyetleri de iman ile kendilerinin izinden gidenlerin nesillerini de kendilerine kavuştururuz. Onların emeklerinden hiçbir şeyin mükafatını eksiltmeyiz. Onlardan her biri kazandığı güzel neticeleri ile daimdir.

(Tur 21)

Süleyman Ateş Meali:

Kendileri inanmış, zürriyetleri de imanda kendilerine uymuş olan kimselerin zürriyetlerini de kendilerine katmışızdır; kendi ameller(inin sevab)ından da hiçbir şey eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazandığına bağlıdır.

(Tur 21)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Nesillerinden, inanıp güvenmiş (imanlı) olarak kendilerini takip etmiş olanları da o müminlere katarız. Onların yaptıklarından bir şey de eksiltmeyiz[1]. Çünkü herkesi, kendi kazandığı bağlar[2].

1)Şefaat yüzünden yanına alan konumunda olan kişinin kazandıklarında bir eksilme olmaz. Gelen, kendi kazandığıyla gelir ve diğerine yük olmaz.
2)Bu ayetler, cehennemde yalnızlaşan ve oranın azabını çeken Müslümanların cennetteki yakınlarının yanına yerleştirileceklerini göstermektedir. İşte şefaat budur.

(Tur 21)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İman edenlerle, onların soyundan gelip iman edenleri bir araya getireceğiz ve yaptıklarının karşılığını heder etmeyeceğiz. Ama herkes kendi yaptığının hesabını verecek.

(Tur 21)

Şaban Piriş Meali:

İman edenleri, soylarından da iman ederek onlara tabi olanları bir araya getirdik. Çalışmalarından hiçbir şey eksiltmedik. Her kişi, kazancına bağlı bir rehinedir.

(Tur 21)

Talat Koçyiğit Meali:

İman edip de zürriyetlerinin îmanda kendilerine tâbi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Âmellerinden hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.

(Tur 21)

Tefhimul Kuran Meali:

İman edenler ve soyları da kendilerini imanda izleyenler (var ya); biz onların soylarını da kendilerine katıp eklemişiz. Onların amellerinden hiçbir şeyi eksiltmedik. Her kişi, kendi kazanmakta olduğuna karşılık bir rehindir.

(Tur 21)

Ümit Şimşek Meali:

İman edenleri ve onların nesillerinden iman ederek kendilerine tâbi olanları birbirine kavuşturmuş, kimsenin çalışmasından da birşeyi eksiltmemişizdir. Herkes kendi kazancına bağlıdır.(4)*

(Tur 21)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edip zürriyetleri de imanda kendilerine uyanların, soy soplarını da kendilerine katmışızdır. Ve kendi amellerinden kendilerinin hiçbir şeyini eksiltmemişizdir. Her kişi, kazandığı karşılığında bir rehindir.

(Tur 21)